Ortadoğu Etütleri Nisan / Cilt:13 / Sayı:2

Ayaklanma Sonrası Mısır’da Ortaya Çıkan İnsan Hakları Söylemleri

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde 2011 yılında otoriter yöneticilerin yönetimden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan veya bazı siyasi ve ekonomik reformlara yol açan ayaklanmalar, insan haklarının önemini kanıtladı ve bu konuyu akademik ve siyasi tartışmaların merkezine taşıdı. Protestocular, siyasi mücadelelerinin merkezine insan hakları referanslarını getirdikçe, politik aktörler de bu retoriği meşru otorite veya popülerlik iddia etmek için kullandılar. Ayaklanma sonrası Mısır’da insan hakları söylemlerini ve bunların yasal ve siyasi eylemlerde kullanımlarını analiz eden bu makale, geçiş sürecinin ilk iki yılına odaklanarak ve ayaklanma sonrası Mısır’daki insan hakları söylemlerinin ana kalıplarını araştırıyor ve Mısır ayaklanmasının ardından geçiş döneminde insan haklarının çok yönlü ve karmaşık potansiyelini örneklendiriyor. Ayaklanma sonrası dönemdeki insan hakları söylemlerinin ana kalıplarını analiz eden makale, insan haklarının Mısır vatandaşları tarafından baskıcı otoriter rejimlerine karşı sadece özgürleştirici bir araç olarak kullanılmadığını, aynı zamanda çeşitli ve karşıt ideolojik geçmişlere sahip kilit siyasi aktörler tarafından da kullanıldığını göstermektedir. Makale, anayasa yapım sürecinde yayınlanan üç önemli belgeye (diğer bir deyişle, el-Ezher Belgesi, Ulusal Konsey Belgesi ve Silmi Belgesi) odaklanıyor ve çeşitli muhalif siyasi aktörlerin, insan hakları vizyonlarını anayasa yapım sürecinde nasıl yansıttığını gösteriyor.