Kalkınma Yolu: Irak’ın Gelecek Vizyonu

2010 yılında dönemin Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, Irak'ın Basra'da inşa edilmesi beklenen Büyük Fav Limanı projesini duyurmuştur. Ancak Irak'ın yaşadığı mali yük ve daha sonrasında Irak bütçesinin terör örgütü DEAŞ ile mücadeleye kanalize edilmesi, sürecin aksamasına neden olmuştur. Böylece 2013 yılında başlayan projede 2019 yılına kadar sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Irak'ın önceki Başbakanı Mustafa el-Kazımi döneminde ise proje daha geniş bir şekilde ele alınmış ve proje için merkezî bütçeden pay ayrılmıştır. Hatta bu dönem içerisinde Kalkınma Yolu'nu oluşturan demiryolu ve otoyol projelendirilmesine geçilmiştir. Kazımi'nin ardından Muhammed Şiya Sudani önderliğinde kurulan kabine açısından da proje “Irak'ın gelecek projesi” olarak nitelendirilerek öncelikli bir statüye kavuşturulmuştur. Hatta Sudani'nin, Irak Parlamentosunda okunarak onaylanan hükûmet planında da Kalkınma Yolu gibi stratejik projelerin öncelikli olarak bütçelendirilmesi ve süreç içerisinde gecikme olmadan devam etmesi taahhüt edilmiştir.

Büyük Fav Limanı ve Kalkınma Yolu
Basra vilayetinde inşası devam edem Büyük Fav Limanı'na ilk geminin 2025 yılında demir atması beklenirken 2038 yılında tam kapasite çalışması öngörülmektedir. Liman tamamlandığında, Ortadoğu'nun en büyük limanı olacaktır. Bu kapsamda Basra Körfezi’nde yer alan birçok limana göre daha fazla derinliğe sahip olması nedeniyle daha büyük kargo ve yük gemilerinin de kullanımına hizmet edecektir. Irak, sahip olacağı bu yeni kabiliyet çerçevesinde jeopolitik konumunu güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Irak'ın bu beklentisini karşılayacak olan proje ise önceki adıyla Kuru Kanal olan Kalkınma Yolu'dur.

Kalkınma Yolu ise Büyük Fav Limanı ve Türkiye arasında inşa edilecek olan ulaşım ağını oluşturmaktadır. Bu ağ içerisinde karayolu ve demiryoluna ilaveten destekleyici projeler güzergâh boyunca planlanmaktadır. Buna örnek olarak ise Umm Kasr Limanı ve Büyük Fav Limanı arasında inşaatı devam eden karayolu ve tüneller verilebilir. Ayrıca, süreç içerisinde güzergâh üzerinde yeni sanayi bölgelerinin yapılması ve projenin etkisinin arttırılabilmesi için kargo havalimanının da yapılması öngörülmektedir.

Yeni Bir Ticaret Rotası
Liman ve ulaşım ağının kullanıma açılmasıyla yeni bir ticaret rotası ortaya çıkacaktır. Bu yeni rotanın 2029 yılı itibarıyla tam kapasite olarak çalışmasıyla Kızıldeniz-Süveyş Kanalı yoluna alternatif teşkil etmesi beklenmektedir. Büyük Fav Limanı, Çin-Avrupa ulaşım süresini 20-25 gün azaltacaktır. Süveyş Kanalı'ndan daha derin inşa edilmesi nedeniyle de daha büyük yük gemilerini alabilecektir.

Diğer bir açıdan incelendiği takdirde Kalkınma Yolu, Irak'ın gelecek vizyonunu işaret etmektedir. Bu doğrultuda Kalkınma Yolu'nun Suudi Arabistan'ın açıkladığı Suudi Vizyonu 2030 programına benzerliği de dikkat çekmektedir. Zira Suudi Arabistan da ülkesini petrol sonrasına hazırlamak için altyapı ve lojistik sektörlerine yatırım yaparak Afrika ve Avrasya'yı birbirine bağlayacak yeni bir güzergâh oluşturmayı amaçlamaktadır. Irak'ın bu girişimleri de ülkenin petrol sonrasına hazırlanması açısından önem taşımaktadır. Zira Irak'ın bütçe gelirlerinin büyük kısmı petrol gelirlerinden oluşmaktadır. 2023 yılında kabul edilen ve üç sene boyunca kullanılacak olan bütçe yasasına göre petrol gelirleri yaklaşık 90 milyar ABD doları olarak hesaplanmıştır. Buna rağmen petrol dışı gelirlerin yaklaşık 13 milyar ABD doları tutarında olması Irak'ın ekonomisi üzerindeki en büyük kırılganlığa neden olmaktadır. Buradan hareketle Irak'ın ekonomisini çeşitlendirebilmesi açısından Kalkınma Yolu'nun hayati bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Irak Limanlar Genel Şirketi, ulaşım ağının yaklaşık 17 milyar ABD doları yatırımla tamamlanmasını öngörmesine rağmen tam kapasite çalışmaya başladıktan sonra yıllık yaklaşık olarak 4 milyar ABD doları gelir ortaya çıkaracağını hesaplamaktadır. Bu rakam ise Irak'ın petrol dışı gelirlerinde ciddi bir artışa işaret etmektedir. Ayrıca sonraki aşamalarda farklı bölgelerin projeye dâhil edilmesiyle birlikte bu rakamın da artması beklenebilir.

Kalkınma Yolu, her ne kadar Türkiye ve Irak'ı birbirine bağlayacak olsa da etkisi bunun çok daha üzerinde olacaktır. Zira Çin'in 2013 yılında duyurduğu Kuşak ve Yol Projesi açısından da Kalkınma Yolu önem arz etmektedir. Kuşak ve Yol Projesi’nin kuzey koridorunu oluşturan Rusya-Ukrayna hattının savaştan dolayı işlevini yitirmesi ve orta koridorda ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından ortaya çıkan istikrarsızlık projenin önündeki en büyük tehlikelerdir. Bu durum ise Çin açısından deniz yolunun öneminin artmasına ancak Kuşak Yol'un genel anlamda etkisinde düşüş yaşanmasına neden olabilir. Ancak Irak'ın Kalkınma Yolu girişimi bu süreci tersine çevirebilecek bir etkendir. Zira Kalkınma Yolu ile deniz yolunun orta koridora Türkiye üzerinden bağlanabileceği yeni bir rota ortaya çıkmaktadır.

Kalkınma Yolu ve Türkiye
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani'nin 21 Mart 2023 tarihli Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kalkınma Yolu'nu "Yeni İpek Yolu" olarak nitelendirmesi Türkiye'nin bakışını en net şekilde ortaya koyan örneklerden birisidir. Buna ek olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulundaki konuşmasında "Biz, Irak'ın siyasi birliğini, toprak bütünlüğünü, yeniden imar çalışmalarını tahkim eden, ülkeyi oluşturan unsurlar arasında ayrım gözetmeyen bir anlayışla hareket ediyoruz. Bölge ülkeleri olarak hayata geçireceğimiz Kalkınma Yolu Projesi’yle inşallah bölgesel entegrasyonu daha da güçlendireceğiz" demiştir.

Kalkınma Yolu, Irak ekonomisinin çeşitlendirilmesine ve yeni bir küresel lojistik hattı oluşturmasına ek olarak Türkiye ve Irak ilişkilerinin gelişmesine de katkı sunacaktır. Hatta bir deyişle, Irak'ın yaptığı yatırım neticesinde Türkiye'nin de jeopolitik konumu güçlenecektir. Kalkınma Yolu'nun Körfez bölgesinde inşa edilmesi beklenen tren yoluna entegre edilmesi ise bölgesel anlamda da Türkiye'nin etkisinin artmasına zemin hazırlayacak ve ticaret hacimlerine olumlu şekilde yansıyacaktır.

Diğer yandan G20 toplantısında ilan edilen Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru (IMEC) içerisinde Türkiye ve Irak doğrudan yer almamıştır. Ancak bu proje, hayata geçirilirse bile faydaları açısından Kalkınma Yolu'na göre daha zayıf kalması beklenebilir. Zira Kalkınma Yolu hem Kuşak ve Yol Projesi hem de Körfez'in iç entegrasyonu açısından ve oluşacak Körfez ağının Avrupa'ya açılabilmesi için önem taşımaktadır.

Projenin Önündeki Engeller
Bütün bu fırsatlara rağmen projenin gelişimi açısından önemli sınanmalar da yer almaktadır. Bu inisiyatiflerin tamamlanması için güvenlik ve finansman alanında Irak'ın desteklenmesi gerekmektedir. Bu engellerin aşılabilmesi için uluslararası işbirliği ve yatırım büyük önem taşımaktadır. Güvenlik meselesi açısından bakıldığı takdirde olası güzergâh çevresinde terör örgütü PKK'nın varlığının bulunması bu risklerden birisidir. Bunun bertaraf edilebilmesi için Bağdat yönetimine görev düşmektedir. Hatta BM gözetiminde Bağdat ve Erbil'in 2019 yılında imzaladığı Sincar ile ilgili anlaşma ile terör örgütünün bölgeden çıkartılması yönelik girişim bu doğrultuda değerlendirebilir. Buna ek olarak Bağdat yönetiminin sözde Mahmur Kampı'nı kontrol altına alma girişimleri de bir başka örnek olabilir.

Nitekim Büyük Fav Limanı ve Kalkınma Kanalı projesinin başarıyla tamamlanması, yalnızca Türkiye ve Irak arasında değildir; diğer bölgesel ve küresel aktörlerle de iş birliği ve koordinasyonu gerektirecektir. Finansal sürdürülebilirlik, gösteriler ve siyasi gerilimler gibi potansiyel zorlukların ve risklerin ele alınması, çeşitli paydaşlar arasında sürekli çaba ve iş birliği gerektirecektir. Diğer aktörlerin de proje kapsamına alınması bu riskin ortadan kaldırılmasında yardımcı olacaktır. Bu nedenle bölgesel aktörlerin bu projenin potansiyel faydalarını gerçekleştirmek ve başarısını sağlamak için birlikte çalışması gerekmektedir.

Bu zorluklara rağmen projenin potansiyel faydaları önemlidir. Büyük Fav Limanı ve Kalkınma Kanalı, bölgenin ekonomik manzarasını dönüştürme ve ticaret ve yatırım için yeni fırsatlar sağlama potansiyeline sahiptir. Daha fazla ticaretin çekilmesi ve daha fazla istihdam yaratılması, Irak'ın yeniden inşa çabalarına yardımcı olacaktır. Türkiye ve Irak, zorluklara ve risklere karşı birlikte çalışarak hem ülkeler hem de bölge için daha parlak bir geleceğin yolunu açabilir.

Bu makale daha önce 21 Eylül 2023 tarihinde Star-Açık Görüş web sitesinde “Kuşak ve Yol'un istikrarı bu projeye bağlı” başlığı ile yayımlanmıştır.”