Bakış

IKBY’de Göç Olgusu: Kürtler Neden Batıya Gidiyor?

Son dönemde Belarus-Polonya sınırında yaşanan göçmen krizinin uluslararası bir krize dönüşme potansiyelinin ortaya çıktığı görülmektedir. Bir taraftan Avrupa ülkeleri sürece dâhil olurken, diğer taraftan Rusya’nın dış politika hamlelerinin göçmen krizini tetiklediği konuşulmaktadır. Öte yandan, söz konusu krizin baş aktörü olarak Iraklı Kürtlerin ön plana çıkmış olması da oldukça dikkat çekicidir. Nitekim 24 Kasım 2021 tarihinde Irak, Suriye, Somali ve İranlı 27 göçmenin, şişme bot aracılığıyla Fransa’nın kıyı şehri Dunkirk’ten İngiltere’ye ulaşmaya çalışırken hayatını kaybetmesi, uluslararası kamuoyunun gündemine oturmuştur. Manş Denizi açıklarında batan botta ölenlerin 16’sının Iraklı Kürt olduğu da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından teyit edilmiştir.

Söz konusu facia, Belarus-Avrupa Birliği (AB) sınırlarında aylardır sürüncemede kalan göç krizinin zirvesinde yaşanmıştır. Öyle ki 2021 yılının Ağustos ayından beri Irak, Suriye ve diğer Ortadoğu ülkelerinden binlerce kişi Belarus üzerinden AB ülkelerine göç etmeye çalışmaktadır. Mevsimsel nedenlerle hava şartlarının sertleşmesiyle beraber AB sınırlarını aşmaya çalışan göçmenler daha büyük risklerle karşı karşıya kalmış, biri 14 yaşında çocuk dâhil olmak üzere en az 11 kişi Belarus-Polonya sınırında yaşamını yitirmiştir. IKBY Sözcüsü Cutyar Adil, göçmen akınının başladığı tarihten beri AB sınırlarında mahsur kalan 16 ila 17 bin kişinin 7-8 bininin Iraklı Kürt olduğunu öne sürmüştür.

Polonya, Litvanya ve Letonya gibi AB’nin doğu ülkelerinin Belarus sınırlarına polis ve güvenlik kuvvetlerini yerleştirmesiyle Kürt ve diğer göçmenler giderek kızışan bir jeopolitik ihtilafın ortasında kalmıştır. Belarus yönetiminin, AB’yi cezalandırmak için göçmenleri siyasi bir araç olarak kullandığını öne süren AB liderleri sınırdaki göçmen krizini Rusya-Belarus blokunun AB’ye karşı yürüttüğü “hibrit savaşın” parçası şeklinde nitelendirerek Iraklı göçmenleri gittikçe güvenlikçi bir yaklaşımla ele almaya başlamıştır.

Yerel medya kuruluşları ve IKBY’de göç üzerine çalışan gayriresmî kurumlar, 2020 yılının başından beri ortalama 32 bin kişinin IKBY’den göç ettiğine işaret etmektedir. Bu rakamlar bölgeyi düzensiz göç yoluyla terk edenleri kapsarken, Erbil ya da Bağdat yönetimleri bu konuyla ilgili resmî bir veri sunmamaktadır. Buna karşın son dönemde Manş Denizi’nde ve Belarus-AB sınırlarında can veren onlarca Kürt göçmenin medyaya yansımasıyla IKBY’den göç eden ya da göç etme girişiminde bulunan Iraklı Kürtlerin sayısının arttığı görülmektedir. Hatta IKBY’den göç olgusu ile ilgili pek çok analiz ve tartışma, mevcut tablonun vahametini 1990’lı yıllardaki kanlı Kürt iç savaşından dolayı yaşanan kitlesel göç hareketine paralellikler kurmaktadır.

Refah seviyesi Irak’ın geri kalan bölgelerine nazaran daha yüksek olan IKBY’den artan göçler bazı dinamiklerin değişiminin işaret fişeği olarak görülebilir. Kürtlerin özellikle AB ve İngiltere’ye göç etme motivasyonlarının nedenlerinin irdeleneceği bu çalışmada, aynı zamanda bölgedeki ekonomik ve siyasal gelişmelere yönelik artan hoşnutsuzluktan kaynaklanan geleceğe dair umutsuzluk hissinin, Kürtleri daha fazla refah, güvenlik ve eğitim fırsatları aramaya teşvik ettiği öne sürülecektir.