Mahakali Andlaşması ve Aşağı Kıyıdaş Olarak Hindistan

Mahakali nehri, Taklakot bölgesinde doğan Kali nehri ve Himalayaların Zanskar bölgesinde doğan Kuthi Yankti nehirlerinin birleşmesiyle oluşur. Mahakali birçok küçük gölcük meydana getirerek ve başka kolları alarak güneybatıya doğru akar. Mahakali Nehri aynı zamanda Nepal ile Hindistan’ın Uttar Paradeş eyaleti arasında sınır oluşturmaktadır. Mahakali nehri Nepal toprakları içinde 188 km2’lik bir havzaya sahiptir.

 

Nepal ve Hindistan, yüzyıllar boyunca genel olarak iyi ilişkilere sahip olsalar da, kıyıdaş oldukları nehirlerde, su projeleri ile ilgili konularda ilişkileri sorunsuz olmamıştır. İki ülke arasında Nepal’de doğup, Hindistan topraklarında akmaya devam eden büyük nehirlerin suyunun paylaşımı konusunda uzun süredir ihtilaf bulunmaktadır. Ayrıca, yürürlükte olan andlaşmaların pek açık olmaması bu sorunları derinleştirmektedir.

 

Tarihi Gelişim

 

Nepal toprakları içindeki su kaynaklarını geliştirme faaliyetleri, Hindistan henüz İngiltere egemenliği altındayken başlatılmıştır. Yapılması düşünülen projelerle, kuzey Hindistan’da, Ganj’ın suladığı alanlarda taşkın kontrolü sağlanması, ayrıca yapılacak santrallerle elektrik enerjisi üretimi planlanmıştı. Bu projelerden beklenen fayda, çok üst düzeydeydi. Bu konuda 1945 yılında sunulan bir raporda, bir hidroelektrik santralinin Nepal’e karşılıksız verilmesi durumunda dahi, projenin karlılığını yitirmeyeceği vurgulanmıştır. Doğal olarak bu projeler, Nepal’in rızası olmadan gerçekleşemezdi. Ancak II. Dünya Savaşı’nın başlaması ve savaştan sonra İngiltere’nin bölgeyi terketmesi ile bu projeler gerçekleştirilememiştir.

 

1947 yılında Hindistan’ın bağımsızlığını kazanması ve 1951 yılında Nepal’de feodal Ranas yönetiminin devrilmesinden sonra, iki ülke de kalkınma ve modernleşme çabası içine girmiş ve bu amaçla Ganj nehrinin, Himalayalar’daki kolları üzerinde geliştirme faaliyetleri başlamıştır. Nepal ve Hindistan 1950’lerde Gandak ve Kosi nehirlerini kapsayan iki andlaşma imzalamışlar, fakat onbeş yıl boyunca bir ilerleme sağlanamamıştır. 1954 Kosi Andlaşması, Nepal’de bir vadide, nehir Tarai ovalarına girmeden önce, bir yüksek barajın inşasını öngörmekteydi. Ancak Hindistan’ın güvenlik kaygıları nedeniyle, Nepal’in bu kadar içlerinde, böylesi bir ana yapının inşa edilmesi, uygun bulunmamıştır. Ayrıca, Hindistan’ın iç politikası da işin içine girmişti. Yeni Delhi’nin sınırlı kaynaklarının nereye aktarılacağı sorunu bulunmaktaydı ve bu kaynakların Nepal ve Bihar için mi, yoksa Pencap için mi kullanılması gerektiği konusunda bir ihtilaf vardı. Gandak Andlaşması, Nepal’de yeni hükümetin işbaşına gelmesiyle 1959 yılında imzalanmıştır. Bu andlaşmada da Kosi Andlaşması’nda olduğu gibi tüm sulama yapılarının yönetimi Hindistan’a aitti. Bu durum Nepal’de hoş karşılanmasa da, 1966 yılında barajların inşasına başlanabilmiş ve Hindistan, Nepal toprakları içinde, tam kontrol sağlamıştır. Bu konudaki ilerlemenin yavaş gelişmesinin nedeni, Hindistan’ın su kaynaklarının yönetiminin kendi elinde olması yönündeki ısrarlı tavırları ve Nepal’in buna yanaşmamasıydı. Ayrıca Nepal’nin, aşağı kıyıdaşın, projelerden faydasının belirlenebilmesi için tarafsız bir değerlendirme yapılması isteğinin Hindistan tarafından reddi, projelerde, Nepal’in faydasının, Hindistan’dan az olduğu yönündeki Nepal inancının, pekişmesine neden olmuştur. (1)

 

Nepal ile Hindistan arasında, Mahakali nehri su projeleri hakkındaki müzakerelerde, öncelikli olarak iki ülke hükümetleri ve vatandaşları arasındaki karşılıklı güven eksikliği nedeniyle ortaya çıkan ihtilaflar belirleyici olmuştur. Nepalliler, 1920 Sarada Andlaşması, 1954 Kosi Andlaşması ve 1959 Gandak Andlaşması’nda, Nepal’in su paylaşımındaki iyi niyetinin Hindistan tarafından kullanıldığını ve bu andlaşmalarda Hindistan’ın çıkarlarının, Nepal’den çok daha fazla olduğuna inanmışlardır.(2) 

 

Nepal, Hindistan ile yaptığı müzakerelerde, Hindistan’ın sulama ve taşkın kontrolü faydalarını sürekli olarak reddetmesi ya da önemsememesinden rahatsızlık duymuştur. Çünkü Hindistan’ın, bu şekilde davranarak, kendi payına düşen maliyeti azaltmayı ve Nepal’e daha az çıkar sağlamayı hesaplamakta olduğunu düşünmüşlerdir. Hindistan sadece üretilen enerjinin maliyetine ödeme yapmak istemekte, böylece maliyetlerin çoğunu Nepal’in ihracat kalemine yüklemeyi amaçlamakta ve taşkın kontrolü ve sulama gibi faydaları dikkate almamaktadır.(3)

 

İki ülke arasında yapılan müzakerelerde Nepal, az gelişmiş bir ülke olarak, su kaynaklarının geliştirilmesine olan ihtiyacının az olmasını ve yukarı kıyıdaş durumda olmasını kullanarak müzakereleri uzun yıllar dondurabilmiş, ancak bu taktik 1991 yılına kadar uygulanabilmiştir. Nepal’in, Hindistan ile arasındaki ticaret dengesizliği ve Hindistan’ın Nepal’in su kaynaklarına olan yoğun ilgisi nedeniyle, Nepal’in duymamazlıktan gelme ve dondurma taktiği daha fazla uygulanamaz duruma gelmiştir. 1991 Aralığında yapılan, Hint-Nepal Ortak Ekonomik Komisyon toplantısında Hindistan, Nepal’in su kaynaklarının geliştirilmesi konusunda Hint kaygılarını ciddi olarak değerlendirmediği sürece, Nepal’in ticareti düzenleme ve transit ticaret anlaşması isteğine fazla ilgi göstermeyeceğini belirtmiştir. Bu durum Nepal’in su kaynaklarını geliştirme faaliyetlerini, iki ülke arasındaki diğer ilişkilerden ayrı tutamayacağını göstermiştir. Ayrıca, 1991 yılında Nepal’de başa gelen hükümet de bir an önce ülkenin gelişmesini ve kalkınmasını amaç edindiğinden, sorunu dondurma taktiğini izleyememiştir.

 

Mahakali Andlaşması

 

Mahakali Andlaşması, 12 Şubat 1996’da, Hindistan Başbakanı P.V Narasimha Rao ve Nepal Başbakanı Sher B. Deuba arasında imzalanmış ve 5 Haziran 1997 tarihinde, andlaşmanın 12. maddesi gereğince, tarafların onay belgelerini değiştirmesi ile yürürlüğe girmiştir. Andlaşma 75 yıllık bir süreyi kapsamaktadır ve on yılda bir gözden geçirilmesi hükme bağlanmıştır. Ancak taraflardan birinin isteği üzerine de daha önce ele alınması ve gerekiyorsa düzenlemelerin yapılması mümkündür. Mahakali Andlaşması su kaynakları ile ilgili üç projeyi içermektedir. Bunlar; Sarada Barajı, Tanakpur Barajı ve Pancheswar Projesi’dir.

 

Andlaşmanın parlamento tarafından onaylanması konusunda, kamuoyunda başlayan tartışmalar doğrultusunda, 10 Nisan 1996’da Birleşik Marksist-Leninist Parti Merkez Komitesi, andlaşmayı incelemek üzere bir komisyon kurmuştur. Komisyon birçok olumlu ve olumsuz nokta tespit ettiğini bildirdikten sonra, Birleşik Marksist-Leninist Parti içinde, andlaşmanın onaylanıp onaylanmaması üzerine bir bölünme yaşanmıştır. Ancak partinin merkez komitesi, andlaşmanın onaylanması yönünde bir karar almış ve 20 Eylül 1996’da, Mahakali Andlaşması, 2/3’den de büyük bir çoğunlukla parlamento tarafından onaylanmıştır. Ancak Parlamento oybirliği ile andlaşmadaki hükümlerin, Nepal’in payının, P’den düşük olacak şekilde yorumlanamayacağına dair hükümeti bağlayıcı bir karar almış ve bu yolla Hindistan’ın, andlaşmayı farklı yorumlamasının önüne geçilmek istenmiştir. (4)

 

Mahakali Andlaşması’na göre, iki ülkenin sınırını çizen bu nehir üzerindeki çalışmalar toplam net faydanın artırılması için entegre bir yolla yapılacaktır ve iki taraf da eşit fayda sağlayacak ve bu çıkarı elde etmek için yapılacak işlerin maliyetini eşit oranda paylaşacaktır. Ancak, Mahakali Andlaşması’nda taraflar soruna havza bazında yaklaşmamışlardır. Andlaşma, Pancheswar Projesi ile ilgili olan kollar ile sınırlıdır.

 

Mahakali Andlaşması’nda, Nepal ve Hindistan’ın mevcut kullanımları saklı kalmak koşuluyla, Mahakali nehri sularından faydalanmada, eşit hakları olduğu belirtilmiştir. Andlaşmada, ayrıca iki ülkenin Pancheswar Projesini, ortak olarak hazırlayacakları detaylı proje raporu ile uyum içinde uygulayacakları da hükme bağlanmıştır. Mahakali nehrinin akım durumu da andlaşmada düzenlenmiştir. Nepal ve Hindistan, suyu Tanakpur barajından itibaren hesaplamaya karar vermişler ve andlaşmanın 7. maddesi ile Mahakali nehrinin akımını azaltacak, engelleyecek veya saptıracak hareketler içine girmemeyi taahhüt etmişlerdir. Bu kuralın bir istisnası olarak da nehrin her iki kıyısında yaşayan insanların kullanımları gözönüne alınmıştır. Ancak bu kullanımların da, akımın %5’ini geçemeyeceği hükme bağlanmıştır. Mahakali Andlaşması, tarafların kendi toprakları içinde bulunan kollar üzerinde geliştirme faaliyetleri içinde bulunmasına izin verse de, bu faaliyetlerin Mahakali nehrinin akımına olumsuz etkide bulunmaması kuralını getirerek, bu izni fiilen olanaksız duruma sokmuştur.

 

Mahakali Andlaşmasının ilk kısmı, Sarada barajı ile ilgilidir. Nepal, andlaşma ile 15 Mayıstan 15 Ekime kadar olan yağışlı mevsimde Sarada barajından 1000 cusec (28.3 m3) su alma hakkını elde etmiştir. Andlaşmada, Sarada barajının herhangi bir şekilde işlemez hale gelmesi durumunda da, Nepal’in 1000 cusec’lik suyu alma hakkının bulunduğu belirtilmiştir.

 

Mahakali Andlaşması’nın ikinci kısmı Tanakpur Barajı ile ilgilidir. Nepal ve Hindistan, 1991 yılındaki ortak komisyon kararı ve 1992’de iki ülke başbakanları tarafından yayınlanan ortak bildiriyle, 250 metre yükseklikteki Tanakpur Baraj gövdesinin Jimuwa’da inşa edilmesini kararlaştırmışlardı. Bu amaç için Nepal 577 metre uzunluğunda, 2,9 hektar toprağını ve tarafsız bölgenin her iki yanındaki alanı Hindistan’ın kullanımına tahsis etmiştir. Mahakali Andlaşması’nda bu toprak parçasının Nepal’in tam ve münhasır yetkisi içinde olduğu ayrıca belirtilmiştir.

 

Nepal, Tanakpur Barajı’ndan yağışlı mevsimde 1000 cusec, kurak mevsimde de 400 cusec (11,3 m3) kullanma hakkına sahip olmuştur. Bu amaçla da Hindistan Tanakpur barajının sol kapağının yanına, ana regülatörü ve Hint-Nepal sınırı boyunca yeterli su taşıma kapasitesine sahip kanallar inşa etmeyi kabul etmiştir. Andlaşma, bu regülatörler ve kanalların Nepal ve Hindistan tarafından ortaklaşa işletileceğini de hükme bağlamıştır.

 

Nepal, andlaşmanın imzalandığı gün iki ülke başbakanları arasındaki mektup değişimi ile varılan mutabakat sonucunda, yıllık 70 milyon kwh elektirik enerjisi almaya hak kazanmıştır. Ayrıca, Mahakali nehrinin akımının artırılmasından sonra üretilecek enerjinin de yarısı Nepal’e ait olacaktır. Nepal de, üretilecek ilave enerjinin ve işletme masraflarının yarısını karşılamayı kabul etmiştir.

 

Andlaşmanın düzenlediği bir başka alan da, Pancheswar Projesi’dir. Pancheshwar projesinin bitirilebilmesi için de sekiz yıllık bir süre öngörülmüştür. Mahakali Andlaşması ile Pancheswar Projesi dört ana prensip üzerine oturtulmuştur:

 

   - Pancheshwar Projesi, her iki ülke için toplam net faydayı maksimize edecek şekilde planlanacak (Hidroelektrik, sulama ve taşkın koruma) ve her iki ülke su kaynaklarının geliştirilmesi için ortaklaşa çalışacaktır,

   - Pancheshwar çok amaçlı projesi, Mahakali Nehrinin sınır oluşturduğu yerde eşit güce sahip iki santral kurulacak (her ülke toprakları içinde bir tane) ve sağlanan elektrik iki ülke arasında paylaşılacak şekilde uygulamaya konulacaktır,

 

    - İki ülke, projenin maliyetini, kendilerine düşen fayda oranında üstlenecek,

 

    - Nepal, payına düşen elektrik enerjisinin bir kısmını Hindistan’a satacaktır. Bu enerjinin miktarı ve fiyatı taraflar arasında yapılacak olan görüşmelerden sonra belirlenecektir.

 

İki ülke arasında Pancheshwar çok amaçlı projesinin detaylı proje raporunun tamamlanması amacıyla uygulanacak prensipler ve düzenlemeleri içeren mektup teatisi yapılmış ve detaylı proje raporunun, andlaşmanın yürürlüğe girmesinden 6 ay sonra tamamlanması öngörülmüştür. Mektup teatisinde ayrıca, Pancheshwar Kalkınma İdaresi’nin kurulması ve bu idareyi denetlemek amacıyla da, Mahakali Nehri Komisyonu’nun atanması kararlaştırılmıştır. Bu komisyonun masraflarının da, iki ülke tarafından ortak olarak karşılanacağı karara bağlanmıştır.

 

Mahakali Nehri Komisyonun oldukça geniş bir çalışma alanı vardır. Komisyonun görevleri şunlardır:

      1. Mahakali Andlaşması uyarınca ilgili yapılar hakkında bilgi toplamak, gerekiyorsa denetlemek ve andlaşma şartlarının uygulanabilmesi için, iki ülkeye tavsiyelerde bulunmak,

      2. Mahakali Nehri’nin, Mahakali Andlaşmasına uygun olarak kullanılması ve korunması için Hindistan ve Nepal’e tavsiyelerde bulunmak,

      3. Projelerin uzmanlarca değerlendirilmesini sağlayıp, bu konularda tavsiyelerde bulunmak,

      4. Andlaşmanın uygulanması doğrultusundaki planların takibi ve koordinasyonunu sağlamak ve,

      5. Andlaşmanın yorumlanması uygulanması konusunda iki ülke arasında olabilecek herhangi bir farklılığı incelemek.(5)

 

Mahakali Andlaşması’nda sorunların çözümüne ilişkin olarak bir yapı kurulmuştur. Buna göre; eğer Mahakali nehir komisyonu üç ay içerisinde iki ülke arasındaki görüş ayrılıklarını inceleyip bir karar bildirmezse ya da taraflardan biri bu karara katılmaz ise anlaşmazlık hakem kuruluna sevk edilir. Anlaşmazlıklara üç hakemden oluşan bir hakem kurulu bakar. Kuruldaki hakemlerden biri Nepal, diğeri ise Hindistan tarafından tayin edilir. Taraflar ulusal temsilcilerini bu göreve tayin edemezler. Üçüncü hakem ise taraflarca belirlenen iki hakem tarafından ortak olarak belirlenir ve kurula başkanlık eder. Teklif gününden sonra, doksan gün içinde tarafların üçüncü hakem üzerinde anlaşamamaları durumunda, herhangi bir taraf La Hey’deki Anlaşmazlık Mahkemesi Genel Sekreteri’nden, iki ülke vatandaşlarından olmamak üzere, bir hakem tayin edilmesini isteyebilir. Andlaşmaya göre hakem heyetinden en az iki üyenin vereceği karar kesin olup, iki tarafı da bağlar.

 

Değerlendirme

 

Hindistan ve Nepal, su müzakerelerini asimetrik şartlar altında yürütmüşlerdir. Toplam güç açısından Hindistan büyük bir üstünlüğe sahipse de, Nepal de barajların ve santrallerin yapılacağı yerlere sahip olmakla geliştirme planlarını veto etme imkanına sahip olmakla, konu özelinde güçlüdür. Ancak, Nepal projeleri önlemede her zaman başarılı olamamaktadır. Nepal’in modernleşme ve kalkınmayı hedeflemesinden sonra bu taktik uygulanamaz duruma gelmiş ve Hindistan da Nepal yönetiminin ve halkının bu isteğini ve Nepal’deki hükümet değişikliklerini, andlaşmaları onaylatabilmek için fırsat olarak kullanmaya çalışmıştır.

 

Nepal Anayasası’ndaki “kapsayıcı, ciddi ve uzun dönemli andlaşmaların, parlamentonun 2/3’ü tarafından onaylanmadıkça yürürlüğe giremeyeceği” şeklindeki hüküm, Nepal’in müzakerelerdeki pazarlık payını artırmıştır. Bu madde nedeniyle Hindistan, Nepal’e toplumun daha büyük kesimlerince kabul edilebilecek andlaşmalar sunmak zorunda kalmış ve daha çok taviz vermiştir.

 

Hindistan, İngilterenin eski bir sömürgesi olarak, onun sanayii, iletişim, ve ulaşım altyapısını almakla kalmamış aynı zamanda da kapitalist piyasa ekonomisinin ve İngiliz güvenlik algılamalarının da mirasçısı olmuştur. Hindistan’ın Nepal’le yaptığı su kaynaklarını geliştirme faaliyetlerinin müzakerelerinde, ticari amaçtan çok stratejik kaygılar belirleyici olmuştur.

 

Hindistan, aynı zamanda kendi açısından ikili olarak gördüğü bir sorunun, üç taraflı bir hale gelmesi ya da bölgeselleştirilmesinden şiddetle rahatsızlık duymaktadır. İki taraflılıktan üç taraflılığa ya da çok taraflılığa yönelme, güçlü tarafın kontrolünde bir zayıflama ve zayıfların gücünün artmasına neden olabilmesi nedeniyle Hindistan, konuların havza bazında ele alınmasına karşı çıkmıştır. Nepal’in karaya sıkışmış bir devlet olmaktan kurtulmak amacıyla, Ganj nehir sistemine bağlanma isteği de, Hindistan tarafından kabul görmemektedir. Esasen bir Bangladeş planı olan denize çıkış planı, bu su yolunun uluslararası hale gelmesi ve diğer su yollarında olduğu gibi başka ulusların da seyrüsefer hakkının doğabilecek olması, bu planın Hindistan tarafından reddedilme gerekçesini oluşturmaktadır. (6) Ayrıca, Nepal’le yapılan her türlü ticaretin Hindistan’dan geçmekte oluşunun Hindistan’a sağladığı ekonomik ve siyasi yararlar, böyle bir durumda ortadan kalkacaktır.

 

Hindistan, Nepal’in kendi toprakları içindeki nehirlerin kollarında gerçekleştirmek istediği, hidroelektrik ve sulama amaçlı projelere de kendi ülkesindeki kullanımlara zarar vereceği ve kendisine danışılmadan yapıldığı gerekçesiyle karşı çıkmış ve ön kullanım doktrinini savunmuştur.

 

Nepal, Karnali’de ve Pancheswar’da yapılacak barajların görüşmeleri sırasında, barajların gerisinde biriken suların sahipliğini istemiş, ancak bu iddia hem Karnali’de hem de Pancheswar’da Nepal’in tüm sulama yapılarının maliyetini karşılamaya hazır olduğunu belirten Hindistan tarafından kabul görmemiştir.

 

Nepal, aynı zamanda depolama yapılarının aşağı kıyıdaşa olan faydalarını da vurgulamıştır. Yukarı kıyıdaşın yaptığı barajların, aşağı kıyıdaşın ülkesinde taşkın kontrolü, kurak sezonda düzenli akış, hidroelektrik potansiyeline yaptığı katkı ve aşağı kıyıdaşın barajlarının ömrünü uzatma gibi faydaları öne süren Nepal’e, Hindistan zaten Karnali Nehri boyunca taşkın kontrolü yaptığını ve aynı derecedeki koruma için iki kez maliyete katlanamayacağını belirtmiştir. (7)

 

Su yapılarının kontrolü sorunu, tüm müzakerelerde önemli bir yer teşkil etmiştir. Hindistan güvenlik kaygıları, yani projelerin kontrol ve işletmesinin kendisinde olması isteği nedeniyle, Nepal ile bir andlaşmaya ulaşmakta zorlanmıştır. Hindistan’ın kuzey kesimlerinin elektrik şebekesinin, taşkın kontrolünün ve sulama yapılarının kendi elinde olmaması, Hindistan’ı rahatsız etmekteydi. Ancak, Nepal de  egemenliğinin zarar görmemesi için bu tür önerilere karşı çıkmıştır. Kırk yıldan fazla bir süre Nepal’e yönelik su müzakerelerinde bu politikayı izleyen Hindistan, artık kontrol politikasından vazgeçmiş görünmektedir. Daha önceleri görülen kontrol konusu, artık daha az zorlayıcı bir hal almıştır.

 

Andlaşmada bazı açık olmayan hükümler bulunmaktadır. Örneğin andlaşmanın 3. maddesine göre, Nepal ve Hindistan mevcut kullanımları saklı kalmak koşuluyla, Mahakali Nehri’nden eşit oranda faydalanacaktır. Ancak, andlaşmada Nepal’in mevcut kullanımları belirtilirken, Hindistan’ın Mahakali Nehri’ne bağlı kullanımları belirlenmemiştir. Bu durum ise, Hindistan’a tek taraflı olarak kullanımını tayin etme yolunu açmıştır. Andlaşmanın 3. maddesi, eşit su kullanımını garanti altına almamaktadır. Nepal’in görüşü ise, her ülke için toplam kapasitenin yarısı olması yönündedir. Söz konusu maddenin tam olarak uygulanabilmesi için tarafların su kullanımlarının, objektif bir biçimde belirlenmesi gerekmektedir.

 

Hindistan, Aşağı Sarada kanalında kullanılan suyun onun öncelikli hakkı olduğunu savunmakta, Nepal ise bu iddiaya karşı çıkmakta ve parlamento kararının buna izin vermediğini belirtmektedir.

 

Andlaşmanın müzakereleri sırasında da her iki ülkenin üstleneceği maliyet hesaplanırken de zorluk çekilmiştir. Nepal, Hindistan’ın önceki kullanımlarını fazla göstererek elde ettiği fayda oranını azaltmayı, böylece kendi payına düşen maliyeti azaltmayı amaçladığına inanmaktadır. Hindistan da bazı aylarda, nehrin taşıdığı miktardan ya da Sarada kanalının kapasitesinden fazla miktarda su kullandığını beyan ederek, Nepal’in bu yöndeki şüphelerinin artmasına yol açmıştır.

 

Kaynakça

 

1. GWAYALI, Dipak. “Nepal-India Water Resource Relations.” Power and Negotiation, I. William ZARTMAN and Jeffrey Z. RUBIN (Eds.), Michigan, The University of Michigan Press, 2000, s. 137-8.

2. SALMAN, M.A.Salman and Kıshor UPRETY. “ Hydro-Politics in South Asia: A

Comparative Analysis of the Mahakali and Ganges Treaties.” Natural Resources Journal, XXXIX, Spring 1999, s. 300.

3. GWAYALI, s.139.

4. GWAYALI, s. 148.

5. Salman; Uprety, s. 335.

6.  VERGHESE, B.G. Waters of Hope, Oxford and IBH Publishing co. pvt. Ltd, 1999, s. 347.

7. Verghese, s. 345.