Irak’ta Yerel Seçimler ve Türkmen-Kürt İlişkileri

Irak Türkmenleri, Araplar ve Kürtlerden sonra Irak’taki üçüncü büyük millet olup Irak’ın kurucu unsurlarından biridir. Türkmenler Kerkük, Ninova, Selahaddin, Diyala, Erbil ve Bağdat’ta yoğun olarak yaşamaktadır. Ayrıca Irak’ın kuzeyinden güneyine hemen her vilayette Türkmen nüfusuyla karşılaşmak mümkündür. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı coğrafya, merkezî hükûmetin kontrol ve yönetimine tabi bölgelerle Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında bir geçiş bölgesi olarak kabul edilmektedir. Bu geçiş alanı, Türkmenlerin Kürtlerle doğrudan iletişim kurmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca, Türkmenlerin yoğun nüfusa sahip olduğu çoğu şehir Kürtler, Araplar ve Türkmenlerin bulunması nedeniyle etnik olarak karma şehirler olarak kabul edilmektedir. 

Türkmen-Kürt İlişkilerinin Doğası
Irak’ın yakın tarihi boyunca Türkmenlerle Kürtler arasındaki ilişkilerde farklı millî hedefler nedeniyle birtakım gerilimler yaşanmıştır. Türkmen ve Kürt ilişkileri, genellikle farklı milletlerin barındığı bölgelerdeki siyasi rekabete dayanmaktadır. Bu rekabet, özellikle Tuzhurmatu ve Kerkük’te daha çok bir silahlı çatışmaya evrilmiştir. 1995 yılında Erbil’de Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) kurulmasından itibaren Kürtler, Türkmen siyasi hareketine şüpheyle bakmış ve ITC’nin kuruluşundan birkaç yıl sonra Erbil’deki ITC bürolarını hedef almaya başlamıştır. 2008’de de Kürt göstericiler ITC’nin Kerkük’teki karargâhını yakmıştır. 25 Eylül 2017’de IKBY bağımsızlık referandumuna eşlik eden olayların ardından 16 Ekim 2017’de yapılan askerî operasyonla merkezî hükûmet Kerkük üzerindeki kontrolünü yeniden sağlayarak Kerkük’ü IKBY kontrolünden çıkarmıştır. Aynı yılın ekim ayında Peşmerge güçleri ile Haşdi Şaabi güçlerine bağlı Türkmen gruplar arasında silahlı çatışma yaşanmıştır.

Türkmen-Kürt ilişkilerinde 2017’den sonra sakin bir hava hâkim olmuştur. Türkmenler ve Kürtlerin siyasi söylemleri, bazı konularda fikir birliğine varmıştır. Özellikle Kerkük’te “Araplaştırma” kampanyaları iddiaları konusunda aynı yönde söylemler üretmeleri dikkat çekici olmuştur. Önceki rejim döneminde Araplara verilen Kerkük’teki tarım arazilerinin hak sahiplerine geri verilmesinin talep edilmesi gibi bazı konularda da görüş birliği ortaya çıkmıştır.

Aralık 2023’teki vilayet meclisleri seçimleri yaklaşırken Kürtlerle Türkmenler arasındaki siyasi rekabet yeniden su yüzüne çıkmaya başlamıştır. Türkmen Milletvekili Mehdi Taki İsmail’in 11 Ağustos’ta Tuzhurmatu’daki Kürt mahallesinde büro açması, kentteki Kürt güçlerin tepkisine yol açmıştır. Olay, Milletvekili Mehdi Taki’nin destekçileriyle Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Milletvekili Molla Kerim Şekur arasında silahlı çatışmaya dönüşmüş ve çatışmada Mehdi Taki’nin destekçilerinden bir kişi yaralanmıştır. Daha sonra kriz kontrol altına alınmış ​​ve olayın sorumluları yerel yönetime teslim edilmiştir.

Öte yandan son dönemde Türkmen ve Kürt siyasi partileri arasındaki iletişimin temposu hızlanmıştır. Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) yetkilisi ve Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı Şahavan Abdullah, Türkmen partilerinin Kerkük’teki genel merkezini ziyaret ederek Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya ve ardından ITC Genel Başkanı Hasan Turan ile görüşmüştür. Bu ziyaret öncesinde KYB Genel Başkanı Bafel Talabani, ITC’nin Bağdat’taki genel merkezinde Genel Başkan Hasan Turan ile görüşmüştür. Ayrıca Kürtlerin Kerkük politikası nedeniyle en eleştirel ve sert siyasetçilerden biri olan ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi’nin Kürtçe yaptığı açıklama da dikkat çekici olmuştur. Öte yandan Türkmen çevrelerinde Turan’ın KDP Genel Başkanı Mesud Barzani ile yakın gelecekte görüşme ihtimali konuşulmaktadır. Hasan Turan ile Mesut Barzani arasında böyle bir görüşmenin gerçekleşmesi, Irak’taki Türkmen-Kürt ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Yakın Zamanda Türkmen-Kürt İlişkilerinde Bir Değişime Tanık Olacak mıyız?
Türkmenlerin Kürtlerle ilişkileri hem Kürt hem de Türkmen toplulukları arasındaki siyasi farklılığa göre değişim göstermektedir. Türkmenler siyasi olarak ikiye bölünmüş durumdadır. Birincisi Türkiye ile güçlü ilişkileri olan milliyetçi Türkmenlerdir. İkincisi Bağdat’ta siyasi sahneyi kontrol altında tutan İran’a yakın Şii partilerle ittifak hâlinde olan Türkmenlerdir. Ayrıca IKBY bölgesindeki siyasi sahneyi kontrol altında tutan Kürt partileriyle ittifak hâlindeki Türkmenler de bulunmaktadır. Türkmenler Kürt siyasetinin yürütücü gücü olan KDP ve KYB’ye göre ittifaklarını şekillendirmektedir. Milliyetçi Türkmenler KDP ile ilişkilerini geliştirme eğilimindeyken, İran’a yakın Şii partilerle bir arada olan Türkmenler KYB’ye yönelmektedir.

Kerkük’te Türkmen-Kürt ilişkilerini geliştirmeye sevk eden birtakım faktörler bulunmaktadır. Bunlardan biri, KDP ile Türkiye arasındaki iyi ilişkilerdir. Türkiye bu ilişkilerin geliştirilmesine katkı sunabilir. Özellikle de Irak siyasetinin en önemli ve en büyük Türkmen partisi olan ITC ile Erbil arasındaki ilişkinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Nitekim IKBY’deki Kürtler arasında yaşanan bölünme, Kerkük’te yapılacak vilayet meclisi seçimlerinde Türkmen, Kürt, Arap hiçbir siyasi partinin çoğunluğu sağlayamaması, KDP’yi Türkmen partileriyle ilişkilerini geliştirmeye itmiştir.

Ayrıca bir sonraki dönemde yapılacak olan yerel seçimler öncesinde KYB ile KDP arasında siyasi bir ittifak konusunda anlaşmaya varılma ihtimalinin göz ardı edilmesi, bu partileri Kürt siyasi arenası dışında ittifak yapma arayışına itecektir. Burada KDP’nin anlaşmaya varması için en uygun seçeneklerden biri ITC olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira Erbil’de büyük bir Türkmen nüfusu bulunmaktadır. Erbil Türkmenleriyle KDP arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. ITC’nin IKBY kabinesinde bakanlığı bulunmaktadır. Bu bakanlığın KDP tarafından Türkiye’ye yönelik bir siyasi nezaket olarak Türkmenlere verildiği ifade edilmektedir.

Öte yandan KYB ile Şii Koordinasyon Çerçevesi partileri arasındaki güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki yerel seçimlerden önce veya sonra Şii partilere yakın Türkmenlerle KYB arasında herhangi bir ittifak ve siyasi bir anlaşma olması ihtimal dâhilindedir. Irak Parlamentosunda Türkmenlerin hâlihazırda 7 üyesi bulunmaktadır. Bu üyelerin üçü Şii Koordinasyon Çerçevesi partilerine, ikisi Bedir Örgütüne mensuptur. Dolayısıyla Türkmenlerin yaşadığı bölgelerde yer alan Bedir Örgütü (Kuzey Şubesi), Şii Koordinasyon Çerçevesi’yle güçlü ilişkileri olan KYB’yle ittifak yapabilir.

Türkmen-Kürt ilişkilerinin gelişmesini sağlayan faktörlere karşılık, ITC’nin Kürtlere yönelik hareketini engelleyebilecek iç anlaşmazlıklar yaşaması nedeniyle ilişkilerin gelişmesinin önünde birtakım engeller de bulunmaktadır. Daha önce ITC Başkanı Hasan Turan ile ITC’nin eski başkanı ve Türkmenlerin Irak Parlamentosundaki temsilcisi Erşat Salihi arasında bazı anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Erşat Salihi’nin Kerkük’teki Türkmen toplumu üzerinde güçlü bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle Hasan Turan’ın ITC’nin muhafazakâr kanadını temsil ettiğini düşünürsek, Turan’ın KDP ile yakınlaşmaya yönelik herhangi bir hamlesi, bazı Türkmen kesimleri tarafından Kerkük’teki Türkmenlerin millî çıkarlarına karşı bir ittifak olarak yorumlanabilir. Bu kanat, Türkmen millî değerlerine bağlılığın yanı sıra İslami eğilimlere de sahiptir. Bu nedenle Hasan Turan’ın KDP’ye yönelik herhangi bir adımı, Turan’ın muhalifleri tarafından siyasi çıkar anlaşmasından ziyade mezhepsel bir yakınlaşma olarak gösterilebilir.

Irak Anayasası’nın 140. maddesi, Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasındaki sorunlu bölgelerin nasıl çözüleceğine dair bir mekanizmayı ele almaktadır ve bu bölgelerin statüsünün nasıl karara bağlanacağını belirlemektedir. Ayrıca bu madde Türkmen-Kürt ilişkilerinin gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak da nitelendirilebilir. Zira Irak Anayasası’nın 140. maddesi, birbirini takip eden üç adımdan oluşan prosedürleri öngörmektedir. İlk olarak bu bölgelerde normalleşme, ikinci olarak nüfus sayımı ve son olarak yönetimlerin kaderini belirlemek için referandum yapmaktır. Ancak Türkmen ve Kürt siyasi partilerinin söz konusu maddenin nasıl uygulanacağına ilişkin görüş farklılığı, iki parti arasındaki yakınlaşma şansını azaltmaktadır.

Kerkük Valisi Rakan Said el-Cuburi’nin Türkiye’yle iyi ilişkilerinin yanı sıra Türkmen liderlerle de güçlü ilişkileri bulunmaktadır. Bu bağlamda bazı Türkmen, Kürt ve Arap partilerinin de Türkiye’yle olan iyi ilişkileri, İran’la güçlü bağları olan Türkmen, Kürt ve Arap partilerinin oluşturduğu (muhtemelen oluşmuş) bir ittifak karşısında Kerkük’te etnik ötesi bir koalisyon oluşturulmasında etken olabilir.

Sonuç
Türkmen-Kürt ilişkileri oldukça karmaşıktır. Kürtlerin ihtilaflı bölgeleri IKBY’e ilhak etmek amacıyla izlediği yayılmacı politikalar nedeniyle Türkmenler, kendi bölgelerindeki Kürt partilerine karşı her zaman karşıt bir politika benimsemiştir. Kürtler hâlen bu konuyla ilgilenen diğer partilerin görüşlerine göre değil, kendi görüşlerine göre Irak Anayasası’nın 140. maddesinin hayata geçirilmesini talep etmektedir. Bu, genelde Türkmen-Kürt yakınlaşmasının, özelde ise ITC ile KDP arasındaki yakınlaşmanın önündeki en önemli engeldir. Her iki tarafın farklı hedefleri ve millî değerleri olması nedeniyle aralarında hâlâ güven eksikliği mevcuttur. Kürtler, tartışmalı bölgelere dönüp bu bölgeleri “Kürdistani bölgeler” olarak adlandırmaya ve anayasanın 140. maddesiyle bu bölgeleri IKBY’ye bağlamaya çalışmaktadır. Buna karşılık Türkmenler de mevcut statüyü korumaya çabalamaktadır. Çünkü hem milliyetçi hem de İran’a yakın Türkmenlerin, Haşdi Şaabi Güçleri çatısı altında askerî teşkilatları bulunmaktadır. Bu durum, Türkmenleri tartışmalı bölgelerin merkezî hükûmete ait olduğunu savunmaya itmektedir.

Türkmen ve Kürt liderler arasında önümüzdeki dönemde yapılacak karşılıklı ziyaretlerin, iki taraf arasında görüş birliğinin oluşması, iş birliğinin sağlanması ve çekişmeli alanlarla ilgili sorunların çözümü için bir kapı açabileceği söylenebilir. Ayrıca herhangi bir Türkmen-Kürt yakınlaşması, yaklaşan vilayet meclisleri seçimleri sonrasında Kerkük valisinin ittifakla seçilmesi sürecini kolaylaştıracaktır. Sonuç olarak, her iki toplum siyasi ve kültürel haklarını elde edebilmek için Irak tarih buyunca mücadeleler vermiştir. Bu noktadan hareketle Kerkük başta olmak üzere karma etnik yapılı bölgelerde ortak bir zeminde buluşması önem arz etmektedir.

Bu makale daha önce 9 Eylül 2023 tarihinde Arabic Post haber sitesinde مع قرب الانتخابات المحلية في العراق.. هل نشهد تحولاً في العلاقات التركمانية الكردية؟  başlığıyla yayımlanmıştır.