Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 14-20 Kasım 2022

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

LEVANT GÜNDEMİ

Suriye

Uluslararası Gündemde Suriye
Kanada'daki Müslümanların kurduğu Human Concern International isimli insani yardım kuruluşu, Suriye genelinde başlattığı kampanya ile ülke içinde yerlerinden edilmiş aileler için El-Bab veya Afrin bölgesinde 500 hanelik bir köy inşa edileceğini duyurdu. Merkezi Ottawa’da bulunan kuruluşun proje bedelinin karşılanması için Müslümanlara ait ülke genelindeki sivil toplum kuruluşlarından da destek alacağı belirtildi.[1]

Suriye resmî haber ajansı SANA’nın haberine göre 13 Kasım Pazar akşamı İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırı sonucunda 2 Suriyeli asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin (SOHR) olayla ilgili aktardığı haberde söz konusu saldırının, rejim güçleri ve İran’a bağlı milislere ait çeşitli askeri bölgeleri içeren Şayrat Hava Üssü’nü hedef aldığı açıklandı.[2]

Europol'ün en çok arananlar listesinde yer alan ve 2003'ten beri kaçak olan Napolili bir uyuşturucu kaçakçısı, 15 Kasım Salı günü yakalandığı Suriye'den İtalya’ya iade edildi. İtalyan mahkemesinin uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırdığı 45 yaşındaki Bruno Carbone’un Roma'nın Ciampino Havaalanı’nda gözaltına alındığı açıklandı. Suriye’nin kuzeybatısını kontrol eden Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) örgütünden bir yetkili, Carbone'un, rejim kontrolündeki bölgelere ulaşmak amacıyla “kurtarılmış” bölgelerden geçerken tutuklandığını söyledi.[3]

Suriye Rejimi
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi ve beraberindeki heyetle bir görüşme gerçekleştirdi. Ummanlı bakan, Esad'a iki ülke arasındaki iş birliğine ilişkin Sultan Heysem bin Tarık'tan bir mektup iletti. Esad, bölgesel meseleleri ele almak ve halklarının maruz kaldığı zorlukların üstesinden gelmek için Arap ülkeleri arasındaki diyaloğun açık olması gerektiğinin altını çizdi. Esad ayrıca Umman Sultanlığı’nı Arap kimliğini koruması, dengeli, ilkeli ve şeffaf bir dış politika izlemesi sebebiyle takdir etti.[4]

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad 17 Kasım Perşembe akşamı resmî bir ziyaret için Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'ye gitti. Mikdad burada Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve bir dizi üst düzey yetkiliyle görüşmeyi planladığını belirtti. Ziyarette, ikili meseleler ve son siyasi gelişmelerin ele alınmasının yanı sıra siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi amaçlandığı kaydedildi.[5]

Fırat’ın Doğusu
IŞİD, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un askerî konvoyuna Deyrizor vilayeti kırsalında düzenlenen saldırının sorumluluğunu üstlendi. IŞİD tarafından idare edilen Amak adlı bir haber sitesi, örgüt militanlarının 9 Kasım'da Deyrizor'un 50 km doğusundaki Diban kasabasında SDG-koalisyon ortak konvoyuna makineli tüfeklerle saldırdığını bildirdi. Saldırıda bazı araçlarda hasar meydana geldiği belirtilirken can kaybı ya da yaralı sayısına ilişkin bir açıklama yapılmadı.[6]

SOHR kaynaklarının aktardığı habere göre, 12 Kasım Cumartesi günü Uluslararası Koalisyon'a ait savaş uçaklarının ve keşif maksatlı insansız hava araçlarının bilinmeyen nedenlerle Deyrizor vilayetinin doğu ve batı kırsalındaki SDG kontrolündeki alanlar üzerinde uçtuğu kaydedildi. Bu olayın İran Devrim Muhafızları'nın Deyrizor kırsalındaki mevzilerini güçlendirmesiyle aynı zamana denk gelmesi ise önemli bir gelişme olarak kayda geçti.[7]

Suriye'nin doğusundaki Deyrizor vilayetinde ABD güçlerinin konuşlandığı bir askerî tesis roket saldırısına uğradı. ABD Ordusunun Ortadoğu'daki Amerikan birliklerini komuta eden Merkez Komutanlığı (CENTCOM) yaptığı açıklamada, roketlerin 17 Kasım Perşembe günü fırlatıldığını ve Suriye’deki ABD birliklerini hedef aldığını söyledi. Açıklamanın devamında roketlerin üssün içerisindeki herhangi bir noktaya isabet etmediği belirtildi.[8]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
Suriyeli muhaliflerin denetimi altında bulunan El-Bab ve Afrin kentlerindeki iki Türk askerî noktasına topçu bombardımanı ile saldırı düzenlendiği belirtildi. Türk Ordusunun bu saldırılara, rejim ve SDG mevzilerini hedef alarak karşılık verdiği kaydedildi. SOHR’un aktardıklarına göre Halep’in kuzeyindeki Afrin kırsalında bir Türk askerî noktasına SDG ve rejim güçlerinin top ve füze bombardımanı gerçekleştirdiği ve saldırı sonucu yangın çıktığı iddia edildi.[9]

Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 13 Kasım Pazar günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin savaşın harap ettiği İdlib kentinde yerinden edilmiş Suriyeliler için 100.000 tuğla evin inşaatını 2022'nin sonuna kadar tamamlamayı planladığını duyurdu. Soylu, İdlib'de yerinden edilmiş Suriyelilere 600'den fazla evin teslim edilmesi için düzenlenen törende, “Türkiye, İdlib'de iki yılda 75 bin tuğla evin inşaatını tamamladı” açıklamasında bulundu.[10]

16 Kasım Çarşamba günü Millî İstihbarat Teşkilatının Afrin’de gerçekleştirdiği bir operasyon sonucunda canlı bomba eylemi hazırlığında olan iki terörist yakalandı. Emniyet ekiplerinin mayıs ayında engellediği operasyonun ardından terör örgütü tarafından eğitilen iki teröristin yarım kalan eylemi tamamlamak üzere harekete geçtiği sırada yakalandığı açıklandı.[11]

İsrail-Filistin
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 13 Kasım Pazar günü Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu'ya yeni hükûmeti kurma yetkisini verdi. Hem Cumhurbaşkanı Herzog hem de Binyamin Netanyahu seçimlerin demokratik sürece uygun yapıldığına dair açıklamalarda bulundu. Netanyahu geçmişte yaptığı gibi kendisine oy veren ve vermeyen tüm İsrail vatandaşlarının başbakanı olacağını söyledi.[12]

Çok sayıda Ukrayna medya kuruluşu, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’nin İsrail’de başbakan seçilen Binyamin Netanyahu'dan hava savunma sistemleri istediğini bildirdi. Ukrayna medyası Zelensky'nin, Netanyahu'nun bu talebi dikkate alacağını ve bu konuyla mümkün olan en kısa sürede ilgileneceğini aktardı. Ayrıca Zelensky'nin, Ukrayna'nın saldırı için silah istemediği, sadece Ukraynalıları korumak için savunma sistemleri istediğini açıkladığı da ifade edildi. Ayrıca 18 Ekim'de Ukrayna hükûmetinin İsrail'e hava savunma sistemleri talep ettiği resmî bir mektup gönderdiği de belirtildi.[13]

Filistin lideri Mahmud Abbas Filistin televizyonuna, İsrail’de hükûmet kurma yetkisi verilen Binyamin Netanyahu hakkında açıklamalarda bulundu. Abbas, Netanyahu'yu 1990 yılından beri tanıdığını ve Netanyahu’nın barıştan uzak bir siyasetçi olduğunu belirtti. Abbas buna rağmen kendisiyle anlaşma yoluna gideceğini ve onlarca yıllık çatışmaya bir çözüm bulunması için çaba sarfetmeye devam edeceğini aktardı. Konuşmasının devamında Abbas, “İsrail ile benim aramda bir sorun var. İsrail benim toprağımı ve ülkemi işgal ediyor. Başbakanı kim? Netanyahu. Dolayısıyla onunla anlaşmak zorundayım. Barışa inanmıyorsa başka bir çözüm mü bulalım? Kesinlikle barış olmalı, bu kaçınılmaz bir şey” ifadelerini kullandı.[14]

İsrail Toprak İdaresinin 1980'lere ait bir belgesi, arazinin Filistinlilere ait olduğunu göstermesine rağmen, yaklaşık 30 Filistinli aile Doğu Kudüs'teki evlerinden kovulma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Filistinli ailelerin Kudüs Sulh Ceza Mahkemesi tarafından gizli bir dava çerçevesinde gönderilen tahliye emirlerine karşı mücadele etmeyi planladığı ifade edildi.[15]

Ürdün
Ürdün Kralı II. Abdullah, Ürdün Meclisinin ikinci dönem açılışında yaptığı konuşmada, ülkesinin bölgedeki ve dünyadaki hızlı değişimlere ayak uydurarak bölgedeki “öncü” rolünü oynamaya devam edeceğini söyledi. Ürdün Kralı, Filistin meselesinin çözümünün İsrail işgalinin sona ermesiyle başlayacağını, bu konunun önceliklerinin başında geldiğini belirtti. Ürdün Kralı ayrıca, “Ürdün bu öncü rolü kapsamında eskiden olduğu gibi Filistin davasını savunmaya devam edecek ve destekleyici tutumunu sürdürecek. Bu bizim en büyük önceliğimiz” ifadelerini kullandı.[16]

İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre Ürdün Kralı II. Abdullah, İsrail'deki genel seçimden galip ayrılan Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü. Kral Abdullah'ın görüşmede İsrail'de hükûmeti kurmakla görevlendirilen Netanyahu'yu seçim zaferinden ötürü tebrik ettiği belirtildi. Görüşmeye yönelik Ürdün medyasından henüz herhangi bir açıklama yapılmaması ise dikkat çekici bir gelişme olarak kayda geçti.[17]

Uluslararası Para Fonu (IMF), 15 Kasım Salı günü yaptığı açıklamada, küresel ekonomik sıkıntılara rağmen Ürdün’ün ekonomik büyümesinin 2022 yılında hızlandığını duyurdu. IMF heyetine başkanlık eden Ali Abbas gazetecilere yaptığı açıklamada, 2022’de beklenen büyümenin bir önceki tahmin olan %2,4’ten %2,7’ye revize edilmesiyle birlikte Ürdün’de küresel salgın sonrası ekonomik toparlanmanın ivme kazanmaya devam ettiğini söyledi. Turizmde canlanma, yurt dışında çalışan işçilerin gönderdiği dövizler ve petrol fiyatlarındaki artışın ardından Körfez ülkelerinin Ürdün’e yaptığı güçlü yatırımlar, ekonomik büyümedeki olumlu gidişatın sebepleri arasında gösterildi.[18]

Ürdün Senatosundaki Türkiye-Ürdün Dostluk Grubu, yaptığı yazılı açıklamada İstanbul'daki can kaybına neden olan terör saldırısını kınadı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Olay, çirkinliğiyle tüm insanlık kavramlarını vurmuştur. Terör saldırısı, Türkiye'nin ancak başarı ve ilerleme yolunda gücünü ve metanetini artıracaktır.” Olaydan derin üzüntü duyulduğu ifade edilen açıklamada, hükûmet ve halk olarak Türkiye'nin yanında durdukları kaydedildi. Açıklamada ayrıca hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara acil şifalar dilendi.[19]

Lübnan
Lübnan, Saddam Hüseyin'in yeğenini IŞİD'in katliamlarına karıştığı suçlamasıyla Irak'a iade etti. Irak medyası tarafından idam edilen “diktatörün yeğeni” olarak adlandırılan Abdullah Sabawi, Irak güçlerine teslim edildi. Haberi aktaran güvenlik kaynağı, “IŞİD üyesi olmakla ve 2014 yılında cihatçı grup tarafından 1.700'e yakın hava kuvvetleri askerî öğrencisinin idam edildiği Speicher Katliamı’na katılmakla suçlanıyor” ifadelerini kullandı. Sabawi'nin ailesi ise suçlamaları reddederek Sabawi’nin cinayetler sırasında Yemen'de olduğunu belirtti.[20]

Lübnan Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Lübnan hava sahasını kullanarak Suriye'deki Esad rejimi kontrolündeki askerî havaalanını vurmasını kınadı. Bakanlıktan gelen kınama açıklaması, Lübnan resmî ajansı NNA tarafından paylaşıldı. Açıklamada Lübnan Dışişleri Bakanlığının, İsrail'in Lübnan hava sahasını kullanarak Suriye'nin Şuayrat Havaalanı'na bombalı saldırı düzenlemesini kınadığı ifade edildi. Suriye'ye yönelik saldırıları gerçekleştirmek için İsrail'e ait savaş uçaklarının Lübnan hava sahasını ihlal ettiğine dikkat çekilen açıklamada, bu ihlalin direkt Lübnan'daki sivil havacılığı, uluslararası güvenlik ve barışı tehdit ettiği kaydedildi.[21]

Lübnan’da 14. cumhurbaşkanını seçmek için mecliste düzenlenen 6. oturumda hiçbir aday yeterli oyu alamadı. Lübnan Meclisinde, 31 Ekim’de görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın yerine yeni cumhurbaşkanının seçilmesi için düzenlenen toplantıya 128 milletvekilinden 112’si katılım sağladı. Seçimde adaylardan Mişel Muavvad 43, İsam Halife 7, Ziyad Barud 3, Süleyman Franciye 1 oy alırken, 58 geçersiz oy kullanıldı. Meclis Başkanı Nebih Berri, oturumdan sonra yaptığı açıklamada, yeni cumhurbaşkanı seçiminin 7. oturumunun 24 Kasım’da gerçekleştirileceğini bildirdi.[22]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Muhammed Şiya Sudani’nin direktiflerine göre hükûmet programı kapsamında Dürüstlük Komisyonuna intikal eden büyük yolsuzluk dosyalarını ele almak ve çalınan fonları geri döndürmek amacıyla Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Komisyonu adlı yeni bir komisyon oluşturulduğu belirtildi.[23]

Irak Cumhurbaşkanlığından alınan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Erbil’de Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani bir araya geldi. Görüşmede, ülkede yaşanan son gelişmeler, uluslararası ve bölgesel siyasi gelişmeler ele alındı. Ayrıca görüşmede, Bağdat ile Erbil arasındaki çözülmemiş sorunların diyalog yolu ve aynı zamanda kanun ve anayasaya uygun olarak çözülmesi gerektiği vurgulandı. Yapılan açıklamaya göre, iki taraf "Irak'ın egemenliğini ve güvenliğini savunmak için tüm ortak çabaları göstermenin ve sürekli iş birliğinin önemini" vurguladı.[24]

KDP lideri Mesut Barzani’nin Bağdat ile ilişkiler danışmanı Arafat Karam sosyal medyadan yaptığı açıklamada Erbil’in, Şii Koordinasyon Çerçevesi ve Bağdat ile arasındaki sorunların çözülmemesi durumunda geçerli olabilecek tek çözümün konfedaralizm olduğunu belirtti. Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid de anlaşmazlıkların çözülmesi için hem Erbil’i hem de Bağdat’ı tatmin edecek bir yasal düzenleme (hidrokarbona ilişkin) çağrısında bulunmuştu.[25]

Irak Göç ve Göçmenler Bakanı İvan Fayik, ABD'nin Irak Büyükelçisi Alina L. Romanowski ve beraberindeki heyeti, Bağdat’ta yer alan bakanlığın merkezinde kabul etti. Bakan, “Görüşmede, iki dost ülke arasında başta yerinden edilenlerin ve geri dönenlerin durumu olmak üzere çeşitli alanlarda ortak iş birliği konuları ele alındı. Ayrıca, bakanlık yerinden edilmiş aileleri teşvik etmeye yönelik acil durum planının gidişatına da değindi” açıklamasında bulundu.[26]

Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin'i temmuz ayında 2023 Oslo Konferansı’na katılmaya davet etti. Huitfeldt'in daveti, Bahreyn'de 2022 Manama Diyaloğu çerçevesinde Hüseyin ile yaptığı görüşme sırasında geldi. Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamaya göre Hüseyin, Huitfeldt ile Irak-Norveç ikili ilişkilerini, iki ülke arasındaki iş birliği umutlarını ve Rusya-Ukrayna savaşının dünya ekonomisi ve Ortadoğu üzerindeki etkisini görüştü. Bakan Hüseyin, uluslararası toplumu diyalog yoluyla ve karşılıklı çıkarları ön planda tutarak süregelen çatışmalara radikal ve akılcı çözümler bulmaya çağırdı. Norveçli diplomat, Hüseyin'i Irak hükûmetinin kurulmasından ve dışişleri bakanı olarak ona olan güveni tazelemesinden dolayı tebrik etti ve ülkesinin Irak'la ikili ilişkileri geliştirme ve her iki ülke için de refah elde etme konusundaki istekliliğini vurguladı.[27]

Güvenlik
Millî Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe Kılıç Hava Harekâtı’nda toplam 89 hedefin vurulduğunu açıkladı. MSB açıklamasına göre, Irak'ın kuzeyinde Kandil, Asos ve Hakurk ile Suriye'nin kuzeyinde Ayn el-Arap, Tel Rıfat, Cezire ve Derik bölgeleri vuruldu.[28]

Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI), İran'ın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) kontrolünde olan bölgelere yönelik saldırılarını kınarken ilerlemek için diyalog kurmanın gerekliliğini vurguladı. UNAMI tarafından yapılan ve saldırının bir egemenlik ihlali olduğunu vurgulayan açıklamada, Irak’ın hesaplaşma arenası olarak kullanılmaması ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği belirtildi.[29]

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü David Herndon, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Colin Kahl, Beyaz Saray Ortadoğu İşleri Koordinatörü Brett McGurk ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf’in Manama Diyalog Forumu’nda Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'le bir araya geldiğini açıkladı. Herndon, ABD heyetinin Irak'a stratejik bir ortak olarak bağlılığını vurguladığını kaydederek, Washington'ın terör örgütü IŞİD’i bitirmek için devam eden mücadelelerinde Irak güvenlik güçlerini desteklemek üzere birliklerini Irak'ta tutma taahhüdünü yinelediğini ifade etti. ABD'nin şu an Irak güvenlik güçleri ve Peşmerge güçlerini IŞİD’e karşı mücadelede desteklemek, eğitmek ve danışmanlık yapmak üzere Irak'ta yaklaşık 2.500 askeri bulunuyor.[30]

IKBY İçişleri Bakanı Rebar Ahmet, Duhok'ta düzenlenen Ortadoğu Barış ve Güvenlik Konferansı'nda Süleymaniye’deki güncel konular hususunda KDP’nin sorumlu tutulduğunu ancak KDP’nin Süleymaniye'de idari ve güvenlik yetkisinin bulunmadığını söyleyerek medya kanalıyla KDP’nin hedef alınmamasını istedi.[31]

Ekonomi
Irak Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Maliye Bakanı Taif Sami, Dünya Bankasının Ortadoğu bölgesi direktörü John Christoph’u kabul etti. Görüşme sırasında, iki taraf arasında iş birliği ve iki ortaklığı güçlendirmenin yolları ele alındı. Maliye Bakanı Sami, Dünya Bankasının yeni hükûmet tarafından uygulanan reform yönergelerini desteklemede oynadığı rolü takdir etti ve hükûmetin ekonomik reform paketini sürdürmeye kararlı olduğunu doğruladı.[32]

Irak Parlamentosu Hukuk Danışmanı Sabah Kerbuli düzenlediği basın toplantısında, projeler ve vilayetlerin payına ilişkin anlaşmazlıklar nedeniyle hükûmetin 2023 bütçe tasarısını hazırlayıp parlamentoya gönderemediğini belirtti. Kerbuli, 2023 bütçesinin 160 ile 180 milyar dolar arasında olacağını tahmin ettiklerini kaydetti.[33]

Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani’nin ödeneklerin iptali ve eski yetkililerin (cumhurbaşkanı, bakanlar ve parlamento başkanı) korumasının kaldırılması da dâhil olmak üzere bir dizi emir yayımladığı bildirildi. Kararın, hükûmetin mali harcamalarını kısıtlaması amacıyla verildiği belirtildi.[34]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak'ta Bağdat Uluslararası Havalimanı'nın dış hatlar terminalinde yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin yangına müdahale ettiği bildirilirken, yangının kaynağının bilinmediği ve havalimanındaki hiçbir uçuşun askıya alınmadığı belirtildi. Öte yandan, yangın dumanından etkilenen üç işçinin tedavi altına alındığı kaydedildi. Yangının ardından havalimanının ziyaret eden Başbakan Sudani, Sivil Havacılık Kurumu Müdürü Nail Saad ve Uluslararası Bağdat Havalimanı Müdürü Ali Taki’yi görevlerinden aldı.[35]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından düzenlenen 11. Uluslararası Asya Siyasi Partiler Konferansı’na (ICAPP) katıldığını belirtti. Turan ayrıca “AK Parti’nin davetiyesi üzerine katıldığını ve bu konferanslar aracılığıyla Türkmenlerin seslerini uluslararası mahfillerde duyurmaya çalıştıklarını kaydetti. Turan’a konferansta ITC Türkiye Temsilcisi M. Kutluhan Yayçılı da eşlik etti.[36]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Kerkük’ün güvenlik durumu ile ilgili Anadolu Ajansına değerlendirmelerde bulundu. Salihi, Kerkük'ün kuzeyinde daha önce varlık göstermeye başlayan ve her geçen gün varlığını artıran terör örgütü PKK’nın artık Türkmenlerin güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaya başladığını kaydetti. Kerkük-Süleymaniye arasında terör örgütü PKK, Kerkük-Erbil arasında ise terör örgütü PJAK unsurlarının varlık gösterdiğine dikkat çeken Salihi, bunun Irak'ın toprak bütünlüğü için tehdit unsuru olduğunu ifade etti. Kerkük'e bağlı Şuvan ile Kara İncir nahiyeleri ve Musul'a bağlı Mahmur ile Sincar ilçelerinde terör örgütlerinin bulunmasına göz yumulmaması gerektiğini vurgulayan Salihi, yeni kurulan hükûmetin bu örgütlerin varlıklarına müdahale etmesinin gerekli olduğunu ifade etti.[37]

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bakan ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf, Türkmenlerin durumuyla ilgili Anadolu Ajansına açıklamalarda bulundu. Türkmenlerin Irak'ta ve bölgede önemli bir faktör olduğuna işaret eden Maruf, haklarını, hukuklarını her zaman diyalog ve barış yoluyla elde etmeye çalıştıklarını söyledi. Maruf ayrıca, Türkmenlerin Irak Anayasası'na göre ülkedeki üçüncü ana unsur olduğunu ve her zaman istikrarlı bir hükûmet istediklerini vurgulayan Maruf, "Yeni Irak hükûmetinde maalesef Türkmenleri temsilen bir bakanlık yok. Türkmenlere karşı haksız, adaletsiz bir politika izleniyor" dedi. Irak'ta mevcut sistemin 2003 sonrasında etnik ve mezhepsel kimlik üzerine kurulduğunu belirten Türkmen bakan, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve parlamento başkanlıklarının Araplar ve Kürtlere tahsis edildiğini hatırlattı. Maruf, Türkmenlerin bu siyasi denklem içine alınmamasını "adaletsizlik" olarak nitelendirdi. Irak hükûmetinden bu hatanın düzeltmesini istediklerini aktaran Maruf, "Türkmenlere de Irak cumhurbaşkanlığında, başbakanlığında yer verilmesi veya hükûmette Türkmenlere bir ve daha fazla bakanlık hakkı tanınmasının bir şart olduğunu ifade etti.[38]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Kerkük’te “Türkmen Davasının Dünü ve Geleceği” konulu bir seminer düzenledi. Salihi seminerde, Bağdat’ta siyasi parti başkanlarıyla Türkmenlerin haklarını elde etmek için yürütülen müzakereler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Seminere farklı Türkmen bölgelerinden çok sayıda aydın ve kanaat önderleri katıldı.[39]

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından eğitim faaliyetlerini Irak’ta sürdüren Selahaddin Üniversitesi’ne bağlı Tuzhurmatu Açık Öğretim Fakültesinde “Türkçe Dil Laboratuvarı” kuruldu. Laboratuvarın açılış töreninde konuşan TİKA Bağdat Koordinatörü Mustafa Yazıcı, Irak’ta öğretmenlere lisans tamamlama eğitimlerinin verildiği ve Tuzhurmatu Açık Öğretim Fakültesinin kısıtlı imkânlara rağmen büyük bir özveriyle çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Türkmenlerin yoğun olduğu bölgede özellikle Türkçe öğretmenlerinin eğitim ve öğretim seviyelerinin yükseltilmesini hedeflediklerini belirten Yazıcı, çatışmalar sebebiyle uzun ve sıkıntılı bir dönem geçiren Tuzhurmatu’da görev yapan fedakâr öğretmenler sayesinde, eğitim-öğretim faaliyetlerine devam edildiğini aktardı. Programda konuşan Fakülte Dekanı Hatem Fahad Mahmud ise bölgedeki eğitim hizmetlerinin uzun süre ihmal edildiğini, özellikle Türkmen çocukların ana dillerini öğrenmeleri konusunda Türkçe öğretmenlerinin yetiştirilmesine sağladığı katkıdan dolayı TİKA’ya teşekkürlerini sundu.[40]
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Süleymaniye İl Başkanı Rızgar Karani başkanlığında bir heyet, ITC Kifri İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Heyet, ITC Kifri İlçe Başkanı Sezgin Bayatlı tarafından karşılandı. Görüşmede bölgedeki Türkmenlerin durumu ve ITC Kifri İlçe Başkanlığı ile Süleymaniye İl Başkanlığı arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin önemi ele alındı. [41]

Güvenlik
Irak Güvenlik Medya Ağından yapılan açıklamada, Kerkük’ün batı kırsalında varlık gösteren terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, Irak Hava Kuvvetlerine ait F-16 savaş uçakları tarafından örgüt mensupları tarafından kullanılan 3 sığınağın imha edildiği açıklandı.[42]

Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanlığından yapılan açıklamada, Kerkük’ün kuzeyinde yer alan Çimen bölgesinde Irak askerlerine yönelik saldırı düzenlendiği belirtildi. Düzenlenen saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, bölgede orduya ait gözlem noktasına IŞİD mensupları tarafından susturucu silahlarla düzenlenen saldırıda 4 askerin hayatını kaybettiği açıklandı.[43]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Kerkük’ün Çimen bölgesine yapılan saldırı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Turan açıklamasında, Kerkük'te terör örgütü IŞİD’in düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 4 Irak askeri için taziyelerini bildirdi. Turan ayrıca, Kerkük’ün güvenlik dosyasının Irak hükûmeti tarafından idare edilmesini dile getirerek, "Kerkük'te güvenlik dosyasının federal hükûmetin denetiminde tutulması, Kerkük'ün güvenliğinin tek garantisidir" ifadesinde bulundu.[44]

Irak İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kerkük vilayetinde uyuşturucu tacirlerine yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Operasyona ilişkin yapılan açıklamada, Kerkük’ün farklı bölgelerinde uyuşturucu ve sahte ilaç ticareti yapan 5 kişinin yakalandığı ve çok sayıda uyuşturucu maddenin ele geçirildiği açıklandı.[45]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan başkanlığında bir heyet, İstanbul’da terör saldırısı nedeniyle hayatını kaybedenleri andı. Saldırıda hayatını kaybedenler için kurulan platformda konuşan Turan, “Bu terör örgütü hepimizin düşmanıdır. Birliğimiz ve beraberliğimizle güçlüyüz. Terör örgütlerine hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabırlar dileriz” açıklamasında bulundu.[46]

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bakan ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf başkanlığında bir heyet, ITC Kifri İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen 17 Kasım Türkmen Dil ve Kültür Günü törenine katıldı. Törende konuşan Maruf, “Bu törenin Kifri ilçemizde yapılması bizim için farklı anlam taşımaktadır. Kifri ilçemiz, Türkmen okullarının ilk açıldığı bölgedir. Bölgede bulunan okullarımızın geliştirilmesi için elimizden gelen bütün imkânları kullanmaktan geri kalmayacağız” ifadesinde bulundu.[47]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
Erbil’i ziyaret eden Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Erbil Havalimanı’nda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani tarafından karşılandı. 15 Kasım Salı günü gerçekleştirilen ziyaret kapsamında Reşid, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Başbakan Mesrur Barzani, Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ve Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesrur Barzani ile bir araya geldi. Görüşmelerde Bağdat ile Erbil arasındaki ilişkiler ele alınırken merkezî hükûmetle IKBY heyetinin en yakın zamanda müzakere yapmasına ve sorunlara çözüm bulmasına vurgu yapıldı. Cumhurbaşkanı Reşid’in ziyareti hakkında Twitter hesabı üzerinden paylaşım yapan Başkan Barzani, “Dr. Latif Reşid'i Irak Cumhurbaşkanı olarak Erbil'e ilk ziyaretinde kabul etmekten mutluluk duydum. Cumhurbaşkanının ziyaretinde IKBY ile Bağdat arasındaki çözülmemiş sorunları çözme konusundaki kararlılığımı yineledim” ifadelerini kullandı. Öte yandan Reşid’in söz konusu ziyaretinin Duhok’taki Amerikan Üniversitesinde 15-17 Kasım tarihleri arasında düzenlenen “Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu”na katılmak üzere gerçekleştiğinin altı çizildi.[48]

IKBY ve Bağdat hükûmetlerinin önümüzdeki hafta müzakerelere başlamak üzere heyetlerini belirledikleri aktarıldı. Bu bağlamda IKBY Bağdat Temsilcisi Faris İsa, Irak Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Hayyan Abdülgani’nin müzakere heyetine başkanlık edeceğini söyledi.[49]

16 Kasım’da yapılan IKBY Bakanlar Kurulu toplantısına Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bakanlarının katılmadığı aktarıldı. Başbakan Mesrur Barzani başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya sadece KYB’li planlama bakanı ile kültür ve turizm bakanının katıldığı kaydedildi. KYB’li grubun bakanlar kurulu toplantısına katılmama nedeninin KDP’nin otoriter bir siyaset uygulamasından kaynaklandığı ileri sürüldü.[50]

Güvenlik
Irak’ın kuzeyindeki İran Kürdistan Demokratik Partisi (İKDP) ve Komele karargâhlarına füze ve insansız hava aracı ile  (İHA) saldırı gerçekleştirildiği bildirildi. Bu doğrultuda Erbil'e bağlı Köysancak’taki İKDP karargâhına füzeli saldırı ve Süleymaniye'nin Zırguez bölgesindeki Komele merkezine ise İHA ile saldırıda bulunulduğu kaydedildi. IKBY Anti-Terör Birimi tarafından yapılan açıklamada, “İran Devrim Muhafızları Ordusu, IKBY’deki İran Kürt partilerinin merkez ve karargâhlarını bombaladı” ifadesine yer verilirken İran Devrim Muhafızları Ordusunun saldırıyı üstlendiği aktarıldı. Köysancak Kaymakamı Tarık Heyderi, bombardımanlar nedeniyle bir kişinin öldüğünü ve İKDP’li 8 peşmergenin de yaralandığını belirtti.[51] Öte yandan Sharpress sitesi tarafından yayımlanan haberde, İran Devrim Muhafızları tarafından gerçekleştirilen saldırıların 28 Eylül’de yapılan saldırıların ikinci aşaması olduğu ve karargâhlar kapatılıncaya kadar bu saldırıların devam edeceği ileri sürüldü.[52]  Buna karşın İran’a karşı herhangi bir askerî girişimde bulunmadıklarını belirten İKDP Sözcüsü Halit Azizi, “Sadece halkımızı İran halkı ile koordineli olarak barışçıl hareket etmeye teşvik ettik” ifadelerini kullandı.[53]

Saldırılarla ilgili açıklamada bulunan IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, saldırıların Irak’ın egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini vurgulayarak Bağdat’tan bu tür saldırılara karşı sessiz kalmamasını istedi.[54] Diğer yandan ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Parlamentosu gibi uluslararası örgütler de saldırıları kınadı. ABD'nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “ABD olarak, İran’ın IKBY’ye yönelik İHA ve füze saldırısını şiddetle kınıyoruz. İran’ı, komşusuna ve Irak halkına yönelik saldırılarını durdurmaya çağırıyoruz” dedi.[55] BM Irak Yardım Misyonu (UNAMI) da İran saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada saldırıları kınayarak İran ile Irak arasında “güvenlik endişeleri” konusunda diyalog çağrısında bulundu.  Arap Parlamentosu ise saldırıları Irak’ın egemenliğinin ihlali olarak niteledi.[56]

Bağdat'ı ziyaret eden İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cumhurbaşkanı Latif Reşid ve Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin liderleri ile bir araya geldiği ve Irak Ordusunun Kürt partilere karşı sınırı güçlendirmemesi hâlinde IKBY’ye yönelik kara harekâtı başlatılacağı yönünde tehditte bulunduğu ileri sürüldü. İsmini vermek istemeyen iki Şii yetkili, İran'ın bu kapsamda iki şart ileri sürdüğünü ve bu şartları yerine getirmezlerse IKBY’ye kara harekâtı başlatacağını söyledi. Yetkililer, bu şartlardan birinin IKBY’deki İranlı Kürt partilerin silahsızlandırılması, diğerinin ise IKBY ile bu partiler arasındaki sınıra Irak Ordusunun konuşlandırılarak Kürt peşmergelerin sınırı geçmesinin engellenmesi olduğunu belirtti.[57]

Ekonomi
Erbil İl Turizm Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan verilere göre, 1 Ocak 2022 ile 31 Ekim 2022 tarihini kapsayan süreçte Erbil’e 2 milyon 468 bin 138 turist ziyaret gerçekleştirirken bu turistlerden 445 bin 85’inin yabancı ülke vatandaşı olduğu belirtildi. Ayrıca yıl sonuna kadar bu sayının artmasının beklendiği aktarıldı.[58]

Sağlık ve Sosyal Hayat
17 Kasım tarihinde Süleymaniye’de bir evde gaz kaçağı nedeniyle meydana gelen patlamada 15 kişi hayatını kaybederken 12 kişi de yaralandı. Söz konusu patlamaya ilişkin açıklamada bulunan Süleymaniye İl Sağlık Genel Müdürlüğü, yaralılardan altısının hastanelerde tedavisinin devam ettiğini ve ikisinin ise durumunun ağır olduğunu bildirdi. Ayrıca meydana gelen patlamada çevredeki bina ve araçların da zarar gördüğü kaydedildi.[59]

IKBY Sağlık Bakanlığının resmî sayfasından paylaşılan verilere göre, IKBY’de toplam Covid-19 vaka sayısı 466 bin 156’ya yükselirken virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısının 7 bin 469’da durduğu ve virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısının da 458 bin 534’a ulaştığı kaydedildi.[60]

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Güvenlik
KİK Genel Sekreteri Nayif Felah Mübarek el-Hacref 17 Kasım tarihinde Kuveyt’e gerçekleştirdiği ziyareti kapsamında Kuveyt’in El-Mübarekiye bölgesinde yer alan Kuveyt Komuta ve Müşterek Kurmay Kolejinde Tuğgeneral Pilot Faysal Humud eş-Şemmeri ile bir araya geldi. Görüşmeyle ilgili verilen haberler içerisinde el-Hacref’in, KİK’in güvenlik konusunda attığı adımlara vurgu yapmasıyla birlikte dış çevre ülkelerden gelen tehditler üzerinden KİK’in güvenlik konusundaki çalışmalarını son hızla ilerletmeye devam ettiğini vurguladığı bilgisi aktarıldı. Bununla birlikte el-Hacref’in, ziyaret kapsamında kolej içerisinde eğitim gören asker öğrencilere verdiği konuşmasında, yaşanan küresel salgın eşliğinde küresel anlamda yaşanan olumsuzluklar neticesinde dünyanın eşi benzeri olmayan bir süreçten geçmeye devam ettiğini dile getirdiği bilgileri verildi.[61]

Ekonomi
Ekonomi gündemiyle ilgili önemli bir gelişme, KİK Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Girişimcilik Komitesinin 14 Kasım tarihinde farklı Körfezli ülkelerden katılan girişimciler eşliğinde sanal ortam üzerinden beşinci toplantısını gerçekleştirmesiyle ilgili oldu. Konuyla ilgili verilen resmî haberler içerisinde toplantı sırasında Körfez girişimcileri için bir platform oluşturması konusunun yanı sıra, geçtiğimiz ekim ayı içerisinde Riyad’da gerçekleştirilen “Girişimciler İçin Körfez Forumu” isimli forumun sonuçlarının değerlendirildiği bilgisi verildi.[62]

Ekonomi gündemiyle ilgili bir diğer önemli gelişme ise KİK Genel Sekreterliği Patent Ofisi tarafından KİK Patent Ofisi Genel Müdürü Mühendis Abdullah bin Salih el-Mezru’nun, 15-17 Kasım tarihleri arasında sanal ortam üzerinden gerçekleştirilen uluslararası “İnovasyon, Yapay Zekâ, Teknoloji ve Girişimcilik Sistemini Desteklemek İçin Sanal Konferans” başlıklı oturumda konuşmada bulunmasıyla ilgili oldu. Mühendis el-Mezru’nun, konuşma sırasında KİK’in yapay zekâ ve inovasyon konusuna ne kadar önemi verdiği konusunda vurgu yaptığı bilgisi verildi.[63]

Siyaset
Geçtiğimiz hafta içerisinde Körfez’in gündeminde yer alan en önemli gelişmelerden bir tanesi de Manama’da 400 katılımcının katılımıyla birlikte 18-20 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen “2022 Manama Diyaloğu” faaliyetleriyle ilgili oldu. Konferanslara katılanlar arasında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de olduğu öğrenildi. Diyaloglarla ilgili aktarılan resmî haberlere göre, gerçekleştirilen konferanslar sonrasında 18 Kasım tarihinde KİK Genel Sekreteri Nayif Felah Mübarek el-Hacref, Ursula von der Leyen ile bir araya geldi. Konuyla ilgili aktarılan haberler içerisinde ikili arasında KİK ülkeleriyle Avrupa Komisyonu ve Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin ve gelişmelerin değerlendirildiği bilgisi verildi.[64]

Bununla birlikte 2022 Manama Diyaloğu kapsamında gündeme gelen bir diğer önemli görüşme ise KİK Genel Sekreteri Nayif Felah Mübarek el-Hacref’in, Avrupa Birliği Dış Eylem Servisi Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşlerinden Sorumlu Genel Müdürü Hélène Le Gal ile 18 Kasım tarihinde bir araya gelmesiyle ilgili olmuştur. Görüşmeyle ilgili aktarılan resmî haberlere göre, görüşme sırasında ikili arasında KİK ile Avrupa Birliği Dış Eylem Servisi arasındaki önemli temasların değerlendirildiği bilgisi verildi.[65]

Diğer yandan, KİK Genel Sekreteri el-Hacref’in Manama’da gerçekleştirdiği bir diğer önemli görüşme ise Bangladeş Dışişleri Bakanı Ebu el-Kelam Abdülmümin ile olmuştur. Aktarılan haberlere göre, el-Hacref, 18 Kasım tarihinde 2022 Manama Diyaloğu faaliyetleri kapmasında Manama’da ikamet ettiği konağında Bangladeş Dışişleri Bakanı Ebu el-Kelam Abdülmümin ile bir araya geldi. Görüşme ile ilgili aktarılan bilgilere göre, ikili arasında ekonomik alan ve ticaret değişimi konusunda anlaşmalar imzalandı.[66]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ

Mısır
Reuters, Anadolu Ajansına dayandırdığı haberinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’da düzenlenen Dünya Kupası açılış resepsiyonunda Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ile el sıkışırken ki görüntülerini paylaştı. Haberde Erdoğan’ın Sisi ile el sıkıştığı ve kısaca görüştüğü belirtildi. Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) kapsamında Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile görüştü. 9 yıl aradan sonra bakanlar düzeyindeki gerçekleşen ilk görüşme özelliğini taşıyan buluşmayla ilgili konuşan Kurum görüşmenin verimli geçtiğini, iklim değişikliğiyle mücadele ve çevre konularında dünyanın geleceği için atılacak adımların ele alındığını belirtti. Kurum, Mısır Dışişleri Bakanı ve COP 27 Başkanı Samih Şukri ile görüşmesinin de oldukça olumlu ve verimli geçtiğini, dostane bir şekilde karşılandıklarını belirtti. Bakan Kurum, Mısırlı Bakan Şukri'nin İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı nedeniyle taziye mesajını ilettiğini de dile getirdi.

Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı kapsamında Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmed Semir, Arçelik A.Ş. Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Bulgurlu ile bir araya geldi. Semir görüşmeyle ilgili olarak "Şirket (Arçelik), 100 milyon dolarlık yatırımla yıllık 1,5 milyon elektronik cihaz üretim kapasiteli bir fabrika kurarak, iç pazara açılmayı ve yurt dışına ihracat yapmayı planlıyor. Fiilî üretime ise önümüzdeki yılın sonunda başlanması bekleniyor” ifadelerini kullandı.  Semir ayrıca Arçelik’in ülkesinde açmayı planladığı fabrikada yaklaşık 2 bin Mısırlının da istihdam edileceğini aktardı. Fabrikada üretilecek beyaz eşyanın bir kısmının Mısır pazarında satılacağını belirten Semir, üretilen beyaz eşyanın yüzde 60’ının da yurt dışına ihraç edileceğini belirtti.[67] [68] [69] [70]

Mısır’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'na katılan delegasyonların temsilcileri, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği sonucunda maruz kaldıkları zararları tazmin etmek için bir fon kurulmasını onaylandı. Söz konusu oturumda, "gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği sonucunda maruz kaldıkları kayıp ve zararların tazmin edilmesi için bir fon kurulması" kararı alındı. Fonun operasyonel detayları ise 2023'ün sonunda Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yapılması öngörülen bir sonraki konferansta onaylanması hedefiyle daha sonra belirlenecektir. Konuyla ilgili konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ise kararı tarihî bir başarı olarak nitelendirdi. [71] [72] [73]

Libya
Libya Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Trablus'ta uçaktan inmeyi reddettiğini ve hiçbir açıklama yapmadan geri gittiğini duyurdu. ​​​​​Libya Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın geçen günlerde Libya devletinin çıkarları aleyhinde benimsediği kaba politikalara, pozisyonlara ve Libya'nın egemenliğine ve halkının özlemlerine ilişkin dengesiz açıklamalarına rağmen Libya Dışişleri Bakanlığı kendilerine 17 Kasım 2022'de Trablus’u ziyaret etme izni verdi" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca, "Uluslararası diplomatik usullere göre Libya Dışişleri Bakanı kendisini beklemekteydi ancak Yunanistan Dışişleri Bakanı uçaktan inmeyi reddederek hiçbir açıklama yapmadan geldiği gibi geri gitti. Yunan Bakan'ın bu davranışını esefle karşılıyoruz. Dışişleri Bakanlığı Libya devletinin prestijini ve egemenliğini koruyan uygun diplomatik önlemler alacaktır" şeklinde belirtildi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da Dendias'ın bugün için planlanan ancak iptal edilen Trablus gezisine ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, "(Dendias'ın) Libyalı mevkidaşı ile görüşmemesine ilişkin varılan uzlaşının Libya Dışişleri Bakanlığınca ihlal edilmesi nedeniyle Trablus ziyareti iptal edildi. Ziyaretin Doğu Libya'daki ayağı normal bir şekilde devam ediyor" ifadesi yer aldı. Yunan basınında yer alan haberlere göre, Dendias'ın Libya ziyaretinde başlangıçta Trablus yer almıyordu ancak Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi'nin görüşme talebi sonrası Trablus da programa eklendi. İddialara göre Dendias, Türkiye ile mutabakat metnini imzalayan Libya hükûmetinden Dışişleri Bakanı el-Menguş ile görüşmek istemediğini Libya Dışişleri Bakanlığına bildirdi ve bakanlıkla bu hususta uzlaşıldı. El-Menguş'un havalimanında kendisini karşılamaya geldiğini gören Dendias, uzlaşının ihlal edildiği gerekçesiyle uçaktan inmeyi reddetti. Yunan basınındaki haberlerde Libya'nın, Dendias'ın uçağının Trablus'tan Bingazi'ye uçuş planını onaylamadığı için Dendias'ın uçağının Bingazi'ye Malta üzerinden gittiği aktarıldı.[74]

Libya Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın başkent Trablus ziyaretinde uçaktan inmeyi reddetmesine karşılık Atina'daki Büyükelçisi Hamed Beşir el-Mebruk'u istişare için çağırdı. Libya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş'un, Dendias’ın 17 Kasım Perşembe günü Trablus'a ziyareti sırasında uçaktan inmemesi meselesine açıklık getirmek üzere Büyükelçi Mebruk'u istişare için çağırdığı belirtildi. Yunan Bakan'ın davranışının uluslararası diplomasi normlarına aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, "Dışişleri Bakanı Menguş, Libya'nın Atina Büyükelçisi Mebruk'tan, Dışişleri Bakanı Dendias’ın davranışına açıklık getirmeleri için Yunan makamlarına bir protesto notası vermesini istedi" ifadeleri kullanıldı. Libya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, düşünülmemiş bu tür davranışların Libya'nın güven ve istikrarını tehlikeye atan yansımaları olduğu gibi ülkedeki bölünmeye dolaylı olarak davetiye çıkardığına dikkat çekildi.[75]

Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Trablus'ta uçaktan inmeyi reddetmesiyle ilgili olarak, egemenliklerine yönelik eylemlere izin vermeyeceklerini söyledi. Yunan devletiyle diplomatik ilişkilerinin temelinin karşılıklı saygıya dayandığını vurgulayan Dibeybe, Libya devletine ve egemenliğine yönelik eylemlere izin vermeyeceğini belirtti.[76]

Cezayir
Cezayir medyasının bildirdiğine göre Cezayir-Rusya ortak tatbikatı Fas sınırına 50 kilometre uzaklıktaki Hammaguir Askerî Üssü’nde başladı. Anti-terör tatbikatı olarak gerçekleşen operasyon çöl ortamında Rus mekanize birliklerinin katılımıyla gerçekleşecektir. Cezayir medyasına göre tatbikatın birkaç hafta sürmesi planlanmaktadır. Bu tatbikatın bu sene içerisinde Cezayir ve Rusya arasında gerçekleşen ilk tatbikat değildir. İki ülke Rusya tarafından düzenlenen Vostok 2022 kapsamında da bir araya gelmiş ve ekim ayında da Akdeniz’de ortak bir deniz tatbikatı düzenlemişlerdi.[77] [78] [79]

Cezayir’in devlet şirketi gaz ve petrol devi Sonatrach’ın eski CEO’su Abdelmoumen Ould Kaddour, İtalya’da bir rafinerin alınmasındaki yolsuzlukta bağlantılı olduğu gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Her ne kadar miktar tam olarak belirtilmemişse de Cezayir medyasına göre şirket İtalya’da 1950 yılında üretime başlayan bir rafineri için oldukça pahalı bir ücret olan 720 milyon dolar ödedi. Savcılar anlaşmanın rafinerinin içinde de bulunan yakıt için ödenen 916 milyon dolar ve yenileme ücretleriyle toplamda 2 milyar dolar pahalıya mal olduğunu belirtmektedir.[80]

Tunus
18. Frankofoni Zirvesi Tunus’un Jerba adasında 19-20 Kasım tarihlerinde düzenlendi. Zirveye, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Sengal Lideri Macky Sall’in de aralarında bulunduğu otuzdan fazla lider katılmıştır. Zirvenin ana başlığı “Gelişmenin Rotası Olarak Dijital” olarak belirlendi. 2021 yılında yapılması planlanan zirve Covid-19 nedeniyle ertelenmişti. Ayrıca zirve kapsamında Fransa ve Tunus arasında 200 milyon Avroluk bir bütçe desteği anlaşması imzalandı. Anlaşma Tunus Ekonomi Bakanı Samer Said ve Fransa Dışileri Bakanı Catherine Colonna arasında imzalandı. Zirvede konuşan Uluslararası Frankofoni Örgütü (OIF) Başkanı Louise Mushikiwabo, Fransızca kullanımının ve öğretilmesinin yaygınlaştırılması çağrısında bulundu. Mushikiwabo, “Bugün üye ülkelerimizin Fransa haricinde başka dilleri de var. Zamanında Fransızca oldukça odaklanan birçok ülkenin bugün İngilizce, Çince, Türkçe ve Arapçaya açık bir durumdalar” şeklinde konuştu.[81]

Tunus’ta seçim süreci her ne kadar çalkantılı olsa da devam etmektedir. Cumhurbaşkanı Kays Said yayımladığı bir kararnameyle seçim kampanyalarında harcama limiti getirdi. Kararnameye göre seçim kampanyası fonları adayların seçim bölgelerindeki seçmen sayısına göre ayarlanmaktadır. Seçimle ilgili olarak ise Nahda Hareketi seçimi boykot edeceklerini ve hiçbir şekilde bu sürecin bir parçası olmayacaklarını tekrar duyurdu.

Fas
Türkiye’nin Fas Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan, Fas’ta bir YouTube kanalına verdiği mülakatta Türkiye ve Fas arasındaki ilişkinin önemi vurgularken Batı Sahra konusunda da konuştu. Doğan sorunun Türkiye’nin ilgisi dâhilinde olduğunu vurgulayarak, “Türkiye olarak biz de aynı soruna sahip olduğumuzdan Faslı yetkililerin ve Fas halkının duygularını iyi anlayabilecek birisi varsa o da Türk yetkilileri ve Türk halkıdır” şeklinde konuştu. Doğan sözlerine, “Bu kesinlikle bölgedeki gelişmeleri engellemek isteyen üçüncül grupların yararına olan bütünüyle yapay bir çatışmadır” şeklinde konuştu. Doğan, Fas ve Cezayir arasında devam eden anlaşmazlığa ilişkin ise Türkiye’nin iki ülke arasındaki uzlaşma için yardım etmeye hazır olduğunu dile getirdi. Doğan, Türkiye ve Fas’ın iki kardeş ülke, müttefik ve stratejik partner olduğunu belirterek iki ülke arasındaki ilişkinin 16. yüzyıla dayanan derin bir ilişkisi olduğunu ifade etti. Büyükelçi Doğan’ın açıklamalarının Fas’ın önemli haber ajanslarından İngilizce yayın yapan Morocco World News’de yayımlanması Fas kısmının konuya ne kadar önem verdiğini gösterir niteliktedir.[82]

Öte yandan Fas Kralı 6. Muhammed, Taksim’de gerçekleşen elim saldırı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a derin üzüntülerini ve taziyelerini sundu. Kral ayrıca saldırıyı korkakça diye niteleyerek Fas’ın Türk halkıyla desteğini ve birlikteliğini vurguladı.[83]

ABD’nin yeni Fas Büyükelçisi görev yerine ulaştı. Puneet Talwar ABD’nin Fas Büyükelçisi olarak Ocak 2021’den beri boş olan görevi devralacaktır. Önceki Büyükelçi David Fischer Ocak 2021’de görevi bırakmasından bu yana Fas’ta ABD Büyükelçisi bulunmuyordu.[84]

KAYNAKÇA

 

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ

(14-20 Kasım 2022) Etiyopya'da Ateşkes: Tigray'ın Dönüşü

Rusya'nın önde gelen araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri yapan bağımsız düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RUİK) sayfasında “Etiyopya'da Ateşkes: Tigray'ın Dönüşü” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Makalenin yazarı Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı nezdinde Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Ivan Loshkarev, Etiyopya'da hükûmetle Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yürütülen barış görüşmelerinde tarafların düşmanlıklara son verme konusunda vardıkları anlaşmayı değerlendirdi. 2 Kasım'da Pretoria'da, Afrika Birliğinin arabuluculuğuyla federal birlikler ve kuzey Etiyopya'daki Tigray Halk Kurtuluş Cephesi birimleri arasındaki savaşın durdurulmasına ilişkin bir belge imzalandığına değinen uzman bu konuda bir hatırlatma yaptı: “Kasım 2020'de Tigray eyaleti yetkilileriyle federal hükûmet arasında başlayan söz konusu silahlı çatışmaların nedeni, ülkedeki genel iktidar yapısı konusundaki keskin anlaşmazlıklarla ilgiliydi. Savaşlar ve kıtlık nedeniyle iki yılda en az 500 bin kişi hayatını kaybetti.” Analiste göre, Pretoria'da oluşturulan koşullar, Tigray'daki çatışmayı çözmek ve yerel ve bölgesel düzeylerde önemli hususlar üzerinde anlaşmak için fırsatlar sunuyor. Pretoria Anlaşması'na göre, uygulanmaların sorumluluğu, politikacılara değil, büyük ölçüde her iki taraftaki orduya verildiğine dikkat çeken uzman bu bağlamda gerek Etiyopya makamları gerekse Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin önemli avantaja sahip olduklarını ifade etti. Ivan Loshkarev, uygulamada önemli sapmalar veya gecikmelerle birlikte, gerilla savaşının yeniden başlaması ihtimallerini ve hatta federal yetkililerle açık çatışma olasılığını da ifadelerine ekledi.

Taliban Moskova'ya Yenilgiyi Hatırlattı

16 Kasım’da Moskova’da gerçekleştirilecek Afganistan görüşmelerinin ev sahibi ülke ile Kabil'deki hükûmet arasında anlaşmazlıklara yol açması Rusya basınına yansıtılarak değerlendirildi.  “Nezavismaya” gazetesinin 15 Kasım sayısında yayımlanan “Taliban Moskova'ya Yenilgiyi Hatırlattı” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıda söz konusu haber, “Rusya'da yasaklanan Afgan grubu, Moskova'daki müzakerelere davet edilmemesi nedeniyle rahatsız oldu” ifadeleriyle değerlendirildi. Yazıya göre grubun temsilcileri, bu durumun diplomatik etkileşim için olumsuz sonuçları konusunda Rusya'yı uyardı. Yazıda görüşlerine başvurulan Siyaset Bilimi Doktoru Andrey Kazantsev, Afganistan'daki sorunların azaldığına dair şüphelerini dile getirdi: “Sadece Afganistan'ın içinde değil, aynı zamanda çevresinde de pek çok sorunlar var. Ayrıca Afganistan konusunda bölgesel oyuncular arasında farklı kutuplar oluşmuştur: Hindistan ve Tacikistan oldukça güçlü bir Taliban karşıtı duruş sergilerken, Pakistan'da Taliban yanlıları bulunuyor. İran, gruba karşı bazı iddialar ileri sürürken, Rusya ve Çin daha tarafsızdır.” Analiste göre, tüm oyuncuların pozisyonlarının koordine edilmesi gerekçesiyle Moskova Formatının şu anda yapabileceği en önemli hamle bu tür bir koordinasyondur.” Uzman, Rusya’nın Taliban temsilcilerine davetiye göndermediğinin nedenlerine de değindi: “Birincisi, Kabil'deki mevcut yetkililer daha önceki vaatlerini yerine getirme eğiliminde değiller. İkincisi, saflarında birlik olmadığını gösteriyorlar. Bu anlamda Taliban’la hangi konuda müzakere yapılacağı da belli değildir. Öyle ki siyasi kanat herkese iyi şeyler vadetmiş olsa da bir uygulama yapılmıyor ve Afganistan'ın komşuları, bu durumdan yoruldu.” Kazantsev, Taliban hareketinin üyelerindense bölgesel aktörler arasında anlaşmaya varmanın daha kolay olduğunu ifadelerine ekledi.

Cezayir Liderinin Moskova Ziyareti Batı'nın Sabrını Sınayacak

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Rusya ziyaretiyle ilgili hazırlıkların yapılması Rusya basınında geniş yer buldu. “Nezavismaya” gazetesinin 17 Kasım sayısında yayımlanan “Cezayir Liderinin Moskova Ziyareti Batı'nın Sabrını Sınayacak” başlıklı uzman görüşlerini içeren yazıda söz konusu haber “Kuzey Afrika, Rusya-NATO açmazından yararlanıyor” ifadeleriyle değerlendirildi. Yazıda görüşlerine başvurulan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Anton Mardasov’a göre, Rusya ve Cezayir arasındaki ilişkilerin kalitesi genellikle askerî-teknik iş birliğiyle değerlendirilse de garip bir şekilde, Çin savunma sanayi ürünleri, Cezayir ve onun bölgesel rakibi Fas'ın cephaneliklerindeki payını giderek artırıyor: “Cezayir yönetimi, küresel pazardaki doğal gaz maliyetindeki keskin artıştan elde edilen kaynakları askerî bütçeyi genişletmek için kullanmaya hazırdır. Ancak bu, söz konusu kaynakların aynı anda tüm Rus silahlarının satın alınmasına harcanacağı anlamına gelmez.”

Tüm bunların yanı sıra uzman, Rus silahlarının Cezayir pazarında hemen değiştirilmesi ihtimalinin çok düşük olduğunu belirtti: “Cezayir, askerî-teknik iş birliğinin ötesine geçen, örneğin madencilik sektörü, elektrik ve nükleer enerjideki girişimlerle ilgili olan indirimler ve belirli tavizler elde etmek için Moskova ile müzakerelerde tüm sorunlu düğümlerini kullanacak gibi görünüyor.”

Rus Uzman, ABD'nin KOEP Açıklamalarını Değiştirebileceğini Söyledi

M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi nezdinde Franklin Roosevelt ABD Araştırma Vakfı Direktörü Yuri Rogulev, ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planıyla ilgili açıklamalarını Rusya'nın devlet ajansı olan RİA Novosti'ye değerlendirdi. “Rus Uzman, ABD'nin KOEP Açıklamalarını Değiştirebileceğini Söyledi” başlıklı yazıya göre, İran nükleer anlaşmasının restorasyonuna son vermek için henüz çok erkendir ve Washington şimdi manevra yapmaya çalışsa da ancak bir süre sonra açıklamalarını değiştirebilir: ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Savunma Politikalarından Sorumlu Müsteşarı Colin Kahl,  İran'da devam eden protestolar ve Rusya'nın Tahran'a yaptığı iddia edilen silah teslimatlarına dikkat çekerek bu durumun kısa vadede İran nükleer anlaşmasını restore etme konusunu önemsiz kıldığını açıkladı.” ABD Başkanı’nın ciddi kararlar ve sert önlemler almaya hazır olmadığına değinen uzman bir hatırlatma da yaptı: “Biden göreve geldiğinde İran anlaşmasını yeniden başlatma eğilimini açıkladı. Ancak İran'a ABD tarafından ek yaptırımlar uygulandığı için bu eğilimin o kadar basit olmadığı ortaya çıktı. İran’a gelince, haksız yere uygulanan yaptırımları kaldırmanın iyi bir fikir olacağı konusunu gündeme getirdi. Biden manevra yapmaya başlasa da sonra kararsız bir tutum sergiledi.”

Y. Rogulev, KOEP’e karşı çıkan ülkelerin ABD'ye baskı yapan İsrail ve Suudi Arabistan olduğunu belirtti:  “Şimdilik ABD şu şekilde manevra yapmanın  kendileri için daha kârlı olduğuna inanıyor. İsrail ve Suudi Arabistan'ı kendinden uzaklaştırmamak ve aynı zamanda bu anlaşmayı ihlal etmemek için sebep aramaktan kaçınmak.” Uzman, bu manevraların devam edip etmeyeceğini önceden söylemenin zor olduğunu ve daha sonra işler yoluna girebileceği ihtimallerini ifadelerine ekledi.