Analiz

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Ekonomik Dalgalanmalar Karşısında Maliye Politikası Tercihleri

SSCB’nin yıkılmasıyla ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan soğuk savaş dönemi gecikmeli olsa da Ortadoğu ve Kuzey Afrika (OKA) ülkelerini de “Arap Baharı” adı verilen olaylarla etkilemiştir ve büyük bir değişim süreci başlatmıştır. 1980’li yılların sonundan itibaren ortaya çıkan ve neredeyse tüm ülkeleri saran değişim sürecindeki ekonomik, toplumsal, siyasi, teknolojik ve kültürel değişim dalgaları OKA ülkelerini de etkilemiştir. Ancak ne yazık ki bu değişim süreci OKA ülkelerinde bölgeden ve bölge dışından kaynaklı nedenlerle çok sıkıntılı bir dönem hâline gelmiştir.

OKA ülkelerinin Arap Baharı ile birlikte yaşadığı sorunların ve siyasi çalkantıların önemli bir nedeni büyük güç odaklarının stratejik olarak kıskacında olmaları gösterilebilir. Kendi çıkarları için bölgede doğabilecek her türlü siyasal, ekonomik ve sosyal çöküntüyü göz ardı edebilecek birçok bölge dışı güç Arap Baharı sürecine ciddi anlamda zarar vermiştir. Dâhilî olarak baktığımızda ise bir diğer neden; bu ülkelerin ciddi bir kısmında sağlam bir temeli olmayan devlet toplum ilişkilerinden kaynaklı meşruiyet yoksunluğu ve otorite boşluğudur. Bölgedeki devletlerin insani kalkınma ve beşerî sermaye anlamında toplumu ilerletememiş olmalarının da bir etkisi olduğu açıkça ortadadır.

Bölgede toplumun değişim isteklerini karşılamakta güçlük çeken ve Arap Baharı sürecini idare edemeyen rejimler ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunları içinden çıkılamaz büyük bir krize dönüştürmüş vaziyettedirler. Başarısız ve zayıf devlet olgusunun ortaya çıktığı Libya, Yemen ve Suriye gibi ülkeler bu krizin en önemli örneklerini bize sunmaktadırlar. Bu ülkelere kıyasla demokratik ve kurumsal araçları kullanarak bahsi geçen krizlerin üstesinden gelme noktasında başarılı sayılabilecek Tunus ve Cezayir gibi ülkelerde ise toplum ve devlet ilişkileri istikrara kavuşmaktan uzak bir durumdadır. Diğer taraftan bölgeye komşu durumdaki Türkiye de bu süreçlerden doğrudan etkilenmekte ve dolayısıyla bölgeyi yakından takip etmektedir.

Arap Baharı sürecinde yaşanan şok dalgasına karşı bölgedeki devletlerin gerektiği gibi tepki verememesi ciddi anlamda mağduriyetler ve eşitsizlikler yaratmıştır. Bu durum da vatandaşların devlete olan sadakatine ve bağlılığına zarar vermekte dolayısıyla gücünü vatandaşlarından alan devletin daha da zayıflamasına ve otoritesini kaybetmesine yol açmaktadır.

OKA bölgesinde; rejim değişiklikleri, sivil toplumun ön plana çıkması, demokratikleşme taleplerinin daha yüksek sesle dile getirilmesi, kadınların siyasette ve iş hayatında daha fazla yer edinmeye başlaması, piyasa ekonomisine geçiş adımları, medyadaki devlet etkisinin azalması, sosyal medyanın yaygınlaşması, merkezî yönetimlerin istihbarat ve enformasyon üstünlüğünün azalması, terör, uyuşturucu ve buna bağlı organize suç örgütlerinin çoğalması, yolsuzluğun artması ne denli büyük bir dönüşüm süreci yaşandığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu dönüşüm sürecinin daha da karmaşık hâle gelmesine neden olan bölgesel güç geçişleri ve siyasi, ekonomik operasyonlar istikrarsızlığı derinleştirmektedir. Bu nedenle bölge ülkelerinde işe yarar, etkili politikalar uygulayarak istikrarsızlığın azaltılması ile alakalı geçmişe dönük verilere dayanan ciddi çalışmalar yapmak gerekmektedir. Bölgedeki istikrarsızlığın etkilerinin en net gözlemlendiği iktisadi dinamikleri konjonktür dalgalanmaları açısından analiz etmek bu noktada yapılacak önemli çalışmalardan biri olacaktır.  

Konjonktür dalgalarının ölçülmesi ve ülkelerin buna nasıl tepki verdiğinin analiz edilmesi gelecekteki politika tercihlerinin doğru belirlenmesinde kritik rol oynamaktadır. Konjonktürel dalgalanmaların ekonomi üzerindeki etkisini azaltıcı ilk seçeneklerden birisi şüphesiz maliye politikasıdır. Buradan hareketle, bu analizde oldukça kırılgan ve istikrarsız bir yapıya sahip olan seçilmiş bazı OKA ülkelerinde 1980-2017 yılları arasında konjonktüre karşı uygulanan maliye politikası tercihlerini ve sonuçlarını ortaya koymaya çalışılmaktadır.