Biden’ın Türkiye Ziyareti Üzerinden Türkiye-Irak İlişkileri

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 23 – 24 Ocak 2014 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmiş ve ziyarette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve farklı partilerden bir grup milletvekili ile bir araya gelmiştir. ABD’nin Irak ve Suriye konusundaki  bir numaralı ismi olarak bilinen Biden’ın Türkiye ziyaretinde, Türkiye ve Irak arasında bir krize dönen Başika’daki kamp meselesinde ABD ile uzlaşı ortaya çıktığı ve ABD’nin bu konuda Türkiye ve Irak arasında bir köprü olduğu görülmektedir.

 

Nitekim hem ABD hem de Irak’ın Türkiye’nin bölgedeki varlığı ve özellikle IŞİD’e karşı mücadelede vermiş olduğu desteğin farkında olduğunu söylemek mümkündür. IŞİD’e karşı mücadele sürecinde Türkiye’nin dışarıda bırakılarak hızlı ve etkili bir sonuç almanın mümkün olmadığı görülmektedir. Aslına bakılacak olursa, Irak’ın Türkiye tepkisinin esas boyutun bölgesel politikadaki gelişmelerden kaynaklandığını söylenebilir.

 

Zira, IŞİD’in Haziran 2014’ten sonra Irak topraklarının neredeyse üçte birini ele geçirmesinin ardından başlayan süreç içerisinde, Ağustos 2014’te kurulan yeni Irak hükümeti ile Türkiye arasında olumlu diyaloglar başlamış ve özellikle Nuri El-Maliki’nin ikinci dönem başbakanlığındaki 2010-2014 arasındaki süreçte yaşanan ilişkilerdeki kopukluğun tamir edilmesi için çabalar başlamıştır. Irak Dışişleri Bakanı İbrahim El-Caferi, Kasım 2014’te Türkiye’yi ziyaret etmiş ve İbrahim El-Caferi’nin Türkiye ziyaretinde, diplomatik, hizmet ve hususi pasaportlara karşılıklı olarak vizelerin kaldırılması konusunda mutabakata varılmıştır. Türkiye – Irak ilişkilerine olumlu katkı yapacağı düşünülen İbrahim El-Caferi’nin Türkiye ziyaretinin hemen ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 20-21 Kasım 2014 tarihlerindeki Irak ziyareti ikili ilişkilerde son derece kritik bir aşama olmuştur. Davutoğlu yaptığı ziyarette önce Bağdat'a ardından Erbil'e gitmiştir. Özellikle 2010’dan sonra Türkiye’den Irak’a yapılan ziyaretler dikkate alındığında, Mart 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Erbil ve Bağdat ziyaretinin dışında genellikle sadece ya Erbil ya da Bağdat ziyaret edilmiştir. Bu kapsamda Davutoğlu’nun yaptığı ziyaret yaklaşık 4 yıl aradan sonra hem Irak merkezi yönetimi hem de IKBY’ye aynı anda yapılan ilk ziyaret olmuştur. Öte yandan Erdoğan’ın Mart 2011’deki ziyareti Irak’a Türkiye’den başbakan düzeyinde yapılmış son ziyaret olması sebebiyle, Ahmet Davutoğlu’nun bu ziyareti iki ülke ilişkileri açısından dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilmiştir. Zira Davutoğlu’nun Irak ziyaretinin hemen ardından Irak Başbakanı Haydar El-Abadi de Aralık 2014’te Türkiye’yi ziyaret etmiş ve 2009’dan bu yana yapılamayan Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı icra edilerek, Türkiye – Irak ilişkilerindeki tıkanıklık aşılmıştır. Ancak özellikle bölgesel konular Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin bir üst seviyeye taşınmasının önüne geçmiştir. Eylül 2015 itibariyle Rusya’nın Beşşar Esad’ı desteklemek için Suriye’de operasyonlara başlaması ve bu kapsamda İran ve Irak’ı da yanına alarak bir ittifak oluşturması, Türkiye ve Irak’ı da karşı karşıya getirmiştir. Bağdat’ta Rusya, İran, Irak ve Suriye’nin yer aldığı ortak hareket birimi kurulmuştur. İran’ın, IŞİD’le mücadele sürecinde özellikle Şii milis gruplara verdiği destek üzerinden Irak’taki etkinliğini arttırması da Irak’ı dış politikada sınırlamıştır. Bu durum Irak’ın İran ve Rusya’dan bağımsız bir politika oluşturamamasına ve dolayısıyla Türkiye-Irak ilişkilerinin ileriye gitmesine engel olmuştur. Nitekim Irak’ın Rusya, İran ve Suriye ile geliştirdiği ittifak ilişkisinin ilk meyvesi, Türk askerlerinin Musul’un Başika nahiyesinde IŞİD’le savaşan gruplara eğitim verdiği üsse ilişkin yaşanmıştır. Irak hükümetinin bilgisi ve onayı dahilinde Mart 2015’ten bu yana faaliyet gösteren Başika Kampındaki asker değişimi ve yeni düzenleme yapılması üzerine, Irak hükümeti, Türkiye’yi Irak’ın egemenliğini ihlal etmekle suçlamış, Türk askerlerini işgalci olarak nitelendirmiş ve Türk askerlerinin Irak topraklarından tamamen çekilmesi talep edilmiştir. Ayrıca Irak merkezi hükümeti, Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’e (BM) şikayet etmiştir. BM’de Başika gündemiyle 19 Aralık 2015’te yapılan toplantıda, Türkiye ve Irak'a ikili görüşmeleri sürdürmeleri ve konuyu kendi aralarında çözmeleri yönünde tavsiye kararı alınmıştır. Bu süreçten sonra Başika konusunda Türkiye ve Irak arasında yeni bir gelişme yaşanmamış, ancak IŞİD iki kez Başika’daki kampa saldırı gerçekleştirmiştir.

 

Ancak Biden’ın Türkiye ziyaretiyle Başika meselesinde çözüme ilişkin bir yol haritasının benimsenmesiyle, Türkiye – Irak ilişkilerinin yeniden ivme kazanması mümkün olabilir. Zira Biden’ın ziyaretinde Başika kampına ilişkin olarak görüşmelerde Irak’ın ikna edilmesi için Başika’nın kapsamının genişletilmesi konusunda uzlaşıya varıldığı söylenmektedir. Buna göre, Başika’daki eğitim üssünde ABD, NATO ve IŞİD karşıtı koalisyon ortak hareket edeceği, ancak kampın tabelası dışında hiçbir şeyin değişmeyeceği söylenmektedir. Ayrıca Irak ordusunun da bu uluslararası koalisyonda temsilci bulundurmasına izin verileceği belirtilmektedir.

 

Bilindiği gibi, Eylül 2014’te ABD’nin öncülüğünde, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı, 60’tan fazla ülkenin katılımıyla bir koalisyon gücü oluşturulmuştur. Oluşturulan koalisyon gücü kapsamında, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Macaristan, Norveç, İtalya, Hollanda, Danimarka, İspanya, Belçika, Portekiz, Avustralya ve Yeni Zelanda, Irak’ta bulunan 6 üste (Bağdat’ta iki ve Erbil’de bulunan bir üssün yanı sıra, El-Asad, Taci ve Besmaya Üsleri) Iraklılara, IŞİD’e karşı mücadelede eğitim vermektedir.

 

 

 

Başika’nın da koalisyon gücü  kapsamında değerlendirilmesiyle, Irak’taki 7’inci koalisyon üssü ortaya çıkmış olacaktır. Böylece Türkiye’nin IŞİD’le mücadeledeki ABD ve oluşturulan koalisyon gücüyle de ilişkisinin sıkılaşacağını söylemek mümkündür.

 

Şimdilik Irak hükümetinden bu meseleye ilişkin bir açıklama gelmezken, Biden’in Türkiye ziyaretinden önce Irak’a da gitmiş olması ve yaptığı görüşmelerde Irak’ın hassasiyetlerinin giderilmesini vurgulaması, Biden’ın Irak’ın da sözcülüğünü yaptığını ortaya koymaktadır. Bu durum ABD’nin de Irak’ın Rusya ve İran eksenli dış politikasından rahatsız olduğunu gösterir niteliktedir. Irak’ın dış politikada eksen kaydırmasının, sadece Irak politikası açısından değil, Suriye politikasında da etkisi olacağı düşünüldüğünde, ABD’nin bölge politikasına zarar vereceğini söylemek yerinde olacaktır. Bu nedenle Türkiye ve Irak arasındaki uzlaşının sağlanması ABD için de önem taşımaktadır. Bu noktada Başika için ortaya konan yol haritasının, Irak tarafından da kabul görmesi ve Türkiye – Irak ilişkilerinin yeniden iyi yönde ivme kazanma olasılığı yüksek görünmektedir.