Güvenlikleştirme Bağlamında Terörizmin Hegemonik Bir Kavram Olarak Değerlendirilmesi

Terörizm kavramı, son yıllarda uluslararası ilişkiler alanında geniş çapta atıfta bulunulan bir olgu ve güvenlik temelli çalışmalarda önde gelen parametrelerden biri haline gelmiştir. Son yıllarda terörist faaliyetlerin sayısının artması, terörizmin devlet yasaları ve uluslararası örgütler tarafından kabul edilen ulusal ve uluslararası güvenlik için başat ve ortak tehdit haline gelmesine neden olmuştur. Bununla birlikte, kavramsal çerçevesi netleşmemiş olan terörizmin tanımındaki belirsizlik, terörizmin siyasi amaçlar için manipüle edilmesine ve araçlaştırılmasına olanak tanımaktadır. Bundan dolayı, terörizme ya da terörist ile atıfta bulunulan unsurların, farklı siyasi gündemler tarafından farklı şekillerde tanımlanabildiği görülmektedir. Bu gerçekten hareketle, bu makalede terörizmin etkili bir hegemonik araç olarak kolayca kullanıldığı, bu nedenle hegemonik bir kavram olarak geliştiği ileri sürülmektedir. Bu çalışmanın temel argümanı terrörizmin özellikle Ortadoğu’da yapılandırılan güvenlikleştirme politikaları ve sistemlerinin zorunlu ve merkezi unsuru olarak işlev görüyor olmasıdır. Bu makalede, terörizm kavramının hegemonyanın sürdürülmesi için nasıl kullanıldığı eleştirel güvenlik ve güvenlikleştirme teorileri çerçevesinde, her ikisi de hegemonik hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen güvenlikleştirmeler çerçevesinde terrörizmle suçlanan Filistin toplumu ve Müslüman Kardeşler (MK) örnekleri üzerinden incelenmektedir.