IKBY Siyasetinin Azınlık Kotası Çıkmazı

Irak'ın önde gelen Kürt partileri, ülkenin bir sonraki hükûmetinin kurulması konusunda devam eden siyasi krizin karşıt bloklarında yer almaktadır. Bu konudaki temel ayrım, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) anlaşmazlıklarının bir uzantısı olarak Bağdat siyasetinde de rekabet yaşayan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında uzun süredir devam etmektedir. Bu çatlak şu anda IKBY’yi büyük bir siyasi krize sokmakla tehdit etmektedir. IKBY’nin 111 üyeli parlamentosu için 1 Ekim 2022’de seçimlerin yapılması planlanmaktadır. Bu seçimler, 1992 yılında kurulan yasama meclisinin yaptığı altıncı seçim olacaktır. Hâlihazırda parlamentoda 45 sandalyeli bir gruba sahip olan KDP hem Bağdat'ta hem de Erbil'de gücünü daha da artırmayı arzulamaktadır. Öte yandan KYB ve diğer Kürt siyasi partileri, IKBY'deki mevcut seçim kanununun bölge parlamentosundaki temsilde adaleti engellediğini iddia etmektedir. Bu partilerin yaklaşan seçimlerden önce geniş kapsamlı reformlar talep etmesi 1 Ekim seçimlerinin planlanan tarihte yapılıp yapılamayacağına dair şüphelere yol açmaktadır.

IKBY’de Azınlıklar Nasıl Seçiliyor?
KYB başta olmak üzere Goran (Değişim) Hareketi, Yeni Nesil Hareketi, Kürdistan Adalet Cemaati ve Kürdistan İslam Birliği seçim reformları talep etmektedir. Bu partilerden 39 milletvekili hâlihazırda seçim yasasını değiştirmek için çaba göstermektedir. Temel şikâyetleri ise KDP’nin bölgedeki mevcut tek bölge seçim sisteminden yararlanarak azınlık kotaları sayesinde parlamentoda büyük temsil imkânı elde etmesidir. Mevcut seçim kanununa göre, IKBY Parlamentosundaki 11 sandalye azınlıklara tahsis edilmiştir. Bu koltukların beşi Hıristiyanlara, beşi Türkmenlere, biri de Ermenilere ayrılmıştır. Ancak nüfus olarak diğer azınlıklara göre daha az bir nüfusa sahip olan Araplar, Bahailer, Kakailer, Sabiler, Yezidiler ve Zerdüştler gibi diğer yerel azınlık gruplarına bölge parlamentosunda kota tahsis edilmemiştir.

KYB ve diğer siyasi partiler KDP’nin azınlık temsilcilerini bünyesine katarak mecliste daha fazla sandalye kazanma imkânına eriştiğini savunmaktadır. IKBY'deki Hristiyan ve Türkmen nüfusunun kayda değer bölümü KDP kontrolündeki Duhok ve Erbil şehirlerinde yaşamaktadır. KDP ve diğer Kürt partileri bu azınlık gruplarından kendilerine sadık siyasi yapılar kurmakla suçlanmaktadır. Öyle ki Goran Hareketi, KDP'nin birçok Peşmerge gücü mensubunu ve polis memurunu 2018 parlamento seçimlerinde azınlık listelerine oy vermeye teşvik ettiğini iddia etmiştir.

2014 yılında IŞİD tarafından soykırıma uğratılmış etnik-dinî bir topluluk olan Yezidiler, KDP'nin azınlıkları başarılı bir şekilde bünyesine katmasının bir örneği olarak görülebilir. Bağdat parlamentosunda Yezidilere bir sandalyelik kota ayrılmışken, Erbil’deki parlamentoda kota verilmemesi oldukça dikkat çekicidir. Özellikle Bağdat parlamentosunda Ekim 2021 Irak genel seçimlerinde KDP listesinden üç Yezidi vekilin Irak Parlamentosuna girdiği dikkate alındığında KDP’nin azınlıklar üzerinden siyaseti güçlü zemin bulmaktadır.  Nitekim Yeni Nesil Hareketi'nin lideri Şahsuvar Abdülvahit, IKBY de dâhil olmak üzere Irak'ın hegemon partilerini azınlık gruplarını siyasi piyon olarak kullandıkları gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirmişti. Seçimlerde azınlık kotalarının güçlü partilerce araçsallaştırılması azınlık topluluklarını parçaladığı gibi demokratik sürece zaten zayıf olan güveni daha da aşındırmaktadır.

Kürt Partileri Çıkmazda
6 Kasım’da görev süresi sonra ereceğinden mevcut IKBY Parlamentosu seçimlerinin o tarihten önce yapılması gerekmektedir. Ancak tarafların seçim kanunu konusunda ayak diremesi bölgede siyasi bir belirsizliğe kapı aralayabilir.

Örneğin, Kürdistan İslam Birliği IKBY Parlamento Grup Başkanı Şerko Cevdet 5 Nisan'da, “Kürdistan bölgesi tek bir seçim bölgesi olmamalı çünkü bu bir partinin tüm ilçeler üzerinde kontrolüne yol açacaktır. Bu da olumsuz sonuçlar doğuracaktır” açıklamasını yapmıştır. KYB ve diğer Kürt siyasi partileri, IKBY'nin Erbil, Duhok, Halepçe ve Süleymaniye olmak üzere dört seçim bölgesine bölünmesini istemektedir. Süleymaniye ve çevresinde farklı azınlık grupları yaşasa da bu grupların şu anda bölge parlamentosunda temsil edilmediği dikkatlerden kaçmamalıdır. KYB, yaklaşan 1 Ekim seçimlerinden önce seçim reformu yapılması konusunda sert bir duruş sergilemektedir. Nitekim KYB Siyasi Büro üyesi Stran Abdullah 5 Nisan'da partisinin, “Seçim kanunu değiştirilmediği sürece parlamento seçimlerine katılmayacağını” ifade etmiştir.

KYB'nin seçim reformu konusundaki ısrarı Bağdat'ta yeni hükûmeti kurmak için devam eden müzakerelerin bir parçası olarak da okunabilir. Zira Irak’ta geçen Ekim ayındaki Irak Parlamentosu seçimlerinden bu yana altı ay içinde yeni bir hükûmet kurulması mümkün olmamıştır. KYB, Bağdat’taki siyasi denklemde İran destekli Şii Koordinasyon Çerçevesinin yanında yer alırken, KDP de Sadr Hareketi ve başlıca Sünni Arap partileriyle birlikte rakip bir koalisyonun parçası olarak konumlanmıştır. Hâl böyle olunca Bağdat'taki siyasi tıkanıklığın uzamasının, IKBY’deki uyuşmazlığı daha da şiddetlendirmesi kaçınılmaz görünmektedir. KDP ile KYB arasındaki açmaz devam ederse ve IKBY seçim yasası üzerinde anlaşma sağlanamazsa IKBY parlamento seçimlerinin ertelenmesi ihtimal dâhilindedir.

Azınlıkların Temsili Kilit Önemde
Azınlık temsilinin gelecek IKBY Parlamento seçimlerinde belirleyici faktör olacağına şüphe yoktur. Zira azınlık kotası kapsamındaki sandalyelerin kazanılmasının daha kolay olarak görülmesi bu faktörün dinamiklerinden biridir.

2018 seçimlerinde, %50'lik seçime katılım oranında bir milletvekilinin seçilebilmesi için büyük partilerin kabaca 15 bin oya ihtiyacı vardı. Buna karşılık, bölgesel parlamentoda azınlıklara ayrılan 11 sandalyeden bir tanesi için sadece yaklaşık 1500 oya gerek duyulmuştu. Azınlık koltukları KDP gibi baskın partiler için kolay lokma olarak görülmektedir. Ancak seçim yasasında reform yapılması ve azınlık kotalarının birden fazla bölgeye yayılması hâlinde KDP parlamentodaki azınlık sandalyeleri üzerindeki kontrolünü kaybedebilir.

Sonuç olarak, azınlık kotalarının araçsallaştırılması, ABD’nin 2003’teki Irak işgalinden bu yana sadece IKBY’de değil tüm ülke siyasetinin yaygın ve anti-demokratik bir özelliği olagelmiştir. Bu nedenle Irak’ta temsilin güçlü olduğu siyasi sistem geliştirmenin yolu azınlık gruplarının büyük siyasi partilerden bağımsız olmalarından ve kendi seçim bölgelerinden temsilciler seçmelerine izin verilmesinden geçmektedir.

Bu makale Amwaj Media’da, 14 Nisan 2022 tarihinde “Iraqi Kurdish politics in gridlock over minority representation” başlığıyla yayımlanmıştır.