Irak’taki Tarla Yangınlarının Ekonomik, Toplumsal ve Güvenlik ile ilgili Yansımaları

Irak, yaklaşık bir aydır buğday ve arpa tarlaların yakılması olayları ile karşı karşıyadır. Söz konusu yangınlar IŞİD’den temizlenen bölgelerde (Ninova, Salâhaddîn, Diyala ve Kerkük illerinde) hasat mevsimine sayılı günler kala meydana gelmektedir. Irak Sivil Savunma Direktörü General Kazım Selman Bûhan “eş-Şarkiyye” kanalına verdiği bir röportajda 296 tarlanın yakıldığını, yakılan tarlalardan “bir milyon dönümlük” alanın kurtarılabildiğini ancak 48 bin dönümlük alanın kurtarılamadığını ifade etmiştir. Fakat Irak’taki Tarım Dernekleri Başkanı Hasan et-Temîmî aynı televizyon kanalına verdiği röportajda sadece Ninova ilinde yangından kurtarılamayan 70 bin dönümlük ekili alanın olduğunu belirmiştir. Ayrıca Irak Meclisi Tarım ve Sular Komitesi Müsteşarı Milletvekili Adil el-Muhtar, Ninova, Salâhaddîn, Diyala ve Kerkük illerinde yangından kurtarılamayan tarlaların alanlarının 85 bin dönümün üzerinde olduğu şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Sivil Savunma Müdürlüğü raporları bu yangınları üç sebebe dayandırmaktadır. Sigara izmaritlerinin atılması, tarlalarda elektrik kıvılcımlarının oluşması veya hasat makinelerinden ateş çıkması gibi ihmalkârlık ve güvenlik şartlarına uyulmaması birinci sebebi oluşturmaktadır. İkinci sebep, bu yangınların ortaya çıkmasında aşiretler arasında çıkan kavgalar ya da bu tarlaların mülkiyeti ile ilgili yaşanan çatışmaların etkili olduğudur. Üçüncüsüise, yakılan tarlaların sahiplerinin IŞİD örgütüne yakın oldukları düşünülen silahlı gruplara para yardımı yapmak istememeleri gösterilmektedir. IŞİD, 25 Mayıs tarihinde yangınların bir kısmının örgüt tarafından çıkarıldığını açıklamıştır. Raporlar, bu yangınların uzaktan kumandalı akıllı patlayıcılar yerleştirilerek, daha geniş alanlara yayılması için de rüzgârın yoğun olduğu saatlerde aktif hale getirilerek çıkarıldığına ve bu denli ince hesaplandığına işaret etmektedir. Şüphesiz bu olayların Irak’taki güvenlik durumlarında olduğu gibi ekonomik ve toplumsal boyutlarda da bir yansıması olacaktır.

Bu sene Irak’ta meydana gelen yoğun yağışlar çiftçileri yaklaşık 13 milyon dönümlük alanda buğday ve arpa tarlaları yetiştirmeye teşvik etmiştir. Irak hükümeti aylar öncesinde bu yılın mahsuller hususunda “kendi kendine yetme” yılı olacağını ve Irak’ın bu yıl ithalata ihtiyacı kalmayacağını açıklamıştı. Ancak akabinde gerçekleşen bu yangın furyasının “kendi kendine yetme” fikrini etkileyeceği şüphesizdir.

Irak’ta çiftçiler, ekin mevsiminin başında yüksek rakamları bulan uzun vadeli borçlarla tohum, kimyasal gübre, tarım makineleri için yakıt, böcek ilaçları vb. ihtiyaçları temin etmekte, hasat mevsiminden ve ürünlerini piyasaya sürdükten sonra ise borçlarını ödemektedirler. Ancak çıkan yangınlardan sonra hükümet tarafından şu ana kadar yanan tarla sahiplerinin zararlarını karşılamaya yönelik herhangi bir karar alınmamıştır. Çiftçiler borçlarını ödeme konusunda zorlanacaklardır. Bu da özellikle en büyük yangına sahne olan Ninova gibi tarım bölgelerinde toplumsal sorunlara ve çatışmalara zemin hazırlayacak demektir.

Eğer Ninova, Salâhaddîn, Diyala ve Kerkük illerindeki bu tarlaların yakılmasından IŞİD’in sorumlu olduğu, IŞİD’in çiftçileri tehdit ettiği ve tarlalara patlayıcı yerleştirdiği doğruysa, bu bölgelerde çok ciddi bir güvenlik açığının bulunduğunu söylemek mümkündür. Çünkü bu bölgelerin IŞİD yönetiminden çıktığı, hâlihazırda ordu ve Haşdi Şabi kuvvetlerinin güvenliğinde, hükümet esaslarına göre idare edildiği bilinmekteydi. Bu illerin milletvekilleri ise, yangınların tehlikeli yansımaları ile ilgili olarak, hükümeti bir an önce harekete geçmeye davet etmektedirler. Yanan tarlalarla ilgili son gelişmeleri ele almak için 21 Mayıs’ta Tarım Bakanı’nın da katılımıyla Irak Meclisi’nde bir toplantı düzenlenmiştir. Başbakan Adil Abdulmehdi ise 11 Haziran tarihli haftalık basın açıklamasında olayların bu denli abartılmaması hususunda çağrıda bulunmuş, bunların her ülkede yaşanan sıradan olaylar olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte Tarım Bakanı Salih el-Husni, 13 Haziran’da tarla yangınlarının bu kadar abartılmaması gerektiğini, Irak’ın yanan tarlalara ihtiyacı olmadığını çünkü bu yıl yüksek miktarda buğday ve arpa üretimi yapıldığını sözlerine eklemiştir. Abdulmehdi hükümetindeki Tarım Bakanlığı, “Cundu’l İmam Tugayları” isimli silahlı grubun siyasi bir kanadı olan ve Milletvekili Ahmed el-Esedî’nin liderliğini yaptığı “Sened” Listesi’nin bir parçası haline gelmiştir. Bu bağlamda Ninova Bölge Konseyi Başkan Yardımcısı Nureddin Kablan 9 Haziran tarihinde “alarabiya.net” sitesine yaptığı açıklamada PKK unsurlarının ve ona bağlı milislerin Irak hükümetinin itfaiye araçlarının Sincar Bölgesi’ne ulaşımını engellediğini belirtmiştir.

Ninova, Salâhaddîn, Diyala ve Kerkük illerindeki tarım alanlarının sahipleri IŞİD’in topraklarını hâkimiyeti altına almasından dolayı üç yıldır başka yerlere göç etmekteydiler. Savaş nedeniyle oldukça zarar görmüş ve elektrik ve sağlık koruması gibi hizmetlerden yoksun olmasına rağmen, IŞİD’den kurtarıldıktan sonra topraklarına geri dönmüşlerdir. Bu illerdeki işsizlik ve iş olanaklarının azlığı geri dönüp tek geçim kaynakları olan tarımla ilgilenmelerine neden olmuştur. Fakat yangınların baş göstermesinin ardından tarla sahipleri ciddi tehditlerle, biriken borçları dolayısıyla toplumsal çatışmalarla, güvenliğin sağlanamaması sorunuyla, IŞİD’in faaliyetlerine yeniden başlaması tehdidiyle ve tarlalarının yanması sonucu geçim kaynaklarını yitirmekle karşı karşıya kalmışlardır. Tüm bu sorunlar toprak sahiplerini yeniden göç etmeye sevk edebilir. Eğer tekrar bir göç yaşanırsa bu bölgeler güvenlik ve emniyet açısından bir boşluğa düşecek ve bu bölgeler IŞİD ya da demografik değişim planlayan herkes tarafından kullanılabilecek hale gelecektir. Milletvekili Erşad Salihî, bir televizyon röportajında tarla yangınları sebebiyle Ninova’da yeni göç dalgalarının yaşandığını açıklamıştır. Bu nedenle sorumlu makamların bu bölgelerdeki güvenlik sorunlarını hızla ve ciddiyetle ele almaları, tarlaları yakılan çiftçilerin zararlarını telafi etmeleri ve onları kendi bölgelerinde kalmaya teşvik etmeleri gerekmektedir.