IKBY Referandumu Neler Getirecek, Neler Götürecek?

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, uzun süreden beri tartışılan bağımsızlık referandumunun 25 Eylül 2017'de yapılacağını açıkladı. IKBY, 2003 sonrasında Irak'ın demokratikleşmesi için büyük fedakarlıklarda bulunduklarını ancak bunu başaramadıklarını söyledi. Referandum sürecinin başlatılmasında da bu iddiaya atıf yapıldı. Bu açıklama ile Irak IŞİD, Kerkük sorunu, bütçe ve bayrak krizinden başka bir gündem konusuna daha sahip oldu.

Bağdat'tan referandum kararına gelen tepki ise görece yumuşak oldu. Federal hükümet ve bölgesel hükümet arasındaki sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği açıklandı. Referandum kararına karşı en büyük tepki ise Sünni Araplardan geldi. Irak Parlamentosu Başkanı Selim Cuburi "Irak'ın küçük devletlere ayrılmasına kesinlikle karşıyız, anayasanın verdiği yetkiler kullanabilir ama ortak çıkarımızı düşünmemiz gerekiyor" dedi. Sünni Araplardan gelen bu ve diğer tepkilerin nedeni olası bir Kürt bağımsızlığında Şii Araplara karşı daha yalnız kalacak olmalarıdır.

Referandum kararına gelen tepkilerin yanı sıra IKBY'de referandum sonrası bağımsızlığı sağlayacak şartlar bulunmamaktadır. IKBY içerisinde farklı bölgelerde farklı partilerin etkinliği bulunmaktadır. Bu etkinlik siyasi etkinliğin ötesinde askeri olarak da desteklenmektedir. Farklı partilere bağlı ve bu partilerden emir alan peşmerge ve asayiş grupları bulunmaktadır. Dolayısıyla bu silahlı grupların IKBY içerisinde meşru olarak bulunmasına rağmen meşru bir şiddet tekelinden bahsetmek mümkün değildir. IKBY'de peşmergeyi tek bir yapı altında birleştirme çalışmaları daha önce yapıldı ve tekrardan bu yönde bazı çalışmalar başlatılmıştır. Ancak KDP veya KYB'nin bu konuda anlaşarak kendilerine ait peşmerge birliklerinin birleşmesine müsaade etmesi beklenmemektedir. Çünkü KDP ve KYB kendi kontrol ettiği bölgelerdeki hakimiyetlerinin zarar görmesini kabul etmeyecektir. Bu durumda ister istemez bölge içerisindeki iki farklı gücün birbirine paralel olarak farklı ajandalara sahip çıkmasının önüne geçilemeyecektir.

 

Tartışmalı Bölgelerin Geleceği

IKBY ve Bağdat arasında kesin çizgilerle ayrılmış bir sınır bulunmamaktadır. Nitekim tartışmalı bölgelerin bir kısmını federal hükümet kontrol ederken diğer bir kısmını da IKBY kontrol etmektedir. Kontrol altında tutulan tartışmalı bölgeler sorunu çözülmediği için meşru bir sınır teşkil etmemektedir. Kontrol edilen alanlar 2014'te IŞİD'in güçlenmesinden itibaren IKBY lehine olacak şekilde genişlemiştir. IKBY, Bağdat'ın bıraktığı bazı bölgeleri -Kerkük gibi- ve IŞİD'den ele geçirdiği diğer bölgeleri kontrol altına tutmaktadır. IKBY bu ele geçirilen bölgeler için oldubitti siyaseti izlemektedir. Bölge yetkilileri "kan dökerek ele geçirdikleri" hiçbir bölgeden çekilmeyeceklerini açıklamaktadır. Referandumun tartışmalı bölgelerde de yapılması ve bu bölgelerin Bağdat yerine IKBY'nin bir parçası olmak istediklerini gösterecektir. IKBY mevcut sınırları referandumdan aldığı güç ile Bağdat'la müzakere ederek meşrulaştırmak isteyecektir. Tartışmalı bölgelerden çıkacak evet oyları IKBY için pazarlık kozu olacaktır.

IKBY'nin referanduma gittiği bu günlerde bölge parlamentosu KDP ve Goran Hareketi arasındaki krizden dolayı çalışamamaktadır. Bölgesel parlamentonun yanı sıra IKBY başkanlık pozisyonu da sorunludur. Barzani'nin görev süresi 2013'te dolmasına rağmen iki yıl uzatılmıştır. 2015 yılına gelindiği zaman ise seçime gidilecek yeterli bütçenin olmadığı öne sürülerek seçimler tarih açıklanmadan ertelenmiştir. Mesud Barzani'nin başkanlık yetkilerini kullanmasına fiili bir engel olmamasına rağmen yapılacak bir referandumun meşruiyeti tartışılacaktır. Parlamento ve başkanlık seçimlerinin 1 Kasım 2017’de yapılacağı açıklanmıştır. Ancak bu tarih referandum tarihinden sonra olduğu için referanduma verilen desteğin arttırılmasına yönelik olarak değerlendirilebilir.

25 Eylül 2017'de yapılması beklenen referandum ertesi gün bir bağımsızlık ilanına yol açmayacaktır. Ancak referandum sonucu IKBY yetkililerinin elinde daha önce sahip olmadıkları bir karta dönüşecektir. Bu kart ile bağımsızlık elde edilmese bile bağımsızlık sürecinin önü açılacaktır. Referandum süreci ile tartışmalar yapılsa bile referandum sonuçlandıktan sonra içerisinden geçilen süreç unutulacak ve referandum sonucu kabul görecektir. Barzani referandum ile ilgili duygusal açıklamalar yapmakta ve bu açıklamalar ile bölgede yaşayan Kürtleri konsolide etmeye çalışmaktadır. Barzani, bölgede yaşanan sorunların ötesine geçerek bütün partileri kendi etrafında birleştirmeye çalışmaktadır.

Bağdat'tan gelen sınırlı tepkiyi engellemek için ise referandumun sadece halkın isteğini göstereceğini başka bir amacının olmayacağı mesajı gönderilmektedir. Bu mesaj ile son dönemdeki IKBY'nin yoğun diplomatik gündemi çelişmektedir. IKBY, 3 Mayıs'tan itibaren Fransa, ABD, Avustralya, Arap ülkeleri, Macaristan, Bulgaristan, Belçika ve AB'den çeşitli ziyaret ve görüşmeler ile destek istemiştir. Sadece halkın niyet beyanı olarak görülen bir referandum için böyle bir destek çağrısına gerek olmayacaktır.

IKBY'nin bağımsızlığı önündeki engellerden bir tanesi de IBKY'nin bağımsız ilan ederse karayla çevrili -landlock- bir ülke olacak olmasıdır. Bu durumda Türkiye, Irak, İran veya Suriye'den destek alması gerekecektir. Bu dört ülke ortak bir karar alacak bir durumda değildir. Ancak Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devletine destek olacakları anlamına gelmemektedir.

Referandum konusunun tekrardan gündeme çıkmasında Kerkük'teki bayrak krizinin etkisi vardır. KYB'li Kerkük Valisi Necmeddin Kerim'in resmi yazışmalarda Kürtçe kullanılması ve IKBY bayrağının resmi binalarda göndere çekilmesi kararına tepki olarak bağımsızlık referandumu gündeme gelmiştir.  IKBY bölgesinde KYB'nin etkinliğinin artmasına tepki olarak Barzani bu konuyu tekrardan gündeme taşımıştır. Böylece hiçbir Kürt partisinin karşı çıkamayacağı bir konu üzerinden bölgede kendi etkinliğini arttırmak istemektedir.

IKBY’nin açıkladığı referandum bölgedeki partiler arasındaki dengeler açısından KDP etkinliğini arttırmak için tekrar gündeme getirilmiştir. Ancak bunu sadece gündem oluşturma çabası olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır. Nitekim bu karar iç siyasette bir oldubitti olarak değerlendirilebilir. Referandum kararı iç siyasetin ötesinde Bağdat ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilere dayalı olarak gündeme gelmiştir. Bağdat’ın IKBY üzerinde askeri bir yaptırım uygulaması beklenmemektedir. Dış şartlar IKBY’nin istediği şekilde biçimlense bile bağımsız olabilmek için gerekli şartları sağladığı söylenemez. Bu yüzden referandumun bir bağımsızlık ilanı ile sonuçlanması beklenmemektedir. Nitekim referandum Bağdat ile yapılacak pazarlıkların başlayacağı yeni bir sürecin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.