Irak’ta Su Kaynakları Yönetimi ve Gelecek Dönem İçin Çalışmalar

Dr. Tuğba Evrim MADEN, ORSAM Su Araştırmaları Programı Uzmanı, temaden@hotmail.com
Irak, yaşadığı su probleminden Türkiye ve Türkiye’nin Fırat-Dicle havzası üzerinde inşa ettiği barajları sorumlu tutmaktadır.  Geçen yaz döneminde basında çıkan haberlerde de görüldüğü gibi Irak bu iddiasını sıkça dile getirmektedir. Öncelikle sorulması gereken soru Irak’ın su kaynakları nedir ve su kaynakları yönetim durumu nedir?
 
Öncellikle belirtmeliyim ki su kaynaklarına ilişkin veriler hakkında sabit bir bilgiye ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Yıllık ortalama yağış miktarı ile Irak’ın yüzölçümü ile çarptığımızda kabaca ortaya çıkan rakam 94,68 milyar metreküptür. FAO verilerine göre Irak’a yıllık yağış oranı 216 mm’dir ve Irak’ın yüzölçümü ise 438,320 kilometre karedir. FAO rakamlarına göre, söz konusu rakamlar 2000 yılına aittir, yılda kişi başına 2632 metreküptür. Dünya Bankasına göre bu rakam 2006 yılı raporuna göre 2500 metreküpün üstündedir.  BM tarafından hazırlanan “Water in Iraq Factsheet” başlıklı yayınında 2010 yılı için bu değer 2400’dür. 2011 yılında yayımlanmış “Water Resources and war in Iraq”, adlı eserde Irak’ta yıllık ortalama yağış 154 mm/yıl olarak belirtilirken, kişi başına düşen yenilenebilir su miktarı da 3287 metreküp/kapita/yıl olarak belirtilmiştir. Verilerde ki tutarsızlık kendi başına büyük bir sorun teşkil etmektedir.
 
Irak’ta yeraltı sularının yoğun kullanımı da dikkat çeken bir diğer unsurdur. Akiferlerin kontrolü ve yönetiminin minimum düzeyde olması yeraltı suyunun kalite ve miktar açısından durumunu da tehdit etmektedir.  Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Irak sınırı boyunca önemli bir yeraltı suyunun varlığı Iraklı meslektaşlarım tarafından dile getirmişlerdir. Bu suyun Irak tarafından kullanılmadığı belirtilirken, illegal kullanımına ilişkin bir bilgiye sahip olmadıklarını da belirtmişlerdir. Bu kaynağın Suudi Arabistan tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığını düşünmekteyim.
 
Özelilikle Irak’tan gelen Dicle kollarından Diyala önemli bir su kaynağıdır. Memba ülkenin İran olduğu Diyala nehri kollarından Alwand Nehri sularının dönem dönem özelliklede yaz aylarında kesilmesi bölgede özellikle çiftçiler açısından problem yaratmaktadır. Kronikleşen bu durum özellikle yaz aylarında basında gündeme getirilmektedir.
 
Uzun yıllar savaş içerisinde olan Irak’ın su depolama yapıları ve su taşıma sistemleri büyük zarar görmüştür. Ayrıca, su kaynaklarının verimli kullanılamamasından kaynaklanan yönetim içersindeki aksaklıklar yaşanan su sorununu arttırmaktadır.  Savaş öncesinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF’in 1995 verilerine göre şehirlere yüzde 96 oranında, kırsal kesime de yüzde 48 oranında güvenli su sağlanımına ulaşmıştır. Şehir nüfusunun yüzde 93’ü ve kırsal nüfusun yüzde 31’i, farklı sanitasyon şekillerinde temiz suya ulaşabilmektedir. ABD’nin Mart 2003’de bombalı saldırıları sonucu sonrası barajlar, pompalama istasyonları, kanallar, deniz suyu arıtım tesisleri ve atıksı arıtım tesisleri zarar görmüştür. 2004 yılı verilerine göre, şehir nüfusunun yüzde 73’ü, kırsal nüfusun yüzde 43’ü temiz suya ulaşabilmektedir. Bağdat’ta yaşayan yüzde 25’i ise su dağıtım ağına dahil değildir. 2007 yılı verilerine göre atık suyun sadece yüzde 17’si arıtılarak nehirlere deşarj olmaktadır. Bunun sonucunda çocuklarda su kaynaklı hastalıklar çoğalmış, yüzey suları ve akiferlerde kalite sorunu gözlenmeye başlanmıştır. BM’nin hazırladığı Water in Iraq Factsheet verilerine göre 2010 yılında yüzde 57’si beş yaş altı çocuk olmak üzere, 884.000 diyare vakası tespit edilmiştir. Su kaynaklı hastalıklar sebebiyle, 1000 çocuktan 41’i beş yaşına gelmeden yaşamını yitirmektedir. Su kalitesinin de büyük bir sorun haline geldiği Irak’ta içme ve tarım amacıyla kullanılan suyun kalitesi Irak Ulusal Standartları ve Dünya Sağlık Örgütü değerlerinin çok altında kalmaktadır.
 
BM’ye göre Irak 2015 yılında,  yüzde 91 olarak hedeflen suyun evsel kullanım miktarını karşılamakta zorluk yaşayacağı öngörülmektedir. Irak Sulama Bakanlığı, gelecek yıllarda artacak su yönetimi sorununa çözüm bulmak için 2015-2035 yıllarını kapsayan 20 yıllık Irak’ın Su ve Toprak Kaynakları Stratejisi planı çalışmalarına başlamıştır. Başlangıçta veri toplama ve planı uygulamak için gerekli analitik araçların toplanmasına odaklanan bu plan içerisinde ülke bütününe dağılmış 121 sulama projesinin, 7 büyük barajın ve 18 bentin değerlendirilmesi ve detaylı haritalanması yer almaktadır. Planın ilk beş yılı yoğun bir dönem olarak planlanırken 2035 yılına kadar her 5 yılda bir planın güncellenmesi tasarlanmıştır.
  
“Irak’ın Su ve Toprak Kaynakları Stratejisi” planının içeriği aşağıda sıralanmıştır;
Mevcut ve gelecek tarımsal gelişme ve verimlilik Mevcut sulama ve ilgili su yapılarının etkinliği Evsel, kırsal ve sanayi amaçlı suyun tahsisi, atıksu arıtma, geri dönüşümü ve atıksu ve drenajdan dönen suyun tekrar kullanımı Yeraltısuları  ( yeraltısuyu ve yüzey suyu bağlantısı) Her bir sulama projesi için mevcut durum ve gelecek için su tahsisi Drenaj sistemi Tuzluluk ve tarıma etkisi Meraların durumu Hidroelektrik Ulaşım ve nakliye Balıkçılık Taşkın kontrolü Basra Bataklıkları Yukarı kıyıdaş ülkelerin projelerinin etkilerinin araştırılması Çölleşme ve tarım alanlarına etkisi İklim değişimi gibi su yönetimini ve sürdürülebilir kullanımı etkileyebilecek diğer etkenler. Bu plan kurulan yönetim komitesi ile birlikte bakanlıklardan seçilmiş karar vericiler ve teknik komite ile paydaşların desteği ile yürütülecektir. Bu plan entegre su kaynakları yönetimi yaklaşımı ile 2015, 2020, 2025 ve 2035 yılları için master plan hazırlanacaktır. Entegre yaklaşım içerisinde su yapılarının özelleştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma için farklı sektörlerden anapara yatırımı da söz konusudur.
 
Ayrıca bu planın kapsamlı stratejisinin uluslararası hukuka dayandığı ve Fırat-Dicle havzası kıyıdaşları ile “güvenli etkin” ve hakça kullanım ile zarar vermeme ilkelerinin kabul edilerek müzakereler yapılmasını da içermektedir. İtalya ve Ürdün’den üç şirket tarafından oluşturulan konsorsiyum ile planın 42 ay içerinde tamamlanması öngörülmektedir.
 
Dünya Su Gününde yaptığı açıklamada BM, Irak’ta suların kullanım aşamasında yüzde 50 oranında kayıp olduğunu belirtmiştir. Mevcut su kaybı, su kaynaklarının kötü yönetimi ve daha öncede belirtildiği gibi tahrip olmuş su yapılarından (barajlar, kanallar, su şebekeleri, sulama sistemleri vb.) kaynaklanmaktadır. Yukarıda sözü edilen plan uygulanabilir ve başarıya ulaşırsa su kaynaklarının etkin kullanımı açısından Irak için büyük fayda sağlayacağı ve yaşanan su sorununu hafifleteceği düşünülmektedir.
 
 
 
Kaynaklar
 
http://iq.one.un.org/Water-in-Iraq

http://waterwebster.org/IraqWater.html

http://earthtrends.wri.org/pdf_library/country_profiles/wat_cou_368.pdf

http://www.unesco.org/new/en/iraq-office/natural-sciences/water-sciences/water-in-iraq/