Bakış

Irak’ın İsrail ile Normalleşmesi Mümkün Mü?

2017’de göreve başladıktan sonra İsrail yanlısı Ortadoğu politikaları izleyen ABD Başkanı Donald Trump, Arap ülkelerinin Tel Aviv ile normalleşmesi bağlamında yoğun bir diplomasi faaliyeti gerçekleştirerek önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn daha sonra ise Sudan ile İsrail arasında diplomatik, siyasi ve ticari ilişkilerin normalleşmesine ara buluculuk yapmıştır. Normalleşme dalgasının devam edeceğine ilişkin sinyaller devam etse de söz konusu anlaşmaların bölgesel bir barış planından ziyade iç politik ve ekonomik çıkarları öncelediği ve Filistin’i kademeli olarak izole etme motivasyonu taşıdığı algısı Irak başta olmak üzere bazı bölge ülkelerinde tepkilere yol açmaktadır.

Nitekim 26 Ağustos’ta başka ülkelerin İsrail ile normalleşme adımlarının o ülkelerin iç işleri olduğunu ve Irak’ın bu duruma müdahil olmayacağını açıklayan Irak Hükûmet Sözcüsü Ahmet Molla Talal’ın “Irak yasaları İsrail ile normalleşmeyi yasaklıyor. Irak hükûmeti ve halkı bu durumu net olarak biliyor” ifadelerine rağmen ülkede tartışmalar son bulmadı. Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-Abadi hükûmetinde Başbakan Yardımcılığı yapan Baha Araci’nin 15 Ekim’de, İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi için ortamın uygun olduğu ve bu karara ilişkin önceliklerin Necef’teki Şii dinî merci tarafından belirleneceği yönündeki ifadeleri, ülkede tartışmaları alevlendirmiştir. Araci’nin açıklamasını Abadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu “Bu tür açıklamalar Irak'ın imajını, halkını, tarihini ve Filistin’in meşru haklarını ilkesel olarak kabul eden dinî otoriteyi baltalayan bir çarpıtmadır” ifadeleriyle reddederken, Şii lider Mukteda es-Sadr'a yakın isimlerden de eski bir Sadr Hareketi üyesi olan Araci'ye tepkiler gelmiştir.

İsrail ile normalleşme taraftarlarına ve aleyhtarlarına ek olarak normalleşmenin iki ülke arasındaki coğrafi mesafe nedeniyle acil bir gündem olmadığını ve Irak’ın öncelikle kendi gündemine odaklanması gerektiğini savunanlar da bulunmaktadır. Maruz kaldığı gerilimler ve çatışmalar nedeniyle neredeyse tamamen tahrip olan fiziksel-sosyal altyapısını ve kurumlarını yeniden inşa etmeye çalışan Irak, dış politikasında bir süredir açılım arayışlarına girse de toplumsal tepki, tarihsel travmaların ve İran’ın ülkedeki hegemonik etkisi İsrail ile normalleşmenin önünde engel teşkil etmektedir. Buna karşın, çevre ülkelerin İsrail ile ilişkilerini yumuşatması ve İran’ı sınırlandırma arayışı Bağdat-Tel Aviv hattında temasın sağlanması konusunda baskı unsuru olabilir.