Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 15-21 Kasım 2021

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

SURİYE GÜNDEMİ
Uluslararası Gündemde Suriye
Belarus'un Şam Büyükelçiliği, bir sonraki duyuruya kadar hem Suriyelilere hem de Filistinlilere vize vermeyi durdurdu. Karar, Belarus'a göçün son zamanlarda artması ve Belarus-Polonya sınırındaki krizin ardından geldi. Belarus havayolu şirketi Belavia ayrıca Suriyeli, Yemenli ve Filistinli mülteciler için uçak biletlerini askıya aldı.[1]

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel elçisi Alexander Lavrentiev başkanlığındaki bir Rus heyetini karşıladı. Delege, Şam'da periyodik olarak düzenlenen Suriye-Rusya koordinasyon komitelerinin toplantısına katıldı. Görüşmede mültecilerin geri dönüşleri için uygun koşulların sağlanması ve ulusal barışın hızlandırılması adına iki tarafın aktif ve etkili çalışmaları memnuniyetle karşılandı.[2]

Suriye Rejimi
Beşar Esad, yayımladığı bir kararname ile ülkedeki “başmüftülük” makamını feshetti. Esad söz konusu kararına herhangi bir gerekçe göstermedi. Kararname ile dinî kararlar veya fetvalar dâhil olmak üzere daha önce bu birimin yürüttüğü görevler, Fıkıh Alimleri Konseyine devredildi. Uzmanlar bu adımın, Fıkıh Meclisinin rolünü ve yetkilerini güçlendirdiği değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca kararname, Yargı Konseyinin, Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanlığının, başmüftülük altındaki yetkileri düzenleyen kanunun 35. maddesini de yürürlükten kaldırdı. Ayrıca bu karar, Suriye'deki en yüksek dinî otorite olan Suriye Başmüftülüğünün başındaki kişi olan Ahmed Bedreddin Hassûn'un fiilen emekli edilmesi anlamına gelmektedir.[3]

Beşar Esad'ın aile üyesi Rıfat Ali Esad, Suriye Ordusunun on yıldır devam eden çatışmalar boyunca sivillere ve muhalefete karşı varil bombaları kullandığını kabul ederek, silahların Suriye'yi "temizlediğini" söyledi. Rıfat'ın açıklaması, Şam'ın bir uçaktan belirli alanlara atılan, doğaçlama ve ucuza yapılmış bir patlayıcı olan varil bombalarının kullandığının ilk açık kabulü olarak kayda geçti.[4]

Suriye resmî haber ajansı SANA'nın aktardığına göre, İsrail Ordusu Şam kırsalına iki füze fırlattı. SANA, bir füzenin konut dışı binaya isabet ettiğini, diğer füzenin ise imha edildiğini belirterek saldırı sonucunda can kaybı yaşanmadığını duyurdu.[5]

Fırat’ın Doğusu
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rus ve Türk güçlerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda yaklaşık üç haftadır ortak devriye görevi icra etmediğini bildirdi. Ortak devriyelerin Türkiye’nin bölgeye yeni bir askerî operasyon başlatabileceğine dair ortaya çıkan haberlerden sonra askıya alındığı kaydedildi. Rus askerî polisi ise bu süre zarfında Türkiye-Suriye sınırında devriye görevi icra etmeye devam etti.[6]

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, PKK ve YPG ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “PKK eşittir YPG olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır” diyen Akar, bizzat Suriye’nin kuzeydoğusundaki sözde üst düzey YPG yöneticilerinin daha önce PKK saflarında yer aldığının altını çizdi. Akar ayrıca, ABD’nin YPG ile ilişkisini sonlandırması gerektiğini belirtti.[7]

Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Suriye’nin başkenti Şam’da Rus heyetinin ziyareti kapsamında düzenlenen toplantıda konuştu. Lavrentyev, YPG’nin kontrolü altında bulunan Suriye’nin kuzeydoğusunu işaret ederek, Suriye topraklarında “devlet benzeri oluşumlar kurma çabalarının kabul edilemez olduğunu” söyledi.[8]

Rakka’da düzenlenen bir seminerde konuşan Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ahmed, Rusya’nın Kobani bölgesine 3 bin Suriye ordusu askerinin konuşlandırılmasını önerdiğini ancak YPG’nin bu teklifi reddettiğini belirtti. Ahmed ayrıca, YPG’nin ABD, Rusya ve Esad rejimi ile görüşmeye devam ettiğini sözlerine ekledi.[9]

Güney Suriye
Rusya’nın arabuluculuğunda Dera’da varılan uzlaşı anlaşmasının ardından çok sayıda sivil, Suriye’den ayrılmak için Dera Göçmenlik ve Pasaport Bürosuna yöneldi. Esad rejimi güvenlik güçleri ve ofis çalışanlarının, askerden kaçmak için pasaportlarını çıkarmaya çalışanlara baskı uyguladığı tespit edildi.[10]

Dera'nın doğu kırsalındaki el-Msifra kasabasında rejim güvenlik güçleri için çalışan bir adamın iki gün önce kasabada kimliği belirsiz silahlı kişilerce açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği duyuruldu. SOHR’un yayımladığı bilgilere göre, Haziran 2019’da Dera’da başlayan güvenlik kaosunda 1239’dan fazla saldırı ve suikast girişimi belgelendi. Bu saldırı ve suikastlar sonucunda 276’sı sivil; 403’ü rejim askeri veya sadık milis/güvenlik güçleri olmak üzere toplamda 896 kişi hayatını kaybetti.[11]

Rejim güçleri, Şam Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki “Konferans Sarayı” kontrol noktasında Süveyda eyaletinden arkadaşlarına havalimanına kadar eşlik eden dört genci tutukladı. Dört kişinin tutuklanma nedeni ise açıklanmadı.[12]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
İdlib’e yapılan hava saldırılarıyla ilgili muhaliflere ait uçak gözlemevi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Lazkiye'deki Hımeymim Üssü’nden kalkan Rus savaş uçağının saldırılar düzenlediği bilgisini paylaştı. Sivil savunma kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, Talite köyündeki hava saldırılarında 2 sivil yaşamını yitirdi.[13]

Hatay Valiliğinden 19 Ekim 2021’de yapılan yazılı açıklamada, saat 18.00 sıralarında Afrin ilçe merkezine saldırı gerçekleştiği belirtildi. Açıklamada, "YPG/PKK terör örgütü tarafından Afrin merkezine yönelik 6 füze atışı gerçekleşmiş olup, ilk belirlemelere göre 3 sivil şahsın öldüğü, 10 sivil şahsın çeşitli yerlerinden yaralandığı belirlenmiştir. Yaralıların çevre hastanelerde tedavi altına alındığı belirlenmiştir. Valiliğimiz koordinasyonunda danışmanlık hizmeti veren yerel kolluk birimlerince adli makamlarla gerekli koordinasyon sağlanarak olaya ilişkin tahkikata başlanılmıştır" ifadelerine yer verildi.

IRAK GÜNDEMİ
Siyaset

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu (IBYSK) Erbil Ofisi Teknik Danışmanı Botan Caf, Erbil’de seçim sonuçlarına yapılan itirazlar sonucu elle sayımlarda bazı yerlerde seçimin tekrarlanacağına yönelik iddiaları yalanlayarak, bu tür söylemlerin sadece propaganda amaçlı olduğunu ve resmî olarak böyle bir açıklamanın kendilerine ulaşmadığını belirtmiştir. Ayrıca Erbil’de hiçbir seçim merkezinde seçim sonuçlarının iptalinin ya da oy oranlarının değişmesinin söz konusu olmadığını duyurmuştur.[14]

Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed el-Sahaf, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin üst düzey yetkililerle görüşmek üzere Bağdat'a geldiğini duyurmuştur. Linde'nin, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile görüşeceği açıklanmıştır.[15]

Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen "Manama 2021 Diyalog Forumu’na (IISS Manama Dialogue 2021) katılan IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, "Irak ve Bölgede Güvenlik ve Değişimler" konulu panelde konuşmuştur. Barzani, Kürtler arasındaki diyalog konusunda konuşurken, terör örgütü PKK’nın tek taraflı yaklaşımları nedeniyle diyaloğun bir sonuca varamadığını belirtmiştir.[16] Ayrıca Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Manama Diyaloğu’nun oturum aralarında Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmede; ikili ilişkiler, Irak seçim süreci, Belarus’ta kalan göçmenlerin durumu ele alınmıştır. Hüseyin, göç gibi insani bir meselenin siyasetten uzak tutulması gerektiğini vurgulamıştır.[17]

Irak Dışişleri Bakanlığı, Irak’ın Filistin sorununa yönelik kararlı ve destekleyici tutumunu yinelerken, Irak’ın İsrail ile normalleşme konusunu kesin bir şekilde reddettiğinin altını çizmiştir.[18] Dışişleri Bakanı Sözcüsü Ahmed el-Sahaf, Irak’ın Filistin halkının tam meşru haklarını savunduğunu, İsrail ile normalleşme meselesini kesin olarak reddedildiğini ve Irak hükûmetinin bu meseleyi bir öncelik olarak gördüğü söylemini yenilemiştir.

Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri, eski Irak Başbakanı ve Nasr Koalisyonu lideri Haydar el-Abadi, eski Irak Başbakanı ve Vataniye Koalisyonu lideri İyad Allavi seçimler hakkında bir görüşme düzenlemiştir. Amiri, seçimlerde yolsuzluk olmadığını belirten mahkemenin seçim sonuçlarını iptal etmek için yeterince delile sahip olduğunu öne sürmüştür.[19]

Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, bazı partilerin Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonunun (IBYSK) çalışmalarına "müdahalesini" kınamıştır.[20] Sadr, Seçim Komisyonunun çalışmalarına müdahale etmeyi reddettiğini ifade ederken, bazılarının seçim sonuçlarını değiştirmek istediğini iddia etmiştir.[21]

Güvenlik
Pentagon sözcüsü John Kirby yaptığı açıklamada, ABD’nin, Temmuz 2021’de ABD-Irak 4.Tur Stratejik Diyaloğu esnasında verdiği taahhütlerin arkasında durduğunu belirtmiştir.[22] Bu açıklamadan sonra IKBY Başbakanı Mesrur Barzani başkanlığındaki IKBY heyeti, Bahreyn'in başkenti Manama’da foruma katılan ve istişarelerde bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve beraberindeki heyetle bir araya gelmiştir. Lloyd Austin, Bahreyn’in IKBY heyetine, ABD’nin Peşmerge güçlerini desteklemeye devam edeceğini söyledi. ABD ile Irak arasındaki stratejik diyalog ve Sincar’ın Statüsü Anlaşması'nın uygulanması, iki taraf heyetleri arasında görüşülen diğer konular oldu.[23]

Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı, Türk Ordusunun 2021 yılının Nisan-Kasım ayları arasındaki dönemde kuzey Irak'taki sınır ötesi operasyonlarda 831 teröristi "etkisiz hâle getirdiğini" açıklamıştır. TSK, nisan ayında başlatılan Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Harekâtı'ndan bu yana teröristlere ait yaklaşık 1.300 silah ve 316 bin mühimmat ele geçirmiştir. Operasyonlar sırasında şimdiye kadar 1.400'den fazla mağara ve sığınak ile 1.800 el yapımı patlayıcı cihaz imha edilmiştir. Ayrıca Millî Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin Irak'ın Metina ve Avasin-Basyan bölgelerinde devam eden operasyonlarının yeni görüntülerini de yayımlamıştır.[24]

IKBY Peşmerge Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, IKBY’de bulunan Alman askerî danışmanlarından oluşan bir heyet, Askerî Eğitim ve Koordinasyon Merkezini ziyaret etmiştir. Açıklamada, Alman askerî danışmanların Askerî Eğitim ve Koordinasyon Merkezine projeler sunduğu ifade edilmiştir. Alman askerî danışman heyeti, projelerin devam edeceğini önümüzdeki dönemde daha çok bilişim ağırlıklı projeleri hayata geçirmek istediklerini dile getirmiştir.[25]

21 Kasım Pazar günü erken saatlerde, Irak’ın güneyindeki Divaniye’de uluslararası koalisyona ait bir tedarik konvoyu yol kenarına yerleştirilen bombalı saldırının hedefi olmuştur.[26] Saldırıda can ve mal kaybı yaşanmamıştır.

Irak’ın başkenti Bağdat’ın doğusunda el-Kemaliye’deki Adalet Bakanlığı çalışanının ikametgâhına kimliği belirsiz kişilerce saldırı düzenlendi.[27] Saldırı evde maddi hasara yol açarken herhangi bir can kaybı yaşanmamıştır.

Ekonomi
Irak’ın Pekin Büyükelçisi Şorş Halid Said, Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) yeni üye kabul sürecinden sorumlu Başkan Yardımcısı Ludger Schocknecht ile bir araya gelmiştir. Irak’ın bankaya yaptığı başvuru talebinin 20 gün içerisinde neticelenmesi beklenmektedir. Çin'in Pekin kentinde bulunan bankanın, altyapı projelerini desteklemek amacıyla onlarca üye ülkeye kredi sağladığı belirtilmektedir.[28]

Türkiye Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ile Irak Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FICC) iş birliğinde IKBY’nin katılımıyla "Türkiye-Irak İş, Yatırım ve Müteahhitlik Forumu" gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar arasında, IKBY adına Bakanlar Kurulu Konseyi Başkanı Ümid Sabah Osman ile Yatırımcılar Konseyi Başkanı Mehmet Şikri yer alırken, Irak ve Türkiye ticaret bakanları da forumda yer almıştır. Forumda, 2022 yılında IKBY’den Türkiye’ye arz edilebilecek 1.055’i aşkın yatırım projesi olduğu bilgisi dikkat çekti.[29]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak hükûmeti tarafından açıklanan verilere göre, yaklaşık yedi milyon Iraklı, yani ülkenin 40 milyonluk nüfusunun yüzde 17,5'ine tekabül eden kitle en az bir doz koronavirüs aşısı olmuştur.[30] Irak Sağlık Bakanlığı, UNICEF aracılığıyla 1,2 milyon dozdan fazla Pfizer aşısının Irak’a gönderildiğini duyurmuştur.[31]

18 Kasım 2021 tarihi itibarıyla 431 göçmeni taşıyan Irak Hava Yolları’na ait uçak Belarus’un başkenti Minsk’ten havalanarak Erbil’e ulaşmıştır. Belarus’tan yapılan açıklamada, ülkede yedi bine yakın göçmen olduğu ve bunlardan beş bininin geri dönme kararı verdiği bildirilmiştir.[32] Son dönemde Belarus’ta mahsur kalan göçmenlerin, Belarus tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) karşı tehdit olarak kullanıldığı iddiaları sıkça gündeme gelmektedir.[33]

Irak Sağlık ve Çevre Bakanlığı, koronavirüsün dördüncü dalgasının Irak’a henüz girmediğini doğrulamıştır.[34] Önleyici faktörlerin eksikliği ve aşı prosedürlerini almaktan kaçınma devam ettiği sürece dördüncü dalganın yakın olduğu ifade edilmiştir. Bakanlık, tehlikeli dördüncü dalgadan korunmak için vatandaşlara aşı yaptırma çağrısını yenilemiştir.

TÜRKMEN GÜNDEMİ
Siyaset

Irak Türkmen Cephesi (ITC) tarafından yayımlanan bildiride Kerkük'ün siyasi çekişmelerde kullanılmasına izin vermeyeceklerini bildirdi. Bildiride, Kerkük'ün güvenlik ve sosyal istikrara tanık olduğu bir dönemde, “Peşmerge'nin Kerkük'te bulundurulmasını reddediyoruz'' ifadeleri kullanıldı. Kerkük'ün siyasi partiler arasında pazarlık malzemesi yapılmasına izin verilmeyeceği aktarılan bildiride, bu adımlarla kentteki etnik gruplar arasında fitne yaratılmasına çalışıldığı dile getirildi. Bildiride ayrıca, KDP’nin Kerkük’teki siyasi bürosundan yayımlanan bildiriye de değinilerek, bildiride çağ dışı bir üslup kullanıldığını, bu gibi bildirilerin Kerkük’te birlikte yaşama felsefesine aykırı olduğu ve fitneye neden olabileceği bildirildi.[35]

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi (BITC) Başkanı Hasan Turan liderliğindeki bir heyet Ulusal Devlet Güçleri Koalisyonu Lideri Ammar Hekim ile görüştü. Görüşmede, ülkede yaşanan son gelişmelerin yanı sıra Irak’ın başlıca gündem konusu olan seçimler ele alındı. Ayrıca seçim sonuçlarına yapılan itirazlar ve Türkmenlerin yeni kurulacak hükûmette temsil edilmeleri görüşüldü.[36]

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi (BITC) Başkanı Hasan Turan başkanlığında bir heyet, Bağdat'ta Zafer Koalisyonu Lideri Dr. Haydar el-Abadi ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, iki taraf da ülkedeki siyasi, güvenlik ve hizmetler konularını ele alarak, Irak’ın ulusal birliği ve güvenliği konusunda destek olduklarını ve ortak çabalara ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. Turan ayrıca, ITC olarak Irak’ın birliğini savunmak, siyasi süreçte diyalog ve ortaklığa bağlı kalmak suretiyle Irak halkının isteklerini gerçekleştirmek için bütün etnik grupları temsil eden bir ulusal hükûmet kurma ihtiyacının olduğunu da dile getirdi.[37]

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve ITC Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf ile KDP Siyasi Büro Sekreteri Fazıl Mirani bir araya geldi. Maruf ile Mirani, görüşmenin ardından ortak basın açıklamasında bulundu. Mirani, seçimlerin ardından bütün siyasi partileri ziyaret etmeye karar verdiklerini belirterek, “Siyasi taraflarla seçim sonrası dönemi ve birlikte nasıl çalışacağımızı görüşmek üzere bir araya geliyoruz. Bugün ITC’ye ziyaret gerçekleştirdik” dedi. “Bugün ITC ile hem bir siyasi taraf hem Türkmen milletinin temsilcileri olarak görüştük” diyen Mirani, “Biz ve ITC, tarih boyunca birlikte olan iki milleti temsil etmekteyiz. İlişkilerimiz bölgede yaşayan diğer etnik gruplara göre farklıdır” ifadelerinde bulundu. Mirani, “Irak’ta yeni bir hükûmetin kurulmasını ve bütün kurum ve kuruluşların çalışma yürütebilmesini istiyoruz. Ulusal konularda ise azınlık ve çoğunluğa bakılmamalı” diye konuştu. Maruf, ziyarete ilişkin, “Irak’ın yeni hükûmetini oluşturmak için görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. KDP’nin oluşumlara desteği çok önemli. Özellikle de Türkmenlere yönelik. Daha aktif bir şekilde hükûmete katılım gösterebilmek için tüm taraflara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.[38]

IKBY Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve ITC Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf, IKBY Parlamentosunda Türkmenlere tahsis edilen 5 kotanın az olduğunu dile getirdi.   Türkmenlerin Irak'ta ve IKBY'de Irak Anayasası'na göre önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Maruf, Türkmenlerin her zaman barış ve diyalog yoluyla haklarını talep ettiklerini belirtti. Maruf, bazı tarafların IKBY Meclisinde Türkmenlerin kota sayısını düşürmek için projeler sunduğunu aktararak, “Bu, demokrasi prensiplerine ve insan hakları kurallarına aykırıdır. Türkmenler bu bölgenin asli unsurudur. Bu bölgedeki varlığı hem parlamentoya hem de siyasi oluşumlara ve demokrasiye büyük katkı sağlamaktadır. Önümüzdeki günlerde IKBY Parlamentosunda diğer milletvekilleriyle 5 kotayı 7'ye çıkartmayı talep edeceğiz. Konuyla ilgili siyasi taraflardan, parlamentoda ve hükûmette olan herkesten destek bekliyoruz" ifadelerini dile getirdi. [39]

Ortadoğu Araştırmaları Derneği (ORSAM) tarafından “Seçim Sonrası Kerkük’ün Durumu” başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansa, Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi konuşmacı olarak davet edildi. Salihi, Irak seçimlerinde uygulanan yeni seçim sistemi, antidemokratik bir tablo uluşturduğunu ve bu sistemden en zararlı çıkan Türkmenler olduğunu ifade etti. Irak Türkmen Cephesi (ITC) olarak mezhepsel bakış açısını reddettiklerinin altını çizen Salihi, seçim öncesinde Kerkük’ün yeni seçim yasasından muaf tutulmasını talep ettiklerini ancak siyasi irade bu teklifimizi olumlu karşılamadıklarını söyledi. Salihi, Kerkük’teki demografik yapının değişmesi 1996 yılından beri devam ettiğini belirtti. ORSAM tarafından düzenlenen konferansa, ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman moderatörlük etti.[40]

Irak Parlamento seçimlerinde Kerkük’ten el-Fetih Koalisyonu adayı Garib Asker, Irak Yüksek Seçim Komiserliğine seçim sonucunu itiraz ederek oyların elle sayılmasını istemişti. Irak Yüksek Yargı Konseyi, Asker’in yaptığı itirazı olumlu değerlendirerek seçimlerde kazandığını teyit eden bir karar yayımladı.[41]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan ile ITC Yürütme Kurulu üyeleri Bağdat’ta toplandı. Sosyal medya hesabından toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Turan, ITC’nin Irak’taki Türkmen halkının hakları ile taleplerini savunan milliyetçi ve ulusal bir proje olduğunu belirtti. Toplantıda Irak genelinde özellikle Türkmen bölgelerindeki siyasi ve güvenlik durumuna değinildiğini bildiren Turan, merkezî hükûmete bağlı güvenlik güçlerinin ülkenin güvenliği ve istikrarını sağlamadaki rolünü takdir ettiklerini ifade etti. Turan ayrıca, Kerkük ve Türkmen bölgelerinde güvenlik dosyasının federal hükûmet tarafından sağlanması gerektiğini vurguladı. [42]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Azerbaycan'ın Irak Büyükelçisi Nasır Memedov'u ITC’nin Bağdat ofisinde kabul etti. Turan, konuk heyeti memnuniyetle karşılayarak ITC’nin iki kardeş ülke arasında her düzeyde ikili ilişkileri geliştirme konusundaki istekliliğini vurguladı. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Irak ve Türkmen halkının çeşitli alanlarda yanında yer almasındaki rolüne övgüde bulundu. [43]

Güvenlik
Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanı Korgeneral Ali Casim Fireyci, Kerkük'ün güneyindeki Çay Vadisi'nde bulunan terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlediklerini bildirdi. Düzenlenen operasyona ilişkin açıklamada bulunan Fireyci, IŞİD’e ait 3 sığınağın imha edildiğini ve 2 IŞİD üyesinin öldürüldüğünü açıkladı. Fireyci ayrıca, operasyonda çok sayıda silah ve mühimmatın ele geçirildiğini söyledi. [44]

Güvenlik medya ağından yapılan açıklamada, Irak ordu güçleri tarafından Diyala’da terör örgütü IŞİD’e yönelik hava operasyonu düzenlendiği belirtildi. Operasyonda IŞİD’e ait silah deposu, eylemlerde kullanılmak üzere paytayıcı ve çok sayıda mühimmat imha edildiği açıklandı.[45]

Kerkük Polis Müdürlüğü Sözcüsü Amir Nuri, uyuşturucu ticareti yapan bir kişi hakkında çıkarılan tutuklama kararı kapsamında Kerkük’te bir operasyon gerçekleştirildiğini açıkladı. Nuri, “Operasyon sırasında yaşanan silahlı çatışma sonucu uyuşturucu ticareti yapan zanlı öldü” ifadesini kullandı. Operasyonda silah ve yarım kilo kristal türü uyuşturucu maddenin ele geçirildiğini belirten Nuri, etkisiz hâle getirilen zanlının daha önce emniyet güçlerinin yaralanmasına neden olan olaylara karıştığını dile getirdi.[46]

Sağlık ve Sosyal Hayat  
ITC Musul İl Başkanı Lokman Reşidiyeli, Musul'da eğitimciler ve ITC'ye bağlı kuruluşlar ile bir araya geldi. Toplantıda hazır bulunan Musul Eğitim Genel Müdürlüğü Türkmence Eğitimi Bölümü Müdürü Abdullah Rahho, Türkmence eğitimindeki sorunları ve Türkmen eğitimi için yapılması gereken konuları değindi.[47]

Erbil’de Türkmen Kültürü ve Dili Günü etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, IKBY Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve ITC Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf da katıldı. Etkinlikte konuşma yapan Maruf, “Türkmenlerin Kürt bölgesinin temel unsurlarından biri olduğunu” belirterek Türkmenlerin IKBY Parlamentosundaki milletvekili kotasının artırılması gerektiğini bildirdi. Etkinlikte IKBY Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve Türkmen Reform Partisi Başkan Yardımcısı Muna Kahveci, Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay da hazır bulundu.[48]

IKBY Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve ITC Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf, Erbil’de Türkmen araştırmacı ve yazar Şerzad Şeyh Muhammed’in vefatı dolayısıyla taziye mesajı yayımladı.[49]

IKBY GÜNDEMİ
Siyaset

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Eş Başkanı Bafel Talabani ile Erbil’de bir araya gelmiştir. 15 Kasım tarihinde gerçekleşen görüşmede IKBY’deki siyaset, güvenlik ve ekonomiyle ilgili son gelişmelerle Irak ve bölgenin durumu, Kürtlerin Irak’ta kurulacak olan hükûmette yer alması ve siyasi sorunlarla mücadele konuları ele alınmıştır. Görüşmede iki partinin seçimlerin ardından Bağdat’a ortak gitmesi konusundaki arzusuna değinilmiştir. Bununla bağlantılı olarak siyasi konuların tamamına ilişkin ulusal çıkarlara dayalı ortak bir projenin önemine dikkat çekilmiştir. Öte yandan Barzani’nin KDP’nin 10 Ekim seçimlerinde kazandığı temsilci sayısına göre Kerkük valisi pozisyonunun KDP’nin hakkı olduğunu vurguladığı belirtilmektedir. Bafel Talabani ve Neçirvan Barzani başkanlığında ortak bir komitenin kurulması üzerine uzlaşıya varıldığı da öne sürülmektedir. Söz konusu komitenin KDP-KYB ilişkilerinin normalleştirilmesi, iki partinin Bağdat’ta ortaklık kurması, cumhurbaşkanlığı makamı ve Kerkük valisi makamı üzerine müzakereleri kapsayacağı belirtilmektedir.[50]

Belarus’ta mahsur kalan Iraklı Kürtlerden bir grup IKBY’ye dönmüştür. 18 Kasım tarihinde 431 göçmeni taşıyan Irak Hava Yolları’na ait uçak, Belarus’un başkenti Minsk’ten havalanarak Erbil’e ulaşmıştır. Erbil’e dönen göçmenlerden biri, yaşadıklarının talihsizlik olduğunu, hastalık ve açlıkla karşı karşıya kaldıklarını dile getirmiştir. Başka bir göçmen de geri döndüğü için mutlu olduğunu kaydederek, “Orada insanlık adına hiçbir şey görmedik” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.[51] Sosyal medya hesabından açıklama yapan IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, “Belarus-Polonya sınırında mahsur kalan vatandaşların selametle dönmesinden mutluyum” sözlerini kullanmıştır. Bu tür durumların tekrarlanmaması için çabalara destek verdiğini kaydeden Barzani, “Irak federal hükûmeti ve ortaklarımızla evlerine dönmek isteyenleri getirme çalışmalarımıza devam edeceğiz” demiştir. Barzani, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ile telefonda Polanya-Belarus sınırındaki durumu ele almıştır. IKBY’den yapılan açıklamada, görüşme sırasında iki tarafın da göçmenlerin organize insan kaçakçıları tarafından aldatıldığı konusunda hemfikir olduğu ve göçmenleri "organize suçun mağdurları" olarak nitelendirdiği kaydedilmiştir.[52] Öte yandan IKBY Sözcüsü Cutyar Adil, göçmenlerle ilgili Erbil ile Irak Dışişleri Bakanlığı arasında iyi bir koordinasyonun olduğunu bildirmiştir. IKBY’nin adının lekelenmesine yönelik çabaların gerçekleşmediğini vurgulayan Adil, gerçeklerin iç ve dış kamuoyu için ortaya konulduğunu ifade etmiştir. Hükûmetin, insanların hayatlarıyla oynayan kaçakçılara hiçbir şekilde izin vermeyeceğini ve şu ana kadar 10 kaçakçının tutuklandığını kaydeden Adil, söz konusu kaçakçıların yargı önüne çıkarılacağını duyurmuştur.[53] IKBY Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Rebvar Babkeyi, Belarus yönetiminin Kürt göçmenlere karşı düşmanca davranışta bulunduğunu dile getirmiştir. 18 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında Babkeyi, Belarus’ta göçmenler için kurulan 6 kampa hiçbir Kürt göçmenin alınmadığını belirtmiştir.[54] Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 6 Temmuz'da yaptığı konuşmada, ülkesinin AB ile Geri Kabul Anlaşması'nı askıya alma sürecini hatırlatarak Batı ülkelerinin Rusya ve Belarus'a yönelik tutumundan sonra artık savaştan kaçan insanları kendilerinin alamayacağını ifade etmiştir. AB, Belarus yönetimini, Irak ve Suriye’den gelen sığınmacıları AB ülkeleri Polonya, Litvanya ve Letonya sınırlarına göndererek düzensiz göçü araç olarak kullanmak ve AB’yi bu yolla istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçlamaktadır. İki ülke arasında sıkışan sığınmacıların soğuk hava koşulları ve yetersiz beslenme nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiği son 2 ayda yaklaşık 10 kişinin hayatını kaybettiği belirtilmektedir.

18 Kasım tarihinde IKBY Parlamento Başkanlığı ve grup başkanvekilleri bir araya gelmiştir. Görüşmede IKBY Anayasası, IKBY Bağımsız Referandum ve Seçim Komisyonu ve seçimlerin vaktinde yapılması konuları ele alınmıştır. Toplantıda bütün grup başkanvekilleri, IKBY’nin modern bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu vurgulamıştır. Ayrıca bütün taraflar IKBY Parlamento seçimlerinin 2022 yılında yapılmasının uygun olduğu görüşünü belirtmiştir.[55]

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Yüksek Siyasi ve Maslahat Konseyi (YSMK) üyesi Molla Bahtiyar, bütün KYB toplantılarını boykot edeceğini açıklamıştır. Bahtiyar, YSMK Başkanı Kosret Resul’ün koltuğuna geçeceği iddialarını yalanlamıştır.[56]

Ekonomi
Süleymaniye Ticaret Odaları Başkanı Sirvan Muhammed, tüccarların IKBY ile İran sınırlarında bulunan sınır kapıları yerine Irak merkezî hükûmetine bağlı sınır kapılarını kullandığını öne sürmüştür. Bu durumla ilgili Erbil yönetimini uyardığını belirten Muhammed, özellikle Süleymaniye’de bulunan sınır kapılarında kamyonların geliş gidişatında azalma kaydedildiğini belirtmiştir. Awene Gazetesi’ne yaptığı açıklamada Muhammed, Bağdat’a bağlı sınır kapılarında tüccarlara kolaylık sağlanması ve IKBY sınır kapılarına göre daha az vergi alınması sebebiyle Bağdat’a bağlı sınır kapılarının tercih edildiğini söylemiştir. Muhammed, sorunun çözümünün sınır kapılarında vergi alınmasının merkezîleştirilmesi olduğunu vurgulamıştır.[57]

Kuveyt Erbil Başkonsolosu Ömer el-Kenderi, IKBY’nin Kuveytli yatırımcılara birçok kolaylık sağlandığını açıklamıştır. El-Kenderi, Kuveyt halkı ile IKBY halkı arasında hoşgörü kültürü, dayanışma ve insan sevgisi gibi benzerliklerin bulunduğunu ifade ederek Kuveyt ile IKBY arasında iyi ilişkilerin bulunduğunu vurgulamıştır. El-Kenderi, konsolosluğun Kuveytli iş insanlarını IKBY’de yatırım yapmaya teşvik etmeye devam edeceğini belirtmiştir. Ayrıca, Kuveyt hükûmetinin, özellikle terör örgütü IŞİD’in Irak'ın birçok bölgesini işgal etmesinden sonra IKBY’deki sığınmacılara önemli yardımlar sağladığını da sözlerine eklemiştir.[58]

Güvenlik
ABD’nin IKBY ve Irak’taki askerî danışman heyeti, IKBY Peşmerge Bakanlığına desteğin devam edeceğini bildirmiştir. 18 Kasım tarihinde IKBY Peşmerge Bakanlığı Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Hoşmend Reşid, ABD’nin Irak’ın Güvenliğine Destek Ofisi (OSC-I) Sorumlusu Patrick Douglas ile bir araya gelmiştir. IKBY Peşmerge Bakanlığından yapılan açıklamada, heyetlerin görüşmesinde, ABD’nin Peşmerge güçlerine yönelik lojistik ve danışmanlık desteğinin ele alındığı belirtilmiştir. Görüşmede Reşid, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasında ABD’nin Peşmerge’ye desteğinin önemli olduğunu kaydederek, ABD ve Uluslararası Koalisyon’un Peşmerge’ye desteğinin devam etmesini umduğunu belirtmiştir. Görüşmede, ABD askerî heyetinin Peşmerge güçlerine destek ve koordinasyonun devamına bağlı olduklarını bildirdiği kaydedilmiştir.[59]

16 Kasım tarihinde Erbil’de bir kafeteryada 1980’lerde çekilen Saddam Hüseyin’i öven bir şarkının dinlendiği belirtilmiştir. Permi Ciyano isimli mekânda çalan şarkı bir şahıs tarafından kayda alınmış ve “Burası başkentimiz Erbil’dir, burada ‘diktatörü’ öven şarkı dinleniyor” sözleriyle sosyal medyada yayımlanmıştır. Konu üzerine Erbil Valisi Ümid Hoşnav, mekânın kapatılması ve sahibinin yakalanması yönünde karar alındığını duyurmuştur.[60]

Sağlık ve Sosyal Hayat
IKBY’de tespit edilen toplam Covid-19 vaka sayısı 371 bin 832’ye yükselirken, virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 6 bin 757 olarak kaydedilmektedir. Virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısı ise 358 bin 327’e ulaşmıştır.[61]

KÖRFEZ GÜNDEMİ
Suudi Arabistan

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Saeed Khatibzadeh, Suudi Arabistan ve İran arasında gerçekleşen müzakerelerde şimdiye kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini belirtti. Khatibzadeh, Suudi Arabistan’ın bu konuda ne kadar istekli olduklarını görmeyi beklediklerini belirterek, nükleer anlaşma meselesini komşu ülkelerle müzakere etmeyeceklerini vurguladı. Khatibzadeh, bölgesel meseleleri de Avrupalı ülkelerle görüşmeyi planlamadıklarını ifade etti.[62]

Bir grup ABD’li senatörün, Suudi Arabistan’ın Yemen krizindeki rolü nedeniyle bu ülkeye yapılacak silah satışını engellemek için girişimlerde bulunduğu belirtildi. 650 milyon dolarlık satışın gerçekleşmemesi için Senatoya bir teklif sundukları ifade edildi. Suudi Arabistan, ABD’li siyasetçiler tarafından önemli bir müttefik olarak görülse de Yemen’deki savaşa müdahalesinin ABD tarafından hoş karşılanmadığı belirtildi. Söz konusu yasa teklifi Cumhuriyetçiler Rand Paul ve Mike Lee ve Demokrat Bernie Sanders tarafından sunuldu.[63]

Suudi Arabistan, dünyanın ilk kâr amacı gütmeyen şehrini inşa etmeyi planladıklarını açıkladı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman yapımı planlanan şehrin kendisi tarafından kurulan Misk Vakfının hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağını ifade etti. Veliaht Prens, şehrin akademiler, kolejler, Misk Okulları, konferans merkezi, bilim müzesi, bilimde ve yeni nesil teknolojide azimli kişilerin desteklenebileceği yaratıcılık merkezleri gibi mekânları kapsayacağını belirtti. Şehrin araçlardan çok yayalara göre düzenleneceği de ifade edildi. %44’lük bir alanın açık yeşil bölge olacağı da belirtildi. Şehrin isminin ise “Prens Muhammed bin Selman Kâr Amacı Gütmeyen Şehir” olduğu ifade edildi. Şehrin, Riyad’ın batısında yer alan Irqah bölgesinde inşa edileceği belirtildi.[64]

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye’yi ziyaret edeceği duyuruldu. Net tarih verilmese de kaynaklar görüşmenin 24 Kasım’da gerçekleşebileceğini belirtti. Söz konusu ziyaret iki ülke arasındaki ilişkilerin son dönemde yakaladığı olumlu atmosferin bir yansıması olarak görülmektedir.[65]

BAE Devlet Başkanı Diplomatik Danışmanı Enver Gargaş ülkesinin İran ile gerilimi düşürmek için adımlar attığını söyledi. Gargaş bu adımların BAE’nin çatışmadan uzak ve diplomasiyi önceleyen dış politika tercihinin bir yansıması olduğunu belirtti. Öte yandan İran’ın Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan gibi bölgelerdeki tutumundan hâlâ endişe duyduklarını da sözlerine ekledi.[66]

Gargaş’ın bu açıklamaları sonrasında BAE’den üst düzey bir heyetin yakın zamanda İran’a bir ziyaret gerçekleştirerek iki ülke arasındaki gerilimin azaltılması için temaslarda bulunacağı belirtildi. Hem BAE’den hem İran’dan konuya yakın kaynaklar söz konusu iddiayı doğrulayan ifadelerde bulundu.[67]

ABD Dışişleri bakan yardımcılarından Mira Resnick ülkesinin BAE’ye F-35 satışı gerçekleştirme konusunda kararlı olduğunu söyledi. İster Amerikalılar ister İsrailliler tarafından kullanılsın F-35’in zaten bölgede var olduğunu belirten Resnick, BAE’nin de ABD’nin güvenlik ortağı olabilecek ve İran’dan gelen tehditleri caydırabilecek şekilde F-35’leri kullanabilmelerinden yana olduklarını ifade etti.[68]

Avrupa Parlamentosundan (AP) önde gelen parlamenterler Avrupa Komisyonu başkanına ortak bir mektup yazarak, BAE İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Ahmed Naser Al Raisi’nin Interpol başkanlığına adaylığıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Mektupta Raisi’nin olası başkanlığının Interpol’ün itibarına zarar vereceği ve teşkilatın misyonunu etkin bir şekilde yerine getirme kabiliyetini ciddi şekilde etkileyeceği ifade edildi. Söz konusu mektup, AP İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Maria Arena ve AP’nin iki başkan yardımcısı Heidi Hautala ve Fabio Massimo Castaldo tarafından kaleme alındı. Ayrıca Interpol üyelerini BAE’li aday hakkındaki “insan hakları ihlallerini iddialarını incelemeye” çağırdılar.[69]

İsrail ve BAE’nin serbest ticaret anlaşması görüşmelerine başladığı duyuruldu. Açıklama İsrail Ekonomi Bakanı Orna Barbivai ve BAE’li mevkidaşı arasında video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantı sonrasında yapıldı. Açıklama göre, İsrailli bakan söz konusu anlaşmanın iki ülke arasındaki ticareti önemli ölçüde güçlendireceğini ve ekonomik iş birliğini genişleteceğini ifade etti.[70]

İsrail-BAE ilişkilerinde bir başka iş birliği askerî alanda gerçekleşti. İki ülkenin denizaltılara karşı kullanılabilecek insansız gemiler inşa etmek için bir stratejik anlaşma imzaladığı duyuruldu. Anlaşma Dubai’de düzenlenen askerî fuarda BAE’nin savunma sektöründe faaliyet gösteren şirketi EDGE ile İsrail Havacılık ve Uzay Sanayi arasında imzalandı.[71]

Katar
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu Bürosu Arap Yarımadası İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Benaim ABD merkezli Arapça yayın yapan Alhurra TV’ye verdiği röportajda Katar’ın F-35 satın almak için yaptığı talebin Washington tarafından incelendiğini söyledi. Katar’ın dış politikada ve askerî meselelerde son dönemde üstlendiği rolün, Körfez ülkesinin ABD için istisnai bir ortak olduğunu kanıtladığını belirten ABD’li diplomat, “Katar’ın, taleplerinin tam olarak değerlendirilmesini hak ettiğini” söyledi.[72]

Katar Dışişleri Bakanlığı yaptığı bir açıklamayla Gazze Şeridi’ne yakıt ve temel inşaat malzemeleri tedarik etmek üzere Mısır’la bir mekanizma üzerine anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Söz konusu anlaşma İsrail’in mayıs ayında Hamas ile giriştiği 11 günlük savaş kapsamında Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında ortaya çıkan zararı karşılamak için yapıldı. Gazze’deki yetkililer İsrail’in bölgeye düzenlediği hava saldırıları sonucunda 2.200 evin yıkıldığını 37.000 evin ise hasar gördüğünü belirtmektedir.[73]

Yemen
ABD Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking’in İran’ın bölgedeki faaliyetlerini görüşmek üzere Suudi Arabistan ve Bahreyn’e ziyaret edeceği duyuruldu. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Lenderking’in Yemen’de kapsayıcı ve BM liderliğindeki bir barış sürecini hayata geçirme ve Yemen halkına acil yardım sağlama girişimleri kapsamında bölgedeki üst düzey yetkililerle bir araya geleceği belirtildi. Lenderking ayrıca Husilerin başkent Sanaa’da ABD diplomatik misyonuna yaptıkları baskın ve bazı Yemenli personeli tutuklamaları konusunu da görüşeceği ifade edildi.[74]

Hükûmet yanlısı güçlerin Hudeyde Limanı ve çevresinden çekilmesi sonrasında Husilerin bu bölgelerde kontrol sağladığı belirtildi. Hem BM yetkilileri hem de Yemenli yetkililer söz konusu durumu doğrulayan açıklamalar yaptı.[75] Husilerin bölgede kontrolü sağlaması üzerine artan endişeler nedeniyle BM, İran destekli grupla hükûmet arasında görüşmeler yapılması çağrısında bulundu. Bölgede yaşanan bu değişiklik sonucunda 6.000 kişinin yerinden edildiği bildirildi.[76]

BM, ay başında Husiler tarafından başkent Sanaa’da göz altına alınan iki BM çalışanın derhâl serbest bırakılmasını talep etti. BM Sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada Husi yetkililerin kendilerine garanti vermesine rağmen her ikisi de Yemenli olan iki çalışanlarının henüz serbest bırakılmadığını ifade etti.[77] BM Güvenlik Konseyi de söz konusu olaya ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımlayarak çalışanların ivedilikle serbest bırakılması çağrısında bulundu.[78]

Kuveyt
Kuveyt Emiri Şeyh Nevaf geçici olarak bazı anayasal yetkilerini Veliaht Prens Şeyh Meşal Al-Ahmed Al-Sabah’a devretti. Söz konusu gelişme Emir’in sağlık durumu hakkında spekülasyonlara yol açarken, konuyla ilgili detay verilmedi.[79]

Kuveyt hükûmeti, Lübnan’a para göndermek isteyen tüm yardım kuruluşlarının taleplerini ülkedeki siyasal ve ekonomik istikrarsızlık sebebiyle durdurduğunu duyurdu. Hükûmetin, Lübnan’da gerçekleşebilecek herhangi bir ekonomik çöküş sonucu yardım kuruluşlarının zarar görmemesi için böyle bir önlem aldığı belirtildi.[80]

Kuveyt hükûmetinin, çoğunluğu Lübnanlı olan 100 yabancı işçiden ikametgâh izinlerinin süresi dolar dolmaz ülkeyi terk etmelerini talep ettiği ifade edildi. Söz konusu listede Lübnanlıların yanı sıra Irak, İran, Yemen, Suriye, Pakistan, Afganistan ve Mısır uyruklu kişilerin olduğu da belirtildi. Listede bulunan bazı Lübnanlıların Hizbullah’la bağlantılı olduğu ifade edildi.[81]

Umman
Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Umman Sultanı Özel Temsilcisi Sayyid Asaad bin Tarik Al Said, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid ile Dubai’de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede iki ülke arasındaki iyi ilişkilere değinilirken çeşitli alanlarda iş birliğinin arttırılmasının yolları üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.[82]

Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın, 22 Kasım Pazartesi günü Katar’a ziyarette bulunacağı ifade edildi. Söz konusu ziyaret, Sultan Heysem bin Tarık’ın Ocak 2020’de tahta geçtiğinden beri ikinci yurt dışı ziyareti olacak.[83] Sultan Heysem bin Tarık’ın, ülkenin 51. Millî Gün kutlamaları kapsamında içlerinde 84 yabancının da bulunduğu toplam 252 mahkûm için af ilan etti.[84]

Bahreyn
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid Al Zayani Türkiye’yi ziyaret etti. Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bahreynli Bakan Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile de ayrı bir görüşme gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada iki bakanın ikili ilişkilerin yanı sıra güncel bölgesel uluslararası gelişmelerin ele alındığı ifade edildi. Ziyaret sırasında AİD Dönem Başkanlığı da Bahreyn’e devredildi.[85] Bakan ayrıca Kral Hamed bin İsa Al Halife tarafından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazılmış bir mektubu da iletti. Mektupta iki ülke arasındaki yakın dostluk ilişkilerine değinildiği belirtildi.[86]

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro Bahreyn’i ziyaret etti. Ziyareti kapsamında iki ülke arasında çeşitli alanlarda iş birliği anlaşmaları imzalandı. Bolsonaro ayrıca Brezilya’nın Mamana’daki büyükelçiliğinin açılışını gerçekleştirdi. Büyükelçilik açılışını iki ülke ilişkilerinde önemli bir eşik olarak nitelendiren Brezilyalı Devlet Başkanı, ilişkilerin daha da güçlendirileceğini ifade etti.[87]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ
Mısır

Mısır, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanları Atina’da bir araya gelmişlerdir. Görüşmede bölgesel ve uluslararası meseleler ve çeşitli konularda iş birliği geliştirmeyi tartışmışlardır. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri dört ülkenin enerji, iklim, göç ve pandemi gibi konularda iş birliğini geliştirmek üzere anlaştıklarını belirtmiştir. Şükri ayrıca Sudan, Libya, Filistin, Suriye ve Yemen gibi bölgesel konuları ele aldıklarını dile getirmiştir.[88]

Katar Dışişleri Bakanı Sultan Bin Said El Muraki, Mısır ve Katar, Gazze bölgesine yakıt ve temel inşa malzemesi sağlanması konusunda anlaşmaya vardıklarını açıklamıştır. Muraki bu müşterek çalışmaların Gazze’deki yaşam koşullarını iyileştireceğini söylemiştir.[89]

İsrail merkezli bir gazete, Mısır ve İsrail’in Hamas ve İsrail arasında esir değişimiyle ilgili yeni bir tasarı üzerine çalıştıklarını açıklamıştır. Habere göre Hamas temsilcileri de anlaşmanın içerisinde olduğu fakat anlaşmanın ayrıntılarının henüz İsrail Başbakanı Naftali Bennett tarafından onaylanmadığı ve İsrail güvenlik kabinesi tarafından henüz tartışılmadığı belirtilmiştir. [90]

Mısır Olağanüstü Hâl Devlet Güvenlik Mahkemesi, beş siyasi aktivisti yalan haber yaymak ve kamu huzurunu bozmak iddiasıyla üç ila beş yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştır. Tutuklananlar arasında bulunan İkram Yusuf adlı gazeteci Hüsnü Mübarek’i deviren devrimden sonra parlamentoya seçilmişti. [91]

Libya
Libya seçimlerinde çeşitli isimler adaylıklarını açıklamıştır. Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülkede 24 Aralık'ta düzenlenecek başkanlık seçimlerinde aday olduğunu açıklamıştır. Hafter, kendisine yakın bir televizyon kuruluşuna yaptığı açıklamada "Demokrasinin kurallarına uygun olarak, mutabık kalınan yol haritasının uygulanması kapsamında ve Allah'a güvenerek başkanlık seçimlerinde adaylığımı ilan ediyorum" diye konuşmuştur.[92] Hafter’in yanı sıra 77 yaşındaki obruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih de başkanlık seçimlerinde aday olduğunu açıklamıştır.[93] Libyalı siyasetçi ve eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa da başkanlık seçimleri için adaylık başvurusunda bulunmuştur.[94] Konuyla ilgili açıklama yapan Başağa, Libya’nın 2011’den önceki döneme dönmeyeceğini eski hâlinden tamamen farklı olduğunu vurgulamıştır. Başağa, Birleşmiş Milletler öncülüğünde başlatılan Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun 5 Şubat 2021'deki hükûmet seçimi oylamasında başbakan adayı olmuş ancak seçimi az farkla Abdulhamid Dibeybe kazanmıştır. Öte yandan Libya Ulusal Birlik Hükûmeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe de seçimler için adaylık başvurusunu gerçekleştirmiştir. Konuyla ilgili açıklama yapan Dibeybe halka hizmet için aday olduğunu dile getirmiştir.[95]

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Musa el-Koni ve Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed el-Haddad ile görüşme gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen oturum basına kapalı gerçekleşmiştir.[96]

Libya'nın doğusunda asılsız iddialarla yaklaşık 2 yıldır alıkonulan 7 Türk vatandaşı, Millî İstihbarat Teşkilatının Katar İstihbarat Teşkilatı ile müşterek çalışmalarıyla kurtarılmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurda dönmelerini müteakip vatandaşlarla telefonda görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletmiştir.[97]

Tunus
Gannuşi, Tunus'ta günlük yayın yapan "Er-Ra'y el-Amm" gazetesi için yazdığı makalesinde, Cumhurbaşkanı Said'in 25 Temmuz'daki parlamentonun çalışmalarını dondurduğu ve başbakanı azlettiği "olağanüstü kararlarına" ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur. Makalede Gannuşi, "25 Temmuz'da alınan olağanüstü kararların ardından Latin Amerika veya Afrika kıtasındaki bazı Arap ülkelerinde görüldüğü gibi örtülü bir askerî yönetime geçişin başlangıcına neden olmasından korktum" ifadelerini kullanmıştır. Bugünkü meselenin demokrasiyi yeniden tesis etmek için birlik içerisinde çalışmak olduğuna dikkati çeken Gannuşi, şunları kaydetmiştir "Hep birlikte tek hedef için güçlerimizi birleştirmeliyiz, hedefimiz demokrasi rayından çıkan sevgili Tunus'u yeniden rayına oturtmak. Bu da anayasal değişiklikler yapma pahasına parlamenter sitemi korumakla mümkün." Tunus'ta 25 Temmuz'da yaşananların "karşı devrimin bir zaferi" olduğunu kabul ettiklerini belirten Gannuşi, bundan sonraki süreçte, devlet ve devlete bağlı kurumlarla çatışmadan kaçınarak, halkın desteğiyle birlik içinde "darbeye" karşı mücadele edeceklerini vurgulamıştır. Gannuşi ayrıca Cumhurbaşkanı Kays Said için çevresinin ve destekçilerinin aksine Nahda’nın dünya görüşünü paylaştığını fakat çok fazla Nahda karşıtı duygularla doldurulduğunu dile getirmiştir.[98]

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada Tunuslu liderleri, Tunus’un demokratik gelişme için umutlarını karşılamak için reform yapmaya çağırmıştır.[99]

Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) Sözcüsü Sami Tahiri, Tunus’un devam etmekte olan siyasal krizden çıkması seçim yasasının değiştirilmesini ve erken seçime gidilmesi gerektiğini söylemiştir.[100]

Cezayir
Rusya Federal Gümrük Servisi tarafından hazırlanan raporda bu yılın ilk dokuz ayında Cezayir Rusya’dan 985 milyon dolar değerinde örtülü ürün satın aldığı açıklanmıştır. Bu rakamla Cezayir, Rusya’dan örtülü ürün ithalatı yapan bir numaralı ülke olmuştur. Cezayir’i 841 milyon dolarlık alımla Amerika Birleşik Devletleri takip etmektedir. Çek Cumhuriyeti üçüncü (706 milyon dolar) Çin ise dördüncü olmuştur (645 milyon dolar).[101]

Cezayir'de ülkenin en büyük İslami eğilimli partisi Barış Toplumu Hareketi (MSP), Fransa'nın sömürge dönemi nedeniyle özür dilemesi ve tazminat ödemesini istemiştir. MSP Başkanı Abdurrezzak Mukri, yerel seçim kampanyası kapsamında el-Beyad vilayetinde düzenlenen mitingde, "Biz bağımsızlık döneminin nesli olarak tarihi unutmayacağız, onu yeni nesillere aktaracağız ve Fransa'nın suçlarını anlatacağız" demiştir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Cezayir tarihine hakaret ederek aşırı sağa hizmet etmek istediğini belirten Mukri, "Ancak bu olay, onların aleyhine gelişti ve tüm planları suya düştü" diye konuşmuştur. Mukri, "(Fransa'nın) tüm Cezayirlilerden özür dilemesi ve tazminat ödemesi gerekir. Bu olana kadar peşini bırakmayacağız" demiştir.

Fas
Fas Başbakanlık Ulusal Savunma Sözcüsü Abdellatif Loudiyi, yeni bir zorunlu askerlik yasası için çalışmalara başladıklarını söylemiştir. Loudyi, Benslimane, Sidi Yahya Al-Gharb, Benkirir ve Tantan’da dört adet yeni eğitim merkezinin yeni alınacak 20 bin personel için kurulduğunu dile getirmiştir. Fas, daha önce yeni askerlik yasası için çalışmalara başlamış fakat Covid-19 nedeniyle askıya almak zorunda kalmıştı.[102]

Dört Faslı avukat İsrail Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Shabbat hakkında Gazze’ye yönelik son saldırılarda dört Faslı çocuğun ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle “savaş suçu” ve “insanlığa karşı suç” iddialarıyla dava açmıştır. İsrail Ordusu 11-21 Mayıs tarihlerinde Gazze’ye yönelik saldırı başlatmış 66’sı çocuk 41’i kadın olmak üzere 243 Filistinli hayatını kaybetmişti.[103]

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares yaptığı açıklamada, Madrid'in Fas ve Cezayir arasındaki krizi bu ay içinde Barselona'da yapılması planlanan Akdeniz Birlik Zirvesi’nde ele almaya çalışacağını dile getirmiştir. Albares, Fas ve Cezayir’in İspanya ve Avrupa Birliği için çok önemli partnerler olduğunu ve İspanya’nın her zaman iyi komşuluk ilişkileri için çalışacağını belirtmiştir.[104]

ENERJİ GÜNDEMİ
Dünya Geneli

Almanya yaptığı açıklamada, Nord Stream 2 (NS2) boru hattının Avrupa Birliği (AB) sınırları içerisinde kalan kısmında gaz akışının sağlanması için gerekli olan sertifikasyon sürecini askıya aldığını bildirdi. Yapılan açıklamada, NS2’nin operatörü olan İsviçre merkezli Nord Stream AG şirketinin ana varlıkları ve personel bütçesi Alman iştirakine devredilene kadar onay sürecine devam etmeyeceği de açıklandı.[105]

Almanya'nın NS2 doğal gaz boru hattını onay sürecini askıya almasının ardından İngiltere ve AB toptan gaz fiyatlarının %17’lik artış gerçekleştirdiği açıklandı.[106]

İtalya'nın ihracat kredi kuruluşu SACE'yi kontrol eden İtalyan devlet kredi kuruluşu Cassa Depositi e Prestiti (CDP) ve Intesa Sanpaolo’nun Rus Novatek’in Arctic LNG 2 projesi için gerekli olan yaklaşık 567 milyon USD’lik bir krediyi sigortalayabileceğini açıkladı.[107]

Belarus devlet başkanının yaptığı gaz akışında kesintiye gidileceği yönündeki açıklamasına rağmen Rusya’nın Almanya’ya doğal gaz sevkiyatlarını arttırdığı açıklandı.[108]

Kazakistan yaptığı açıklamada, Hazar Denizi’nde bulunan Kalamkas teniz ve Hazar petrol sahalarının Rus Lukoil şirketi tarafından işletileceğini bildirdi.[109]

Royal Dutch Shell yaptığı açıklamada, şirketin Hollanda ile olan ilişiğinin bu yıl sonunda kesileceği ve İngiltere merkezli bir şirket olacağını açıkladı. Ayrıca şirketin Royal Dutch isim hakkından da feragat edeceği bildirildi.[110]

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Enerji, Ticaret ve Sanayi bakanı yaptığı açıklamada, AB bünyesinde GKRY’de doğal gaz depolama alanı kurulacağını bildirdi. Kurulması planlanan depolama alanı için 40 ile 100 milyon euro yatırım gerektiği de açıklandı.[111]

Ortadoğu
Suudi Arabistan ve Katar yaptıkları açıklamalarda, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ülkelerin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ham petrol üretim açıklarını telafi etmek ve fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı hafifletmek için ham petrol üretimlerini kotalarının üzerine çıkarmak için girişimde bulunmayacaklarını bildirdi.[112] [113]

Ortak Örgüt Veri Girişimi (JODI) verilerine göre, Suudi Arabistan'ın eylül ayındaki ham petrol ihracatının üst üste beş ay artarak Ocak 2021’den bu yana en yüksek seviyeye yükseldiği bilgisi verildi. Eylül 2021’de ham petrol ihracatının günlük 6,5 milyon varile yükseldiği de bildirildi.[114] [115]

Hindistan merkezli Reliance Industries Ltd. yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji yatırımlarında kullanmayı planladığı şirketin petrokimya biriminin %20 hissesini Saudi Aramco’ya satmaktan vazgeçtiğini bildirdi.[116]

Libya Petrol ve Doğal Gaz bakanı yaptığı açıklamada, Libya-Rusya Ortak Komitesinin Libya ile Rusya arasında petrol ve gaz, demiryolları, elektrik gibi çeşitli enerji kaynakları üzerinde iş birliği geliştirilmesi için görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.[117]

Rusya Ortak Koordinasyon Komitesi başkanı, Suriye ve Rusya arasındaki Ortak Koordinasyon Komitesinde yaptığı açıklamada, Suriye'de petrol endüstrisinin kurulması ve Kerkük-Tartus petrol boru hattının inşası için proje çalışmalarının olduğunu bildirdi.[118]

Mısır Petrol bakanı yaptığı açıklamada, Lübnan’da yaşanan enerji krizini hafifletmek amacıyla Mısır’ın 2022 itibarıyla doğal gaz tedarik etmeye başlayacağını bildirdi. Mısır’ın Lübnan’a günde 65 milyon fit küp gaz sevk edeceği de açıklandı.[119]

Irak yaptığı açıklamada, Lübnan’a 500.000 ton benzin gönderilmesi için Irak kabinesinden onay çıktığını ve en kısa sürede sevkiyatın gerçekleşmesinin planlandığını bildirdi.[120]

TotalEnergies yaptığı açıklamada, Irak’ta kurulması planlanan 1000 megavatlık güneş enerjisi tesisini 25 yıl boyunca işleteceğini bildirdi. Basra'da geliştirilecek projenin 36 ay içinde tamamlanacağını ve anlaşmanın BOOT (Build-Own-Operate-Transfer) bazında yapıldığı da açıklandı.[121]

Cezayir Enerji bakanı yaptığı açıklamada, OPEC’in petrol üretimini kotalarını arttırmama yönünde aldığı kararın OPEC+ üyeleri için geçerli olup olmadığının belirsiz olduğunu bildirdi. OPEC+ üyesi ülkelerin ve Cezayir’in ham petrol üretim kotaları ile üretim seviyelerinin yukarı yönlü revizesinin gerektiğini de açıkladı.[122]

Cezayir yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerinin talep etmesi hâlinde oluşan ek sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) talebini karşılamaya hazır olduklarını bildirdi.[123]

İsrail Enerji bakanı yaptığı açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli şirketleriyle görüşerek Avrupa-Asya Boru Hattı Şirketi (EAPC) ve MED-RED Land Bridge şirketi arasında imzalanan Ashkelon-Eilat petrol boru hattı projesinin çevresel riskler içerdiği için iptal edilmesi gerektiğini bildirdi.[124]

İsrail yaptığı açıklamada, İsrail, Ürdün ve BAE’nin Ürdün’ün çöl bölgelerinde büyük ölçekli güneş enerjisi santrali inşa etmek için anlaşma imzalayacaklarını bildirdi. Proje sayesinde İsrail’in elektrik üretiminin %2’sini sağlayacağı ve Ürdün ile BAE şirketlerinin ise bu sayede yılda 180 milyon USD kazanç sağlanmasının beklendiği de açıklandı.[125]

BAE Enerji bakanı yaptığı açıklamada, 2022 yılının ilk çeyreğinde petrol fazlalığı olacağının tahmin edildiğini ve OPEC+’ın 2022 yılı için mevcut üretim politikalarına bağlı kalacağını bildirdi.[126]

Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) yaptığı açıklamada, ham petrol üretim kapasitesini 2030 yılına kadar günde 5 milyon varile yükseltmeyi planladığını ve BAE’nin doğal gaz alanında kendi kendine yeterliliğini sağlamak amacıyla sondaj projelerine yaklaşık 6 milyar USD ayırdığını açıkladı.[127]

BAE doğal gaz alanında kendi kendine yeterli konuma gelmesi için ADNOC tarafından geliştirdiği Dalma Gaz Geliştirme Projesi’ne 1,46 milyar USD’lik mühendislik, tedarik ve inşaat (EPC) sözleşmesinin verildiğini açıkladı.[128]

BAE ve Rusya arasında temiz enerji alanında iş birliği ve teşvik oluşturulması amacıyla niyet beyanı imzalandığı açıklandı.[129]

Katar yaptığı açıklamada, Rolls-Royce'un geliştirme aşamasında olduğu yeni nesil mini nükleer reaktör geliştirme projesine 100 milyon sterlin yatırım yapmayı planladığını bildirdi.[130]

İran yaptığı açıklamada, İran’ın güney eyaletlerine petrol sağlayan boru hattında patlama meydana geldiği ve boru hattının altyapı sistemlerinin bozulduğu bildirdi.[131]

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (15-21 Kasım 2021)
Arap Oyuncuların Suriye Satranç Tahtası

Suriye istihbarat şefi Hüsam Luka’nın Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen Arap ülkeleri istihbarat örgütlerinin oturumuna katılması Rusya basınında geniş yer buldu. “Nezavismaya” gazetesinin 15 Kasım sayısında yayımlanan “Arap Oyuncuların Suriye Satranç Tahtası” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıda söz konusu haber “Riyad ve Şam'ın özel servisler aracılığıyla görüşmeler yaptığı görüldü” ifadesiyle değerlendirildi. Yazıya göre, toplantıda devletler arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesine yönelik beklentilere bir kez daha dikkat çekilmiştir. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Dünya Siyaseti Fakültesi Profesörü Grigory Kosaç’a göre, Suriye ve Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşma gerek ABD gerekse de İran için geçerli olan çok aşamalı bir kombinasyondur: “Bu durumda ise önemli olan Suriye değil, ABD'nin Suudi Arabistan konusunda nasıl bir tutum sergilediğidir. İlk aşamada ortaya çıkan soru Washington’ın, İran'la ilişkilerini ne ölçüde geliştireceği ve İran nükleer programı konusunda sorunu nasıl çözeceğiyle ilgilidir.” Analist, söz konusu sorunların çözümünün, büyük olasılıkla Suudilerin İran'a yönelik tutumunda daha ciddi değişikliklere yol açabileceğini ifade etti. Öyle ki Riyad'ın kendisi de Tahran ile doğrudan müzakerelere katılıyor. Yazıda Suriye'nin Arap Birliğine dönüşü konusundaki girişimlere de değinilmiştir: “İran'la anlaşma Suriye'nin Arap Birliğine dönüşü noktasında vetoyu kaldırabilir ve ilişkilerin restorasyonuna yol açabilir. Ayrıca Şam rejimine karşı muhalif bazı Körfez ülkelerinin, özellikle de BAE’nin bu yönde ciddi adımlar attığı göz önünde bulundurulduğunda, Suudi Arabistan da söz konusu durumu göz ardı edemez.” Uzman, Şam'ın Arap ailesine dönmesiyle birlikte Körfez ülkeleri arasındaki bazı çatışmaların Suriye’yi etkileyebileceği ihtimalini de dile getirdi: “Bir diğer konu ise bu devletlerin kimi destekleyip desteklemeyeceğiyle ilgilidir. Öyle ki emirlik, Şam rejimi ile ilişkileri geliştirmeyi amaçlarken, Suudi Arabistan'ın hem Esad'ı hem de Suriye muhalefetini tercih etmesi muhtemeldir.” Grigory Kosaç, söz konusu anlaşmazlıkların bir noktada gerçeğe dönüşebileceğini ifadelerine ekledi.

Yemen Siber Ordusu: İkinci Tur mu?
Rusya’nın önde gelen araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri yapan bağımsız düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyinin sayfasında yayımlanan “Yemen Siber Ordusu: İkinci Tur mu?” başlıklı yazıda Yemen’de ortaya çıkan çatışmaların nedenleri, sonuçları ve çözüm yöntemleri alt başlıklarla ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Makalenin yazarı Ural Genç Ortadoğulular Derneği Mütevelli Heyeti Başkanı Leonid Tsukanov, Yemen’deki son durumu şu şekilde ifade etmiştir: “Son birkaç ayda Yemen'deki çatışmaların yoğunluğu önemli ölçüde arttı. Husilerin destekçileri, Husi karşıtı koalisyon saflarındaki anlaşmazlıklardan yararlanarak bir saldırı başlattı ve sonuç olarak cephe aynı anda birkaç vilayette hareketlenmeye başladı.” Uzmana göre, şu ana kadar durumun ağırlıklı olarak Husiler lehine gelişmesi Suudi Arabistan'ın endişelerine yol açmıştır: “Riyad'da durumu istikrara kavuşturmak için dijital silahların kullanılması gereğini gelişigüzel bir şekilde konuştular. Bununla birlikte, Husi karşıtı dijital cepheyi açmak kolay bir çözüm gibi görünse de birtakım tehditlerle doludur. Özellikle büyük çaplı bir siber operasyon, Yemen siber ordusunun yeniden canlanmasına yol açabilir.” Uzman bir uyarıda daha bulundu: “Bugün Yemen için verilen mücadele hâlâ klasik savaş yöntemlerine dayansa da daha aktif bir dijital çatışmanın başlaması an meselesidir.”

ABD Dış Politikasının Yeni Paradigması ve Rusya ile İlişkiler
Yüksek Ekonomi Okuluna bağlı Avrupa ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Dmitri Suslov’un Valday Uluslararası Tartışma Kulübü sayfasında “ABD Dış Politikasının Yeni Paradigması ve Rusya ile İlişkiler” başlıklı değerlendirme yazısı paylaşıldı. Yazıya göre, ABD dış politikasının tarihi, çok kutuplu bir dünya düzeninde ortak oluşuma ve katılıma izin vermemektedir. Ayrıca, ideoloji de söz konusu unsuru basitçe dışlıyor. ABD dış politikasının önemli bir geçiş sürecinden geçtiğine değinen uzman, durumu şu şekilde ifade etmiştir: “Washington’ın Afganistan'dan çekilmesi, 11 Eylül 2001'de değil, 1990'ların başında başlatılan ve genellikle "Soğuk Savaş sonrası" olarak anılan dış politika döneminin nihai ve sembolik çizgisini çizdi. Uzmana göre, “Biden, eski -başarısız- dış politika paradigmasından vazgeçmesinin yanı sıra yeni bir paradigma benimseyerek ABD’yi son on buçuk yılın dış politika krizinden çıkarmayı başardı. Öyle ki Washington’ın çekilmesinden sonra Gani hükûmetinin ne kadar süreceğine dair yanlış tahminler Afganistan'da bir fiyaskoya yol açtı. Washington, Gani hükûmetinin düşeceğini ve Taliban'ın kaçınılmaz olarak iktidara geleceğini çok iyi bilmesine rağmen yine de Afganistan'dan ayrılmaya karar verdi. Yeni küresel çatışma, ABD dış politikasında düzeni ve güveni yeniden tesis etmeyi amaçlıyor.” Bununla birlikte Rusya ile karşı karşıya gelmek, ABD dış politikasının Çin ile karşı karşıya gelmekten eşit bir önceliği olmasa da bir şekilde önem arz etmeye devam ediyor.

Suslov, Afganistan'daki başarısızlığın ardından NATO’nun, Rus-Amerikan çatışmasını sürdürmeye çalışacağı görüşünü savundu: “Afganistan'daki fiyasko zemininde, ABD, Ukrayna ve Gürcistan gibi Rusya ile doğrudan çatışmaya dâhil olan ülkelere verdiği desteği azaltmayı göze alamaz.” Analiste göre, Washington, Ortadoğu'yu küresel rakipleri için bir savaş alanı olarak görmemesi nedeniyle bölgedeki askerî varlığını ve siyasi rolünü azaltabilir: “ABD, Afganistan konusunda da aynı mantığı izledi. Bölgede bırakılan “boşluğun” ne Pekin ne de Moskova tarafından doldurulmayacağını biliyorlardı. Taraflar, sorunun daha fazla tırmanmasıyla veya kendi tavizleri pahasına üstesinden gelmedikçe ABD dış politikasının yeni paradigması Rus-Amerikan ilişkileri konusunda, kontrollü veya istikrarlı bir çatışma modelinin oluşumu için ön koşulları yaratıyor.” 

İran Nükleer Kozunu Gizledi
on aylarda İran'ın nükleer silah için yeniden santrifüj parçaları üretmeye başladığı iddiası Rusya basınına yansıtılarak değerlendirildi. “Nezavismaya” gazetesinin 17 Kasım sayısında yayımlanan “İran Nükleer Kozunu Gizledi” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıda söz konusu haber “Tahran, gelişmiş santrifüjlerin gizli toplanmasıyla suçlandı” ifadesiyle değerlendirildi. Yazıda görüşlerine başvurulan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Uzmanı Nikita Smagin, son iki yılda İran’ın, nükleer programının hızını istikrarlı bir şekilde artırmasını öncelikle ABD üzerinde bir baskı unsuru olarak yorumladı: “Tahran, Washington’a nükleer anlaşmadan çekilmekle büyük bir hata yaptığını ve nükleer programını genişleteceğini gösteriyor.”

Analist, 29 Kasım'da Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı yeniden oluşturmak için Viyana'da başlayacak yedinci tur müzakerelere de değindi: “Viyana'da müzakere olasılığı şüpheli görünmektedir. Öyle ki gerek İran gerekse de ABD, söz konusu Viyana görüşmelerine aralarında birbiriyle çelişen pozisyonlarla gidiyorlar. Tahran, Trump döneminde dayatılan tüm yaptırımların kaldırması talebinde bulunur. Ayrıca İran, yeni anlaşmanın bir sonraki ABD başkanı tarafından iptal edilmeyeceğine dair garanti verilmesi konusunda ısrar etmektedir ve bu anlamda İran'ın tavrı açıktır. Çünkü tüm anlaşmalar imzalanmasına rağmen her şey iptal edildiğinde, bir kez ABD tarafından aldatıldığını hissetti.” Uzman Viyana görüşmeleri konusunda karşılaştırma yaptı: “Bugün İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Viyana görüşmeleri için umutlarını feda etmek niyetinde değil, bu yüzden kendisine uygun koşulları belirlerken Beyaz Saray, Trump tarafından uygulanan yaptırımların yalnızca sınırlı bir kısmının kaldırılmasını öneriyor.” Nikita Smagin söz konusu müzakerelerden beklentileri şu şekilde özetledi: “Viyana diyaloğunun sonuçları, ‘reformcu’ Hasan Ruhani döneminde daha fazla uzlaşma şansı olurken bile tarafların bir anlaşmaya varamamaları gerçeğiyle yeterince kanıtlanmıştır.”

KAYNAKÇA