Rapor

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, YPG/PKK Bağlamında Suriye’ye Olası Yansımaları

Moskova ve Kiev arasında 2021’in ilk yarısı itibarıyla artmaya başlayan gerginlik, 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgale girişmesi ile topyekûn bir savaşa evrilmiş ve küresel güvenlik iklimini doğrudan etkileyen sonuçları beraberinde getirmiştir. Savaşın başlaması ile Baltık ülkeleri, İskandinavya, Balkanlar ve Avrupa’nın genelinde tehdit algıları 2. Dünya Savaşı dönemini andırır bir şekilde yükselmiş, son yıllarda bazı üyeleri nezdinde dahi ontolojik sorgulamalara maruz kalan NATO’ya olan temayül artmıştır. Diğer yandan savaşın ikinci ayı dolarken Rus Ordusunun sahadaki performansı ve harbe hazırlık durumu, hava savunma sistemleri başta olmak üzere Rus askerî sistemlerinin operasyonel kabiliyetleri ciddi sorgulama konusu olmuştur. Diğer yandan, Kırım’ı ilhakı nedeniyle Rus ekonomisi ve finansal sistemi üzerine konan yaptırımların kapsamının, işgal girişimi sonrasında genişletilmesi ve derinleştirilmesi Moskova’nın sınır ötesi aktivizmini olumsuz etkileyecektir. Neticede bu durumun, birçok ülkede ordusu veya özel askerî şirketler (ÖAŞ) aracılığıyla nüfuz oluşturan Moskova’nın caydırıcılığını zayıflatma ihtimali değerlendirilmektedir. Bunun bir ayağı da şüphesiz Suriye olacaktır. Bu minvalde Türkiye’nin güneyinde, IŞİD’in alan kaybettiği muhaliflerin İdlib’e sıkıştırıldığı ve YPG/PKK’nın, hâkimiyeti altındaki bölgelerde Batılı ülkelerin desteğiyle tam bir otoriter rejim tesis etmeye çalıştığı konjonktürde görece bir dengeye oturan iç savaş koşullarının sarsılması olası görünmektedir.  Savaşla beraber bölgeye nüfuz etmeye çalışan YPG/PKK terör örgütü, IŞİD’in alan hâkimiyetinin bulunduğu dönemde “IŞİD karşıtı mücadele”nin sözde kilit unsuru olarak, mevcut denklemde ise sözde “IŞİD’in tekrar taban tutmasını engelleyen yapı” olarak uluslararası toplum nezdinde “pazarlanmakta” ve bu sayede örgütün meşruiyet kazanmasına çalışılmaktadır. Bu kapsamda terör örgütü, sahada ABD, Rusya ve koalisyon üyeleriyle münhasır ilişkiler tesis etmekte ve bunlardan destek görmektedir. Sonuç olarak Rusya-Ukrayna savaşının sonuçları ve Batı-Rusya gerginliği, NATO’nun ve ittifakın en güçlü ordularından birine sahip olan Türkiye’nin Suriye’deki pozisyonu göz önüne alındığında, YPG/PKK’nın Suriye sahasında istifade ettiği statükonun değişmesi olasılığının yüksek olduğu mütalaa edilmektedir. Bu bağlamda kapsamlı bir değerlendirme ihtiyacı hasıl olmuştur. Dolayısıyla bu çalışmada, Suriye sahasında varlık gösteren aktörlerin Rusya-Ukrayna savaşına dair politikaları, yine sahadaki başat güçlerin YPG/PKK terör örgütü ile ilişkilerinin geçmişinin analizi yapılacak ve YPG/PKK terör örgütünün konjonktürden istifade etmek amacıyla geliştirmesi olası stratejileri değerlendirilecektir