Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 26 Eylül - 2 Ekim 2022

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

SURİYE GÜNDEMİ

Uluslararası Gündemde Suriye
26 Eylül Pazartesi günü 100’den fazla ülkeden dünya liderini bir araya getiren ve bir hafta süren Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Zirvesi sona erdi. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad yaptığı konuşmada ülkesindeki 11 yıllık savaşı “Batı’nın dünyanın kontrolünü ele geçirme girişimi” olarak nitelendirdi. Mikdad açıklamasında, ABD liderliğindeki askerî koalisyonun ülkesini terk etmesi çağrısında bulundu. Suriye’deki ABD varlığının uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyleyen Mikdad, terörle mücadelenin Suriye hükûmetiyle koordinasyon içinde yürütülmesi gerektiğini söyledi.[1]

8. Dünya Yeşil Ekonomi Zirvesi (WGES), 28 Eylül Çarşamba günü Suriye’nin katılımıyla başladı. Suriye heyetinde Yerel Yönetim ve Çevre Bakanı Hussein Makhlouf ve Suriye’nin Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ghassan Abbas hazır bulundu. İki günlük zirvede enerji, finans, gıda güvenliği, dönüşüm sürecini yeşil bir ekonomiye doğru ilerletme ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme gibi konulara odaklanılacağı kaydedildi.[2]

Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin (SOHR) haberine göre, Rusya’nın Suriye’de düzenlediği hava saldırılarının yoğunluğu ve bunlardan kaynaklanan ölü sayısı Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana azaldı. SOHR bu yıl içinde 28’i sivil, geri kalanı IŞİD unsuru olmak üzere 241 kişinin Rus hava saldırıları sonucunda öldüğünü tespit etti. Bu, 30 Eylül 2015’te Rusya’nın Suriye’de askerî müdahalesinin başlamasından bu yana en düşük yıllık ölüm oranı olarak kayda geçti.[3]

Suriye Rejimi
Suriye’deki Filistinliler İçin Çalışma Grubu’nun medya sözcüsü Fayez Ebu Eyd’in, AA muhabirine yaptığı açıklamada Lübnan açıklarında batan mülteci teknesinden kurtulan Filistinlilerin, Lazkiye’ye bağlı Tartus ilçesindeki El-Basel Hastanesi’nde Esad rejimi tarafından alıkonulduğu ifade edildi. Tekneden sağ kurtulanların rejim tarafından alıkonulma nedeni olarak “muhalif olma ve güvenlik” gibi gerekçeler gösterildi. Alıkonulanların nereye götürüldükleri bilinmemektedir.[4]

Suriye rejiminin Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) rejime bağlı eğitim bakanlığının müfredatını uygulayan okulların kapatılmasını protesto etmek için toplanan veliler ve öğrencilerin de bulunduğu göstericilere “saldırmakla” suçladığı kaydedildi.[5]

Suriye’de en son 2009’da kaydedilen kolera vakasından 13 yıl sonra eylül ayı başlarında yeni vakalar kaydedildiği aktarıldı. Hükûmetin salgının yayılmasını ve komşu ülkelere tehdit oluşturmasını önleyici kalıcı çözümler bulabileceğine dair bir işaret vermediği belirtildi. Suriye’de Salgınlar İçin Erken Uyarı ve Müdahale Programı (EWARN) tarafından yayımlanan son istatistiklere göre, 24 Eylül Cumartesi itibarıyla Suriye’nin kuzeydoğusundaki kolera vaka sayısının 2.821’e, ölü sayısının ise 15’e ulaştığı aktarıldı.[6]

28 Eylül Çarşamba günü, İran’a bağlı Devrim Muhafızları Ordusunun Suriye’deki sözde başkenti olarak anılan El-Meyadin kentinde İran’a bağlı milislerin “yoğun bir hareketlilik” içinde olduğuna dair haberler geldi.  İran’a bağlı olan milislerin, füze rampalarına ve mevzilerine koalisyon tarafından tekrar saldırı olur endişesiyle yaklaşık 10 gündür silahlarını sakladıkları ve faaliyetlerine ara verdikleri söylendi.[7]

Fırat’ın Doğusu
Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD kontrolündeki bölgelerde yüzlerce kadının İran’da ahlak polisi tarafından darp edilerek gözaltına alınan ve ardından hayatını kaybeden Mehsa Emini için protesto yürüyüşü düzenledikleri belirtildi. Göstericilerin bazılarının İran’daki protestolara benzer şekilde saçlarını kestikleri ve başörtüsü yaktıkları ifade edildi.[8]

SOHR’un aktardığı habere göre, ABD Öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon’un askerî devriyesinin Suriye rejimine bağlı Ulusal Savunma Kuvvetleri ve rejim yanlıları tarafından engellendiği ifade edildi. Devriyenin, iki taraf arasında çatışma çıkmadan yolunu değiştirdiği aktarıldı.[9]

ABD’ye ait yeni bir araç konvoyu 29 Eylül Perşembe günü Irak’tan Suriye’ye geçiş yaptı. Askerî ve lojistik malzeme yüklü yaklaşık 50 tırdan oluşan konvoyun Suriye’nin Haseke vilayetinde bulunan Uluslararası Koalisyon üslerine hareket ettiği bildirildi. Söz konusu bu konvoy, ABD’nin eylül ayında Suriye’nin kuzeydoğusuna gönderdiği altıncı araç konvoyu olması ise dikkat çekici bir gelişme olarak kaydedildi.[10]

Güney Suriye
Suriye’nin güneyindeki Dera şehrinin doğusunda yer alan Musayfra bölgesinde, Belediye Başkanı Abdulkadir Zubi’nin kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen suikastta öldüğü ifade edildi. Yapılan açıklamada kimliği belirsiz motosikletli kişilerin Abdulkadir Zubi’ye ateş açtıkları belirtildi. Saldırganların bulunması için geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı.[11]

29 Eylül’de Süveyde’de şehrin ileri gelenleriyle rejim heyetinin toplantı yaptığı kültür merkezi yakınında kimliği belirsiz kişilerce atılan bir el bombasının patladığı bildirildi. Yapılan toplantıda Genel İstihbarat Direktörü ve İçişleri Bakanı Hossam Luqa, yerel grupların temsilcileri, Dürzi toplumunun önde gelenleri, kimi sosyal ve dinî liderin bulunduğu aktarıldı.[12]

SOHR kaynaklarından alınan habere göre, Humus’un doğu kırsalında bulunan Palmira’daki sözde “Sanayi Stadı”nın Afgan Fatimiyyun milisleri tarafından silahlı eğitim merkezine dönüştürüldüğü aktarıldı. Söz konusu stadın Palmira’daki milis karargâhlarına yakın olduğu ifade edildi.[13]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
İdlib Sağlık Müdürlüğü 26 Eylül Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İdlib’de görülen ilk üç kolera vakasının eyaletin kuzeyindeki Kafr Lusin mülteci kamplarında kaydedildiğini söyledi. Yeni açıklanan vakalarla birlikte salgın artık Suriye’nin kuzeyindeki tüm kontrol bölgelerine ulaştı. 25 Eylül itibarıyla Suriyeli bir sivil toplum kuruluşu olan Yardım Koordinasyon Biriminin (ACU) Erken Uyarı Programı, kuzeydoğu ve kuzeybatı Suriye’de 4.100 kolera vakası kaydetti.[14]

Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü mensubu 3 kişinin, Suriye’de terörden arındırılmış harekât bölgeleri üzerinden güvenlik güçlerine yönelik eylem gerçekleştirmek amacıyla Amanoslar’a intikal etmeyi planladığını belirledi. MİT ekipleri Afrin-Azez kara yolu üzerinde düzenledikleri operasyonla “Adnan Piro” kod adlı Ferhad Edemen, “Bahtiyar” kod adlı Ozan Tunç, “Çem Riha” kod adlı Mehmet Kaykır’ı silah ve teçhizatlarıyla birlikte yakaladı.[15]

MİT’in istihbarat ve operasyonel desteğiyle Suriye Millî Ordusuna bağlı yerel güvenlik güçlerince Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekât bölgelerinde operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonlarda 1’i ölü olmak üzere 19 IŞİD mensubu terörist etkisiz hâle getirildi. Ayrıca çok sayıda patlayıcı, silah ve mühimmat ele geçirildi. Alınan bilgiye göre, IŞİD’in Suriye’deki TSK personeli başta olmak üzere Türk kurumlarına yönelik eylemler düzenlemek üzere özel bir hücre oluşturduğu belirlendi.[16]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin istifasının ardından 28 Eylül’de parlamento oturumu düzenlendi.[17] Halbusi’nin istifasının oylamaya sunulduğu oturuma 235 milletvekili katılırken, hazır bulunan milletvekillerinden 13’ü Halbusi’nin istifasına “evet” oyu kullandı.[18] Böylece Halbusi, siyasi gücünü tekrar göstermiş ve teyit etmiş oldu.

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Tarım ve Su Kaynakları Bakanı Peykard Talabani’nin de hazır bulunduğu toplantıda Irak Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid el-Hamdani’yi kabul etti. Salih, komşu ülkelerle iş birliği, koordinasyon ve diyalog yoluyla su kotalarını güvence altına almanın önemini vurguladı.[19]

Irak’ın başkenti Bağdat’ta 10 Ekim 2019’daki hükûmet karşıtı eylemlerin üçüncü yılı dolayısıyla yeniden gösteriler başladı. Aralarında Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr yanlılarının da bulunduğu göstericiler, Bağdat’ın merkezi Tahrir Meydanı’na akın etti. Irak bayrakları taşıyan göstericiler, “Canımız, kanımız Irak’a feda” sloganları attı.[20] Bağdat’ın merkezinde Tahrir Meydanı’ndaki Cumhuriyet Köprüsü’nde kurulan bariyerleri aşmaya çalışan göstericilere biber gazı ve ses bombasıyla müdahale edildi. Gösteriler esnasında 150’den fazla kişinin yaralandığı belirtilirken, kendilerine taş ve molotof kokteyli fırlatılması sonucu 40’tan fazla güvenlik görevlisinin yaralandığı açıklandı.[21] 28 Eylül’de düzenlenen parlamento oturumu sürecinde Yeşil Bölge’ye yönelik saldırılar dikkati Sadr Hareketi’ne çekmiş ve Sadr Hareketi taraftarları bariyerleri aşarak Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışmıştı.

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, 2 Ekim Pazar günü Fransa’nın Irak Büyükelçisi Eric Chovalier’i başkent Bağdat’taki Selam Sarayı’nda kabul etti. İlgili görüşmede Büyükelçi Chovalier’in Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iki dost ülke arasındaki ortak ilişkilerin her alanda güçlendirilmesi, Irak’ın ortak çıkarlarının ve egemenliğinin korunması ayrıca Fransa’nın Irak’taki güvenlik ve istikrarın sağlamlaştırılmasını desteklediğini içeren resmî mesajını Cumhurbaşkanı Salih’e ilettiği kaydedildi. Ayrıca görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanda iş birliği ve koordinasyon düzeyinin artırılmasına yönelik tedbirlerin ele alındığı kaydedildi.[22]

GüvenlikABD, 28 Eylül’de İran’a ait bir insansız hava aracının (İHA) Irak’ta düşürüldüğünü açıkladı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüsü Joe Buccino tarafından yapılan yazılı açıklamada İran Devrim Muhafızları’nın Erbil’e sebepsiz bir saldırıda bulunduğu ve Mohajer-6 İHA ile yapılan saldırıda hava aracının düşürülerek saldırının bertaraf edildiği bilgisi verildi.[23] Başarısız saldırı girişiminin, ABD’nin Irak’taki kuvvetlerini hedef almak için düzenlenmiş olabileceği basına yansıdı.[24]

28 Eylül’de Sadr Hareketi taraftarlarının güvenlik güçlerini aşarak Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışmasının ardından üç Katyuşa roketi Yeşil Bölge’ye düştü. Ertesi gün de 4 roketin Irak hükûmet binalarının çevresine düştüğü belirtildi. Saldırı, Parlamento Başkanı Halbusi’nin istifasına ilişkin oturumun düzenlendiği zaman diliminde ve sonrasında gerçekleştirildi.[25] Oturum öncesinde yoğun güvenlik önlemleri alınmış ve bölgeye giden çeşitli yol ve köprüler kapatılmıştı.[26]

ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Celeste Wallander, 21 Eylül’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanı Şoreş İsmail ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Wallander, zaptın imzalanması esnasında yaptığı konuşmada ABD’nin, 2014 sonrasında Peşmerge’nin de dâhil olduğu müttefikleriyle iş birliği yaparak 4 buçuk milyondan fazla Iraklıyı terör örgütü IŞİD’in zulmünden kurtardığını ve 50 bin kilometrekareden fazla alanın IŞİD’den temizlendiğini belirtti.[27] Mutabakat zaptının, ABD’nin Peşmerge’ye yaptığı yardımların çerçevesini oluşturacak şekilde geniş bir taahhüt niteliğinde olması dikkat çekti.

İran, Irak’ın kuzeyindeki Komele, İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) ve PAK örgütlerine ait karargâhların füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) vurulduğunu duyurdu.[28] Komele Partisi Genel Sekreteri Abdullah Muhtedi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Süleymaniye’deki karargâhlarına İran Ordusuna ait İHA’lar tarafından saldırı düzenlendiğini aktarırken, İKDP Başkanı Hüseyin Yadzan ise basına yaptığı açıklamada, Kerkük’e bağlı Altunköprü’de ve Erbil’e bağlı Köysancak bölgesindeki karargâhlarının saldırıya uğradığını ifade etti.[29]

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi başkanlığında toplanan Irak Ulusal Güvenlik Konseyi, İran’ın Irak yönelik saldırılarına son vermesi çağrısında bulundu. İran’ın düzenlediği saldırılarda 14 kişi hayatını kaybetmiş, 70 kişi de yaralanmıştı.[30] Saldırının ardından İran’ın Irak Büyükelçisi Muhammed Kazım el-Sadık Irak Dışişleri Bakanlığına çağırılmış ve İran’a nota verilmişti.[31]

Ekonomi
Dikar Petrol Şirketi gaz üretimini artırmak için Baker Hughes adlı şirketle sözleşme imzaladı. Şirketteki Gaz Yatırım Bölümü Müdürü olan Anvar Hadi Şiya, sözleşme sayesinde sağlanacak iş birliğinin, üretim konusunda %80 oranında verim artışı sunabileceğini belirtti.[32]

Irak Rafideyn Bankası tarafından konut satın almak veya ev inşa etmek isteyenlere 150 milyon dinar kredi verileceği duyuruldu. Ayrıca krediden yararlanmak isteyenlerin 50 milyon dinardan 150 milyon dinara kadar kredi alıp taksitlendirme imkânına sahip olacağı vurgulandı.[33]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 30 Eylül’de yaptığı açıklamada, Irak’ın 8 vilayetinde yaşayan en az üç bin ailenin kuraklık ve su seviyesinin düşük olması nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını duyurdu. Bu bağlamda Irak’ın Diyala vilayetinin İran’ın Dicle Nehri’nin kollarını kesmesi nedeniyle kuraklık dalgasından en çok etkilenen bölge olduğu belirtildi. İlgili konuda açıklamada bulunan ve hükûmeti bu konuda önlemler almaya çağıran Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği üyesi Fadıl el-Ghazzavi, Irak’ın iklim değişikliğinden en fazla etkilenen 5 ülke arasında olduğunu vurgulayarak su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında da 39. sırada olduğuna dikkat çekti.[34]

Bağdat’ta sağlık merkezi olarak kullanılan 5 katlı bir bina çöktü. Çöken binanın enkazından 13 kişi çıkarıldı, 8 kişi de mahsur kaldı. Başbakan Kazımi, çöken binada mahsur kalanları kurtarmak için çabaların yoğunlaştırılması talimatını verdi.[35]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Azerbaycan’ın Bağdat Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Nasir Mammadov’u kabul etti. Ziyarette, Irak ve Azerbaycan arasındaki ikili ilişkiler, vize kolaylığı ve ortak öneme sahip olan konular ele alındı. Ziyaretin ardından ikili heyet Kerkük’te bulunan Fuzuli İlkokulu öğrencilerine kırtasiye malzemeleri dağıttı.[36]

Irak Parlamentosu Türkmen Kitlesi, Şii Koordinasyon Çerçevesi Başbakan adayı ve Fırateyn Akımı lideri Muhammed Şiya Sudani ile görüştü. Görüşmede, ülkede son siyasi gelişmeler ele alındı. Güçlü ulusal bir hükûmetin kurulması gerektiği belirtilen görüşmede, Türkmenlerin ulusal haklarının gözetilmesi ve Türkmenlerin bir sonraki hükûmette temsil edilmesi gerektiği vurgulandı. Sudani görüşmede, Türkmenlerin Irak’ın inşası ve terörle mücadeledeki katkılarından övgüyle söz etti.[37]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük İl Başkanlığı tarafından, Kerkük İl Teşkilatı ile toplantı düzenledi. Toplantıda konuşma yapan ITC Başkanı Hasan Turan, “Türkmenler millî kimliğini yok etme ve siyasi dışlama kampanyalarına maruz kalmasına rağmen kimliğimizden vazgeçmedik. Bölünme projelerine teslim olmayı reddettik ve şehitlerimize sadakatimizden Irak’ın birliğini koruduk. ITC teşkilatının tüm üyeleri Türkmeneli’nin il ve ilçelerinde Türkmen milletinin hizmetindedir” ifadelerini kullandı.[38]

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bakan ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf, IKBY Dışişleri Dairesi Türkiye Masası Genel Müdür Abdülselam Raşid ile görüştü. Görüşmede, IKBY’deki son siyasi gelişmeler ve Türkmenleri ilgilendiren konular ele alındı.[39]

Güvenlik
Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Selahaddin vilayetine bağlı Tuzhurmatu ilçesine operasyon düzenlendiği belirtildi. Operasyona ilişkin yapılan açıklamada, Irak Terör Yasası’nın 4. maddesi kapsamında aranan terör örgütü IŞİD mensubu bir kişinin yakalandığı açıklandı.[40]

Irak güvenlik güçleri, Kerkük’te siber zorbalık suçuyla aranan bir kişinin yakalandığını duyurdu. Yakalanan kişinin sosyal medya hesapları üzerinden güvenlik güçlerine tehdit ve şantaj içerikli mesajlar attığı ve fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmakla tehdit ederek para istediği belirtildi. Yakalanan söz konusu kişinin, terör örgütü IŞİD mensubu olduğu ve Irak Terör Yasası’nın 4. maddesi kapsamında arandığı açıklandı.[41]

Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Kerkük’ün güneyinde yer alan Çay Vadisi’nde patlama meydana geldiği belirtildi. Terör örgütü IŞİD tarafından yol kenarına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu Irak federal güçlerine bağlı 1 askerin yaralandığı açıklandı.[42]

Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Kerkük’ün güneyinde yer alan Kerha el-Reşadiye Vadisi’nde varlık gösteren terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Operasyona ilişkin yapılan açıklamada, IŞİD unsurları tarafından askerî karargâh olarak kullanılan sığınak ve içinde çok sayıda mühimmatın ele geçirildiği açıklandı.[43]

Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Kerkük’te ulusal güvenlik güçlerine bağlı bir ekip tarafından akaryakıt kaçakçılığına yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, Kerkük’ün komşu illerine kaçırılmak istenen 1 tanker petrolün ele geçirildiği açıklandı.[44]

Irak Güvenlik Medya Ağından yapılan açıklamada, Kerkük’te varlık gösteren terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Operasyona ilişkin yapılan açıklamada, Kerkük’ün merkezinde yer alan Pence Ali bölgesi ile Kerkük’ün güney kırsalında toplam 7 IŞİD mensubunun yakalandığı açıklandı.[45]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Telafer İlçe Başkanlığı tarafından futbol turnuvası düzenlendi. Turnuva ile ilgi konuşan ITC Telafer İlçe Başkanı Cengiz Kasap, “ITC Telafer İlçe Başkanlığı gözetiminde Türkmeneli bölgelerinde Türkmen spor kulüplerinin katılımıyla bir futbol turnuvası düzenledik. Bu turnuvadaki amacımız, Türkmeneli bölgeleri arasında kardeşliğin ve dostluğun pekişmesidir” ifadelerinde bulundu.[46]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Kerkük’e bağlı Yayçı nahiyesinde, Yayçı Gençlik ve Aydınlar Meclisi binasının açılış törenine katıldı. Törende konuşan Turan, “ITC olarak Türkmen bölgelerine hizmet sunmaya devam edeceğiz. Bu meclisin açılmasının amaçlarından biri de nahiye halkının isteklerini yerine getirmektir” açıklamasında bulundu. [47]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Diyala İl Başkanı Usame Nazım Dede, İnsan Hakları Komiserliği Diyala İl Temsilciliği tarafından düzenlenen “Uyuşturucu, Dilencilik ve İntihar” konulu panele katıldı. Panelde konuşan Nazım Dede, “toplumumuzun özellikle genç kesimini bu olumsuz alışkanlıklardan kurtarmak için devletin ilgili birimleri ve STK’lar aracılığıyla bilinçlendirilmesi gerekmektedir” ifadesinde bulundu.[48]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
26 Eylül’de Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Sözcüsü Soran Cemal, KYB ile Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) Bağdat’ta yeni kurulan “Devlet İdaresi Koalisyonu” programı üzerine imza attığını ifade etti. Öte yandan Cemal, mevcut durumda KYB ile KDP arasında Irak Cumhurbaşkanlığı adayı üzerine anlaşma sağlanmadığını açıkladı. KYB Sözcüsü, şu ana kadar cumhurbaşkanlığı adayı için KYB’nin kendi adayı Berham Salih üzerinde ısrar ettiğini belirtirken hem Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğu hem de Kerkük valisi koltuğunun Kürtlerin, Kürtler içinde de KYB’nin hakkı olduğunu vurguladı.[49]

Irak Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’yi ziyaret etti. Mendelavi’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, taraflar arasındaki görüşmede siyasi konular gündeme geldi. Ayrıca el-Mendelavi’nin Erbil’e yaptığı ziyaret kapsamında,  Irak Parlamentosu İkinci Başkan Yardımcısı Şahavan Abdullah ve IKBY İçişleri Bakanı Reber Ahmet’in de hazır bulunmasıyla IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile bir araya geldiği belirtildi.[50] 

Fransa Senatosu Dış İlişkiler, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Senatör Christian Cambon, KDP lideri Mesut Barzani tarafından Pirmam’daki çalışma ofisinde kabul edildi. Görüşmede, Fransa’nın Erbil Başkonsolosu Olivier Decottignies de hazır bulundu. İlgili görüşmede KDP lideri Barzani’nin Irak ve IKBY’deki bilge rolü için takdirini dile getiren Cambon, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Irak’taki siyasi durum hakkında fikrini almak için Barzani’yi ziyaret etmesi hakkında talimat verdiğini belirtti. Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, görüşmede Irak’taki siyasi durumun yanı sıra Şii Koordinasyon Çerçevesi, Sünniler ile Kürtler arasında anayasa temelinde varılan mutabakat ele alınırken, Irak’taki sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca İran’ın IKBY’ye yönelik saldırılarının konuşulduğu görüşmede, sivillerin vurulması, okul ve sivil alanların bombalanması ciddi bir suç olarak değerlendirildi. Görüşmenin sonunda Cambon, Barzani’ye Fransa senatosunun onur nişanını takdim etti.[51]

Irak Federal Yüksek Mahkemesi (IFYM) tarafından IKBY Yüksek Seçim ve Referandum Komisyonunun (YSRK) tek başına IKBY genel seçimlerini gerçekleştirme yetkisi feshedildi. IFYM’nin bu kararı, Yeni Nesil Hareketi’nin (YNH) açtığı dava üzerine aldığı bildirildi. YNH açtığı davada, IKBY YSRK Yasası’nın tamamen veya söz konusu yasanın ikinci maddesinin iptal edilmesini istemişti.[52]

Güvenlik
İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından 28 Eylül’de Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ve füzeyle Erbil’e bağlı Koye ilçesinde bulunan İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin (İKDP) kampına, Süleymaniye’ye yakın Zırguez Kampı’na ve Altınköprü civarlarında İran’a muhalefet eden partilerin karargâhlarına saldırı düzenlendiği belirtildi.  IKBY Terörle Mücadele Birimi tarafından yapılan açıklamaya göre, söz konusu saldırılarda 13 kişi hayatını kaybederken 58 kişi yaralandı. Açıklamada yaralılar arasında 10 yaş altında çocuk, öğrenci, öğretmen ve gazetecilerin de bulunduğu belirtildi.[53] İran hükûmetine yakın basın kuruluşları tarafından İran’da başlayan gösterilere destek vermek ve ülkenin Batı sınırlarından sızma ve silah taşıma girişimlerini engellemek amacıyla Devrim Muhafızları Ordusu tarafından bu saldırıların gerçekleştirildiği ifade edildi.[54]

Irak Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan yapılan açıklamada, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih’in, Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el Araci’yi kabul ettiği belirtildi. Taraflar arasındaki görüşmede İran’ın, IKBY’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği, çok sayıda ölüme ve yaralanmaya neden olan saldırılar ele alındı. Cumhurbaşkanı Salih’in Araci ile yaptığı görüşmede, “İran’ın bombalamaları tehlikeli gelişmelerdir ve kabul edilemez. Ayrıca bu saldırılar, ülkenin egemenliği, güvenliği ve istikrarıyla vatandaşlarının güvenliğine karşı haddi aşan bir gelişmedir” dediği kaydedildi.[55]

Ekonomi
Drawmedia sitesinde yayımlanan rapora göre, IKBY’nin 2022 yılının ilk çeyreğinde petrol satışından 3 milyar 63 milyon dolar ve ikinci çeyrekte ise 3 milyar 789 milyon dolar gelir elde ettiği aktarıldı. Böylece ilgili rapor kapsamında IKBY’nin petrol gelirinde 2022 yılının ikinci çeyreğinde, birinci çeyreğine göre 726 milyon dolar artış olduğu bildirildi.[56]

IKBY Medya ve Bilgi Dairesi (MBD) 26 Eylül Salı günü yaptığı açıklamada, “Geçen yıllarda Bağdat tarafından IKBY bütçe payının kesilmesi nedeniyle IKBY borç almak zorunda kaldı ancak 2022 yılının başından itibaren Erbil’e ödemeye başladı. Böylece yönetim tarafından 2022 yılının ikinci çeyreğinde, yılın birinci çeyreğine göre daha fazla para ödendi” dedi. MBD’nin açıklamasında, IKBY tarafından 2022 yılının ilk çeyreğinde 206 milyon 104 bin 626 dolar ve ikinci çeyreğinde 422 milyon 465 bin 576 dolar olmak üzere toplamda 628 milyon 570 bin 202 dolar ödendiği ifade edildi. Söz konusu miktar, petrol fiyatının yükselmesi, iç gelirlerin düzeltilmesi ve harcamaların azaltılması gibi gelişmeler sayesinde hükûmet tarafından ödenmeye başladı.[57]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak Planlama Bakanlığı verilerine göre, IKBY nüfusunun 5 milyon 884 bin 23 kişi olduğu kaydedildi. Bu durumda IKBY’nin Irak’ın toplam nüfusunun %14’ünü oluşturduğu belirtildi. Ayrıca ilgili veriler kapsamında Erbil’in 2 milyon 55 bin 448, Süleymaniye’nin (Halepçe de dâhil)  2 milyon 396 bin 206 ve Duhok’un 1 milyon 432 bin 369 nüfusa sahip olduğu aktarıldı. Irak’ta son genel nüfus sayımı 1987 yılında yapılmış, bu tarihten sonra 1997 yılında yapılan sayıma IKBY dâhil edilmemişti.[58] Bu nedenle verilen sayıların doğrulanması mümkün görünmemektedir.

IKBY Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilere göre, IKBY’de tespit edilen toplam yeni tip koronavirüs (Covid-19) vaka sayısı 465 bin 799’ye yükselirken virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısının 7 bin 469 olduğu ve virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısının da 458 bin 145’e ulaştığı kaydedildi.[59]

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Suudi Arabistan
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı başbakan ve diğer oğlu Prens Halid bin Selman’ı ise savunma bakanı olarak atadığını yayımlanan kraliyet kararnamesiyle duyurdu. Selman bin Abdülaziz’in diğer oğlu Abdülaziz bin Selman’ın ise enerji bakanı olarak görevini sürdüreceği belirtildi. Suudi bir yetkili tarafından Muhammed bin Selman’ın ülkeyi temsil etmek ve çeşitli ziyaretlerde bulunma şeklinde görevleriyle aynı doğrultuda başbakanlık görevini idame ettireceği ifade edildi. Selman bin Abdülaziz’in kabine toplantılarına katılım göstermeye devam edeceği de belirtildi.[60]

Suudi Arabistan GSYH’sinin 2022 mali yılı içerisinde %8,0 büyümeye ulaşmasının beklendiği açıklandı. Petrol gelirlerindeki artışın bu bağlamda önem arz ettiği ancak petrol dışı faaliyetlerde de büyümenin sürdürüldüğü belirtildi.[61] Ayrıca 2022’nin ikinci çeyreğinde Suudi vatandaşlar içerisindeki işsizlik oranının %9,7’ye düştüğü duyuruldu. Söz konusu oranın 2021’nin ikinci çeyreğinde %11,3 olduğu dikkat çekti. Ülkedeki toplam işsizliğin geçen yıl %6,6 olduğu ve 2022’nin ikinci çeyreğinde %5,8’e düştüğü aktarıldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından istihdamın arttırılmasının en önemli önceliklerden biri olduğu ve bu yönde girişimlerde bulunduğu belirtilenler arasındadır.[62]

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakup’u makamında ağırladı. Yakup’un ziyaretiyle iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi ve iş birliğinin artmasının hedeflendi. İki ülke arasındaki iş birliği, ortaklık ve yatırım fırsatlarının değerlendirileceği aktarıldı. İki liderin bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduğu ifade edildi.[63]

BAE ve Gürcistan arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (CEPA) için ilk tur görüşmelerin Tiflis’te başladığı açıklandı. Anlaşmanın iki ülkedeki ekonomik büyümeyi arttırmayı ve ilişkileri geliştirmeyi hedeflediği belirtildi. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Thani bin Ahmed Al Zeyoudi, BAE’nin ekonomik ortaklıklarını bölgesel ve küresel piyasalarda genişlettiğini ifade etti. Thani bin Ahmed, söz konusu anlaşmayla Gürcistan ve BAE arasındaki ticaretin ve yatırımın artacağını belirtti.[64]

BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan, İsrail Başbakanı Yair Lapid ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı, bu ilişkilerin bölgedeki barışa katkı sağladığı vurgulandı.[65]

Katar
Almanya, Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliğinin (BVMW) Körfez bölgesindeki ilk temsilciliğinin açıldığını duyurdu. BVMW’nin Körfez’deki merkezinin Katar’da yer alacağı belirtildi. Söz konusu kararın BVMW ve Katar Ticaret ve Sanayi Bakanlığı arasında imzalanan iş birliği anlaşması kapsamında alındığı aktarıldı. Ancak Kasım 2021’de Katar Kalkınma Ajansı ve BVMW arasında imzalanan mutabakat zaptının, söz konusu iş birliği anlaşmasının gerçekleşmesine katkısı olduğu ifade edildi. BVMW Müdürü Markus Jerger, Katar’ı ziyaret ederek Ticaret ve Sanayi Bakanı Muhammed bin Hamed bin Qassim Al Thani ile bir araya geldi. Tarafların yatırımı arttırma, ticari ve ekonomik iş birliğini geliştirme konusuna odaklandığı belirtildi. Ayrıca görüşmede Katar’ın ekonomisini çeşitlendirme konusunda aldığı kararların incelendiği aktarıldı. Söz konusu iş birliği anlaşmasının ise Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Müsteşarı Sultan bin Raşid Al Khater ve Jerger arasında imzalandığı belirtildi.[66]

Katar, Kabil Uluslararası Havalimanı’nın tamiratında görev alan teknik ekibin çalışmalarını tamamladığını duyurdu. Ekibin, havalimanının uluslararası standartlara ulaşmasında yardımcı olduğu ifade edildi. ABD ve NATO kuvvetlerinin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Katarlı ve Türk mühendislerin geçici olarak Kabil’e geldiği görüldü. Ekipler, sivil uçuşların ve insani yardımın devam etmesi için Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın tamiriyle ilgilendi. Bu sayede havalimanının kısa zamanda işlevsel hâle geldiği görüldü.[67]

Kuveyt
29 Eylül 2022 tarihinde Kuveyt’te parlamento seçimi gerçekleşti. Seçime aday olarak 22’sini kadınların oluşturduğu 305 kişi katıldı. Seçimi kazananlar arasında önde gelen ve daha önce üç kez parlamento başkanlığı yapan Ahmed el-Saadoun’un da bulunduğu açıklandı. Seçim sonuçlara bakıldığında kadın olarak ikinci bölgede Aliya el-Halid, 10 kişi arasından yedinci olarak parlamentoya girmeyi başardı. Üçüncü bölgede ise Jenan Bushehri, parlamentoya girebilen kadınlardan biri oldu. Seçim sonuçlarına göre parlamentoda muhaliflerin sayısının daha fazla olduğu da aktarılanlar arasındadır.[68] 1 Ekim tarihinde ise Kuveyt hükûmeti istifasını Emir Şeyh Nevaf el-Ahmed el-Cabir el-Sabah’a sundu. Kuveyt yasasına göre seçim sonuçları açıklandıktan sonra kabinenin istifa etmesi ve meclisin açılış oturumundan önce yeni hükûmetin kurulması gerekmektedir. Ulusal meclisin ilk oturumunun ise 11 Ekim tarihinde gerçekleşeceği belirtildi.[69]

Umman
27 Eylül 2022 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Umman’a iki gün sürecek bir ziyarette bulundu. Heysem bin Tarık ve Muhammed bin Zayid arasında gerçekleşen görüşmede, köklü ve tarihî ilişkiler ele alındı. Tarafların bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Görüşme sırasında Muhammed bin Zayid, BAE’nin Umman ile köklü ilişkilerinin çok önemli olduğuna dikkat çekti. İki ülke arasındaki sosyal ve kültürel bağlara da dikkat çeken BAE devlet başkanı, Heysem bin Tarık ile de yakın ilişkileri olduğunu vurguladı. Ayrıca Muhammed bin Zayid, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin de gelişmeye devam edeceğini belirtti.[70] BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid’in Umman ziyaretinin ikinci gününde ise taraflar arasında çeşitli alanlarda 16 anlaşma imzalandığı açıklandı. Enerji, ulaşımda iş birliği, lojistik, deniz ulaşımı, sanayi alanında iş birliği ve yatırım üzerine 16 anlaşma ve mutabakat zaptı imzalandığı belirtildi. Ayrıca, Oman Rail ve Etihad Raid arasında BAE ve Umman arasında demiryolu kurulmasını taahhüt eden 3 milyar dolarlık (1.160 milyar riyal) bir anlaşma imzalandığı duyuruldu.[71]

Bahreyn
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmede iki ülke arasındaki köklü ve gelişen ilişkilerin ele alındığı belirtildi. İki liderin bölgesel ve küresel gelişmeler üzerine istişare ettiği aktarıldı. Ayrıca görüşmede kalıcı ve kapsamlı barışın önemine değinildiği ifade edildi. Tarafların OPEC+ kararlarına uymaya ve iş birliğine vurgu yaptığı belirtildi.[72]

Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdüllatif bin Raşid el-Zayani, İsrail Başbakanı Yair Lapid ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki iş birliğini ve ilişkileri geliştirmenin üzerinde durulduğu aktarıldı. Tarafların bölgesel ve uluslararası gelişmeleri de değerlendirdiği belirtildi.[73] Ayrıca Bahreyn Dışişleri Bakanlığı Siyasal İşlerden Sorumlu Müsteşarı Dr. Şeyh Abdullah bin Ahmed el-Halife, Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC) CEO’su Howard Kohr ile bir araya geldi. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığı belirtildi.[74]

Yemen
26 Eylül 2022 tarihinde BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Yemen Başkanlık Yönetimi Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile Riyad’da bir araya geldi. Görüşmede Yemen’deki ateşkesin uzatılması ve uygulanmaya devam edilmesi konusunda görüşüldü. Grundberg, ertesi gün ise Muskat’ı ziyaret ederek Umman Dışişleri Bakanı Sayyid Badr Al Busaidi ve önde gelen Ummanlı yetkililerle bir araya geldi. Grundberg, BM’nin Yemen’deki girişimlerine yönelik Umman’ın önemli rolünü vurguladı. Grundberg’in Muskat’ta Husilerin baş müzakerecisiyle de görüşerek ateşkesin uzatılması ve genişletilmesine dair BM teklifini istişare ettiği aktarıldı.[75] 28 Eylül tarihinde Riyad’da bulunan Reşad el-Alimi, Grundberg’in yanı sıra Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Söz konusu görüşmede Yemen’deki gelişmelerin, konseyin yürüttüğü reformların ve ateşkesin gidişatının konuşulduğu ifade edildi.[76] Öte yandan Grundberg’in ise Sana’da Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat ile bir araya geldiği, el-Meşat’ın maaşların ödenmesini ve ablukanın kaldırılmasını talep ettiği aksi takdirde ateşkesi yenilemeyi kabul etmeyeceklerini belirtti.[77]

Grundberg, taraflarla etkileşim hâlinde olsa da Yemen’de Husiler ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon arasında sağlanan ateşkes, 2 Ekim tarihinde yenilenmeden sona erdi. Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, ateşkesin uzatılmadığını ancak müzakerelerin devam ettiğini açıkladı. Grundberg, ateşkesin tekrar sağlanması ve daha kapsamlı olması için çabalarını sürdürdüklerini ifade etti.[78]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ

Mısır
Dünya Müslüman Âlimler Birliği Eski Başkanı Yusuf el Karadavi, 96 yaşında hayatını kaybetmiştir. Dünya Müslüman Alimler Birliği, yaptığı yazılı açıklamayla birliğin eski başkanı Mısırlı âlim Kardavi’nin vefat haberini duyurdu. Birliğin açıklamasında, “Ömrünü, İslam’ın hükümlerini açıklamaya adayan Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin kurucu başkanı Yusuf el-Karadavi, Hakk’ın rahmetine kavuştu” ifadesine yer verildi. Uzun süredir Katar’da yaşayan Karadavi kurulduğu 2004 yılından 2018’e kadar Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin başkanlığını yaptı.[79]

COP27 Başkanlığının Özel Temsilcisi Wael Aboulmagd yaptığı açıklamada, yaklaşık 90 devlet başkanının kasım ayında Mısır’da gerçekleşecek olan enerji geçişi ve gıda güvenliği gibi konuları ele alacakları COP27 iklim müzakerelerine katılacaklarını dile getirdi. Aboulmagd, isim vermeden “dünyanın dört bir yanından çok sayıda onay aldık, son sayının yaklaşık 90 devlet başkanı olduğunu düşünüyorum ancak rakamlar gelmeye devam ediyor” şeklinde konuştu. Mısır, Birleşmiş Milletler (BM) iklim müzakerelerinin başkanlığını İngiltere’den devraldı ve müzakerelere 6-18 Kasım tarihlerinde Kızıldeniz tatil beldesi Şarm El-Şeyh’te ev sahipliği yapacak.[80]

Libya
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Libya’nın Zaviye kentinde yaşanan silahlı çatışmalar nedeniyle “derin endişe duyulduğunu” belirterek çatışmaları kınadı. UNSMIL, Zaviye kentinde çıkan ve 2’si çocuk 5 kişinin hayatını kaybettiği çatışmalara ilişkin yazılı bir açıklama yayımlamıştır. Açıklamada, sivil kayıp haberlerinin endişeyle takip edildiği kaydedilirken, sivillerin yaşam alanlarının korunması çağırısında bulunuldu.[81]

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Libya Deniz Kuvvetleri arasında ortak tatbikat düzenlendi.  Libya Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı IBN OUF-132 ile Türk Deniz Görev Grubu Komutanlığı emrindeki TCG Gaziantep ortak tatbikata katıldı. Akdeniz’de manevra talimlerinin yanı sıra iki gemi arasında görünür muhabere anlamına gelen simafor ile çeşitli eğitimler tamamlandı.[82]

Cezayir
Çin’in Cezayir Büyükelçiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurul görüşmeleri için New York’ta bulunan Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi’nin Cezayirli mevkidaşı Ramtan Lamamra ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamada Vang’ın, Çin tarafının Cezayir’in BRICS’e katılmasını memnuniyetle karşıladığını aktararak, Vang’ın ayrıca ülkesinin Cezayir’in Arap Birliği dönem başkanlığını ve bu ülkede yapılacak Arap Birliği zirvesinin başarılı olmasını desteklediğini kaydettiği ifade edildi. Öte yandan Çin Dışişleri Bakanı, ülkesinin “barış ve küresel kalkınmanın sağlanmasında yapıcı rol oynamak için Cezayir ile çalışmaya hazır olduğunu” belirtmiştir. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun geçen temmuz ayında “BRICS grubunun ekonomik ve siyasi bir güç olduğu düşünüldüğünde Cezayir’in ilgisini çektiğini” söyleyerek, “bu gruba katılmanın, bağlantısızlık ilkesinin öncüsü Cezayir’i iki kutbun çekim alanından uzaklaştıracağı” değerlendirmesinde bulundu. Tebbun, ayrıca valilerle yapılan toplantının açılışında yaptığı açıklamada, ülkesinin BRICS grubuna katılmasını sağlayacak şekilde millî geliri artırmaya çalıştığını belirtti. [83]

Cezayir’in devlete ait Sonatrach petrol şirketi yaptığı açıklamada, gaz üretiminin 2023’te 10 milyar metreküp artmasının beklendiğini bildirdi. Açıklama, strateji ve planlama direktörü Rachid Zerdani tarafından devlet radyosunda yapılmıştır. Zerdani, şirketin çeşitli petrol ve gaz sahalarında operasyonlar geliştirerek üretim yeteneklerini geliştirdiğini vurgulayarak, “Mevcut geliştirme süreçleri, bu yıl üretimi 4 milyar metreküp artırmamızı sağlayacak; 2023’te ise üretimin 8 ila 10 milyar metreküp artmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.  Zerdani, Cezayir’in toplam gaz üretiminin şu anda yılda 130 milyar metreküp olarak tahmin edildiğini ve bunun yaklaşık 50 milyarının iç piyasada tüketildiğini belirtti. Cezayir Enerji ve Madencilik Bakanlığı, Cezayir’in önümüzdeki aylarda İtalya’ya ilave 10 milyar metreküp gaz göndereceğini açıkladı.[84]

Fas
Afrika Kalkınma Bankası yaptığı açıklamada, Fas’ın hububat üretimini artırmasına ve ithalatı azaltmasına yardımcı olmak için 199 milyon euroluk (194 milyon dolar) bir krediyi onayladığını açıklamıştır. Açıklamada, kredinin bankanın Afrika genelinde gıda güvenliği, beslenme ve dayanıklı tarımı artırmaya yardımcı olma programının bir parçası olduğu belirtildi. Son zamanlarda yaşanan en büyük kuraklık Fas’ın tahıl üretimini bu yıl %67 oranında azaltarak 3,4 milyon tona indirdi. Verilerine göre, bu yılın ilk 7 ayında Fas’ın buğday ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre iki katına çıkarak 1,6 milyar dolara ulaştı.[85]

Fas, Adidas’tan Cezayir Millî Takımı forma tasarımını değiştirmesi talebinde bulundu. Fas Kültür Bakanlığı, Cezayir Millî Takımı’nın yeni formalarında Fas kültürü simgelerinin kullanıldığını ileri sürmektedir. Adidas forma tasarımının Cezayir’deki Mechouar Sarayı’ndan esinlendiğini ileri sürerken Fas ise geometrik mavi, cam göbeği ve sarı tasarımların Fas’taki mozaiklerde sık görülen “zellij” adlı desen olduğunu iddia etmektedir. Avukat Murat Elajouti Facebook’ta yaptığı açıklamada, Fas Kültür Bakanlığı adına Adidas’a bir yasal uyarı yaptığını ifade etti. Elajouti, Adidas Yönetim Kurulu Başkanı Kasper Rorsted’e yazdığı mektupta, yeni tasarımın kültür yağmacılığı ve “Fas kültürel mirasından hırsızlık ve bağlamı dışında kullanılması” olduğunu söyledi. Avukat, Alman firmasından tasarımı iki hafta içinde kaldırmasını talep etti.[86]

 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 77. Oturumunda konuşan Başbakan Aziz Akhannouch, Batı Sahra konusunda Cezayir’in BM liderliğindeki “ciddi, iyi niyetli katılımı” olmadan toprak anlaşmazlığına uzun süreli siyasi bir çözüm olamayacağını vurguladı. Akhannouch, Cezayir’in “bu yapay çatışmayı yaratma ve sürdürme konusundaki sorumluluğunu kabul etmesinin, bu konuda nihai bir siyasi çözüme ulaşmanın ilk şartı olduğunu” söyledi.

Tunus
Tunus’ta 200’den fazla polis memuru, Safakes şehrinde 8 meslektaşının serbest bırakılmasını ve sendikalaşma haklarını savunmak için protesto düzenledi. Ağustos ayının sonunda Cumhurbaşkanı Kays Said ve polislerle dalga geçen, sahnede polislere yönelik tahrik edici bir hareket yapıldığı iddia edilen komedi gösterisi polisler tarafından basılarak gösteri organizatörü darp edildi. Bunun üzerine olayın Tunus hükûmeti tarafından eleştirilmesi ve ardından Cumhurbaşkanı Kays Said tüm güvenlik sendikalarının tek bir çatı altında birleşmesi çağrısında bulunurken İçişleri Bakanı Taoufik Charfeddine de sendika aidatlarının memur maaşlarından otomatik olarak kesilmesini emretti.[87]

Tunus Bağımsız Seçim Yüksek Kurumu, 17 Aralık’ta düzenlenecek olan parlamento seçimleri için siyasi partilerin kampanya yürütmesine izin verilmeyeceğini açıkladı. Fakat adayların münferit şekilde belirli bir süre zarfında siyasi partilere üye olarak seçim kampanyalarını yürütebilecekleri belirtildi.  Öte yandan seçimi boykot eden siyasi partilerin seçim aleyhine kampanya yürütmesine izin verilemeyeceği ifade edildi. Ayrıca seçim kampanyalarına ilişkin kararın seçim kampanyası başlangıç tarihi olan 25 Kasım’dan önce yayımlanacağı da belirtildi.[88]

Almanya’daki ABD Afrika Komutanlığı merkezindeki 35. ABD-Tunus Ortak Askerî Komisyonunun sona ermesinin ardından ABD Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander, “ABD-Tunus güvenlik ortaklığı güçlü, stratejik ve savunma iş birliğimiz açısından ileriye dönüktür” şeklinde konuştu.[89]

KAYNAKÇA

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (26 Eylül-2 Ekim)

Almanya Başbakanı Scholz'un Basra Körfezi Ülkelerini Ziyareti Üzerine
Rusya Dışişleri Bakanlığının çıkarttığı “Mejdunarodnaya jizn” (Uluslararası Hayat) dergisinde “Almanya Başbakanı Scholz'un Basra Körfezi Ülkelerini Ziyareti Üzerine” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Makalenin yazarı Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IMEMO) Uluslararası Güvenlik Merkezinden kıdemli araştırma görevlisi Stanislav İvanov, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un Basra Körfezi ülkeleri turunun nedenlerini ve sonuçlarını ele almıştır. Uzmana göre, Rusya'nın Ukrayna'daki özel askerî operasyonunun başlaması Batı ülkeleri liderlerinin Basra Körfezi'ne akın etmelerini beraberinde getirdi. Bu bağlamda 24-25 Eylül tarihlerinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'a iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi.

Analist, geçtiğimiz aylarda Biden’ın Riyad'a yaptığı ziyaretle Scholz’un gezisini şu şekilde karşılaştırdı: “Biden, asıl amacının Basra Körfezi ülkeleri liderlerini, AB ülkelerine ve İngiltere'ye petrol ve gaz ihracat hacmini artırmaya ikna etmek olduğunu açık ifade ederken, Scholz yolculuğuna daha ekonomik bir hava katmaya çalıştı. Ancak sonuç aynı oldu ve Biden'ın söz konusu ziyareti gibi, Alman Şansölyesi, Basra Körfezi'nden hidrokarbon ihracatında önemli bir artış için önerilerine net bir yanıt alamadı. Suudi Arabistan, BAE ve Katar'ın liderleri teorik olarak ülkelerinin petrol ve gaz üretimini ve Avrupa'ya ihracatını artırabileceklerini ancak bir dizi nedenden dolayı söz konusu artımın kısa sürede mümkün olmadığını açıkça belirtti.” Ayrıca İvanov, Riyad’ın yanı sıra KİK'teki ortaklarını, Washington ve AB ülkelerinden memnun etmeyen hususlara da değindi: “Araplar için sadece Tahran'ın nükleer silahlara erişimini engellemek, füze programını sınırlamak değil, aynı zamanda Doğu Arap ülkelerinde daha fazla genişlemesini kontrol altına almak hayati önem taşıyor. Nitekim Arap liderleri, İran’ın, Irak, Suriye ve Lübnan hükûmetlerini kontrol altında tutmasından, Yemen'deki Husileri desteklemesinden, Şii topluluklarını isyan ve protestolara teşvik ederek Bahreyn, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerindeki durumu istikrarsızlaştırmasından endişe duyuyorlar. Başka bir deyişle söz konusu ülke yönetimlerine göre, Batı'nın Rusya karşıtı yeni sert yaptırımları zemininde Körfez ülkeleri İran ile mücadelede kapsamında ABD ve NATO'dan yeterince destek alamıyorlar.” Uzman, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un Basra Körfezi ülkelerine yaptığı ziyaretin başarısız olduğunu ifadelerine ekledi.

Başörtüsü Tartışması
22 yaşındaki Mahsa Emini'nin ölümünün ardından İran'da iki haftadır sürdürülen binlerce protestolar Rusya basınının önemli gündem maddelerinden biri oldu. “İzvestiya” gazetesinin 28 Eylül sayısında yayımlanan “Başörtüsü Tartışması” başlıklı uzman görüşlerini içeren yazıya göre iki haftadır devam eden protestoların itici gücünü kadınlar oluşturmaktadır. Yazıda görüşlerine başvurulan siyaset bilimci, "Valday" Uluslararası Tartışma Kulübü uzmanı Farhad Ibragimov, İran'daki durumu şu şekilde özetledi: “Protestolar devam ediyor ancak yetkililer genel olarak durumu kontrol altında tutarken aşırı önlemlere başvurmuyor. Hükûmet karşıtı protestolara ek olarak, Tahran, Tebriz, İsfahan ve diğer şehirlerde, devlet karşıtı gösterilere “hükûmet tepkisi” olarak algılanabilen çok sayıda mitingler de yapılıyor.”

Uzman, hükûmetin protestoculara küçük bir taviz bile vermediğinin nedenlerine de değindi: “Bu durumda, göstericilerin, ayaklanmalar ve mitingler yoluyla yeni koşullar ortaya kocayabilecekleri muhtemeldir”. Rusya’nın İran protestolarına tutumuna gelince, analist Moskova’nın İslam Cumhuriyeti'nin iç işlerine karışmadığını ifade etti: “İran'da ortaya çıkan protestolar iç siyasi çatışmaların sonucudur. Rusya-İran ilişkileri oldukça dinamik bir şekilde gelişmeye devam ediyor, ülkeler arasında stratejik iş birliği konusunda kapsamlı bir anlaşma hazırlanıyor, ticaret ve ekonomik iş birliği gelişiyor ve bu şüphesiz ticaretin seviyesini etkileyecek.”

Tartışmanın diğer katılımcısı olan Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Bilimsel Bilgi Enstitüsü Orta ve Sovyet Sonrası Doğu Bölümünde araştırma görevlisi Vasily Ostanin-Golovnya, söz konusu protestoların İran’da ilk olmadığını, daha önceki yıllarda da gösterilerin ortaya çıktığını hatırlattı. Ayrıca uzman, Mahsa Emini'nin sadece rastgele bir kız değil, İran Kürdistanı'nda doğmuş ve Kürt ulusal hareketinin içinde yer almış bir feminist olduğunu belirtti: “Şu anda bu protestolar Batı ve Türk medyasında aktif olarak yer alıyor. Batı'da bu, ezilen kadınların tesettürlü rejime karşı protestoları olarak algılanıyor.”

Uzman, İran yönetimi protestoları engelleyemediği takdirde ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçları şu şekilde yorumladı: “Feministler için başörtüsünün kaldırılmasını değil, İran'ın farklı bölgelerinin özerkliğinin genişletilmesini göz önünde bulundurmuş olursak en kötü senaryo, ülkenin birkaç bölgeye bölünmesi olabilir. Bu durumda ise hem Ortadoğu hem de Orta Asya istikrarsızlaşabilir.” Oryantalist ve yayıncı Andrey Ontikov ise İran protestolarıyla ilgili öngörülerini şu şekilde açıkladı: “İran yönetimi Rusya ile müttefiktir ve Moskova mevcut iş birliğini sürdürmekle ilgileniyor. Yetkililer değişirse dış politikanın seyri de değişecek ve bu durum petrol piyasasında, askerî alanda iş birliğini etkileyecektir. Ayrıca İran, Hazar kıyısında bulunan bir ülkedir ve Rusya, yabancı filoların Hazar Denizi'ne girmesini önlemek için Hazar ülkeleriyle önemli bir anlaşma yapmıştır. Bu alandaki herhangi bir siyasi değişimin de anlaşmaları etkileyebileceği muhtemeldir.”

Cezayir'in Rusya ve Çin’le Artan Ortaklıklar Zemininde Batı’yla İlişkilerinin Bozulması
Rusya Devlet İnsani Üniversitesi (RGGU) Uluslararası bölümden yüksek lisans öğrencisi Dimitri Dıkan’ın Rusya'nın önde gelen araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri yapan bağımsız düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RUİK) sayfasında “Cezayir'in Rusya ve Çin’le Artan Ortaklıklar Zemininde Batı’yla İlişkilerinin Bozulması” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Yazıda Rus-Çin iş birliğinin iyileşmesinin arka planına karşı Cezayir'in Batı ile ilişkilerinin kötüleşmesi alt başlıklarla ayrıntılı şekilde incelendi. Dıkan’a göre, Batılı ülkeler, Cezayir'in Rusya ve Çin ile büyüyen ve güçlenen ortaklığına karşı dikkatli davranıyor: “Moskova, bağımsızlıktan bu yana Kuzey Afrika ulusuyla güçlü bağlara sahiptir. Özellikle güvenlik alanında iki ülke arasındaki yakın ilişkiler dikkat çekiyor. Nitekim Cezayir, Rus silahlarının en büyük ithalatçısı ve askerî teçhizatının %80'inden fazlasını Rusya'dan satın alıyor. Son üç yılda ülke, Hindistan ve Çin'den sonra Rus silahlarının üçüncü büyük ithalatçısı haline geldi.”

Uzman, Cezayir’in Çin ile de sıcak ilişkilerinin, Soğuk Savaş sırasında, özellikle Mao Zedong'un döneminde ortaya çıktığını ifade etti: “Çin hükûmeti Cezayir'in altyapısına şimdiden büyük yatırımlar yaparken iki ülke arasındaki ticaret akışı son on yılda önemli ölçüde arttı. İki ülke arasındaki iş birliği, enerji ve inşaat sektörlerinde gelişiyor. Cezayir, 2013'ten beri projeye katılıyor ve bu süre zarfında taraflar, Cezayir'in başkentinin batısındaki ilk derin su limanını 3,3 milyar dolara inşa etmeyi kabul ettiler. Aynı zamanda Çin'in yavaş yavaş Cezayir'e önemli bir silah ihracatçısı hâline geldiğini de belirtmek önemlidir.” Yazıya göre, Batı, Moskova ve Pekin'in Afrika'daki Batı hegemonyasına meydan okuduğundan endişelenmesine rağmen, Batı devletlerinin Fas'a verdikleri açık destek Cezayir'i Rusya ve Çin'in kollarına itiyor: “Kuzey Afrika'nın büyük bölgesel oyuncuya yaklaştığını fark eden Batı ülkeleri, gelinen noktada Cezayir'i kendilerinden tamamen uzaklaştıracakları muhtemeldir.”

ABD Neden İran'ı Ateşe Veriyor?
Gerçek Siyaset Akademisi Başkanı Vladimir Prokhvatilov, İran'da Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ahlak polisi tarafından öldürülmesinin ardından başlatılan eylemleri “Vzglyad” gazetesine değerlendirdi. Gazetenin 29 Eylül sayısında yayımlanan “ABD Neden İran'ı Ateşe Veriyor?” başlıklı yazıya göre, Masha Alinejad, İran'daki Amerikan yanlısı güçlerinin örgütlediği protesto hareketinin ön saflarında yer alan ve sayıları oldukça fazla olan bir isimdir. Sadece İranlı kadınlar değil, gençler de dinî aşırılıklardan memnun değil. Ayrıca protestoların başlamasının hemen ardından İran'da yasaklanan hareketlerin hücreleri daha aktif hâle geldi.”

Uzman, ABD’nin İran'daki protestoları daha da alevlendirmek için aldığı tedbirleri şu şekilde yorumladı: “İranlı yetkililer protesto gerilimini azaltmak için interneti kapatırken buna karşılık ABD, İran’da Elon Musk, firmasına ait uydu internet hizmeti Starlink'i İran'da devreye soktu, İHA üreten dört İran savunma şirketine en ağır yaptırımları uyguladı”. Yazıda, Washington'un İran’a yönelik tutumunun nedenleri Tahran-Moskova yakınlaşmasıyla açıklanmıştır: “ABD, son dönemde Rusya'ya yakınlaşan İran üzerindeki baskılarını artırmak için Emini olayından yararlandı. Nitekim Rus operatörler tarafından işletilen İran insansız hava araçları şimdi Ukrayna Ordusunu korkutuyor. İran, ŞİÖ üyesi oldu. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, New York'taki BM Genel Kurulunda güçlü bir konuşma yaptı ve birçok Avrupa ülkesinin başkanlarıyla önemli görüşmeler gerçekleştirdi.”

Vladimir Prokhvatilov, şeriat ahlakının İranlı koruyucularını haklı çıkarmasa da ABD’nin yıkıcı oyunlarına göz yummanın da anlamsız olduğunu görüşünü savundu: “ABD, her yerde nasıl davranırsa İran'da aynısını yapıyor, sorunu devasa oranda şişiriyorlar. Ancak amaçlarının sorunu çözmek değil, çıkarlarına ulaşmak olduğunu hatırlamak önemlidir.”