Irak Parlamentosu Toplantısı ve Beklentiler

10 Ekim 2021’de gerçekleştirilen Irak parlamento seçimlerinin ardından ancak 50 günde açıklanabilen sonuçlar, Irak Federal Yüksek Mahkemesinin (IFYM) 26 Aralık 2021 tarihinde onaylamasıyla kesinleşmiş ve parlamentonun başkanını seçecek ilk toplantısı için 9 Ocak 2022 tarihi kararlaştırılmıştı. Bunun üzerine siyasi gruplar arasındaki görüşme trafiği hız kazanmış ve özellikle hükûmet kurması beklenen, 73 sandalye ile seçimlerin galibi Mukteda es-Sadr’ın başta Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Sünni gruplarla yaptığı görüşmeler dikkat çekmişti.

Toplantı günü geldiğindeyse seçimlerin kaybeden tarafı olarak görünen ve hem seçim sonuçlarına hem de parlamentodaki oturuma itiraz eden İran’a yakın Şii milis grupların desteğindeki Fetih Koalisyonu ve Kanun Devleti Koalisyonu’nun direncine rağmen, yeni Irak Parlamentosu, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih’in çağrısıyla 9 Ocak 2022’de toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıdan hemen önce Mukteda es-Sadr’a bağlı taraftarlar ve milis gücü Sarâyâ es-Selam’ın üyeleri Bağdat’ta sokaklara inerek gövde gösterisi yaptı. Bu durum ilk toplantının gergin başlamasına neden oldu. Nitekim hükûmetin kimin tarafından kurulacağı konusunda Şii gruplar arasındaki seçim sonuçlarıyla başlayan gerginlik, ilk toplantıya da yansıdı.

Parlamentonun ilk oturumunda, Şii Koordinasyon Çerçevesi’ni oluşturan Fetih Koalisyonu ve Kanun Devleti Koalisyonu’nun başını çektiği yapı, 88 sandalyeyle en büyük parlamento blokuna sahip olduklarını iddia eden bir bildiri sunmasına rağmen, toplantıya katılım göstermedi. Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin milletvekillerinin oturumdan çekilmesi ve oylamaya katılmama kararı almasından sonra 228 milletvekilinin katıldığı parlamentonun ilk oturumunda bir önceki dönemin Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi 200 oy alarak tekrar seçildi. Parlamento Birinci Başkan Yardımcısı Sadr Grubu’ndan Hâkim ez-Zemili, Parlamento İkinci Başkan Yardımcısı ise KDP’den Şahvan Abdullah oldu. Böylece hükûmet kurulmasına ilişkin ilk takvimin ilk aşaması aşıldı ve ilk kilit açılmış oldu. Bundan sonraki süreçte cumhurbaşkanının seçilmesi ve daha sonra cumhurbaşkanının da hükûmeti kuracak kişiyi görevlendirmesi gerekiyor. Ancak hem parlamento oturumunda hem de parlamento oturumu öncesinde yaşanan gelişmeler, Irak’ın yeni döneminin farklılaşabileceğinin sinyallerini veriyor. Nitekim özellikle Şii gruplar arasında yaşanan siyasi gerginlik net bir kutuplaşmaya dönüşmüş görünüyor. Parlamentonun ilk oturumunda bu durum daha da belirgin hâle geldi. Zira Şii Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Grubu arasında sert tartışmaların yaşandığı görüldü. Bunun üzerine oturumun başkanlığını yürüten ve parlamentonun en yaşlı üyesi olan, Irak Parlamentosunun eski başkanlarından, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin Parlamento Başkan adayı Mahmud el-Meşhedani’nin parlamento oturumunu erteleme kararı alması üzerine, parlamentoda gerginlik yükseldi. Hatta Sadr Grubu’ndan bir milletvekilinin Meşhedani’ye saldırdığı iddiaları ortaya atıldı. Nitekim Daha sonra Meşhedani’nin hastaneye kaldırıldığı açıklandı.

Meşhedani’den sonra oturuma parlamentonun ikinci en yaşlı üyesi Halid el-Darraci başkanlık etti. Hastaneye kaldırılan Meşhedaniyi’yi Nuri el-Maliki, Hadi el-Amiri ve Kays el-Hazali birlikte ziyaret ederek Sadr Grubu’na karşı bir mesaj vermiş oldu. Bununla birlikte Sadr Grubu milletvekillerinin “kefeni” sembolize eder şekilde üzerlerinde beyaz örtülerle toplantıya girmesi de ilginç görüntüler oluştururken, “ölüme kadar varız” mesajı olarak algılandı. Bu durum Sadr’ın hükûmeti kurma açısından kararlılığını da gösteriyor. Nitekim seçim öncesi ve sonrası görüşmelerden ortaya çıktığı üzere Sadr’ın KDP ve bir araya gelen Sünnilerle ittifak yapması bekleniyordu. 73 milletvekiline sahip olan Sadr Grubu ile birlikte toplantıya katılan milletvekillerinin büyük bölümünün Halbusi’ye oy vermiş olması, bu ittifakın bir göstergesi olarak ifade edilebilir. Her ne kadar Halbusi’nin liderliğini yaptığı Takaddum ile ortak hareket etme kararı alan Hamis Hancer’in liderliğindeki Azim Koalisyonu içerisinde yer alan Mahmud Meşhedani, Halid el-Ubeydi, Sabit el-Abbasi, Musanna es-Semarrai, Talal ez-Zevbayi ve Ahmed el-Cuburi oylama sırasında Halbusi’ye oy vermeyi reddederek, Şii Koordinasyon Çerçevesi ile ittifak yapsa da Sünnilerin büyük kısmının yönetimden pay almak ve kazanan tarafta olmak istediğini söylenebilir.  Buna rağmen parlamentonun ilk oturumunda Sünni gruplardan kopmaların yaşanmış olması da hem Sünni birlikteliği hem de hükûmetin kurulması konusunda oluşturulacak ittifakta ortaya çıkabilecek olası çatlaklar açısından endişe verici. Zira daha önceki dönemlerde Sünnilerin öncülüğünü yapan Salih el-Mutlak’ın liderliğindeki Irak Ulusal Diyalog Cephesi ve İyad Allavi liderliğindeki Irakiye Listesi tecrübeleri ortada. Özellikle 2010’da en yüksek milletvekilini alan grup olan Irakiye’nin hükûmet kurma sürecinde yaşadığı dağılma dikkate alındığında, Sünni gruplar arasında ortaya çıkabilecek ihtilafın derinleşmesi ihtimali akıllarda tutulmalı. Nitekim Azim Koalisyonu’ndan ayrılan isimlere bakıldığında Irak’taki Sünni siyasetinin önemli isimleri olduğu görülüyor. Bu durum önümüzdeki süreçte Sünniler arasında yeni bölünmelerin ortaya çıkabileceğinin işareti olabilir. Bu noktada Sünnilerin alacağı bakanlıklar ve bakanların performansının belirleyici olabileceğini söylemek mümkün.

Öte yandan Irak Parlamentosunun ilk oturumundan hemen önce Irak’taki Kürt siyasetinin yürütücü gücü olan KDP ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) hükûmet görüşmelerini ortak yürütme kararı almış olması da hükûmetin kurulması noktasında kolaylaştırıcı faktörlerden biri olacak. Zira bundan sonraki süreçte bir ay içerisinde Irak’ın yeni hükûmetini kurması için başbakanı görevlendirecek olan cumhurbaşkanının seçilmesi gerekiyor. Bu noktada 2003 sonrası Irak’ta oluşan siyasi teamül gereği cumhurbaşkanlığı pozisyonunun alan Kürtlerin nasıl hareket edeceği önemli. 2018’de KDP ve KYB arasında bu konuda yaşanan çekişme hâlen akıllarda. Bu nedenle oturum öncesi KDP ve KYB’nin anlaşmış olması önemli. Daha önce KYB’li bazı yetkililer tarafından yapılan açıklamada Berham Salih’in yeniden aday gösterilebileceğine ilişkin işaretler verilmişti. Her ne kadar KDP’nin 2018’de Berham Salih’e karşı tutum aldığı akıllarda dursa da KDP’nin KYB ile ittifakı bozmamak için KYB’nin göstereceği adaya riayet etmesi bekleniyor. Ancak Şiilerin başbakan konusunda nasıl bir tavır sergileyeceği hükûmet açısından belirleyici olacak. Sadr’ın bu kez “ulusal çoğunluk hükûmeti” kurulması konusunda bir kararlılık içerisinde olduğu görülüyor. Bu noktada 2003’ten bu yana parlamentoya girmeye hak kazanan bütün grupların hükûmette yer aldığı ve “ulusal birlik hükûmeti” olarak ifade edilen hükûmet yapısının değişmesi olası. Bu durum Irak için bir ilk olacak niteliktedir. Zira 2003’ten bugüne kadar Irak’ta hiçbir dönemde bir muhalefet yapısı olmadı. Bugün itibarıyla eğer Şii Koordinasyon Çerçevesi Sadr’ın şartlarına uymazsa, hükûmetin ulusal çoğunluk hükûmeti olarak kurulması muhtemel. Zaten İmtidad Hareketi, Yeni Nesil Hareketi ve İştirak-i Kanun Hareketi’nin hükûmete hiçbir şekilde katılmayacağını açıklamış olması doğal bir muhalefetin ortaya çıkmasını beraberinde getirecek. Diğer taraftan Sadr da her hareketiyle geri adım atmayacağını gösteriyor. Parlamento başkan yardımcılığı için Sadr Grubu içerisindeki güçlü isimlerden biri olan Hakim ez-Zemili’nin de gösterilmiş olması, Sadr’ın güçlü bir mesaj vermek istediği şeklinde yorumlanabilir. Buradan hareketle Şii grupların uzlaşmaması/uzlaşamaması durumunda Irak’ın siyasi geleceğinde yeni bir dönemin başlayacağını söylemek yanlış olmayacak.

Bu görüş 11 Ocak 2022’de Rudaw internet sitesinde "Irak Parlamentosu Toplantısı ve Beklentiler” başlığıyla yayınlanmıştır.