Bakış

Aşırı Sağ ve Kovid-19

İlk olarak Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılarak şimdiye dek yarım milyonu aşkın kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yeni tip koronavirüs (Kovid- 19) pandemisi, dünyanın her yerinde insan sağlığını, ülke ekonomilerini ve düzeni derinden etkileyen bir tehdit hâline gelmiştir. Kovid-19’un tedavisi için tıbbi çalışmalar devam etmekte ve süreç hâlen belirsizliğini korumaktadır.

Kovid-19 süreci bir sağlık krizinin ötesinde ülkeler adına önemli güvenlik riskleri de teşkil etmektedir. Bunlardan biri de sınır aşan suç yapılanmaları ve aşırıcı gruplar tarafından salgının bir fırsat olarak görülerek değerlendirilmesidir. Sınır aşan illegal örgütlerin- tıbbi ekipman hırsızlığı, güvenlik güçlerinin dönüşümlü çalışması, online görüşmelerin sabote edilmesi veya veri hırsızlığı gibi çabalarına karşın aşırıcı gruplar da özellikle salgının propaganda değerini kullanma yönünde gayret sarf etmektedirler. Bu çalışma, bu çerçevede aşırı sağ grupların dezenformasyon ve propaganda çabaları için salgını nasıl kullandıkları, hangi söylemleri ve taktikleri öne çıkardıkları ve bu yöntem ve araçlar karşısında nasıl önlemler alınabileceği üzerine olacaktır.

Aşırı sağ gruplar, popülist ırkçı yapılardan yabancı düşmanı, beyaz üstünlükçü, ivmeci İslamofobik, antisemitist ve Neonazi yapılara kadar ve çoğunlukla bu ögelerin birden fazlasını içeren diskurlara sahip aktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. 1 Aşırı sağ gruplar da, hem şiddete başvuran hem de başvurmayan varyantlarıyla farklı motivasyonlardan beslenen diğer aşırıcı gruplar gibi geleneksel olarak ekonomik ve politik krizlerden, marjinal ve kırılgan toplulukların varlığından, toplumsal fay hatlarından ve halk ile devlet arasındaki mesafe ve bu mesafenin artırılması imkanlarından yararlanarak etki ve beşerî kaynak kazanma yoluna gitmektedir. Bir yandan eylemlerle isimlerini ve mesajlarını duyurma, bir yandan yeni eylemciler kazanma ve kendi insan kaynaklarını genişletme amacı gütmektedirler. Aşırı sağ gruplar, Kovid-19 ilk ortaya çıktığı zamanlardan itibaren konuyu gündemlerine alarak salgının kendi örgütlenmelerinin söylem ve eylem bazında etkinliğini ve gücünü artırmak için kullanılmasına yönelik adımlar atmışlardır. Kısa bir süre içerisinde Kovid-19 salgınının küresel bir tehdit olarak tüm dünyanın gündemi hâline gelmesinin ardından, bu yapılar özellikle komplo teorilerini, panik, korku ve kaos diskurunu, salgın üzerinden belirli etnik ve dinî gruplara yönelik düşmanlığı kendi hedef kitlelerine virüs salgını aracılığıyla yaymak için çaba sarf etmiş; özellikle online ve offline propaganda materyali üretimi ve yayını, toplumsal fay hatlarını kullanma ve artırmaya yönelik hamleler ve dezenformasyon çabaları bu anlamda öne çıkan araçlar olmuştur. İlerleyen bölümlerde bu taktiklerin aşırı sağ gruplar tarafından kullanımına örneklerle değinilecek ve arkasından ortaya çıkan bu durumla mücadeleye yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.