Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 17-23 Nisan 2023

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

LEVANT GÜNDEMİ

Suriye

Uluslararası Gündemde Suriye
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri Cidde'de Mısır, Irak ve Ürdün'ün katılımıyla bakanlar düzeyinde “Suriye'deki insani krizin çözülmesi” konulu bir istişare toplantısı gerçekleştirdi. KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ile Ürdün, Mısır ve Iraklı dışişleri bakanları, Suriye krizinin tek çözümünün “siyasi çözüm” olduğunu ve Arap ülkeleri arasında istişarelerin yoğunlaştırılmasının önemini vurguladı.[1]

ABD Savunma Bakanlığından sızdırılan belgelere göre, Ukrayna askerî istihbarat teşkilatı, Suriye'deki Rus kuvvetlerine YPG’nin gizli yardımını kullanarak saldırılar düzenleme planları geliştirdi. İddiaya göre, Ukrayna'daki savaştan binlerce mil uzakta olan yeni bir savaş alanının devreye girmesi, Rusya'ya kayıplar yüklemek, maliyeti artırmak ve Moskova'yı Ukrayna'daki kaynakları yeniden konuşlandırmaya zorlamak için tasarlandı. Sızan belgeye göre Ukrayna, Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) Rus hedeflerini vurmak ve İHA saldırıları ile birlikte belirsiz “doğrudan eylem” faaliyetleri yürütmek üzere eğitmeyi değerlendirdi. Sızan belgeye dair konuşan SDG Basın Sözcüsü Ferhad Şami, iddiaları reddederek “Güçlerimizle ilgili bahsettiğiniz belgeler gerçek değil, güçlerimizin hiçbir zaman Rusya-Ukrayna savaşında taraf olmadı” dedi.[2]

Danimarka Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye’deki tüm asker ve askerî danışmanlarını çekme kararı aldığını duyurdu. IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon bünyesinde Irak ve Suriye’de asker bulunduran Danimarka, bu kararı “ülke sınırlarına yakın tehditlerle mücadele etmek üzere” aldığını belirtti. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Irak ve Suriye’deki IŞİD’lilerin sayısının azaldığı belirtilerek, “Bizim katkımıza eşit derecede ihtiyaç kalmadı” denildi.[3]

Suriye Rejimi
Rus Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Hama’da rejim askerî yetkilileri ve Rus yetkilerin denetiminde ortak bir askerî tatbikat düzenlendi. Tatbikatta hedeflere yönelik Rus Su-24 uçaklarınca bombardıman ile eş zamanlı rejim topçu atışı ve rejime bağlı Kaplan Kuvvetleri unsurlarının hava indirme planı uygulandı.[4]

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Suriye'nin başkenti Şam'a yaptığı ziyaret kapsamında Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir araya geldi. Bin Ferhan ile Esad görüşmesinde, Suriye krizini sona erdirecek kapsamlı bir siyasi çözümün adımlarının konuşulduğu ifade edildi. Açıklamada, söz konusu kapsamlı siyasi çözümle “Suriye’nin ulusal çıkarlarını sağlamayı, ülkeyi Arap eksenine geri getirmeyi ve Suriye’ye Arap dünyası içindeki doğal rolünü yeniden kazandırmayı” hedeflediğine işaret edildi.[5]

Suriye’nin Dera vilayetinin batı kırsalında hareket hâlindeki bir rejim askerî aracının geçişi esnasında gerçekleşen EYP saldırısında araçta bulunan 8 rejim unsurundan 3’ü hayatını kaybederken 5'i yaralandı. Rejim 112. Alayına bağlı birlikleri hedef alan bu saldırıyla aynı gün içerisinde yine Dera batı kırsalında bu kez Yaduda'da EYP ile bir saldırı düzenlendiği ve saldırıda yoldan geçen 2 sivilin yaralandığı kaydedildi.[6]

Fırat’ın Doğusu
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen operasyonla, üst düzey bir IŞİD yöneticisinin öldürüldüğünü açıkladı. CENTCOM’un açıklamasında, Suriye’nin kuzeyinde bir helikopterle düzenlenen operasyonda IŞİD adına Suriye ve Avrupa’da terör saldırılarını planlayan üst düzey bir isminin hedef alındığı ifade edildi. Açıklamada, operasyon neticesinde hedef alınan kişinin büyük olasılıkla hayatını kaybettiği bu kişiyle birlikte silahlı iki militanın daha vurulduğu belirtildi.[7]

Suriye’nin Deyrizor vilayetinin batı kırsalında sözde özerk yönetim tarafından kontrol edilen bölgelerdeki Muhayyide beldesinde devriye gezen 2 SDG üyesi IŞİD hücrelerine mensup olduğu tahmin edilen kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından vurularak öldürüldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevine (SOHR) göre 2023 yılının başından bu yana özerk yönetimin kontrolü altındaki bölgelerde IŞİD tarafından 54 eylem gerçekleştirildiği ve bu saldırılarda 36 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.[8]

Suriye’nin kuzeydoğusunu işgal eden sözde özerk yönetim, Rakka kentinde, “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü” adıyla bir deklarasyon yayımladı. Açıklamada, “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü” konusunda Şam hükûmetine sorumluluk alması çağrısı yapıldı. Suriye’de 2011 yılında başlayan krizin 12 yıldır devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada, bu süre zarfında yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin de ülke içinde ve ülke dışına göç etmek zorunda kaldığı hatırlatıldı.[9]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
Askerî kaynakların iddiasına göre İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye bölgesinde muhalif güçler tanksavar saldırı sonucu bir rejim tankını içindeki mürettebatıyla birlikte imha ederken patlama bölgesine intikal eden bir rejim askerî de keskin nişancı ateşiyle etkisiz hâle getirdi. Haber detayında aynı gün içerisinde Hama kırsalındaki rejim mevzilerine de muhaliflerce baskın gerçekleştirilerek kayıplar verdirildiği iddia edildi.[10]

Muhalif kaynaklar tarafından Cebel Zaviye bölgesinde el-Bera köyüne rejim unsurlarının bir sızma girişimi gerçekleştirdiği öne sürüldü. Rejimin bu hamlesi bölgede sıcak çatışmaya yol açarken Feth’ül Mübin operasyon odasına bağlı unsurların yoğun topçu atışları ile rejim güçlerini geri püskürttüğü iddia edildi.[11]

Türk ve Rus birliklerinden oluşan 8 araçlık askerî konvoy ve onlara eşlik eden 2 Rus helikopteriyle Ayn el-Arab kırsalından Tel Abyad kırsalına uzanan 15 kilometrelik bir hat üzerinde ortak devriye gerçekleştirildi. Türk-Rus ortak devriyelerinin 134.'sü olarak kayıtlara geçen bu devriye bitiminde Türk birlikleri Garib köyü üzerinden Türkiye topraklarına geçiş yaparken Rus birlikleri de Sirin kasabasındaki üslerine dönüş yaptığı kaydedildi.[12]

İsrail-Filistin
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, diplomatik bir ziyaret için 18 Nisan’da Azerbaycan'a yola çıktı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ekonomi Bakanı Mikhail Jabrov ile bir araya gelen Cohen, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin derinleştirilmesi ve bölgesel sorunların yönetimi konularını ele aldı.[13]

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen 19 Nisan’da Türkmenistan'ı ziyaret etti. İsrail Dışişleri Bakanlığı, "Bakan Cohen, İran sınırından 17 kilometre uzaklıkta bulunan Türkmenistan'daki İsrail büyükelçiliğinin açılışını yapacak" şeklinde açıklamada bulundu.[14]

20 Nisan’da çıkan haberlere göre, geçen yıl Katar'da tutuklanan sekiz eski Hint donanma subayının İsrail için casusluk yapmaktan yakında yargılanacağı belirtildi. Hint medyasına göre, tutuklananların, gizli bir Katar denizaltı projesi hakkında istihbarat toplamaya çalışmakla suçlandığı aktarıldı.[15]

ABD'de Filistin davasını destekleyen halk kampanyaları kapsamında Filistin’i savunan aktivistler, Kaliforniya’nın San Francisco kentindeki İsrail konsolosluğunun girişlerini demir zincirlerle kapattı. Bu eylem, aktivistlerin, İsrail'in Amerikan yönetiminden mahsup edilen yaklaşık dört milyar dolarlık mali yardım almasını protesto etmek için konsolosluğun önünde kendilerini zincirledikleri bir gösterinin ardından geldi.[16]

Ürdün
Irak Elektrik Bakanı Ziyad Ali Fadel, Ürdün'ün Irak'ın ulusal elektrik şebekesine 150 megavat elektrik sağlayacağını açıkladı. Fadel, Irak Elektrik Bakanlığının Basra vilayetine 500 megavata kadar elektrik sağlamak için Körfez ülkeleriyle görüşmeler yürüttüğünü de duyurdu.[17]

Ürdün Kraliyet Divanından yapılan açıklamaya göre, Ürdün Kralı II. Abdullah, BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın davetlisi olarak Abu Dabi'ye gitti. Kral II. Abdullah, Al Nahyan ile Abu Dabi'deki El-Batin Sarayı'nda bir araya geldi. Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah'ın da hazır bulunduğu görüşmede, iki ülke arasındaki tarihî kardeşlik ilişkileri ele alındı.[18]

Ürdün, ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) çatışmalarına sahne olan Sudan'daki vatandaşlarını tahliyeye başladığını duyurdu. Ürdün Dışişleri Bakanlığından konuya dair yapılan yazılı açıklamada Kral Abdullah’ın çatışmalara sahne olan Sudan'daki vatandaşların güvenliği için gerekli her adımın atılması talimatı verdiği ve bu doğrultuda ülkedeki Ürdünlülerin tahliye planına başlandığı belirtildi.[19]

Ürdün kaynakları, İsrail’in hâlihazırda görevde olan bir Ürdün milletvekilinin, Temsilciler Meclisinin numarasını ve ruhsatını taşıyan arabasında sınırı geçerek Filistin'in iç kesimlerine büyük miktarlarda silah ve altın kaçırma suçlamasıyla gözaltına alındığını doğruladı. Bahsi geçen milletvekilin adını verilmezken Ürdün Temsilciler Meclisi, haberin doğruluğu hakkında açıklama yapmadı.[20]

Lübnan
Lübnan Meclisi Başkanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, yerel seçimlere ilişkin kapalı oturum düzenlendi. Oturumda gerçekleştirilen oylama sonucu, belediye seçimlerinin yetersiz mali ve lojistik kaynaklar nedeniyle 31 Mayıs 2024'e ertelenmesine oy çokluğuyla karar verildi.[21]

ABD Dışişleri Bakanlığı, Hizbullah'ın Lübnan'ın başkenti Beyrut’ta ABD Büyükelçiliğini bombalamasının 40. yıldönümünde, Hizbullah'ın kilit lideri İbrahim Akil hakkında bilgi sağlayanlara ödül verileceğini duyurdu. “Adalet İçin Ödül” programı kapsamında Akil'in kimliğinin tespitine, bulunduğu yere, tutuklanmasına yardımcı olan bilgiler sağlayanlara 7 milyon dolara varan bir ödül verileceği açıklandı.[22]

Lübnan’da ekonomik kriz bir kez daha halkı sokaklara döktü. Ekonomik krizin önüne geçilemeyen ülkede, emekli askerler daha iyi bir maaş için yürüyüş düzenledi. Başkent Beyrut'taki başbakanlık binasına doğru yürüyen eylemcilerle güvenlik güçleri arasında arbede çıktı ve göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullanıldı.[23]

İngiltere Hazine Bakanlığı, Hizbullah’ı finanse etmek ve elmas, değerli mücevher, antika ve tablo ticareti yoluyla kara para aklama operasyonları yürütmekle suçlanan Lübnan uyruklu Nazım Ahmed'e yaptırım uyguladığını duyurdu.[24]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak Parlamentosu Petrol, Gaz ve Doğal Kaynaklar Komisyonu üyeleriyle ile bir araya geldiği toplantıda, Erbil ile Bağdat arasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) yapılan petrol ihracatını düzenlemeye yönelik imzalanan anlaşmanın federal petrol ve gaz yasasının kabul edilmesi için temel olduğunu belirtti. Toplantının Sudani'nin yürütme ve yasama organları arasında koordinasyonu amaçlayan komisyon görüşmelerinin bir parçası olduğu kaydedildi. Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, toplantıda kuzey sahalarından yapılan petrol ihracatı konusunda varılan geçici anlaşmanın ardından petrol endüstrisinin gelişimine bağlı olarak ihracat projelerinin düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.[25]

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Cemal Reşid, Tacikistan Büyükelçisi Zubaydullo Zubaydzoda'yı kabul etti. Görüşmede taraflar, Tacikistan ile Irak arasındaki siyasi, ticari, ekonomik ilişkileri ve karşılıklı ilgi alanlarındaki iş birliğini ele aldı. Ayrıca bölgesel ve küresel konulara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.[26]

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, Irak'a resmî bir ziyarette bulundu. Dmytro Kuleba'nın Irak Başbakanı Sudani, eski Başbakan Yardımcısı Salih el-Mutlak ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile görüşmelerde bulunduğu bildirildi.[27] Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Kuleba ile yaptığı görüşmede ülkesinin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Kuleba ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Hüseyin, bu ziyaretin Irak ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin geleceği için önemli olduğunu belirtti. Hüseyin, Bağdat'ın, Irak'ın bir yıldır katıldığı Arap Birliği temas grubu çerçevesinde önce iki tarafın ateşkese varmasına, daha sonra ise müzakerelere başlamasına yardım etmeye hazır olduğunu vurguladı.[28] Kuleba, “Devlet Başkanım Volodymyr Zelensky ile Irak Başbakanı Sudani’nin yaptıkları telefon görüşmesinin ardından Bağdat'ta kabul edildim. Irak hükûmetini Ukrayna ile dayanışmasından dolayı takdir ettim. Ukrayna ile Irak arasındaki ilişkileri canlandırmak için sonraki adımlara odaklandık” dedi.[29]

Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Başkanı Ahmed Salim el-Kinani'yi kabul etti. Görüşme sırasında, hükûmet programı ile sanayi ve ticaret sektörlerini yerel ürünlerin sağlanmasına katkı sağlayacak şekilde aralıksız destekleme çabaları ele alındı. Reşid, gençler için iş fırsatları yaratmanın ve işsizlik sorununu azaltmanın gerekliliğini vurguladı.[30]

Güvenlik
Irak İçişleri Bakanlığına bağlı Federal İstihbarat ve Soruşturma Teşkilatından yapılan açıklamaya göre, teşkilatın Kerbela’da düzenlediği operasyonlar sırasında uyuşturucu ticareti yapan bir suçlu tutuklandı. Açıklamada, operasyon sırasında çok sayıda uyuşturucu madde ve silah ele geçirildiği kaydedildi. Ayrıca, zanlılar hakkında adli işlemlerin başlatıldığı aktarıldı.[31]

Irak mahkemesi, üç ayrı hapishanede örgüt faaliyetlerini yeniden canlandırmayı ve kaçmayı planlayan terör örgütü IŞİD üyesi sekiz mahkûmu ölüm cezasına çarptırdı. Irak Yüksek Yargı Konseyinden yapılan açıklamada, Temyiz Mahkemesinin, Bağdat'ın Taci, Kefl ve Kerh cezaevlerinde bulunan sekiz IŞİD’li mahkûm hakkındaki idam cezasını onayladığı bildirildi. Sanıkların haklarındaki iddiaları kabul ettiğine değinilen açıklamada, mahkemenin, Terörle Mücadele Kanunu'nun dördüncü ve ikinci maddelerine uygun olarak ceza verdiği belirtildi.[32]

Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed el-Sahaf, bir haftayı aşkın süredir şiddetli silahlı çatışmaların sürdüğü Sudan'dan 14 Irak vatandaşının tahliye edildiğini duyurdu. Sahaf, bölgedeki Iraklıların acil durum numaralarıyla iletişime geçtiğini açıkladı.[33]

Ekonomi
IKBY’nin Bağdat temsilcisi Fars İsa, Irak Bakanlar Kurulunun IKBY'ye aylık 400 milyar dinar gönderme kararı aldığını söyledi. Fars İsa, Irak Parlamentosu tarafından bütçe onaylanana kadar bu fonun IKBY çalışanlarına gönderilmeye devam edileceğini de ekledi.[34] Açıklamanın IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin, 4 Nisan'da Bağdat'ı ziyaret ederek yeni bir petrol anlaşması imzalamasından sonra gelmesi dikkat çekti.

Irak Devlet Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) yaptığı açıklamada, Ürdün Petrol Rafinerisine ham petrol tedarik etmeye devam etmek için Irak ve Ürdün arasında yakında yeni bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzalanacağını duyurdu. Açıklamada, Irak Petrol Bakanlığı ile Ürdün Enerji ve Maden Kaynakları Bakanlığı arasında imzalanan son Mutabakat Zaptı'nın Ürdün’e Kerkük'teki petrol sahalarından günlük 10 bin varil ham petrol tedarik edilmesini içerdiği ancak 31 Mart'ta anlaşma süresinin sona erdiği belirtildi.[35]

Norveç merkezli yenilenebilir enerji geliştiricisi Scatec ASA, Irak'ta toplam 525 megavat (MW) kapasiteli iki güneş enerjisi santrali inşa etme ve işletme projesinden vazgeçtiğini açıkladı. Scatec'in, Irak Elektrik Bakanlığı ile yapılan müzakerelerden çekilerek Irak hükûmetinin yenilenebilir enerji sağlama amaçlarına ciddi bir darbe indirdiği belirtildi.[36]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Geçen yıl meydana gelen kum fırtınalarının, Dikar'daki "Akreplerin Anası" olarak bilinen Sümer harabeleri de dâhil olmak üzere çeşitli arkeolojik eserleri olumsuz etkilediği bildirildi. Eserlerin kumun altında kalma riskinin olduğuna dikkat çekiliyor.[37]

Aralarında Avrupa ve ABD'den gelen yabancı uyruklular da dâhil olmak üzere en az bin turistin Ramazan Bayramı sırasında Jabayeş bataklıklarını ziyaret ettiği aktarıldı. Son dönemde yaşanan yağışların ve sellerin, bataklıkların canlanmasına olanak tanıdığı ve bunun da turizme katkı sağladığı belirtiliyor.[38]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Selahaddin vilayetinin Tuzhurmatu ilçesine bağlı Yengice nahiyesi ve Abbut köyünün sakinleri ile bir araya geldi. Görüşmede Turan, terörden etkilenen ve yerinden edilenlerin geri dönüşü için ITC’nin yanlarında olduklarını dile getirdi. Turan, terörden etkilenen bölgedeki insanların kimliklerine ve topraklarına sahip çıkmalarını takdir ettiklerini vurguladı.[39]

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Koalisyonu, 18 Nisan 2023’te Türkmenlerin merkezî ve yerel yönetimlerde temsil haklarıyla ilgili açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Musul, Selahaddin ve Diyala vilayetlerinde Türkmenlerin temsil edilmeyerek hedef hâline getirildiği belirtildi. Ayrıca açıklamada Türkmen haklarının diğer gruplar tarafından kullanılmasına müsaade edilmeyeceği ve Türkmenlerin bir arada hareket etmesinin önemine vurgu yapıldı.[40]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan 18 Nisan 2023 tarihinde Kerkük’te gazetecilerle bir araya geldi. Turan, Kerkük’ün ve Türkmenlerin sesini dünyaya doğru şekilde ulaştıran gazetecileri tebrik etti.[41]

Irak Türkmen Cephesi Başkanı (ITC) Hasan Turan Birleşmiş Milletlere bağlı IŞİD’in işlediği suçlardan sorumlu tutulmasına yardım etmekle görevli müfettişler grubu UNITAD ekibi ile ITC Başkanlığında bir araya geldi. Görüşmede, terör örgütü IŞİD’in Tazehurmatu’da kimyasal silah kullanmasının etkileri değerlendirildi. Görüşmeye ITC Başkan Yardımcısı Hişam Bayraktar da katıldı. Turan, UNITAD ekibinin IŞİD’in işgal ettiği bölgelerdeki sahada incelemelerinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.[42]

Plus4 isimli Kürt haber sitesi, Erşat Salihi’nin Kerkük’ün Pencali bölgesi hakkındaki endişelerine ilişkin video yayımladı. Yapılan videoda Pencali bölgesinin Baas rejimi tarafından göç ettirilen Kürtlerden oluştuğu belirtildi. Ayrıca 2014 yılındaki IŞİD işgaliyle Kerkük göç edenlere ev sahipliği yaptığı kaydedildi. Salihi, daha önce Pencali bölgesini yolsuzluk ve hukuksuzluğun olduğu bir bölge olarak nitelemişti.[43]

Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı tarafından 14 Mayıs 2023’te yapılan açıklamaya göre Ninova (Musul) vilayetindeki göçmen kamplarının kapatıldığı bildirildi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre göçmenlerin kendi iradeleriyle ile geri dönüş yapmaları üzerine kampların kapatıldığı belirtildi.[44]

21 Nisan 2023’te Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi Kerkük güvenliğinin kırmızı çizgileri olduğunu açıkladı. Açıklamasında Salihi, Kerkük’ün Pencali bölgesinin mafyalardan temizlenmesini istedi.[45]

Güvenlik
Irak Güvenlik Medya Birimine göre Irak Hava Kuvvetlerine bağlı F-16 uçakları saldırısı sonucunda Kerkük’te 4 terörist etkisiz hâle geldi.[46]

18 Nisan 2023’te Irak Güvenlik Medya Birimi tarafından yapılan açıklamaya göre Kerkük’te hakkında tutuklama kararı olan terör örgütü IŞİD’e bağlı bir örgüt üyesi yakalandı.[47]

Haşdi Şaabi Heyeti, Kerkük’ün Zab bölgesinde terör örgütü IŞİD’e bağlı bir militanının yakalandığını duyurdu.[48]

Ekonomi, Kültür ve Sosyal Faaliyetler
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan 24 Nisan ITC kuruluşu yıl dönümü münasebetiyle ITC il temsilcileri birlikte Kerkük ITC Genel Merkezinde gün boyunca Türkmenlerle bir araya geldi.[49]

Irak’ın Ninova vilayetine bağlı Telafer İlçesi Belediye Başkanı Adnan Hüseyin Telafer’de Saray Mahallesi’nde 800 evden oluşan konut sitesi yapacaklarını açıkladı. Hüseyin, Telafer’deki konut sıkıntılarını gidermek için inşaat şirketleriyle anlaşma yaptıklarını ifade etti.[50]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
17 Nisan’da Şehitler ve Enfal İşleri Bakanı Abdullah Hacı Mahmud, Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanı Piştivan Sadık ile İmar ve İskân Bakanı Dana Abdülkerim’den oluşan bir bakanlar kurulu heyeti, Erbil’deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro ofisinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile bir araya geldi. Uzun süredir kabine toplantılarını boykot eden Kubat Talabani’nin ilgili görüşmede geri dönüş için iki şart ileri sürdüğü belirtildi. Talabani, Süleymaniye'deki bütçe ve gelir yetersizliği sorunlarının yanı sıra bölgedeki güvenlik sorunlarının çözülmesini istedi.[51] Bu şartlar arasında KYB’ye bağlı Anti Terör Birimine ait bütçe payının kesilmesi ve Havkar Caf davasının çözülmesi konularının da yer aldığı kaydedildi. Eski KYB Anti Terör Birimi üyesi Havkar Caf, 7 Ekim’de Erbil’de aracına düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetmiş, soruşturma neticesinde gözaltına alınanlar ifadelerinde bu birimin sorumlusu Vahap Halepçe’den talimat aldıklarını itiraf etmişlerdi. Mahkeme Halepçe hakkında tutuklama kararı alırken KYB üst düzey yönetimi buna karşı çıkmış, ardından Kubat Talabani kabine toplantılarını boykot etmişti.[52]

IKBY’nin Tahran Temsilcisi Nazım Debağ, Irak ve IKBY’den İran’a giden bir heyetin İranlı yetkililer ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, IKBY Temsilcisi olarak iki ülke ve IKBY arasındaki görüşmeler hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti. Bir süredir IKBY ile ilgili konular hakkında İranlı yetkililerin Irak ile görüştüğünü fakat IKBY Temsilciliğinin haberdar edilmediğini vurgulayan Debağ, IKBY’nin bu husustaki mevcut durumunun 1975 yılında imzalanan Cezayir Anlaşması dönemindeki gibi olduğunu belirtti.  Debağ, “Bu seferki durum da Cezayir Anlaşması’ndaki gibi. Fakat dört ülke arasında ve büyük güçlerin desteği ile anlaşma yapılabilecek. Bu nedenle de İran şimdiden Bağdat aracılığıyla IKBY ile sorunlarını çözmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı. İran ve Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmayı yeni bir Cezayir Anlaşması olarak değerlendiren IKBY’nin Tahran temsilcisi, yeni bir Cezayir Anlaşması’nın Irak, İran, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında imzalanabileceği ima etti.[53]

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin talimatıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Süleymaniye Uluslararası Havalimanı’na yönelik saldırıyı soruşturma heyeti, olay yerini ziyaret etti. 7 Nisan’da Süleymaniye Uluslararası Havalimanı yakınlarında bir patlama meydana gelmiş ve patlama sonucu havalimanı çevresinde yangın çıkmıştı. Olayın ardından saldırının drone ile gerçekleştirildiği açıklanmıştı.[54]

Halepçe’de ilk kez Petrol ve Maden Müdürlüğü açıldı ve müdürlüğe Jiyar Ekrem isimli bir kadın mühendis atandı. İlgili görevi hakkında açıklamada bulunan Ekrem, daha önce Halepçe belediyesinin projeler bölümünde çalıştığını ve uzmanlık alanına dâhil olan bu görevin kendisine teklif edildiğini söyledi. Ayrıca Halepçe Petrol ve Madenler Müdürlüğünün yeni bir müdürlük olduğuna dikkat çeken Ekrem, getirildiği bu görevde elinden geleni yapacağını söyledi.[55]

Ekonomi
Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı Şahvan Abdullah, IKBY petrolünün ihracatı konusunda Bağdat ile Ankara arasında görüş birliğine varıldığını ve önümüzdeki birkaç gün içinde ihracatın yeniden başlayacağını söyledi. Abdullah söz konusu açıklamasında “Türkiye ile petrol ihracatının başlaması konusunda anlayış birliğine varıldı. Bu konuda bir engel kalmadı. IKBY ekibi Irak Petrol Bakanlığı ile bu konuyu görüşüyor” dedi. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Erbil ve Bağdat arasındaki anlaşmayı görüşmek üzere ikili bir toplantı yaptıklarını dile getiren Abdullah, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin yaklaşık 20 gündür askıya alınan petrol ihracatı konusunu görüşmek için kendisini aradığını söyledi.[56] Irak’ın Türkiye’ye karşı Uluslararası Tahkim Mahkemesinde açtığı davada kararın açıklanmasının ardından 25 Mart’ta IKBY’den Ceyhan Limanı’na petrol ihracatı durdurulmuştu. Ardından Erbil ile Bağdat arasında nisan ayının başında, ihracatın yeniden başlatılması için nihai anlaşma imzalanmış ve konu Ankara’ya iletilmişti.

18 Nisan’da Başbakan Mesrur Barzani, IKBY petrol ihracının yeniden başlaması gündemiyle uluslararası petrol şirketleri ile bir araya geldi. Toplantıda, ihracatın yeniden başlaması için hazırlıkların tamamlanması, Irak Petrol Pazarlama Şirketinin (SOMO) aracılığıyla ham petrol satışının koşullarının ve yasal hükümlerinin belirlenmesi, uluslararası petrol şirketlerinin borçlarının geri ödenmesi için önerilen mekanizmanın ve bu şirketlerin gelecekteki petrol satışlarındaki paylarının ele alındığı kaydedildi.[57]

18 Nisan’da yapılan Irak Bakanlar Kurulu toplantısında, Bağdat’tan Erbil’e 400 milyar dinarın gönderilmesi kararının alındığı bildirildi.[58] Konu hakkında açıklamada bulunan KYB Milletvekili Bryar Raşit, “Bağdat, 400 milyar dinarı memur maaşlarının ödenmesi için gönderecek. Gönderilecek para borç olarak Erbil’e ödenecek ve Irak 2023 bütçesi onaylandıktan sonra gönderilen miktar IKBY payından kesilecek” ifadelerini kullandı.[59]

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Güvenlik
KİK Genel Sekreteri Casim el-Bideyvi, Sudan’daki gelişmeler hakkında bir kez daha açıklamada bulundu. Genel Sekreter, Sudan’daki durumların dindirilmesi için Sudan’daki tüm tarafların bir araya gelmesini talep etti. Bununla birlikte Suudi Arabistan’ın tahliye konusunda gösterdiği çabadan Suudi yönetimine ötürü teşekkür etti.

Ekonomi
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz günler içerisinde verdiği açıklamasında, ülke içerisindeki gelir çeşitliliğinin sağlanması için %100 mülkiyet avantajıyla Riyad, Cizan, Rasü-l Hayr ve Kral Abdullah Ekonomi Şehri (King Abdullah Economic City) içerisinde, yabancı yatırımcılar için yakın gelecek dönemde yeni ekonomik fırsatların tanınacağını ve yaratılacağını açıkladı. Bununla birlikte detayların yakın zamanda duyurulacağını bildirdi.[60]

Umman İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yeni verilere göre Umman’daki enflasyon, mart ayında düşüşe geçerek, şubat ayındaki %1,93 oranından %1,58’e geriledi. Verilen açıklamada bu oranın/düşüşün son 1 ay içerisinde Körfez’de bir ilk olarak kayda geçtiği yazıldı.[61]

Dünya Bankası tarafından yayımlanan yeni verilere göre Umman, 2023 yılının ilk çeyreğinde ticari lojistik destek konusunda Arap ülkeleri arasında Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ve BAE ile ilk 5’ler arasında yer alırken; dünya sıralamasında 43. sıraya yükseldi. Yayımlanan veride Umman’ın ani yükselişinin, yılın ikinci çeyreğinde konumunun daha da yükselmesine yol açacağı zikredildi.[62]

Bahreyn tarafından paylaşılan verilere göre Bahreyn’deki ithal oranı yılın ilk çeyreğinde %5 oranında artarak, geçmiş yılın ilk çeyreğinde olan 3,6 milyar dolardan 3,8 milyar dolara yükseldi. Bahsi geçen veride Bahreyn’e ithal edilen ürünlerin sırasıyla Çin, BAE ve Brezilya’dan geldiği açıklandı.[63]

Siyaset
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, yaklaşık 2 hafta öncesinde Suudi Arabistan’dan iletilen resmî davete icabet olarak, 17 Nisan tarihinde Filistin İstihbarat Teşkilatı Başkanı Macit Faraj ve Hamas lideri İsmail Heniyye ile Suudi Arabistan’a resmî ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin 19 Nisan tarihine kadar devam edeceği bildirildi. Hamas ile 2007 yılından bu yana gergin ilişkiler yaşayan Suudi yönetiminin, İsmail Heniyye’yi heyet içerisinde kabul etmesi önemli gelişme oldu. İsmail Heniyye’nin umre ibadeti nedeniyle heyete katıldığı açıklandı.[64]

Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, Twitter hesabı üzerinden verdiği açıklamasında, 2018 yılından bu yana Suudi Arabistan İş Kurumunun, Yemenlilere mahsus 500 bin kadar iş vizesi verdiğini açıkladı. Büyükelçi Al Cabir, konuyla ilgili olarak, “Suudi Arabistan’ın kardeş Yemen halkını destekleme konusundaki kararlılığının devamı olarak, Yemen’deki İki Kutsal Caminin Sorumlusu Büyükelçiliği, 2018’in ortasından bugüne kadar yarım milyondan fazla iş çalışma vizesi ve 350 bin aile ziyareti vizesi verdi” ifadesini verdi.[65]

Ürdün Kralı II. Abdullah, 18 Nisan tarihinde Abu Dabi’ye resmî ziyaret gerçekleştirdi. Kral Abdullah’ı karşılayan BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid oldu. Ardından Umre ziyareti için Cidde’ye iniş yaptı. Cidde ziyaretinde Muhammed bin Selman tarafından sahur yemeğine davet edildi. Görüşmelerde Filistin’de İsrail tarafından gerçekleştirilen baskınların değerlendirildiği açıklandı.[66] [67]

Türk ve Umman basınları tarafından aktarılan resmî haberlere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Nisan tarihinde Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aktarılan resmî haberlere göre görüşmede ikili arasında bayramlaşmanın yanı sıra bölgesel meseleler ve gelişmeler değerlendirildi.[68]

ABD Başkanı Joe Biden, Suudi Arabistan’ın bir ABD’li diplomatı Sudan’dan tahliye etmesi nedeniyle verdiği son açıklamasında Suudi Arabistan’a teşekkür etti. Biden, verdiği açıklamasında, “Operasyonumuzun başarısı için kritik öneme sahip olan Cibuti, Etiyopya ve Suudi Arabistan’a teşekkür ederim” ifadesini kullandı. Bunula birlikte verdiği açıklamasında Sudan’da ortak noktaya varılması için ülke içerisindeki tüm siyasi birimlerin bir araya gelmesini ve insani yardımların ulaşması için ateşkesin sağlanmasını istedi. Suudi Arabistan, Port-Sudan’dan Cidde’ye yola çıkan ve aralarında 50 Suudi olmakla birlikte 4 gemiyle toplamda 158 kişiyi tahliye ettiğini açıkladı. Bu doğrultuda Sudan’daki insanları kurtarma konusunda Suudi Arabistan’ın girişimi önemli oldu. Konum bakımından Sudan’a yakın olması nedeniyle Suudi Arabistan’ın gemi vasıtasıyla kurtarılanları önce Cidde’ye, ardından Cidde havaalanından ülkelerine göndermektedir.[69]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ
Bu bölüm 17 - 23 Nisan 2023 tarihleri arasındaki Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır ve Sudan’daki siyaset, ekonomi ve güvenlik gelişmelerini mercek altına almaktadır.

Siyaset
Kuzey Afrika’daki iç siyaset ve dış politika gelişmeleri incelendiğinde bu hafta dokuz temel konunun ön plana çıktığı görülmektedir.

Bu bağlamda öne çıkan ilk gelişme Fas’ın, Libyalı grupların ülkede hüküm süren iç krizi sona erdirmek için uzlaşmaya dayalı, siyasi olarak müzakere edilmiş bir çözüme ulaşmalarına yardımcı olmaya devam etme taahhüdünü yenilemesidir. Fas Dışişleri Bakanı Nasır Bourita Rabat’ta düzenlenen Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi bakanlar toplantısı sırasında Fas’ın taahhüdünü yinelemiştir. Bourita, Fas’ın Libya’daki çatışmaya ilişkin sabit ve net tutumundan söz ederek, ülkenin Libya’yı “Mağrip entegrasyonunun ilerlemesine katkıda bulunabilecek güçlü ve demokratik bir ülke” hâline getirmeyi amaçlayan arabuluculuk çabalarını desteklemeye hazır olduğunu vurguladı.[70]

İkinci gelişme Suriye dışişleri bakanının Cezayir’i ziyaret edecek olmasıdır. Cezayir devlet radyosunun bildirdiğine göre Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mekdad Cezayir’e gidecektir. Devlet radyosu, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Ataf’ın konuk bakanı kabul edeceğini bildirdi.[71]

Üçüncü gelişme ve Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sudan üzerine görüşme gerçekleştirmesidir.  Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sudan’daki gelişmeleri görüştü. Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tebbun ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Açıklamada, “İki cumhurbaşkanı, kardeş ülke Sudan’daki tehlikeli ve üzücü gelişmeleri görüştü. Görüşmede, durumun siyasi olarak kontrol altına alınması ve bu mübarek ramazan ayında kardeşler arasındaki çatışmanın durdurulması için bir çözüm bulmanın yolları ele alındı ve diyalogun önemi vurgulandı” denildi.[72]

Dördüncü gelişme Tunus’ta Nahda Partisi Lideri Gannuşi’nin güvenlik güçleri tarafından tutuklanmasıdır. Tunus güvenlik güçleri 17 Nisan Pazartesi günü geç saatlerde Nahda Partisi lideri Raşid Gannuşi'yi tutuklayarak başkent Tunus’taki bir Ulusal Muhafız binasında sorguya aldı. Nahda Partisi üst düzey yetkilisi ve eski Dışişleri Bakanı Refik Abdüsselam Facebook üzerinden yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin Gannuşi’nin evine baskın düzenlediğini ve kendisini Tunus’un kuzeyindeki El-Avina Ulusal Muhafız üssüne götürdüğünü bildirdi. Tunuslu yetkililer tutuklama hakkında henüz bir açıklama yapmadı.[73]

Beşinci gelişme Libya’nın Sudan’da taraflar arasında arabuluculuk yapmayı teklif etmesidir.  Libya, Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile Sudanlı mevkidaşı arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Sudan’daki taraflara çatışmalara son vermeleri ve diyalog ve anlayış dilini tercih etmeleri çağrısında bulundu. Libya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada üst düzey diplomatların “kardeş Sudan’daki mevcut ve talihsiz koşulları ele aldıkları” belirtildi. El-Menguş, savaşların derhal sona erdirilmesi ve kardeşler arasında diyalog dilinin sürdürülmesi çağrılarına yanıt verilmesi gerektiğini vurguladı. Libya’nın Sudan halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu ve hükûmetinin Sudanlı taraflar arasında arabuluculuk rolü oynamaya hazır olduğunu ifade etti.[74]

Altıncı gelişme Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin, Sudan’da bulunan Mısır askerlerinin herhangi bir tarafı desteklemek için orada olmadığını bildirmesidir. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi 17 Nisan Pazartesi günü yaptığı açıklamada Sudan’da bulunan Mısırlı askerlerin sadece Sudanlı meslektaşlarıyla tatbikat yapmak üzere orada bulunduklarını ve savaşan taraflardan herhangi birine destek vermediklerini belirtti. Cumartesi günü Sudan genelinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile ordu arasında çatışmaların çıkmasının ardından HDK, Sudan’ın başkenti Hartum ile Mısır sınırı arasındaki kuzey kasabası Merove’de kendilerine “teslim olan” Mısırlı askerleri gösterdiğini söylediği bir video paylaştı. Videoda, ordu kıyafetleri giymiş bir dizi adam yere oturmuş ve HDK üyeleriyle Mısır Arapçası lehçesinde konuşurken görülmekteydi. Sisi’nin pazartesi günü geç saatlerde Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi toplantısına başkanlık etmesinin ardından Mısır devlet televizyonu tarafından yayımlanan bir konuşmasında Cumhurbaşkanı, Sudan’daki Mısır askerlerinin güvenliğini sağlamak için HDK ile temas hâlinde olduğunu bildirdi. HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo, Sky News Arabia TV’ye yaptığı açıklamada Mısırlı askerlerin güvende olduğunu, HDK’nın onlara yiyecek ve su sağladığını ve geri dönüşlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu açıkladı.[75]

Yedinci gelişme Sudan Ordusunun ve HDK’nin “insani koridora” izin vermeyi kabul etmesidir. Sudan’ın Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalarda aralarında üç BM çalışanının da bulunduğu yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı. Ordudan yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletlerin acil insani yardım vakaları için pazar günü yerel saatle 16.00’dan itibaren her gün üç saat süreyle güvenli geçiş açılması önerisini onayladığı belirtildi. HDK de insani koridoru onayladığını teyit eden bir açıklama yayımladı ancak ordu, isyancı milislerin herhangi bir ihlalde bulunması hâlinde karşılık verme hakkını saklı tutacağını da teyit etti.[76]

Sekizinci gelişme Sudan Ordusu ve HDK’nin yeni bir ateşkes ilan etmesidir. Sudan Ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), bir gün önceki ateşkes girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından 18 Nisan Çarşamba akşamından itibaren 24 saatlik ateşkese uyacaklarını açıkladılar. 17 Nisan Salı gecesi yapılan benzer bir ateşkes girişimi hemen başarısızlıkla sonuçlanmıştı ve yeni girişimin devam edip etmeyeceği belli değildi. HDK tarafından yapılan bir açıklamada 24 saatlik ateşkesin yerel saatle 18.00’de başlayacağı belirtildi. Sudan Ordusu da HDK tarafından önerilen geçici ateşkesi kabul etti.[77]

Dokuzuncu gelişme Sudan’ın askerî lideri Abdülfettah el-Burhan’ın sivil yönetime geçiş taahhüdünde bulunmasıdır. 21 Nisan Cuma günü, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında yaklaşık bir hafta önce başlayan çatışmalardan bu yana yaptığı ilk konuşmada El-Burhan, ordunun sivil yönetime geçiş konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü söyledi. Ramazan Bayramı sebebiyle cuma günü erken saatlerde yayımlanan bir video mesajında ​​Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdülfettah el-Burhan, "Eğitimimiz, aklımız ve gücümüzle, ülkenin güvenliğini ve birliğini koruyarak bu çileyi aşacağımızdan eminiz. Devlet, sivil yönetime güvenli geçişin bize emanet edilmesini sağlıyor" ifadelerini kullandı.[78]

Ekonomi
Kuzey Afrika’daki ekonomi gelişmeleri incelendiğinde bu hafta yedi temel konu ön plana çıkmaktadır.

Birincisi, Fas'ın Mağrip-Avrupa boru hattı aracılığıyla İspanya'dan yaptığı gaz alımlarının %1200’e kadar artmış olmasıdır. İspanyol gaz operatörü Enagas tarafından Haziran 2022'de sağlanan veriler, İspanya'nın boru hattı aracılığıyla Kuzey Afrika'daki komşusuna 60 gigavat saat ihraç ettiğini gösterirken, Mart 2023 kayıtlarının 820 gigavat saat (GWh) olduğunu gösteriyor.[79]

İkincisi, Fas'ın 6. Muhammed Politeknik Üniversitesinin (UM6P) ve İngiliz petrol ve gaz şirketi Shell ile Fas'ta düşük karbonlu yakıtlara yönelik potansiyel fırsatları araştırmak için bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzalamasıdır. Bir basın açıklamasında, iki tarafın Fas'ta mevcut hammaddelerin sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) dâhil olmak üzere düşük karbonlu yakıtlara dönüştürülme potansiyellerini analiz etmek için birlikte çalışacağı belirtildi. Shell'in EcoOils CEO Yardımcısı Rida Sabri, MoU'nun sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) gibi düşük karbonlu yakıtların (LCF) potansiyel üretimi ve tedariki için yenilikçi atık ham maddelerinin fizibilitesini araştırmayı amaçladığını vurguladı.[80]

Üçüncüsü, İtalya’nın Libya ve Cezayir ile yaptığı yeni enerji anlaşmalarının ardından Rus gazı arzını yüzde 10'a düşürmesidir. İtalya Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Fratin, "Eskiden gaz ihtiyacımızın yüzde 40'ını Rusya üzerinden sağlıyorduk, bugün ise düşerek yüzde 10'un biraz üzerinde ve böylece Moskova'ya olan bağımlılığımızı etkin bir şekilde aştık" dedi. Bakan, Cezayir ve Libya ile yapılan yeni anlaşmalar sayesinde Azerbaycan ve Afrika'dan Adriyatik Denizi yoluyla artan gaz ithalatının Rus arzındaki azalmayı dengelediğini belirtti.[81]

Dördüncüsü, Libya Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Oun’un, 6. Nijerya Uluslararası Enerji Zirvesi oturum aralarında küresel bir bakış açısıyla sürdürülebilir enerjinin geleceği konulu üst düzey bir uluslararası panel tartışmasına video konferans aracılığıyla katılmasıdır. Oun, bakanlığın ileri teknik operasyonel performansın verimliliğini artırmak ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla stratejik vizyonuna ulaşmaya büyük önem verdiğini belirterek, büyük zorlukların Petrol Bakanlığı'nın stratejisini uygulamak için ortak çaba gerektirdiğine işaret etti.[82]

Beşincisi, Uluslararası Para Fonu (IMF) Mısır Misyon Şefi Ivanna Vladkova Hollar’ın, 16 Nisan Pazar günü yaptığı açıklamada, Mısır hükûmeti ve IMF personelinin, Mısır'ın IMF'nin Genişletilmiş Fon Kolaylığı (EFF) tarafından desteklenen reform programının ilk gözden geçirme misyonuna hazırlık için verimli görüşmelerde bulunduğunu açıklamasıdır. Hollar, görüşmelerde programın uygulanması ve Mısır ekonomisinin görünümü ile ilgili bir dizi konunun ele alındığını da sözlerine ekledi. İlk gözden geçirme görevinin başlamasına kadar olan görüşmelerin sanal olarak devam edeceğini belirtti.[83]

Altıncısı, Mısır Yatırım ve Serbest Bölgeler Genel Kurumu (GAFI) CEO'su Hossam Heiba’nın, Başbakan Mustafa Madbouly ile yaptığı görüşmede, birçok küresel üreticinin Mısır'da fabrikalar inşa ettiğini açıklamasıdır. Heiba, Çinli şirket OPPO'nun Mısır'da yılda 4,5 milyon akıllı telefon üretecek ve 650 istihdam sağlayacak yeni bir fabrika inşa etmek için 20 milyon dolar yatırım yapmayı planladığını belirtti. Ayrıca Heiba, Güney Koreli elektronik üreticisi LG Corporation'ın Mısır'da 200 milyon dolar değerinde yeni bir buzdolabı fabrikasıyla genişlemeye hazır olduğunu açıkladı.[84]

Yedincisi, Mısırlı uluslararası ilişkiler ve politik ekonomi araştırmacısı Abu Bakr el-Deeb’in, Sudan'daki mevcut askerî çatışmanın ülkeden bir milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırımın kaçışına veya çıkışına yol açacağını ileri sürmesidir. Salı günü Sputnik ile yaptığı telefon görüşmesinde, ordu güçleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında meydana gelen şiddetli çatışmaların devam etmesi hâlinde Sudan ekonomisine günde yaklaşık yarım milyar dolara mal olabileceğini belirtti.[85]

Güvenlik
Bu hafta Kuzey Afrika’da güvenlik gelişmeleri incelendiğinde üç temel gelişme ön plana çıkmaktadır.

Bu gelişmelerden ilki, Sudan’da yaşanan çatışmalar ile ilgilidir. Bir doktorlar sendikası yaptığı açıklamada, cumartesi günü Sudan’ın başkentinde Hızlı Destek Güçleri (HDK) ile ordu arasında yaşanan çatışmalarda en az 56 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaklaşık 600 kişinin de yaralandığı bildirmiştir. Görgü tanıklarına göre HDK güçlerinin cumhurbaşkanlığı binası, Hartum Havaalanı ve diğer önemli tesislerin kontrolünü ele geçirdiklerini açıklamalarının ardından Hartum sokaklarında silah ve patlama sesleri duyulmaya başladı. Ordu, bu iddiaları yalanladı ve Sudan hava kuvvetleri yaptığı açıklamada, HDK üslerine yönelik hava saldırısı gerçekleştirdiklerini bu yüzden halka evlerinden çıkmamaları çağrısında bulunulduğu aktarıldı. [86]

İkinci gelişme, Etiyopya güçlerinin Faşaga El-Sughray’ı işgalleridir. 19 Nisan Çarşamba gecesi Etiyopya güçlerinin, tanklar, zırhlı araçlar ve askerlerle Faşaga El-Sughray’yı işgal ettikleri bildirildi. Hartum’da silahlı kuvvetler ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında meydana gelen çatışmaların başlangıcından bu yana, doğu sınırında konuşlanmış olan Sudan Silahlı Kuvvetleri, Etiyopya kuvvetleri ve kampları arasında da alarm verildiği ve olağanüstü bir hareketliliğin gözlemlendiği söylendi. Etiyopya güçleri tarafından yoğun keşif ve kontrol operasyonları gerçekleştirildiği belirtilmiştir. El-Sudani, akşam saat sekizden önce kara kuvvetlerinin Etiyopya kuvvetlerine saldırarak kamplarını yok ettiğini bildirdi. Etiyopya kuvvetlerinin Amhara bölgesinin güçleri olması ve “Fano” milisleri, özel kuvvetler, Shifta çetelerinden oluştuğuna dikkat çekildi. El-Sudani’nin ordudaki kaynakları, Sudan silahlı kuvvetlerinin şu anda doğu sınırı boyunca konuşlandırıldığını ve iç koşullar ne olursa olsun Sudan topraklarını işgal eden herhangi bir kuvvetle yüzleşme ve başa çıkma imkânlarına sahip olduklarını bildirdi. [87]

Bu hafta yaşanan son gelişme ise Akdeniz’de kurtarılan göçmenler ile ilgilidir. İtalyan yardım kuruluşundan acil yardım gemisi “Life Support” tarafından yapılan açıklamada 15 Nisan Cumartesi günü Fildişi Sahili, Mısır, Eritre, Nijerya, Filistin, Sudan ve Somali’den gelen göçmenlerin kurtarıldığı söylendi. Kurtarılan göçmenler arasında çocukların da olduğu belirtildi. Acil Yaşam Desteği misyonu şefi Emanuele Nannini kurtarma operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada, acil arama kurtarma gemisi Life Support’un, Libya kıyılarından denize bir lastik botla açılan 55 kişiyi kurtardığını söyledi.[88]

 

KAYNAKÇA

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (17-23-Nisan 2022)

Araplar ABD'yi Stratejik Yenilgiye Uğrattı
ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) direktörünün Washington’ın dünyanın kilit bölgelerinden biri olan Ortadoğu'da etkisini kaybettiği için şaşırmış duruma düştüğü konusunda duyurusu Rusya basınında geniş yer buldu. “Vzglyad” gazetesinin 17 Nisan sayısında yayımlanan “Araplar ABD'yi Stratejik Yenilgiye Uğrattı” başlıklı uzman görüşlerini içeren yazıya göre ABD, savaşların sona ermesiyle etkisini kaybediyor. Uzmanlar, olan bitenin en son simgesi olarak Suudi Arabistan-Yemen uzlaşmasına dikkat çekerek bu durumun ABD işine gelmediğini belirttiler. Yazıda görüşlerine başvurulan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Elena Suponina’ya göre Suudi Arabistan, yandaşlarının ve ortaklarının rakiplerini yenemeyeceğini ve bu nedenle müzakere etmekten başka çare olmadığının farkında: “Bu karmaşık süreçteki tüm katılımcılar çıkarlarının dikkate alındığını düşünmez. Dolayısıyla, Güney Yemen temsilcileri biraz kafa karışıklığı içinde olsalar da ancak şimdiden taleplerini özetlemeye hazırlanıyorlar.” Uzman, tüm bu karmaşıklıklar ve belirsizliklerin yanında sürecin başlatıldığını önemli bir gelişme olarak değerlendirse de Yemen'deki çatışmanın enerjisinin tükendiğini de göz ardı etmedi.

Tartışmanın diğer katılımcısı olan Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi İktisat Yüksekokulu İstikrar ve Riskler Çalışmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Leonid İsaev, Husiler ile Suudi Arabistan Krallığı arasında olası normalleşmenin aslında çok aşamalı bir süreç olduğu görüşünü savundu: “Öncelikle Husiler ile Suudi arasında ilişkilerin kurulması, ardından, önümüzdeki altı ay boyunca bir uzlaşmaya varmaya çalışılabilecek bir ateşkes rejiminin uygulanması, sonra ise savaşan tarafları içerecek ve sahadaki durumu kontrol edebilecek uygulanabilir bir geçiş organı oluşturulması gerekir.” Müzakere süreci aşamasına girildiğine değinen uzman, bu surecin nasıl sonuçlanacağının belli olmadığına da dikkat çekti: “Yemen krizi sırasında bir veya iki defadan fazla geçiş hükûmetleri kurulmasına ve ateşkes ilan edilmesine bakmaksızın sonra her şey çöktü.”

Uzman, Doğu'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne Yapılan Açık İmaya İşaret Etti
Rus uzmanı, ekonomist Mikhail Khazin ABD’nin Doğuda konumunun zayıfladığına dair görüşlerini “Gazeta.ru” haber sitesine değerlendirdi. “Uzman, Doğu'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne Yapılan Açık İmaya İşaret Etti” başlıklı yazıya göre doğu ülkeleri Washington'a artık dünya lideri olmadığını anlatmaya çalışıyor: “ABD'nin dünya hegemonyasını kaybettiğine dair Doğu'dan Washington'a giderek daha fazla kesin imalar geliyor.” Uzman Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Moskova ziyaretinin ardından bazı ülkelerin dış ticaret operasyonlarında en azından kısmen Çin para birimi olan yuana geçiş yaptıkları duyurusunun sebeplerini şu şekilde yorumladı: “Bu duyurunun nedeni yuanın dünyanın ana rezerv para birimi olarak doların yerini alacağına inandıklarından değil. Kimse öyle düşünmez ancak Amerika'nın artık dünyayı kontrol edemediğini fark ediyorlar.” Khazin, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden tesis ettiği Pekin'deki "gösteriye" de dikkat çekti: “Pekin Anlaşması aynı zamanda ABD'nin dünya sahnesindeki hakimiyetini kaybetmesine de işaret ediyor.”

Pakistan Çinlilere Tanrıdan Korkmayı Öğretiyor
Kuzey Pakistan'daki yetkililerin Çinli bir mühendisi saygısızlık suçlamasıyla tutuklamaları Rusya basınına yansıtılarak değerlendirildi. “Nezavismaya” gazetesinin 18 Nisan sayısında yayımlanan “Pakistan Çinlilere Tanrıdan Korkmayı Öğretiyor” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıda söz konusu haber, “Küfürden suçlu olanlar ölümle yüz yüzedir” ifadeleriyle değerlendirildi. İddialara göre göre Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın yaklaşık 350 kilometre kuzeyindeki Dasu hidroelektrik projesini inşa eden Çinli şirketin mühendisi toplu olarak şantiyede ikindi namazı kılan çalışanları görünce İslam’a ve peygambere hakaretler etmeye başladı. Yasaya göre, böyle bir günah işleyenler ölüm cezasına çarptırılabilir. Yazıda görüşlerine baş vurulan Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde (IMEMO) Güney Asya Ekibi Lideri Alexey Kupriyanov, bu olayın büyük ihtimalle Pakistan-Çin ilişkilerini etkilemeyeceği görüşünü savundu. Öte yandan uzman, daha önce Çinli işçileri öldürme vakalarının olduğunu da göz ardı etmedi: “Çinlilerle iç sahada da küçük çatışmalar yaşandı. Mühendisle yaşanan olaya gelince, Pakistan'ın Hayber Pakhtunkhwa eyaletinde meydana gelse de saldırıların çoğu Belucistan eyaletinde gerçekleşiyor. Öyle ki bu bölge bağımsız bir Belucistan devletinin kurulmasını savunan kendi ayrılıkçı hareketine sahiptir. Ayrılıkçı hareket ise kısmen Pakistan'da, kısmen İran'da, kısmen de Afganistan'da bulunan oldukça büyük bir gruptur.” Kupriyanov, Çinli uzmanlara göre en fazla risk altında olduğu yerin Belucistan olduğunu belirtti: “Nitekim deniz üzerindeki Gwadar Limanı ile "Ekonomik Koridor" söz konusu bölgede geçmektedir.”

Tükenmişlik Pozisyonu: Sudan'daki Durum Neden Hızlı Şekilde Sakinleşmeyecek?
Rus uzmanlar Sudan'da ordu ile isyancı ilan edilen paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmanın Afrika bölgesi ve küresel ekonomi üzerindeki etkisi hakkında görüşlerini “İzvestiya” gazetesine değerlendirdi. Gazetenin 19 Nisan sayısında yayımlanan “Tükenmişlik Pozisyonu: Sudan'daki Durum Neden Hızlı Şekilde Sakinleşmeyecek?” başlıklı yazıya göre iki taraf da stratejik bir avantaj elde edemez ve krizin çözümü dış oyuncuların arabuluculuğunu gerektirecektir. Yazıda görüşlerine başvurulan Ulusal Araştırma Üniversitesi İktisat Yüksek Okulu Afrika Çalışmaları Merkezi Uzmanı Vsevolod Sviridov, bölge ülkelerinin çatışmanın çözümüne yardımcı olabileceğini ve bu bağlamda arabuluculuk tekliflerinin çoktan yapıldığını belirtti. Analist, şu ana kadar tarafların stratejik bir avantaj elde edemediğine dikkat çekti: “Taraflar bu duruma hazır olmasa da uzlaşma gerektiren iç çelişkiler birikmiştir.” Uzman, Sudan'da ağırlaşan durumun dünya piyasalarını büyük ölçüde etkilemeyeceği bağlamında tahminlerini ifadelerine ekledi. Tartışmanın diğer katılımcısı olan Ulusal Araştırma Üniversitesi İktisat Yüksek Okulu Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Andrey Maslov, çatışmanın bölgesel aşamaya geçmesi için hiçbir nesnel ön koşulun olmadığı görüşünü savundu: “Savaşan gruplarla ilişkili olan BAE, Suudi Arabistan, Mısır gibi ana ülkeler barışı koruma girişimlerini geliştirdiler. Ayrıca, büyük olasılıkla, Rusya ve Çin dâhil olmak üzere diğer dış ortaklar, uzun süreli bir açık çatışmayı önlemek için çaba göstereceklerdir.” Uzman, söz konusu çatışma ile ilgili Rusya’nın konumunu da yorumladı: “Rusya bu konuda dengeli bir pozisyon alıyor ve istikrarla ilgileniyor.” Rus Diplomatlar Derneği Başkan Yardımcısı Andrey Baklanov’a göre karşı tarafların potansiyellerinin eşit hâle gelmesi durumu karmaşıklaştırarak iktidar için yeni bir mücadele turunun başlangıcına yol açabilir: “Bu durum büyük ölçüde, BM temsilcilerinin ülkenin yeni hükümetinin oluşumundaki beceriksiz eylemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Nitekim BM temsilcileri, bir hükûmet kurmaya ve yeni bir anayasa hazırlamak için bir komite oluşturmaya yardım etmek yerine beceriksizce davrandılar.” Analist, Sudan’daki durumla ilgili öngörülerini şu şekilde özetledi: “Genel krizden çıkmak uzun zaman alacak ve tüm dış oyuncuların çabaları gerekecek.”

Ortadoğu'da Eşitsizlik Sorunları
“Valday” Uluslararası Tartışma Kulübü sayfasında “Ortadoğu'da Eşitsizlik Sorunları” sorunları başlıklı değerlendirme yazısı yayınlandı. Makalenin yazarı M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Coğrafya Bölümünde Araştırmacı Tatyana Gladenkova Ortadoğu'da eşitsizlik sorununun gelişmesi için olası senaryoları ele almıştır. Yazıya göre, Arap dünyasının geleneksel birliği fikrine rağmen, bir bütün olarak Ortadoğu bölgesi, heterojen bir ekonomik, politik, sosyal ve kaynak manzarası ile karakterize edilir: “Ortadoğu'nun heterojenliği büyük ölçüde kıt kaynakların mevcudiyeti ile belirlenir. Her şeyden önce, suya erişimden bahsedilebilir: Ortadoğu, dünyanın yenilenebilir tatlı su rezervlerinin yalnızca yüzde 1'ine sahiptir.” Uzman, bölgedeki diğer sorunlara da değindi: “Ortadoğu’da eşit derecede önemli bir diğer sorunun da tarıma uygun arazilerin olmaması ve verimsiz kullanılmasıdır. Ayrıca, hızlanan çölleşme sürecinin arka planına karşı, bölge ülkeleri giderek bir şekilde artan gıda güvenliği sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.” Analiste göre Ortadoğu uzun bir süredir dünyada sosyal ve ekonomik eşitsizliğin en yüksek olduğu bölge olmuştur: “Seçkinler ile nüfusun ana kısmı arasındaki uçurum, ülkelerin geleneksel yolsuzluğundan kaynaklanan yeterli sosyal hareketliliğin olmaması ve kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ile tamamlanmaktadır. Ayrıca ekonomik eşitsizliğin bir tezahürü yüksek işsizliktir.” Gladenkova, Ortadoğu kadınlarının durumlarına da değinmiştir: “Kadınların özgürleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği bölgede aktif olarak ivme kazanıyor. Ekonominin dijitalleşmesi sayesinde kadınların ekonomik hayata aktif katılımı için yeni fırsatlar ortaya çıkıyor ancak bu yönde ilerleme her yerde sağlanamamıştır.” Analist, Ortadoğu ülkelerindeki durumu şu şekilde özetledi: “Otomasyonun yükselişi ve yapay zekanın gelişmesiyle birlikte dijital ekonomi çağı, Ortadoğu için yeni çözümler in yanı sıra yeni zorluklar da getiriyor.”