1 Kasım İsrail Seçimleri: İsrail'de Sağ Siyasetin Yükselişi

İsrail siyaseti son dönemlerde arka arkaya gerçekleşen seçim süreçleriyle karşı karşıya kalmıştır. En son gerçekleşen  23 Mart 2021 seçimlerinde Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi 30 milletvekili çıkarmış, Likud’dan sonra en çok milletvekili çıkaran Yesh Atid Partisi (Gelecek Var)  17 milletvekiliyle en çok milletvekili sayısına ulaşan ikinci parti olurken çoğunlukla Ultra-Ortodoks Yahudiler tarafından desteklenen Şas Partisi 9 sandalyeyle Gelecek Var Partisi’ni takip etmiştir. Seçimde Benny Gantz'ın başını çektiği Mavi-Beyaz ittifakı 8, Yamina, İsrail Evimiz, İşçi Partisi ve Birleşik Tevrat partileri 7, İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden 3 partinin oluşturduğu Ortak Arap Listesi Bloku, Gideon Saar liderliğindeki Yeni Umut, sol blokta yer alan Meretz ve aşırı sağ görüşleriyle öne çıkan Dini Siyonizm partileri ise 6 milletvekiliyle meclise girmişlerdi. İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Birleşik Arap Listesi ise 4 milletvekili çıkarmayı başarmıştı. Seçimler sonrasında Likud lideri Netanyahu, Şas, Birleşik Tevrat Yahudiliği ve Dini Siyonizm partileri tarafından desteklenmesine rağmen 52 milletvekilinde kalarak hükûmet kurmak için gerekli olan 61 milletvekiline ulaşamamıştı. Dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin 6 Nisan 2021 tarihinde Likud lideri Binyamin Netanyahu'yu yeni hükûmeti kurmak konusunda görevlendirmiş olsa da Netanyahu’nun hükûmeti kurmak konusunda başarısız olması sonrasında hükûmeti kurma görevi 5 Mayıs 2021 tarihinde Yesh Atid Partisi (Gelecek Var) Lideri Yair Lapid'e verilmişti. Yürütülen koalisyon görüşmeleri neticesinde 8 parti bir araya gelerek hükûmeti kurmayı başarmıştı.  Fakat oldukça krıılgan bir altyapı çerçevesinde kurulan hükûmetten süreç içerisinde 61 milletvekiliyle meclis çoğunluğunu bir farkla elinde bulunduran Başbakan Naftali Bennett’in partisi Yamina’dan gelen istifa, koalisyon hükûmetinin sallantıya girmesine neden olmuştur. Daha sonra devam eden çalkantılı süreçlerin sonucu olan  20 Haziran 2022 tarihinde Bennett ve Lapid, koalisyonun içerisine girdiği derin sorunlar nedeniyle Knesset’i feshedecek bir yasa tasarısının meclise sunulduğunu ortak bir bildiriyle duyurmuşlardır. Bu durum ülkenin 1 Kasım 2022 tarihinde tekrardan seçimlere gitmesiyle sonuçlanmıştır.

İsrail'de bu hafta salı günü gerçekleşen seçimlerde resmî sonuçlar henüz açıklanmamış olsa da sandık çıkış anketlerine göre Netanyahu liderliğindeki sağ kanat blokun, oyların çoğunluğunu aldığı ifade edilmektedir. Sandık çıkış oylarına göre Netanyahu'nun liderliğini yaptığı Likud Partisi 32 milletvekili kazanırken, Dini Siyonizm Partisi’nin 14, Şas Partisi’nin 11 ve Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi’nin 8 milletvekili kazandığı görülmektedir. Bu durum Netanyahu blokunun 120 sandalyeli İsrail Parlamentosunda hükûmeti kurmak için yeterli olan 61 sayısının üzerine çıkarak 65 milletvekili sayısına ulaştığını işaret etmektedir.  Seçimlerden bir gün sonra çarşamba sabahı erken saatlerde zafer konuşmasını yapan Netanyahu  seçim çıkış anketlerine göre İsrail halkının "ulusal gurur ve yahudi  devleti" çerçevesince karar verdiğini ve kendisinin seçimlerden zaferle çıktığını ilan etmiştir.

Mevcut tablo ülkede son dönemlerde ortaya konulan anketlerin halkın nabzını tutmak konusunda zorlandığına işaret etmektedir. Zira kamuoyu ile paylaşılan birçok anket tek başına hiçbir blokun koalisyon kurmasının mümkün olmadığına işaret etmiştir. Sayıları az da olsa bazı anketlerde Netanyahu'nun liderliğinde olan blokun bıçaksırtı bir surette çoğunluğu elde edeceği fakat maksimum 62 milletvekili kazanacağına ihtimal vermekteydi. Seçimlerde Netanyahu'nun liderliğini yürüttüğü blok içerisinde yer alan bilhassa sağ kanat partilerin milletvekili sayısında İsrail siyasi gerçeklerine göre hatırı sayılır bir farklılık durumunun ortaya çıktığı görülmektedir. Bu noktada  Dini Siyonizm, Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği gibi partiler son seçimde oylarını artırmıştır.

Arap partilerinin durumuna bakıldığı zaman, seçimlere İsrail'de katılım %60 oranında son yılların (1999 sonrası) en yüksek oranı olarak tanımlanmakla beraber Arap seçmenlerinin siyasi katılım süreçlerinin bir parçası olmak konusunda ciddi bir çekimserlik ortaya koydukları görülmektedir. Mart 2021 seçimleri sonrası bölgede yaşayan Arapların en son Ra'am Partisi üzerinden İsrail siyasetine ilk defa dâhil olması söz konusuyken partinin İsrail siyasetinde etkili olmasında ve İsrail'in Arap vatandaşlarının haklarını savunmak konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya kaldığı görülmüştür. Nitekim mevcut 8 partili koalisyon hükûmetinin feshine neden olan en önemli gelişmelerden biri  haziran ayında işgal altındaki Batı Şeria’daki iki kademeli hukuk sistemini koruyan olağanüstü hâl yasasını yenileyememesi sonrasında gelmiştir. Söz konusu yasa, İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği Batı Şeria’da yaşayan İsrailli yerleşimcilerin sivil mahkemelerde yargılanması ve ceza alması hâlinde sivil cezaevinde kalması, sosyal güvenlik sisteminden faydalanması gibi ayrıcalıklarla alakalıdır. Tasarının oylanması sürecinde Knesset’te sorunlar yaşanmış, Yamina Partisi milletvekillerinin bir kısmının tasarıya ret oyu veren Arap milletvekillerine fiziki olarak saldırmaları mecliste gerginlik yaşanmasına neden olmuştur. Dönemin Dışişleri Bakanı Yair Lapid, hükûmetteki koalisyon bloklarının tasarıyı yakın zaman içerisinde tekrar Knesset’e sunacağını belirtirken, koalisyon ortağı partilerin gerekli sorumlulukları üstlenmesinin şart olduğunu ifade etmesi, koalisyon ortağı Ortak Liste’de ve İsrail vatandaşı Filistinliler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. İlerleyen süreçte Mescid-i Aksa bağlamında yaşanan gelişmeler  ve Yahudi yerleşimciler tarafından yapılan baskınlar, İsrail'deki sağ kanat partileri kışkırtmış; baskınlara aşırı sağcı Milletvekili Itamar Ben-Gvir ve yakın zamanda koalisyon hükûmetinden “yeterince sağ siyaset izlemediği” gerekçesiyle istifa eden Milletvekili Idit Silman’ın da katılması tansiyonu daha da fazla yükseltmiştir. Tüm bu gelişmelerin Filistinliler açısından ortaya koyduğu umutsuzluk ve son dönemde yaşadıkları bölünmeler sonrası Hadas-Ta'al blokunun diğer Arap partilerinden ayrı bir blok olarak seçime gitmesi  Filistinlilerin siyasi katılım süreçlerinden uzaklaşmasıyla sonuçlanmıştır. Bu bağlamda Arap partileri arasında yer alan Balad Partisi mevcut durumda barajı geçemezken Ra'am Partisi,Hadash ve Taal tarafından kurulan ortak liste 5 milletvekili elde etmiş görünmektedir. Nisan ayında gerçekleşen BM görüşmelerinde İsrail Başbakanı Lapid'in iki devletli çözümden bahsetmesi Lapid'in bundan sonraki süreçte koalisyonun içerisinde kalması durumunda barış umutlarını besleyebilirdi zira geçtiğimiz seçimlerde 17 milletvekiline ulaşan Lapid'in bu seçimlerde oylarını artırarak 24 milletvekiline ulaştığı dolayısıyla 31 milletvekili kazanan Likud'dan sonra ikinci parti olduğu dikkat çekmektedir. Fakat gerek Lapid'in gerekse koalisyonun bazı üyelerinin motivasyonunu kaybettiğine dair değerlendirmeler İsrail siyasetinden farklı partilerin birarada olduğu bir hükûmetin kurulmasını zorlaştırmaktadır.

Ortaya çıkan tabloda, seçim sürecinin önemli aktörlerinden biri olan ve  1996-1999 ve 2009-2021 yılları arasında başbakanlık yapan Netanyahu'nun, ülkede yönetimi tekrar ele alması  kuvvetle muhtemel görünmektedir. Hakkında davaların devam ettiği 23 Mart 2021 seçimlerinden sonra, dönemin Cumhurbaşkanı Rivlin en yüksek rolü alması nedeniyle hükûmeti kurma görevini Netanyahu'ya vereceğini ifade etmişti. Benzer şekilde İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un en çok oyu alan parti lideri olarak ilerleyen günlerde hükûmet kurma görevini Netanyahu'ya vermesi beklenmektedir. Son çıkan anketler, İsrail'de Likud dışındaki partilere oy veren seçmen ve Netanyahu arasında oy vermedikleri süreçte dahi bir bağ olduğuna işaret etmektedir. Bu durum, parti bahsi geçen oyların ya direkt Netanyahu'ya ya da hükûmet kurmasını mümkün kılan partilere gittiğini göstermektedir. Medyaya yansıyan haberlere göre, hükûmetteki önemli bakanlıklardan olan maliye ve savunma bakanlıklarının muhtemelen Likud'a verileceğine işaret etmektedir. Kamu Güvenliği Bakanlığı, pazar günü düzenlediği basın toplantısında aşırı sağ MK Itamar Ben Gvir tarafından talep edilmiştir. İsrail siyasetinde ilerleyen haftaların oldukça hareketli geçmesi beklenmektedir.