Ammar el-Hekim’in Kerkük Ziyaretinin Türkmenler İçin Önemi ve Anlamı

Irak’taki önemli partilerden biri olan ve daha çok Şii kesime hitap eden el-Hikme ve Ulusal Devlet Güçleri Koalisyonu lideri Ammar el-Hekim, 4 Haziran 2021’de Kerkük’ü ziyaret etmiştir. Ziyareti kapsamında yerel yönetim yetkilileri, vilayetin önde gelenleri ve aydın gençlerle görüşen Hekim, Türkmen yetkililer ve siyasetçilerle de bir araya gelmiştir. Necef’teki ünlü dinî ailelerden biri olarak bilinen Hekim ailesinin Irak siyasetinde kendilerini temsil eden bir siyasi temsilcinin olmadığına dair birden fazla açıklama yapmasına karşın Ammar el-Hekim’in bu aileden olması, Kerkük ziyaretine dinî, siyasi, sosyal ve tarihî boyut kazandırmıştır.

Hekim ailesi, 2003 yılı öncesi Baas rejimine karşı büyük bir mücadele vermiştir ve hâlihazırda Irak halkı arasında da önemli dinî saygınlığa sahiptir. Diğer yandan Ammar el-Hekim, daha önce başkanlığını yürüttüğü Irak İslam Yüksek Konseyinden Temmuz 2017’de ayrılarak kurduğu Hikme Akımı ile gençlere odaklanarak ve kadınların siyasi ve sosyal hayattaki etkinliklerini artırarak Irak siyasetinde önemli bir dönüşüm gerçekleştirmiş ve büyük bir başarı elde etmiştir. 2018 seçimlerinde Hekim’in başkanlık ettiği Hikme Akımı 19 milletvekiliyle parlamentoya girmiştir. Ayrıca Hekim’in Kerkük ziyaretinin önemini ortaya koyan bir diğer husus da Hikme Akımı’nın diğer Iraklı siyasi partilere nazaran daha iyi örgütlenmiş ve güçlü siyasi teşkilata sahip olmasıdır.

Hekim’in Irak siyasetinin en çekişmeli vilayetlerinden biri olan Kerkük ziyareti, zamanlaması ve yeri bakımından dikkat çekici olmuştur. Zira Hekim’in Kerkük ziyareti, 10 Ekim 2021’de gerçekleştirilmesi planlanan erken seçimin kampanyası başlamadan kısa bir süre önce gerçekleşmiştir.  Kerkük, Hekim için olağan bir nüfuz alanı olmamasına rağmen Türkmen, Arap, Kürt ve Hristiyanlardan oluşan karma yapıya sahip olması nedeniyle siyasi kutuplaşmaya elverişli bir vilayet durumundadır. Ayrıca 9 sayılı 2020 yılı yeni Milletvekili Seçim Yasası ile çoklu bölge sisteminin benimsenmesi, daha önce belirli bir siyasi gücün kazanmasına kesin gözle bakılan bölgelere yeni siyasi güçlerin girmesine imkân sağlamıştır.

Hekim’in Kerkük ziyareti, seçim rekabeti bağlamında değerlendirilirken diğer güçlü Şii ve Sünni siyasi parti temsilcilerinin Kerkük’e komşu olan Erbil ve Selahaddin vilayetlerine gerçekleştirilen ziyaretlerinin göz ardı edilmemesini gerektirir. Özellikle gelecek seçimlerle başbakanlık koltuğunu hedef olarak belirleyen Sadr Akımı’nın temsilcileri, Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile ittifak kurabilmek için 1 Haziran 2021’de Erbil’e bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Diğer yandan Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi de 4 Haziran 2021’de, Ulusal Taraftarlar Partisi lideri ve Selahaddin’in en güçlü Sünni Arap lideri Ahmet el-Cuburi’nin (Ebu Mazin) nüfuz alanı olan Selahaddin vilayetine bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Irak Yüksek Seçim Komiserliği kararıyla Ebu Mazin’in seçimlerden uzaklaştırılmasıyla birlikte Selahaddin vilayeti, Anbar kökenli ve ağırlıklı Halbusi liderliğindeki Tekaddum ve Hamis el-Hancer liderliğinde olan Azim, siyasi güçlerin rekabet alanına dönüşmüştür. Hekim’in, Kerkük ve Selahaddin vilayetine bağlı Tuzhurmatu ve Amirli ilçelerine olan ziyareti de Bağdat’taki güçlü siyasi partiler arasındaki rekabetin bir parçası olarak görülebilir. Ayrıca bu bölgelerdeki nüfusun büyük çoğunluğunun Ammar el-Hekim’in partisiyle mezhebî olarak aynı çizgide olması, Hekim’in Türkmen siyaseti içerisinde de pozisyon almak istediğini göstermiştir. Ayrıca Hekim’in ziyaret sırasında Türkmenlerin, Irak için Türkiye ve Türk dünyasıyla bir köprü olduğunu belirtmesi, Hekim’in Türkmenler üzerinden Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek istediğine yönelik bir mesaj olarak da okunabilir.

Öte yandan, Kürt siyasi güçleri tarafından Peşmerge’nin Kerkük’e geri döneceği yönünde yürütülen propagandaların gerçekleştiği bir dönemde Hekim’in Kerkük’ü ziyaret etmesi, Kerkük’teki Türkmen ve Araplar için önemli siyasi destek olarak algılanmıştır. Türkmenlerin daveti üzerine Kerkük’ü ziyaret eden Hekim, birlikte yaşama ve kardeşlik ilkelerine vurgu yaparak Peşmerge geri dönüşüne karşı olduğu izlenimi bırakmıştır. Ayrıca Türkmenlerin düzenlediği Hikme Akımı liderini karşılama töreninde ITC Başkanı Hasan Turan, Hekim’in Ekim 2017 Kanun Uygulama Operasyonu’ndaki tutumunu takdir etmiştir. Nitekim Irak Türkmenlerinin Kerkük’ün güvenliğine ilişkin tutumu, federal güçler dışında herhangi bir gücün Kerkük’te bulunmasına karşıdır. Vilayetin yönetimiyle ilgili Türkmenlerin tutumuysa tüm bileşenlerin katılabileceği ve söz sahibi olabileceği gerçek ortaklık ilkesi üzerine kuruludur.

Kerkük ziyareti kapsamında yaptığı konuşmada Hekim, Kerkük’ün durumuyla ilgili “Kerkük’te durum düzelirse Irak’ta durum düzelir. Kerkük’te ortak yaşam denklemini bulduğumuz zaman Irak birleşir” ifadelerini kullanmıştır. Hekim’in, Kerkük’ün Irak siyasetindeki önemini gösteren bu sözleri, Hikme Akımı’nın vilayette etkin olmak istediğine dair bir işaret olarak görülebilir. Diğer yandan Hekim, Irak cumhurbaşkanı yardımcılığına bir Türkmen’in atanması hakkını desteklediklerini açıklamıştır. 2003 yılından bu yana Irak’ta uygulanan siyasi uzlaşı, nüfus ve parlamentoda çoğunluk olmalarından hareketle başbakanlık Şiilere, cumhurbaşkanlığı Kürtlere ve parlamento başkanlığı Sünnilere dağıtılarak tasarlanmıştır. Irak’ın birliğinin korunması ve terörle mücadele kapsamında verdikleri mücadelelere rağmen Türkmenler siyasi uzlaşıdan dışlanmıştır. Hekim’in bir Türkmen’in cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmasını desteklediğini açıklaması, gelecek siyasi uzlaşıda Türkmenlerin konumunu güçlendirebilir. ITC Başkanı Turan, Hekim’i karşılama töreninde yaptığı konuşmada Türkmenlerin meşru haklarını dile getirmesi Kerkük’ün siyasi pazarlık malzemesi hâline getirilmemesi yönündeki çağrıları da hem Irak kamuoyuna hem de Iraklı siyasilere Türkmenlerin meşru hakları için mücadeleye devam edecekleri yönünde önemli bir mesaj olmuştur.

Hekim’in Kerkük ziyaretinin Tuzhurmatu ve Amirli ilçelerini de kapsaması, Hikme Akımı’nın gelecek süreçte Türkmenlere açılmak istediğini göstermiştir. Irak siyasetinde etkin olan İslami Dava Partisi ve Irak İslam Yüksek Konseyinin aksine Sadr ve Hikme akımları Türkmenlere yönelik net bir siyaset geliştirmemişlerdir. Bu nedenle Hekim’in bu ziyareti, seçim motivasyonlarının yanı sıra Türkmenleri yanına çekmek istediği anlama gelebilir. Özellikle İslami Dava Partisi’nin Türkmen bölgelerinde eskisine nazaran zayıfladığı göz önüne alınırsa Hekim’in Kerkük ziyaretinin amacı daha kolay anlaşılır. Ayrıca belirtmek gerekir ki Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) yetkilerinin koordinasyonu sonucu gerçekleştirilen Hekim’in Kerkük, Tuzhurmatu ve Amirli ziyareti mezhepler üstü bir ziyaret olarak belirmiştir. Hekim’in Tuzhurmatu ve Amirli ziyareti, bu bölgede Hikme Akımı’nın seçim adaylarının bulunmasının yanı sıra bu bölgelerle Hikme Akımı liderlerinin arasındaki bağlantıları güçlendirmek amacıyla gerçekleşmiştir.  Nitekim Hekim, 2011 ile 2014 yılları arasında Tuzhurmatu’nun sürekli bomba yüklü araç saldırılarına uğramasına karşın ve Amirli’nin 2014’te 85 günlük IŞİD kuşatmasından kurtarılması ardından bu bölgelere herhangi bir ziyarette bulunmamıştır.

Ayrıca Hekim’in Kerkük ziyaretini sadece Kerkük ve Irak’la sınırlandırmak doğru olmayabilir. Kerkük’teki açıklamalarında Hekim, Irak Türkmenlerinin Türk devletleriyle güçlü ilişkiler için köprü rolü alabileceklerini belirtmiştir. Hekim’in açıklamasından anlaşıldığı üzere Irak Türkmenlerinin Irak dış ilişkilerindeki önemi kolay bir şekilde anlaşılmaktadır. Irak Türkmenleri, Türkiye başta olmak üzere Türk devletleri ile ekonomi, ticaret ve sanayi alanlarında iş birliğinin artırılmasında katkı sağlayabilirler. Bu nedenle Türkmenlerin Irak merkezî hükûmette ve yoğunluklu olarak bulundukları vilayetlerin yerel idaresinde anayasal ve yasal pozisyonlarını elde etmeleri, ülkenin kalkınmasına yardımcı olabilir.

Sonuç itibarıyla Ammar el-Hekim’in Kerkük ziyareti, 2003 yılından itibaren Irak siyasetini derinden etkileyen mezhep ve bölgecilik engellerini aşan siyaset arayışının bir yansımasıdır. Bu ziyaret, Iraklı siyasi partilerin Kerkük’ün öneminin farkında olduklarını ve gelecek seçimlerle birlikte Türkmenlerin etkin bir siyasi güç hâline gelebileceklerini göstermektedir. Gelecek seçimlerinin Irak açısından dönüm noktası olacağı değerlendirmelerinden hareketle Türkmen siyasilerin, Türkmenlerin siyasi haklarını beklentilere uygun bir şekilde savunmak için Bağdat’taki Sadr, Hikme, Nasır ve Fetih gibi güçlü siyasi taraflarla diyalog içerisinde olmalarının ve kendilerini bu akımlara anlatmalarının ve kabul ettirmelerinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Irak siyasetinde Türkmenler, Bağdat’taki siyasi uzlaşmalarda denge sağlamak açısından önemli bir unsurdur. Bu yüzden Irak’taki hararetli siyasi mücadele ve seçim rekabeti Türkmenler için Bağdat’taki siyasi güçlerle iş birliği yaparak siyasi haklarını elde etmeleri için bir fırsat oluştururken Türkmen siyasi parti ve şahsiyetlerinin bir arada ve ortak hareket etmeleri durumunda, Türkmenlerin Irak siyasetinde daha iyi temsil edileceğini ve haklarını savunmak için sağlam bir zemin kazanacağını söylemek mümkündür.