PKK ve Suriye’deki Savaş Alanından Öğrendikleri

10 Kasım 2018 tarihinde Şırnak’ta terör örgütü PKK’nın model uçaklarla gerçekleştirdiği saldırıların ardından terör örgütünün değişen ve gelişen kapasitesi yeniden gündeme geldi. PKK’nın geçtiğimiz aylarda ve daha öncesinde de benzer saldırı girişimleri olmuştu. Bu nedenle, çeşitlenen ve değişen PKK saldırılarının yakından takip edilmesi önem kazanmaktadır.

Savaşın değişen karakteriyle birlikte savaş alanında hızlı bir değişim yaşandığı görülmektedir. Yaşanan değişimin savaş alanındaki yansıması ise sadece aktör ve mekân düzeyi ile sınırlı bulunmamaktadır. Sahadaki aktörlerin kullanmış oldukları silahların ve teçhizatların yanı sıra taktiklerin de hızlı bir şekilde değiştiği ve çeşitlendiği görülmektedir. Özellikle de vekalet savaşlarının yaygınlaştığı bir dönemde terör örgütlerinin gelişmekte olan kapasiteleri devletler açısından her geçen gün artan düzeyde tehdit oluşturmaktadır.

Sahadaki bir terör örgütü, başka bir terör örgütünün kullandığı taktiği taklit edebildiği gibi, bunun da ötesine geçerek öğrendiği taktikleri kendi militan kaynağının teknik kapasitesi ile orantılı bir şekilde geliştirebilmektedir. 2015-2016 yıllarında gücünün zirvesine ulaşan terör örgütü IŞİD, inovatif kapasitesiyle kendi ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde silah ve taktikler geliştirmişti. İlerleyen süreçte ise bu silah ve taktiklerin bir kısmı terör örgütü PKK/PYD tarafından kullanılmaya başlandı. Bu sebeple, Suriye’de en başta IŞİD olmak üzere diğer terör örgütlerinin kullandıkları teçhizatların ve taktiklerin yakından takip edilip analiz edilmesi güvenlik güçlerinin PKK’nın muhtemel terör saldırılarını önleyebilmek için önemlidir.

Günümüz savaş alanında var olan etkileşim sadece terör örgütleri arasında yaşanmamaktadır. Devletler de terör örgütlerinin başvurdukları yöntemi öğrenip savaş alanında bu yöntemlere başvurabilmektedir. Bunun çarpıcı bir örneğini de Irak güvenlik güçlerinin IŞİD’in bomba yüklü drone yöntemine başvurduğunu gösteren karelerde görmek mümkündür.

Sıra dışı diğer bir örnek ise geçtiğimiz aylarda Yemen’de meydana geldi. Yemen’de devam eden savaşta Husiler tarafından insansız hava aracının topçu atışında hedef tespit ve tanzimi amacıyla kullanıldığına dair bir haber 12 Eylül 2018’de Jane’s Defence Weekly’de yayınlanmıştı. Bu da bizlere savaş alanın yeni aktörleri olarak karşımıza çıkan yapıların her geçen gün birbirinden öğrendikleri tecrübelerini geliştirdiklerini göstermektedir.

 

Sadece Savaş Alanıyla Sınırlı Olmayan Know-How Süreci
Başta PKK olmak üzere, terör örgütleri kapasite inşa edip kendilerini değişen savaş alanına göre yeniden dizayn ederken birbirlerinin uygulamalarından etkilenmektedirler. Başvurdukları taktiklere dair teorik bilgilere ise sadece sahada değil, internet aracılığıyla da ulaşabilmektedirler. İnternet ortamındaki pek çok platformu aktif bir şekilde kullanan terör örgütleri, bu platformalar aracılığıyla propagandanın haricinde, eğitim ve lojistik konusunda da pek çok materyal paylaşmaktadır. İşin içerisine uygulamalı eğitim videolarının paylaşımlarını dahil edip, terör örgütlerinin militan kaynaklarının mühendislik/teknik bilgisine sahip olduğu dikkate alındığında, terör ve teknoloji arasındaki ilişkinin devletler için ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceği aşikardır.

 

PKK Neden Bu Tür Bir Değişikliğe Gitti?
İster terör örgütü olsun ister başka amaçla hareket eden devlet dışı silahlı aktör olsun, onlar da canlılar gibi doğar, gelişir ve sonunda yok olur. Terör örgütü PKK da ortaya çıkmasının ardından oldukça uzun süren bir gelişim sürecine girdi. PKK her çıkmaza girdiğinde gerek politik gerekse askerî açıdan değişime yönelerek örgütsel yaşam süresini uzatmaya çalıştı. Devam etmekte olan bu değişim ve gelişim sürecinde ise terör örgütü PKK farklı taktiklere ve teknolojilere yönelerek ayakta kalmaya çalışmaktadır.

Türkiye’nin terörle mücadelesinde Temmuz 2015’ten bu yana devam etmekte olan süreç dikkate alındığında her geçen gün militan devşirmekte zorlanan ve gerek Türkiye içerisinde gerekse Türkiye’nin sınırları ötesinde, en azından Irak’ta, kaybeden ve zayıflayan bir terör örgütü varlığı söz konusudur.

Terörle mücadele operasyonlarında yoğun bir şekilde kullanılan silahlı-silahsız insansız hava araçları (SİHA – İHA) PKK’lı teröristlerin sahadaki hareketliliğini en alt seviyeye düşürmüştür. Bu yüzden de terör örgütü PKK, TSK’nın sahada her geçen gün artan gücü karşısındaki zayıflayan konumunu durdurmak için model uçak veya drone gibi hava araçlarını içeren yeni nesil taktiklere yönelmektedir.

Türkiye’nin güney komşularındaki güvenlik ortamı dikkate alındığında başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin bu tür asimetrik kapasitelerini güçlendirecek materyallere ulaşma imkânı da oldukça yüksektir. Çünkü Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan ve İran gibi ülkelerin sahip oldukları kırılgan sınırlar, terör örgütlerine istedikleri materyalleri bu sınırlardan geçirip savaş alanına taşıyabilme imkânı vermektedir.

Ayrıca internet üzerinden denetimli bir şekilde satış işlemi gerçekleştirilmemesi ve herhangi bir takip sisteminin oluşturulmaması nedeniyle, artan drone-model uçak kullanımı dikkate alındığında terör örgütlerinin bu tür araçlara ulaşmakta zorluk yaşamayacağı açıkça görülmektedir.

 

PKK, Öğrendiklerini Sırayla Türkiye’ye Karşı Kullanıyor
PKK’nın Suriye’deki savaş alanında öğrendikleri sadece insansız hava araçlarının kullanımıyla sınırlı değildir. IŞİD’in Ayn el Arab’ı kuşatmasından sonra IŞİD ile PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG arasında yaşanan çatışmalardan kazanılan tecrübeler PKK’ya aktarılmış, ilerleyen süreçte ise PKK’nın kazanmış olduğu bu tecrübe Türk güvenlik güçlerine karşı hendek teröründe kullanılmıştı.

Son haftalarda Türkiye sınırları içerisinde yakalanan bombalı araçlar ve taşıdıkları patlayıcı miktarları dikkate alındığında, zayıflayan görüntüsünü saklamak ve sansasyonel eylemler gerçekleştirmek için PKK’nın da IŞİD’in yoğun bir şekilde başvurduğu bombalı araç saldırılarını gerçekleştirmek istediği görülmektedir. Suriye’nin doğusunda terör örgütü PYD/YPG’ye yapılan ABD askeri desteği dikkate alındığında, ilerleyen süreçte daha da karmaşık saldırı yöntemlerine başvuran bir PKK görebiliriz.


Bu yazı 3 Aralık 2018 tarihinde Yeni Şafak Hayat bölümünde “Suriye’de Terör Üçgeni  ABD, DEAŞ ve PKK” başlığı ile yayınlanmıştır.