Afganistan’da Seçimler, Direniş ve Taliban

M. Serkan Taflıoğlu, ORSAM Ortadoğu Uzmanı
Afganistan hükümeti ve NATO askeri kuvvetlerinin ülkenin yüzde 70’ine hakim olamadığı düşünülürse gerçekleştirilen seçimlerin Afganistan’da fiili olarak bir değişiklik ortaya koyması zor görünmektedir. Son olarak Afganistan’daki Amerikan Kuvvetleri Komutanı’nın Taliban’ın sahadaki üstünlüğünü kabul etmesi bu gerçeği daha net ortaya koymaktadır. Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı 8 senelik işgali sonrasında bir Rus subayın daha Afganistan’ın yarısını görmediğini ifade etmesi, ülke coğrafyasını ifade etmek açısından önemlidir. Burada önemli konu, ideolojik bir yapısı bulunan Taliban’ın işgal sonrası direniş hareketine dönüşerek tabanda desteğini arttırmaya başlamasıdır. Özellikle şehirlerde ve hatta Kabil’de askerlerin sivil evlere ve köylere yaptıkları baskınlara Karzai bile “masum insanları öldürüyorsunuz” diyerek itiraz etmek durumunda kalmıştır. Karzai’nin en önemli rakibi görünen Abdullah Abdullah, Tacik olması sebebiyle kuzey bölgelerden oy alması kuvvetle muhtemeldir. Fakat burada üzerinde durulması gereken seçimlere katılım oranının ne olacağı ve bunun ne kadar güvenilir olacağıdır. Özellikle Taliban ve direnişin yoğun olduğu ülkenin güney ve doğu kesimlerinde oy kullanma oranının düşük olması beklenmektedir. Fakat diğer adaylar bu oylar kullanılmış gibi Karzai lehine oy kullanılacağını iddia etmektedir. 

Taliban hareketinin son zamanlarda hızla Afganistan’ın Kunduz ve Baglan gibi kuzey bölgelerine yayılması merkezi hükümetin gün geçtikçe güç kaybettiğini ortaya koymaktadır. Afganistan merkezi hükümeti bir nevi şehir merkezlerinin hükümeti durumuna düşmüştür. Özellikle, Obama’nın son Rusya ziyaretinde Afganistan’daki askeri birliklere lojistik ikmal için Rus topraklarını kullanmak istediğini söylemesi askeri açıdan durumun vehametini ortaya koymaktadır. Afganistan’daki NATO ve Amerikan askeri birliklerinin yüzde 80 ihtiyacının Pakistan üzerinden sağlanması, Amerikan yönetimi için diğer kaygı verici bir unsurdur. Son zamanlarda Pakistan içlerinde hatta limanlardaki askeri malzeme ve konvoylara yapılan şiddetli saldırılar Amerikan yönetimi için büyük bir kaygı kaynağıdır. Amerikan yönetimi için İran, Afganistan’da Taliban’a karşı desteği alınması istenen bir ülkedir. 2001’den bu yana geçtiğimiz temmuz ayı NATO birliklerinin en çok kayıp verdiği aylardan biri olmuştur. Bu durum askeri açıdan Afganistan’daki durumun nereye gittiğini göstermesi açısından son derece önemlidir. 15 Ağustos saldırısı ile Taliban ve direniş unsurları Kabil’de Amerikan Büyükelçiliği ve Nato karargahının önünde saldırı yapacak seviyeye gelmiştir. Taliban sözcüsü bu saldırının hedefinin Amerikan Büyükelçiliği olduğunu ilan etmiştir. 

Afganistan’da Karzai’nin diğer bir sıkıntısı Amerikan işgalinin başladığı 2001 yılından bu yana başkanlık görevinde olması ve Afgan halkı nazarında hala güven sağlayamamasıdır. Buna ek olarak Afganistan Cumhurbaşkanının çok güçlü yetkilere sahip olması birçok denetimsizliği beraberinde getirmektedir. Kampanya döneminde sert eleştiri ve ithamlarda bulunan diğer aday Abdullah Abdullah’ın zaten geçmişte yaşanmış olan Tacik ve Peştun geleneksel rekabet ve çatışmasını körüklemesi kuvvetle muhtemeldir. Özbek lider Dostum’un Türkiye’den Afganistan’a gelmesiyle Karzai’nin Özbeklerden alacağı destek artacaktır. Aynı zamanda Tajik İsmail Han gibi Herat’ın ünlü mücahit isimlerinin desteğiyle Taciklerin oyunun bir kısmını alması beklenmektedir. Bölgeden gelen ilk sonuçlar, beklendiği gibi Karzai’nin önde olduğu yönündedir. Fakat şimdiden seçimlerde çok sayıda usulsüzlük yapıldığı iddiaları bulunmaktadır. 

Afganistan 2005 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan, aynı zamanda geçici hükümet dönemi başbakanı olan Ahmed Shah Ahmadzai’nin bir haber ajansına verdiği ifade bölgedeki durumu anlatması bakımından önemlidir. Ahmedzai, askerlerin Sovyetler’in işgal döneminde bile gece evlere baskın yapmadığını şimdi ise köpekler ile evlere girildiğini ve aramalarda kadınların ayırt edilmediğini söylemektedir. Bu durum, bölge halkını ülkede artan yabancı asker sayısı ile beraber tahrik etmektedir. Afganistan’da çoğunluğu temsil eden Peştunların tutulduğu askeri hapishaneler ise Peştunların Taliban ve direnişe destek vermelerine sebep olan diğer bir unsurdur. Yaklaşık 8 yıldır henüz tam anlamıyla profesyonel bir Afgan Milli Ordusu kurulamaması da önemli bir sorundur. İşgalden 8 yıl sonra Afganistan’da gelinen nokta, askeri olarak şehirlerin korunmaması durumunda Afganistan hükümetinin ayakta kalmasının zor olduğudur.