BAE'nin Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası'na Bakışı

ABD Kongresi’nde Aralık 2019’da kabul edilen ve 17 Haziran 2020’de yürürlüğe giren Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası (Sezar Yasası), Esad rejimine iç savaş boyunca uygulanan yaptırımlardan farklı olarak rejim destekçisi kişi, kuruluş ve ülkeleri de hedef almaktadır.  Yasanın bu yönü, rejimle iş birliği yapan Rusya ve İran başta olmak üzere rejim ile ikili ilişkileri normalleştirme çabası içinde olan birçok ülkeyi etkileyebilecek potansiyeldedir. Sezar Yasası, aynı zamanda İran’ın Hizbullah gibi bölgedeki vekillerini ve ortaklarını hedef alarak Donald Trump’ın İran’a yönelik maksimum baskı politikasına hizmet etmektedir. Sezar Yasası kapsamında, “Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından kontrol edilen topraklarda yeniden yapılanma ile ilgili sözleşmeler yapılması” kişi ve kurumların yaptırımlara uğramasına sebebiyet verecektir. Bu noktada, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yasadan olumsuz şekilde etkilenmesi muhtemel ülkelerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. ABD yaptırımları, BAE’nin Şam yönetimi ile ilişkileri normalleştirmek adına attığı diplomatik ve ekonomik adımları sınırlandırıcı yönde etkilemiştir. Sezar Yasası’nın ilk dalgasında BAE’ye yönelik doğrudan bir yaptırım öngörülmemiş olsa da gelecekteki yeni yaptırımlarda BAE’nin hedef alınabileceğini söylemek mümkündür.